Şans Sohbetleri: Piyasalarda garip fiyatlamalar görülebilir
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu hafta Şans Sohbetleri’nde Fed’in faiz kararını ve piyasaya etkilerini, İBB Başkanı İmamoğlu’na verilen ceza kararını, ihracat pazarları daralan sanayicinin durumunu ele aldı. İkili, altın ve gümüşe ayrı parantez de açtı.
Haber Merkezi |Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu hafta Şans Sohbetleri’nde Fed’in 2023’e yönelik mesajlarını ve piyasaya etkilerini değerlendirdi. İkili, ABD için faiz beklentisinin yüzde 5’i aşmasının piyasaları çok mutlu etmediği ve piyasalarda baskının bir süre devam edeceği görüşünü paylaştı. Ağaoğlu, Noel tatiline işaret ederek, likiditenin düşük olacağı süreçte oynaklığın artacağını ve 'garip' fiyatlamalar olabileceğini söyledi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ağaoğlu ve Güldağ, kararının Türkiye’ye yönelik olumsuz algıyı besleyebileceği görüşünü aktardı. İkili, ayrıca ihracat pazarlarındaki daralmayı ele aldı; iç dinamiklerin de etkisiyle sanayicinin 2023 yılında da işinin kolay olmayacağını vurguladı.
Güldağ: Ekrem İmamoğlu’na yönelik karar açıklandıktan sonra iş insanlarıyla konuştuğumuzda olumsuz etkilerinin olacağı yönünde genel bir kanaat vardı. “CDS 500’ün altına da gelir mi diye düşündüğümüz bir sırada hiç de iyi olmadı. Yine borçlanmalar tarafında sıkıntılar gelebilir” diyen iş insanları oldu. Kararın etkilerini hem ekonomide, hem de siyaset cephesinde hissedeceğiz gibi görünüyor.
Ağaoğlu: CDS ile başlayayım… “Türkiye’nin ekonomi performansı herkesi mutlu etti, güven uyandırdı ve o sayede CDS’lerimizde gerileme var” demek bana zor geliyor. Özellikle KKM tarafından çıkan Türk yatırımcılar gidecek çok fazla yer bulamayıp Türk Eurobond’larına yöneldiler. Öncelikle Eurobond’lara olan talep CDS’leri düşürdü. Normalde CDS’e talep nereden gelir diye baktığınızda Türkiye’ye, riski olan yabancı yatırımcıdan gelir. Orada da yabancı yatırımcının riski azalmıştı, var olanlar kendilerini sigortalamak istediklerinde bu primi ödüyorlardı. Ama Eurobond’larını ve risklerini Türklere satınca onlar da ister istemez bu talebi azalttılar ve o yüzden de CDS’lerimiz geri geldi. Buna bakıp “bize borç verecekler mi” bir soru işareti. İş insanlarının söylediğine benzer şekilde, bu alınan kararın gelecek seçimleri nasıl etkileyeceği sorusunu sorsanız kendinize, çok pozitif etkilemesi mümkün değil.
Güldağ: İlk reaksiyona baktığımızda borsayı da etkiledi diye konuşuldu. 15 Aralık saat 13:00 itibariyle baktığımızda ise borsa farklı bir havada. Orada da belki birtakım tedbirler alınmış, birtakım aktörler işin içine girmiştir, bilemiyorum.
Ağaoğlu: Böyle bir karara karşı normal şartlar altında makul bir tepki. Ama bugünkü tepki dünkü makullüğünü neredeyse çöpe atmış gibi. Çünkü burası Türkiye, her şey bizim yaptığımız, bizim istediğimiz şekilde olur ya biz işimize devam edelim, nasılsa gidecek fazla yer yok, borsa da tek adres olmaya devam edecek. O yüzden biz de kayıpların hepsini geri alıp, hatta ucuza da mal aldığımız için sevinelim yaklaşımıyla dünkü zararlar telafi edilmiş durumda. Ama borsa biraz bekleyecek çünkü bu kararın altından ne çıkacağını kestirmek şu an zor.
Güldağ: Türkiye’nin son dönemde tahıl koridoru gibi meselelerde artı puan yazdığı noktalar da oldu. Ama böylesi bir karar hakikaten neresinden bakarsanız bakın Türkiye’yi pozitif etkileyebilecek ya da pozitif algısını yukarı çekebilecek bir karar gibi durmuyor.
Ağaoğlu: Teknik olarak muhtemel aday adaylarından birini siz bu yarışın dışına bir şekilde itiyorsunuz. Bu hukuki bir süreçle yapılsa bile neden bu kadar hızlı davranıyorsunuz sorusu var. Fayda getirmesi zor, ileride çıkabilecek olası zararların daha da yükselmesine sebep olacak bir karar gibi görünüyor. Bekleyip göreceğiz ama alınan karar çok böyle işimizi kolaylaştıracak, rahatlatacak bir karar gibi gelmedi.
Güldağ: Çarşamba günü bir diğer önemli gelişme de Fed’in faiz toplantısıydı. 50 baz puan artırım zaten fiyatlanmıştı. Ama faiz artırımlarının süreceği yönündeki net açıklama yurtdışında borsaların aşağı doğru gelmesine neden oldu. Fed birtakım sinyaller de vermiş oldu 2023’e ilişkin. Sen gerçi söylüyordun; “faiz artırımları 2023’e de sarkar” diye. Powell'ın söylemleri 2023’te de doların güçlü kalacağı yönünde bir izlenimi doğurdu. Ne gibi etkiler beklersin gelişmekte olan ülkelere ve Türkiye’ye yönelik.
Ağaoğlu: Enflasyon beklentilerin altındaydı ama kalıcı hale geldiğine dair bir kanıt yok. Tek veriyle bu iş olmaz, Fed de bunu yapmayacaktır. Faiz kararında bir şerh olmaması, yani faiz artışına karşı herkesin 50 baz puanlık oy birliğiyle karar vermiş olması önemli. Daha da önemlisi 2023 yıl sonu Enflasyon tahminlerinin 4,6’dan 5,1’e çıkmış olması. Bu şu demektir; en azından 75 baz puanlık bir artış daha gelecek, ki bence de öyle olacak. “50 hemen bir sonraki toplantıda , şubatta da 25 baz puanla toplam 75 baz puan artışla faizi 5- 5,25'e çekecekler. Sonra da bakacaklar” dedim. Aynen de öyle olacak gibi görünüyor. 4,6’dan 5,1’e gitmesi faiz indirimi mevsiminin 2024’e sarkmasını piyasalara söyledi.
Güldağ: Tabii faiz beklentisinin yüzde 5’i aşması piyasaları pek mutlu etmedi.
Ağaoğlu: ‘Fed 75 baz puan daha artıracağını açıklar yakın zamanda da indirim ihtimali gelir veya biz onu fiyatlamaya başlarız’ hevesi maalesef piyasanın kursağında kalmış durumda. S&P düne göre yüzde 1 civarında ekside. Yılı 4100 seviyesinin üzerine kapatmakta zorlanacak olan bir S&P göreceğiz. Euro dolar karşısında belki 1,0690, 1,07’yi biraz zorlayabilir. Ama çok böyle kalıcı, özellikle önümüzdeki yıla sirayet edecek yüksek bir Euro dönemini maalesef yakın zamanda görmüyorum.
Güldağ: Bu durum ihracatçıları da çok etkiliyor. Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu ve yeni yönetim kurulu üyeleri ziyaretimize geldi ve sohbetimizde açık olarak söylediler; “Tekstil siparişlerinde yüzde 50’ye varan daralma yaşanıyor. Doğal taşta da eskiden günde 20 talep geliyorsa artık 10 talep gelmeye başladı." Maliyetlerin EYT, asgari ücret gibi konularla daha da artacağı bir ortamda ihracatçının işi iyice zorlaşacak. Tekstilde olduğu gibi demir-çelik tarafında da önemli işten çıkarmalar var. Onların da haberlerini almaya başladık. Dolar karşısında değer kaybeden para birimlerine sahip ülkeler ‘aman fazla ithal etmeyelim, açığımız artmasın’ diye ithalata fren koymaya başladılar. Bu da Türkiye’nin ihracatını ekstradan olumsuz etkiliyor. ‘Kur ağlaması’nın her zamankinden daha farklı bir durumda olduğu aşikar. Sadece parite ve resesyon meselesi de değil aslında. Kendi içimizdeki problemler de ihracatçıları ciddi şekilde etkiliyor.
Ağaoğlu: Talep kısmında daralma olduğu çok açık. Buna yapılacak hiçbir şey yok. Ama parite tarafında olumsuz etkiler görece azaldı. 96’lardan 1,06’ya çıkınca, belki 1,10 – 1,15’ler arası Türkiye için daha iyi seviyeler ama en azından 0,96’ya göre 1,06 daha iyi.
Güldağ: Biraz finansman tarafının açıldığı ifade edildi. Eximbank tarafında iyileşmeler var. “Günlük fonlama 100- 150 milyon dolara doğru geldi” diye ifade ediliyor. Ama hala vadeler çok kısa. Biraz petrol tarafı yardımcı oluyor. Elektrik ve doğalgazda indirim olabilir mi beklentisi oluşmuştu ama Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız ile de sohbetimizde benim algıladığım; indirimlerden ziyade seçime kadar enerji fiyatlarına pek zam yapılmaması yönünde eğilim söz konusu.
Ağaoğlu: Eximbank’tan gelen kısa dönemli iyileşmeler, hani bana birazcık seçime yönelik çabalarmış gibi, veya onun için bir yöntem olarak görünüyor gözüme. Çünkü genele yayılmış olan bir şey söylemek için henüz daha erken. Enerji tarafına gelirsek; Türkiye’de enerji fiyatları sanayide yüzde 50, konutta yüzde 80 sübvanse ediliyor. Yani tüm fiyatlar nihai tüketiciler ve sanayici açısından olması gerekenin çok altında. Avrupa’da gaz fiyatları yükseliyor, Çin talebi de artmaya başlarsa petrol fiyatları da yükselir. Bu da bizim birkaç aydır edindiğimiz avantajların yavaş yavaş kaybolması anlamına gelir.
Altın ve gümüş yeni yılda daha şanslı olacak
Güldağ: Altın ve gümüş zaman zaman dalgalanmalar yaşıyor, Fed beklentileri sonrası yeni fiyatlamalar için ne düşünüyorsun?
Ağaoğlu: Fed’in 2023 boyunca faizleri yüksek tutacağı beklentisi ile önümüzdeki günlerde altın-gümüş tarafında kazanımların geri verileceğini düşünüyorum. 1808’lerin üzerine çıkan altın 1776 şu anda, onun için kritik eşik 1788. 200 günlüğün altına inince zorlanacak. Gümüş de benzer bir şekilde şu anda 23,02 seviyelerinde. Gümüş çok hızlı gittiği için 200 günlükleri bayağı aşağıda. Oraya kadar gelecek bir düzeltme beklemiyorum. En azından 22,60, 21,60 olarak iki önemli düzeltme seviyesi var. 21,60 altına da gümüşün çok fazla kayacağını düşünmüyorum. Özellikle Kuzey yarım kürede Noel ve yeni yıl tatilleri başlayacak ve likidite azalacak. Garip fiyatlamalar görebiliriz. Kalıcı olmayan garip fiyatlar bunlar, aşağı ya da yukarı da olabilir. Bu düzeltmelerden sonra yeni yılda her ikisini de daha şanslı görüyorum.