MB Başkanı Uysal: IMF ile kaynak ve swap girişimimiz yok

TCMB Başkanı Murat Uysal, enflasyon raporu sunumu sonrası, ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Uysal, toplantıda IMF ile ilgili yönetilen soruya 'IMF ile kaynak ve swap girişimimiz yok' yanıtını verdi.

Şebnem TURHAN

Koronavirüs salgını nedeniyle tarihinde ilk kez bir Enflasyon Raporu toplantısını sanal olarak düzenleyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), salgının gölgesinde tüm beklentilerini değiştirdi. TCMB Başkanı Murat Uysal, 2020 yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 8.2’den yüzde 7,4’e çekti ve 2021 için de beklentiyi değiştirmeyerek yüzde 5.4’te bıraktı. Sunum sonrası gazetecilerin ve ekonomistlerin sorularını yanıtlayan Uysal’a en çok olası swap hattı anlaşması ve Merkez Bankası rezervlerindeki azalmalar soruldu. Uysal, bazı merkez bankaları ile swap hattı görüşmelerin sürdüğünü belirtirken IMF ile ilgili ise kaynak veya swap girişimimiz yok” diye konuştu.

Enflasyon beklentisini yüzde 7,4’e çekildiği noktada reel faiz getirisinin de beklenti doğrultusunda makul bir oran olduğunu söyleyen Uysal’ın ifadeleri önümüzdeki Para Politikası Kurulu toplantılarında faiz indirimi adımlarının süreceği şeklinde yorumlandı. Toplantı sonrası Uysal’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

'Swap hattı kurulması görüşmeleri sürüyor'

Merkez bankalarıyla olan swap hattı görüşmelerimiz devam ediyor. Swap ilişkimiz olan birkaç merkez bankasıyla ilişkiyi güçlendirmek için de görüşmelerimiz devam ediyor. Sadece bunlarla sınırlı değil daha fazla sayıda merkez bankasıyla swap hattı kurulması görüşmeleri var. Süreç devam ettiği için detaylı bilgi veremiyorum. Daha önceki anlaşmalarımızı yerel paralarla ticareti geliştirme üzerine oturtmuştuk. Ancak bu dönemde tüm dünyada swap hattı anlaşmaları ön plana çıktı. Bir çok ülkenin swap anlaşmalarını genişletme yönündeki görüşleri, G20 platformlarında da desteklendi. Ticari bağımızın güçlü olduğu ülke ve merkez bankalarıyla görüşmeleri sürdürüyoruz. Gelişmeler oldukça paylaşacağız.

‘IMF swap hattı ile ilgili girişimimiz yok’

IMF üyesi olduğumuz bir kurum ve son dönemde etkin olmaya çalıştığımız bir kurum. G20 ve IMF merkez bankaları arasında daha etkin olmaya çalışıyoruz. Teknik destek katkı verme noktasında adımlarımız var. IMF ile kaynak ve swap hattı girişimimiz yok.

'Rezervlerdeki dalgalanma normal ve geçici'

Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz küresel bazda risk iştahında ciddi azalma oldu ciddi oranda gelişmede olan ülkelerden sermaye çıkışı oldu. Bizim de diğer merkez bankalarında olduğu gibi döviz kurlarında ve rezerv seviyesinde dalgalanma olabiliyor. Bunlar böyle dönemlerde normal. Geçen yıl da belli dönemlerde bu stresi yaşamıştık. Mart başından itibaren bu süreç nedeniyle rezervlerimizde bir dalgalanma söz konusu ancak bunun geçici olduğunu ifade etmek isterim. Döviz sisteminde değişiklik yok finansal istikrarın koruması açısından farklı kanallarda döviz rezervlerimizde değişimler yaşanabiliyor. Bizim döviz rezervlerindeki değişim ödemeler dengesindeki değişikliklerden de etkilenebiliyor. Önümüzdeki dönemde cari dengede ilk etapta ihracat ve turizmde yavaşlama var ama ithalatta da var petrol fiyatlarında da düşüş var önümüzdeki dönem cari dengede ılımlı seyir olacak.

Yıl içinde dengeli seyir oluşmasını ve bu kanaldan baskı gelmemesini öngörüyoruz rezervler üzerinde. Yurt dışı yatırımcıların da döviz yatırımları azaldı bu baskı da sınırlı kalacak. Diğer bir kanal ise reel sektörün ve bankacılık sektörünün borç çevirme oranları. Bu olağanüstü dönemde dahi bankalarımızın ve reel sektörün borçlarını çevirebildiği yüzde 80 oranlarının sürdüğünü görüyoruz. Genişletici adımların olduğu dönemde borç çevirmede ek sıkıntı olmayacak. Önümüzdeki dönemde ödemeler dengesi kanalıyla kalıcı bir baskı beklemiyoruz. Kurlar üzerindeki baskının da kademeli şekilde azalacağını ifade edebilirim. Rezervleri swaplar hariç dahil gibi değerlendirmek değil de iletişimde sıklıkla söylediğimiz gibi toplam rezervler üzerinden değerlendirmek gerekir ödemeler dengesi çerçevesi ve rezerv seviyesi kısa vadeli yükümlülükler için herhangi sıkıntı olmayacak.

İşsizlik fonu ödemeleri, işsizliğin artmasını önleyici katkılar yapacak

Tahmin belirsizliği yüksek işsizlik oranları konusunda rakam belirtmem uygun olmaz ancak son dönemde alınan tedbirler ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler istihdam tarafında kısa çalışmanın genişletilmesi işsizlik fonundan yapılan ödemeler işsizliği çok hızlı düzeyde artırmasını önleyici katkılar yapacağını düşünüyorum. Bununla birlikte ücretsiz izine çıkanlara yönelik ödemeler söz konusu. Kayıt dışı tarafta çalışanların bu dönemde ne yönde evrileceği daha yakından takip edilmesi gereken konu. Bu kesime de doğrudan destekler sağlanıyor. Dolayısıyla bu sürece girmeden önce işsizlik oranlarında aşağı yönlü seyri görmeye başlamıştık ancak mart ortasından itibaren bunun tersine dönebileceği ama sınırlı şekilde kalacağını öngörüyoruz.

‘Bazen sadece faiz ile yönetemeyeceğimiz dönemler olabilir’

Kur hedefi olmadığını son iki aydaki gelişmelere bakarak izleyebiliriz. Mart ayının ikinci haftasından itibaren hızlanmakla birlikte kurda bir değişim TL’de kademeli değer kaybı yaşandığını gördük. Yalnız değiliz diğer gelişmekte olan ülkelerde de var. Kurda seviye savunma gibi bir hareket tarzı içinde olmadığımızı gösteriyor. Bununla birlikte reel kurun geldiği seviyeyi gözetmek lazım. Son gelişmelerle birlikte reel kur da son dönemin en düşük seviyelerine yakın seyrediyor. Son yine geçen yıl içinde reel sektörün firmaların borç azaltımına gittiğini görüyoruz. Tüm bunları dikkate aldığımızda firmaların pozisyon azaltmış olması reel kurun seviyesi yerleşiklerin de belli ölçüde dolarize olmuş olması son dönemde burada da pozitif gelişmeler görüyoruz. Kur seviyesiyle ilgili bir savunma mekanizmamız yok ama finansal istikrar açısından tümüne bakmamız lazım bazen sadece faiz ile yönetemeyeceğimiz dönemler olabilir.

‘TL’ye yatırım imkanı kapandı demek doğru değil’

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından swap işlemleri dalgalanma yaratan spekülatif pozisyonlanmaların belli vadeye sıkışmasını önlemek için oldukça düşük seviyeye çekildi. 'Türk Lirası’na yatırım imkanları kapandı' demek çok doğru olmaz. Bizim swap anlaşmalarımız bundan tamamen farklı durum. Bunların benzerini yaptık, artırmak üzereyiz yeni anlaşmalar için de görüşmeler sürüyor.

Aktif rasyosu sonrası swap işlemlerimiz arttı

Aktif rasyosu düzenlemesinde likiditenin etkin kullanımını amaçlayan düzenleme. Pay tarafında Merkez Bankası ile yapılan swap işlemleri dikkate alındı. Bankaları Merkez Bankası ile swap yapmaya yöneltti. Merkez ile yapılan swapların arttığını son dönemde görüyoruz limitleri de arttırdık. BDDK'nın swap adımı dalgalanmaları sınırlamak için atıldı. Bu adımlar bizim swap görüşmelerimizle ilişkilendirilemez.

‘Yabancıyı iç borçlanma piyasasında görmek isteriz’

Yabancı payı düştü değerlendirmelerde ifade ettiğim gibi portföy çıkışlarında pozisyonlanmaların azaldığını bizim için ekstra satış baskısını azaltıcı etkisi olduğunu hatırlatmam gerekiyor. Zaman içinde enflasyon dinamikleri olumlu beklentilerle birlikte yabancı yatırımcıların da iç borçlanma piyasasında isteriz tabii ki. Ancak gelinen noktada kırılganlığı azaltıcı unsur olarak değerlendirmek gerekir.

‘Bankalar açısından likidite için risk görünmüyor’

Kredilerde risk algıların artmasından ötürü bankacılık tarafında likit kalma tercihi arttı ama kamu bankalarında kredi genişlemesi sürdü. Kredi kanallarının açık kalmasını ve güçlü şekilde işlemesinin çok önemli buluyoruz. Kamu banklarının kredi tarafındaki ağırlıklı adımlarını ve programlarını bu çerçevede değerlendiriyoruz. Hızlı ve kapsamlı hareket edildi ekonomiye destek için önemli. Büyük kısmının KGF destekli krediler olduğunu söylemek lazım bir miktar kredi riski için KGF güvencesi var sektör açısından. Aldığımız tedbirler kapsamında likiditenin hem finans hem reel sektör açısından geniş olması için tedbir aldık. Fonlamaların vadesini uzattık tahvil alımlarını artırdık. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde bankalar açısından likidite için risk görünmüyor. Oldukça rahat konumdalar. Merkez, likidite sıkıntısı yaşatmayacağını güçlü şekilde ifade etti.

‘Makul reel faiz noktasındayız’

Bir önceki toplantıda da geldiğimiz nokta itibariyle de enflasyon beklentilerinin iyileşmesi neticesinden faiz için beklenen enflasyonun referans alınmasını doğru buluyoruz. Bu çerçevede gerekçeler çerçevesinden yüzde 7,4 enflasyon beklentisi için hala makul bir reel faiz noktasındayız. İçinden geçilen süreçte gelişmiş ve gelişen ülkeler belirgin faizleri indirdiler. Aslında tüm dünyada reel faizler aşağı geldi.

‘Özel sektör tahvil alımı şu an gündemimizde değil’

Son dönemdeki adımlar çerçevesinde bir çok paket açıkladık. APİ limitinin yüzde 10’a çıkarılması. Amacımız öncelikle finansal istikrarı desteklemekti. Yüzde 10 limiti gelişmekte olan ülkelere göre gayet makul bir seviyede olduğunu söylememiz gerekir. Şu an güncelleme ihtiyacı görünmüyor. İşsizlik fonu tahvilleri de bu limitin dışında değerlendirilmeli. Analitik bilanço büyüklüğü dikkate alındığında 70 milyar TL seviyesinde bulunuyor. İşsizlik fonundan alınan tahvilleri de eklemek gerekir. Son dönemde piyasada fonlama ihtiyacı arttı. Ciddi şekilde artan fonlama ihtiyacının bir kısmını swap ve repo ile yapıyoruz kısa vadeli ve geçici. Likidite ihtiyacını kalıcı azaltmak için tahvil alımları önemli bir fonksiyon olarak öne çıkıyor. Parasal genişlemeden ziyade likidite ihtiyacına yönelik adım olarak değerlendirmek gerekiyor. Varlığa dayalı menkul kıymetleri de belli oranlar dahilinde portföye dahil ettik. Tüm bu adımları şeffaf şekilde paylaşıyoruz. ŞU an özel sektör tahvilleri gündemimizde değil. Çok da fazla gelişmiş bir noktada değil. Çok büyük ihtiyaç iletilmiş de değil.

'İkinci yarıda iç talep öncülüğünde kademeli toparlanma başlayacak’

Çıktı açığının ikinci çeyrek itibarıyla ciddi oranda genişlediğini görüyoruz olağanüstü dönemde tahmin yürütmenin zorluğunu söylemiştim. Türkiye’deki normalleşme ve toparlanmanın dışında Avrupa ve dünyadaki diğer ülkelerin normalleşmesi de bizi doğrudan etkileyen konu. İç talebin daha güçlü ve hızlı toparlanmasını bekliyoruz. Bununla birlikte çeyrekler itibariyle büyümenin nasıl seyredeceği dışarıdaki ülkelerin gelişmesine bağlı. Bütün bunları değerlendirdiğimizde tahmin belirsizliği yüksek. İkinci yarıdan itibaren öncelikle iç talepten başlamak üzere kademeli toparlanma sürecine gireceğiz.

MB, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 7.4'e çekti

Ev alacaklar dikkat! Konut kredisinde faizler düştü: Başvuru şartları neler? Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Meteoroloji'den 14 il için sarı kodlu uyarı: Kuvvetli yağış geliyor TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri Ankaralılar dikkat! Bu yollar trafiğe kapatılacak Yargıtay kararı: Emeklilerin kredi ödemeleri maaşlarından kesilemez