Dünyada kripto varlıkları en çok bilen ve işlem yapanların başında Türkler geliyor
Consensys tarafından açıklanan ve ilk kez Türkiye'yi de kapsayan “İkinci Küresel Kamuoyu Araştırması”, kripto varlıklara ilişkin farkındalığın küresel olarak arttığını, ancak web3 kavramlarını anlama konusunun hala yeterli seviyede olmadığını gösterdi. Türkiye, dünyanın geri kalanına kıyasla kripto varlıkları yüzde 95 oranında bilirken, bu kişilerin neredeyse yarısı da geçmişte kripto varlık alım satımı yaptığını belirtiyor.
Haber Merkezi |Kendi dijital cüzdanı MetaMask'ın arkasındaki lider blockchain ve web3 yazılım şirketi Consensys bugün, uluslararası online araştırma veri ve analitik teknoloji grubu YouGov tarafından online olarak gerçekleştirilen kripto ve web3 hakkındaki “İkinci Küresel Görüş Anketi”nin bulgularını açıkladı. Haziran 2023'te yayınlanan ilk anketin devamı olarak anketin kapsamını genişleten Consensys, Afrika, Amerika, Asya ve Avrupa'daki 18 ülkede 18-65 yaş arası 18 binden fazla kişiye ulaşarak ilk kez Türkiye'den bin 215 katılımcıyı da dahil etti.
Değişen duyarlılığı anlamak için tasarlanan bir önceki anketle aynı soruların yanı sıra güncel tema ve trendleri de ele almayı amaçlayan yeni sorulardan oluşan anket, veri gizliliği, farkındalık, sahiplik ve web3 etkinliği, merkezsizleşme, spot kripto ETF'lerinin onaylanması gibi güncel konular ve yapay zekâ (AI) ile blockchain kesişimi gibi konuları araştırdı.
Türkiye'de yüksek farkındalık ve kripto sahipliği
Küresel olarak katılımcıların yüzde 93'ü kripto varlıklardan haberdar olduğunu bildirirken ancak yarısından biraz fazlası (yüzde 52) bunları anladığını söyledi.
Türkiye'de kripto varlıklara ilişkin farkındalık ve anlayış ise küresel ortalamanın üzerinde. Türklerin yüzde 95'i kripto varlıkların farkında olduğunu, yüzde 59'u ise ne olduğunu anladığını belirtti. Buna ek olarak kripto varlık sahipliği Türkiye'de önemli ölçüde yüksek ki bu kişilerin neredeyse yarısı (yüzde 47) geçmişte kripto varlık satın almış.
Yaşla birlikte artıyor
Farkındalık seviyeleri yaş gruplarına göre de değişirken ilginç bir şekilde yaşla birlikte artma eğilimi de gösteriyor. 55-65 yaş arasındakiler arasında farkındalık yüzde 99 gibi etkileyici bir orana ulaşırken, 18-24 yaş arasındakiler arasında bu oran yüzde 87 oluyor. Ancak en bilinçli grup olmalarına rağmen 55-65 yaş grubu, kripto ticaretinde en az aktif olan grup. Bu alanda 25-34 yaş aralığındakiler başı çekiyor. Bu yaş gurubundakilerin yüzde 55'i şu anda kripto varlığa sahip ya da daha önce satın almış durumda, ki bu oran küresel ortalama olan yüzde 42'nin oldukça üzerinde. Ayrıca 55-65 yaş arası katılımcıların yüzde 71'i, hiç kripto varlık ticareti yapmadığını belirtti.
Arkadaş ve aile tavsiyesi
Kripto varlık satın almış olanların katılım motivasyonları da farklılık gösteriyor. Her beş kişiden biri (yüzde 20) merakını ve deneyerek kendini eğitme arzusunu dile getirirken, yüzde 17'si kısa vadeli kâr potansiyelinden etkilenmiş. Buna ek olarak yüzde 13'ü, arkadaşlarının ve ailesinin tavsiyesi üzerine yatırım yapmış. Diğer taraftan yüzde 11'i bunu uzun vadeli bir yatırım olarak görürken yüzde 9'u hem Türk Lirası'nın istikrarsızlığı hem de ABD Doları, Euro ve altın gibi geleneksel yatırım araçlarına uygulanan sınırlamalara karşı bir koruma olarak görmüş.
Kripto cüzdanları ve NFT sahipliği, Türkiye'de, dünyanın geri kalanına kıyasla daha popüler. Katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 44) en az bir kripto cüzdanına sahip. Buna ek olarak Türklerin yüzde 54'ü saklama ve kendi kendine saklama kripto cüzdanları arasındaki farkı bilmiyor. Ancak yine de yüzde 34'lük bir kesim, cüzdanlar hakkında daha fazla bilgi edinmeye ilgi duyduklarını ifade ettiler. Benzer şekilde NFT'nin benimsenme oranı da yüksek: Türklerin 4'te 1'inden fazlası (yüzde 27) bu terime aşina. Aşina olanlar arasında çoğunluk (yüzde 40) hiç NFT sahibi olmamışken yaklaşık 3'te 1'i (yüzde 32) şu anda sahip. Çoğunluk (yüzde 60) önümüzdeki 12 ay içinde NFT'lere yatırım yapacağını veya toplayacağını söylüyor.
Web3 kavramlarını anlamak
Türk katılımcıların web3 faaliyetlerine genel katılımının diğer ülkelerin gerisinde kaldığı görülüyor. Web3 teknolojilerini anlama konusu nispeten düşük; küresel ortalama olan yüzde 24'e kıyasla Türk katılımcıların yalnızca yüzde 19'u bu terimden haberdar. Buna ek olarak web3 faaliyetlerine katılanların en sık kullandıkları faaliyetler ise staking (yüzde 36), alım satım işlemleri (yüzde 22) ve web3 cüzdan kullanımı (yüzde 22).
Bu bilgi eksiklikleri veya yanlış anlamalar, blockchain teknolojisine de uzanıyor: Katılımcıların yalnızca yüzde 24'ü blockchain tanımını doğru bir şekilde yapabildi (küresel ortalamanın yüzde 8 altında). Buna rağmen Türk katılımcıların yüzde 77'si web3'ün özünde yer alan bir ilke olan veri gizliliğinin önemini kabul ediyor ve yüzde 37'si de kriptoyu çevresel faydalarla ilişkilendiriyor. Bu olumlu duygu daha fazla eğitimle artabilir.
Gizlilik endişeleri
Türk katılımcıların önemli bir çoğunluğu (yüzde 77) veri gizliliği konusunda endişelerini dile getirirken yüzde 29'u Facebook veya Google gibi mevcut web2 kurumlarının kişisel bilgileri nasıl ele aldığına güvenmediğini ifade etti. Her 4 Türk'ten 3'ü (yüzde 75) çevrimiçi kimlikleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak istiyor. Türk katılımcılar ayrıca veri katkılarından elde edilen kârdan pay almaları gerektiğini düşünüyor. Ancak küresel katılımcılar arasında ortak bir konu olarak sadece yüzde 36'sı yeterli şekilde telafi edildiğini düşünüyor.
Yapay zekâ tarafından üretilen yanlış bilgilerle ilgili endişeler öne çıkarken katılımcıların yüzde 70'i sahte haberler ve hileli içeriklerden endişe duyuyor. Neredeyse yarısı (yüzde 49) blockchainin şeffaflığı ve güveni artırarak bu riskleri azaltabileceğine inanıyor.
Bilinmemesine rağmen merkeziyetsizlik kavramı Türkler arasında yankı buluyor: Pek çok kişi sosyal medya (yüzde 30), bankacılık (yüzde 31), hükümet sistemleri (yüzde 24) ve kamu altyapısı (yüzde 17) gibi sektörleri iyileştirebileceğine inanıyor. Dünya Bankası'nın “2021'de 1.4 milyar yetişkin, bir finans kurumunda veya mobil para sağlayıcısında hesabı olmadan, bankasız kalmaya devam etti.” İfadesini yorumlamaları istendiğinde yüzde 35‘i bunun küresel finans sisteminin iyi çalıştığının ancak iyileştirilebileceğinin bir işareti olduğunu söylerken yüzde 20’si tamamen elden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Veri gizliliğinin önemi artıyor
Etherium Kurucu Ortağı ve Censensys’in Kurucusu ve CEO’su Joseph Lubin, “Blockchainin ve merkeziyetsizliğin, verilerimizin nasıl yönetildiği konusunda güven ve şeffaflığı arttırmadaki kritik rolü göz ardı edilemez. Son anketimiz, küresel olarak katılımcıların yüzde 83'ünün önemini vurguladığı veri gizliliğinin artan önemini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda küresel seçimler ile yapay zekanın ana akım olarak benimsenmesi arasında acil bir sorun olan ‘yanlış bilgilendirmeyle’ ilgili yaygın endişelere de ışık tutuyor” dedi.
Lubin ayrıca “Her yıl, yeniden merkezsizleştirici rol üstlenen web3’ün yanı sıra kripto ve blockchainin büyümesi ve benimsenmesi doğrultusunda olumlu bir ivme görmeye devam ediyoruz. 2024, toplumun ve web3 ekosisteminin benimsediği doğru yönün, tüm insanlar ve topluluklar için çok daha büyük ekonomik, sosyal ve politik bir faaliyete doğru hızla ilerlemesini sağlayan çeşitli nedenlerle kripto için kayıtlara geçen bir yıl oldu. Örneğin, yakın zamanda yapılan ABD başkanlık seçimleri önemli bir düzenleyici netliğe yol açabilir. Dünya merkeziyetsizliğin ve kriptonun potansiyelini benimserken sektörümüz, eğitim ve inovasyon yoluyla bir sonraki kullanıcı dalgasını desteklemeye ve güçlendirmeye ve dünyamızın en karmaşık zorluklarından bazılarını çözmeye hazır” dedi.
Kripto ekosistemi “kullanıcılardan” “sahiplere” geçiyor
Consensys, bu eğilimleri kripto, blockchain ve web3 tarafından kolaylaştırılan daha adil bir çevrimiçi ortama doğru devam eden bir değişimin göstergesi olarak görüyor. İster uygulama geliştirme isterse de kripto varlık stake etme veya NFT'lere katılım yoluyla olsun, web3 ile ilgilenen bireyler yalnızca kullanıcı değil, ekosistemin aktif katılımcıları, kurucuları ve sahipleri. Bu sahiplik zihniyeti, katılımcıların çevrimiçi varlıklarında hissedar olma arzusunun artması ve veri gizliliği ve internete katkıları konusunda sosyal medyaya duydukları güvensizlikle de kendini gösteriyor.