16 bin dolara kadavra ithal ediyor
Daha önce Cerrahpaşa ve Çapa'da ortak yaptıkları bir çalışmaya değinen Doç. Dr. Gürses, dini inancın kadavra bağışını nasıl etkilediğini şöyle anlattı:
"Çalışmada şöyle bir sonuç çıktı. Bağış yapan kişilerle görüştük 'Kendinizi neden bağışladınız?' diye. Orada din ile ilgili enteresan bir şey var. Bir grup bağışçı tamamen dini gerekçelerle bağışlıyor. Bu konu ile ilgili en bilinen örnek Maide Suresi'nin 32. ayeti 'Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.' Bunu bize cevap olarak yazan bağışçı da var. Tam tersi İslami uygulamaları kabul etmeyenler de var. O yüzden din Türkiye'de hem pozitif hem de negatif bağış sebebi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'na e-devlet
üzerinden başvurduk. 'Ben vefat ettikten sonra kendi bedenimi,
kadavra olarak kullanılması için bağışlamak istiyorum. Bununla
ilgili herhangi bir dini engel var mı?' diye. Verilen cevap şu
şekildeydi: 'Kadavra olarak kişinin bedenini bağışlamasında dinen
bir engel yoktur, sadece kişinin bedenine saygı gösterilmesi
kapsamında, gasil, namaz ve defin işlemlerinin sırasıyla yapılması
lazım.' Orada herhangi bir süre belirtilmedi. Hemen yapılıp
defnedilmesi gerekmiyor. O yüzden gasil ve namazdan sonra kadavra
olarak kullanılıp daha sonra defin işleminin yapılabileceğini
yorumladık. Soranlara da bu şekilde bilgi verdik."