Görenler okul, düğün salonu ya da devlet dairesi sandı ama gerçek çok farklı çıktı
“Karadeniz'e özgü hayvancılığı sürdüren bir aileydik”
Karadeniz, “Karadeniz'e özgü hayvancılığı sürdüren bir aileydik. Babamın mesela 30-40 tane küçükbaşı vardı. Annemin 2-3 ineği vardı. Biz onu sadece büyüttük. Güzel de oldu. Şu anda küçükbaş sayımız da, büyükbaş sayımız da fazla. İlçemde ve çevre ilçelerde bizden büyüğü yok diyebilirim. Bütün çiftlik var ama çoğu boş. Önemli olan istikrarlı olmak. İlk kazma vururken aslında ben bu konunun buralara geleceğini düşünüyordum. Çünkü biz buraya ilk kazmayı vurduğumuzda bir yankı uyandırmıştı. Çünkü burası çok kötü bir araziydi. Yani varlığıyla yokluğu belli olmayan dik, taşlık anormal bir araziydi. O yüzden hani yapıldıkça arazinin de ve binanın da şekli şemali güzelleştikçe evet bir gün Türkiye'de sesimizi duyuracağız diye kendi kendime söylüyordum” ifadelerini kullandı.