Merkez Bankası’ndan ölçülü faiz indirimi
TCMB, 2020’nin ilk toplantısında 75 baz puanlık indirim yaptı ve piyasanın beklentileriyle uyumlu bir karara imza attı. Politika faizi 11.25’e inerken, dolar ilk tepki olarak 5.87'den 5.85 liraya indi. Analistler artık enflasyonun izin verdiği ölçüde indirimlerin sürmesini bekliyor.
Şebnem TURHAN
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 50-100 baz puan olan beklentilerle uyumlu olarak politika faizini 75 baz puan düşürdü. Böylece, yüzde 12 olan politika faizi yüzde 11.25’e geriledi. Faiz kararına doların tepkisi sınırlı oldu. Karar öncesi 5.87 lira seviyelerinde olan dolar kuru 5.85 liraya indi.
TARİH | FAİZ ORANI |
14 Eylül 2018 | 24,00 |
26 Temmuz 2019 | 19,75 |
13 Eylül 2019 | 16,50 |
25 Ekim 2019 | 14,00 |
12 Aralık 2019 | 12,00 |
16 Ocak 2020 | 11,25 |
TCMB, enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerektiğini vurguladı ve enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları göz önüne alarak ölçülü bir faiz indirimi yaptığına dikkat çekti. Analistler, bu toplantıyla TCMB’nin önden yüklemeli faiz indirimlerini sona erdirdiğini kanıtladığını bundan sonra enflasyonun izin verdiği ölçüde faiz indirimlerine karar vereceğini belirttiği değerlendirmesi yaptı.
TCMB’nin ilk toplantısı Murat Uysal başkanlığında toplandı. Toplantıya Murat Çetinkaya, Ömer Duman, Uğur Namık Küçük, Oğuzhan Özbaş, Emrah Şener, Abdullah Yavaş katıldı. Toplantı sonucu açıklanan metinde, Para Politikası Kurulu’nun (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 12’den yüzde 11.25’e indirilmesine karar verildiği belirtildi.
Toparlanma devam ediyor
Metinde, ekonomik aktivitede toparlanma eğiliminin sürdüğü kaydedilerek yatırımların zayıf seyrinin sürdüğü vurgulandı. PPK geçen yılın son toplantısında da aynı vurguyu yapmıştı. Rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisi sürerken küresel büyüme görünümündeki zayıflama dış talebi kısmen yavaşladığını yineleyen TCMB, net ihracatın büyümeye katkısının gerilediğini, dezenflasyon süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceğini öngördü. TCMB, son dönemde belirgin bir iyileşme kaydeden cari işlemler dengesinin alınan tedbirlerin de katkısıyla önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir izlemesi beklediği kaydetti.
Küresel ticarette kısmı iyileşme vurgusu
TCMB, küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel enflasyonun düşük düzeyi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirdiğini belirterek şöyle devam etti: “Mevcut küresel finansal koşullar ve son dönemde küresel ticarete ilişkin beklentilerdeki kısmi iyileşme gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklemektedir. Bununla birlikte, korumacılık önlemlerinin, küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin sermaye akımları, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir.”
Ölçülü bir indirim kararı
Enflasyon görünümündeki iyileşmenin sürdüğünü ve genele yayılan düzelmenin sürdüğüne vurgu yapılan PPK metninde, “Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurları üzerindeki baskıların sınırlanmasına katkıda bulunmaktadır. Döviz kuru, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Enflasyondaki seyrin yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu değerlendirilmektedir” denildi.
Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerektiği belirtilen metinde, bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleneceği kaydedildi.