Markalara A’dan Z’ye eşlik ediyor

Didem ERYAR ÜNLÜ

Lise, üniversite ve yüksek lisans eğitimini Fransa’da tamamlayan Feride Tansuğ Acar, 2004 yılında Paris’te girişimcilik serüvenine moda sektöründe başladı. 2007 yılında L’Appart İstanbul kreatif iletişim ve PR ajansını kurdu. Ajans devam ederken, 2016’da New York’da Türk markalarını ABD pazarına pazarlayıp satışını yapan bir platform olan Life is Style şirketini kurdu.

Feride Tansuğ Acar, kendini “girişimci ruhlu bir kadın olarak tanımlıyor”. Bunun yanı sıra, “hayallerinin peşinde durmadan koşan biri olduğunu” düşünüyor ve şöyle diyor: “Önüme çıkan engellerden yılmadan devam eden biriyim. ‘Feride Tansuğ Acar hangi markaya değse uluslararası arenada o markayı tanıtmayı başarıyor’ şeklinde tanınmak isterim.”

Arya Kadın Yatırım Platformu Challenge Club Üyesi Feride Tansuğ Acar ile girişimcilik, başarı ve başarısızlık üzerine konuştuk.

Yola çıkış hedefi Türk markalarına fayda sağlamak oldu

"L'Appart PR, bir kreatif iletişim ve halka ilişkiler ajansı. Yola çıkmadan mnce yurt dışında bulunduğum süreçte özellikle moda sektöründe markaların tanıtımlarını, showroom’u olan ajanslar aracılığıyla yaptıklarını gözlemleme şansım oldu. Türkiye’de böyle bir ajans ve hizmet alanı olmadığını fark edince bunu Türkiye’ye getirmeye karar verdim. Ülkemizin tekstil sektöründe çok gelişmiş olmasından ve birçok yetenekli Türk tasarımcı olmasından ötürü hızlı bir şekilde iş geleceğini düşünüyordum. Hedeflerimden en önemlisi de; bir Türk markasını, tasarımcısını, yeteneğini hem Türkiye’de hem uluslararası arenada tanıtabilmekti. L’Appart öncelikle Paris’te varolan bir ajanstı, onlara gidip ben L’Appart İstanbul’u kurmak istiyorum dememin de en büyük sebebi Avrupa’da da bir bacağımızın olması ve bu durumun avantajıyla markalara fayda sağlayacağımızı düşünmemdi. İlk kurulduğumuzda L’appart PR Paris tarafının verdiği hizmetlerle yola çıktım. Fakat çok kısa zamanda bu sistemin Türkiye pazarı için doğru olmadığını görerek hizmet kalemlerimizi dönüştürüp farklılaştırmaya karar verdim. Şöyle ki Paris ofisimiz, çalıştığı markalara sadece PR hizmeti sunuyor, kreatif iletişim dediğimiz iletişim stratejilerini belirliyor ve içerik olarak ne gibi farklılıkları olacağını belirliyor.

“Made in L’Appart”

“L’Appart İstanbul’u kurduğumuzda ilk olarak tasarımcı markalarla çalışmaya başladık, markalar daha sonradan ajansımıza dahil oldular. Tasarımcı markalarıyla çalışmaya başladığımızda fark ettim ki onların ihtiyaçları sadece iletişim, PR hizmeti ve marka bilinirliklerini arttırmak değildi. Aynı zamanda tüm iş akışlarındaki pazarlama, satış gibi farklı koordinatları belirlememiz gerekiyordu. Dolayısıyla diğer PR ajanslarının hiçbir zaman girmediği bir alan olan satış noktası bulma, satış noktalarını genişletme konularında da tasarımcılara yardımcı olduk. ‘Made in L’Appart’ diye özel bir program tasarladık. Tasarımcıların hem bir marka ilk doğduğunda neler yapması gerektiğini, nasıl yola çıkacağını belirledik, hem iş planlarını kurguladık, nasıl pazarlayacak, nasıl doğru şekilde üretim planlaması gerekiyor gibi A’dan Z’ye onlara eşlik etme konusunda çok farklı bir programı hayata geçirdik, çok da başarılı oldu.”

İnandığınız bir fikri hayata geçirmek ve yolda dönüşmek

"Girişimcilik benim genlerimde ve benliğimde vardı. Babam da girişimci olduğu için herhalde onu örnek aldım. Üniversiteye başladığım sene, hedeflerimiz ve ne yapmak istediğimiz sorusu sıklıkla sorulurdu, o zamanlarda bile 'önce iyi bir deneyim kazandıktan sonra orta vadede kendi işimi kurmayı hedefliyorum' diye cevapladığımı çok iyi hatırlıyorum. Henüz üniversiteyi bitirmeden iş hayatına atıldığımda hep büyük şerketlerde çalışıp deneyim kazanmayı hedefledim. Farklı sektörler ve rollerde bulunduktan sonra bir noktada kendimi yeterince donanımlı hissetmeye başladım ve kendi işimi kurmanın zamanı geldiğini düşündüm. Bence girişimcilik inandığınız bir fikri hayata geçirmek, yolda dönüşmek ve hedefiniz için durmadan çalışmak anlamına geliyor."

Kadınlar tarafından kurulan girişimler fark yaratıyor

"Fransa, Türkiye ve Amerika’da kendi girişim hikâyelerimi deneyimledikten sonra kendi sektörümde bana farklı gelen ve inandığım projeleri değerlendirip yatırım yapmaya karar verdim. Özellikle uluslararası platformda hak ettiği değeri bulması gereken yetenekli tasarımcıları nasıl daha iyi tanıtırım diye düşünürken, markalaşma ve kadın liderliği konularına odaklandığım noktada Arya Kadın Yatırım Platformu ile yolumun kesişti. Bir projeye yatırım yaparken, projenin içeriği, farklılaştığı taraflar, katma değerleri kadar girişimcinin karakterine, inancına ve parkuruna göre değerlendiriyorum. Kadın girişimciler ve çevreye duyarlı projeler öncelik sıramda yer alıyor. Kadınlar tarafından kurulan girişimlerin fark yarattığına kesinlikle inanıyorum! Kadınlar düşünce biçimleri sayesinde bir projeyi hayata geçirirken tüm açılardan, 360 derece görebiliyorlar ve bu da yolculuklarında fark yaratıyor. Şu ana kadar 3 yatırımın oldu. Bir yatırımın geri dönüşü segmente bağlı olarak değişim gösterebiliyor. Teknoloji alanında 18 ay kadar kısa bir sürede olabilirken moda markalarında en az İki sene şeklinde farklılık gösterebiliyor."

Şimdiki aklım olsa... tekrar aynı yollardan geçerdim!

"Heyecanla yapılan bir iş ve para birleşince başarı ortaya çıkıyor. Başarısızlık diye bir kavram olduğunu düşünmüyorum çünkü hedefinize ulaşamadığınız yolculuklarda birçok şey öğrenip dersler çıkartıyorsunuz ve onları sonraki adımlarda farklılaştırarak başarılı olma şansını yakalıyorsunuz. Hataları da aynı şekilde bir fırsat olarak görüyorum çünkü her hata bir sonraki adıma gitmek için başka bir kapı aralıyor. Üstelik bazı durumlarda hataların hız kazanmanızı sağlayabildiğini de deneyimledim. Şimdiki aklım olsa, tekrar aynı yollardan geçerdim!"