Kredi notu artışlarının devamı gelir mi? Borsada kâr satışlarına dikkat
Stratejist Zeynel Balcı, Moody’s’in Türkiye’nin görünümünü pozitif olarak korumasının gelecek değerlendirmelerde not artış olasılığını artırdığını söylerken; "Not artışı beklenti olarak fiyatlamalarda olduğu için borsada ilk olumlu tepkinin ardından “beklenti bitti” gerekçesiyle kâr satışları görülebilir" dedi. Öte yandan, takvimde 6 Eylül’de Fitch'in, 1 Kasım’da S&P’nin değerlendirmesi bulunuyor.
Haber Merkezi |Meksa Portföy Araştırma Müdürü ve Hürriyet Ekonomi yazarı Zeynel Balcı, bu haftaki köşe yazısında, "Piyasalarda iyimserlik, Borsa İstanbul’da ise çıkış hareketi devam ediyor. Bir süredir olumlu fiyatlamaya konu olan Moody’s’in kredi not artırımı cuma gecesi geldi. Not artışını uygulanan ekonomik programın sonuçlarından biri olarak görmek gerekir. 11 yıl sonra ve ilk defa iki kademe birden gelen artışın piyasalara olumlu yansımaları beklenebilir. Bir kademe artışa kesin gözü ile bakılırken iki kademe artış bekleyenler de az değildi" olarak değerlendirdi.
Balcı'nın yazısının devamı şöyle:
Not artışı beklenti olarak bir süredir fiyatlamalara dahil olduğu için borsada ilk olumlu fiyatlamaların ardından “beklenti bitti” gerekçesiyle kâr satışları görülebilir. “Beklentiler alınır, gerçekler satılır” veya “fiyat önden gider olay peşinden gelir” gibi piyasalarda çok bilindik sözlere bu noktada atıfta bulunmak gerekecek.
- Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu B1 olarak açıklarken görünümü pozitif olarak koruması, gelecek değerlendirmelerde de kredi not artış olasılığını artıran bir durum.
- Bunlarla birlikte; Moody’s, S&P ve Fitch gibi en önemli reyting şirketlerine göre Türkiye halen yatırım yapılabilir seviyenin dört kademe altında bulunuyor. Ancak bu trend devam ederse Türkiye bu açığı hızla kapatabilir.
- Şimdi 6 Eylül’de Fitch, 1 Kasım’da da S&P’nin Türkiye’nin not değerlendirmeleri beklenecek.
Para piyasaları sakin
Kredi notu dışında borsada neler oluyor diye baktığımızda; son günlerde kâr satışlarının sıklaşması yorgunluk izlenimi vermeye başladı. Bu görünümde; kısa dönemde oluşan primlerin realize edilme isteği, kredi notu dışında piyasayı taşıyacak yeni gündem bulmakta zorlanılması, dış borsalardaki zayıflama gibi etkenleri saymak mümkün. Sermaye piyasalarındaki (hisse senetleri) canlı görünüme karşılık para piyasaları (faiz, döviz) sakin. Yüksek faiz kurları bir süredir dövizi baskı altında tutuyor. Küçük çaplı yükseliş denemeleri ciddiyet kazanmadı.
TCMB’nin rezerv biriktirme eğiliminin sürüyor olması döviz kurlarının bu seviyelerde tutunmasının en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Hatırlanırsa geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “TCMB alımları olmazsa dolar 20’li fiyatlarda olurdu” açıklamasıyla bu durumu teyit etti. TCMB brüt rezervleri 12 Temmuz haftasında 5.3 milyar dolarlık artış ile 153.8 milyar dolara yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşırken swap hariç net rezervler 22.2 milyar dolara yükseldi.
Yüksek faize bağlı olarak TL’ye dönüşün hız kazanması ve sıcak para girişleri rezervlere çok önemli katkı yaptı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Bu fon misafir para. Halbuki biz misafir para yerine sürdürülebilir ihracata, yani kendi kazancımıza daha fazla ağırlık vermeliyiz. Misafir para, her misafir gibi günü geldiğinde kalkar gider” diye durumu kendince izah etti.
Sıra reel ekonomide
Rezevler arttı ama kaynakları konusunda iş dünyasında ve piyasada temkin de mevcut. Son bir yıldır uygulanan ekonomik programdan para piyasaları açısından önemli sonuçlar alındı. Türkiye’ye portföy yatırımları girişi (sıcak para) sağlandı, TCMB rezervleri arttı, ülke risk puanı (CDS) ve borçlanma maliyetleri düştü, kredi notları arttı.
Şimdi sıra reel ekonomide. Reel ekonomide en önemli ölçeklerden biri enflasyon. Tartışmalara neden olan haziran enflasyonu ile bir yavaşlama emaresi görüldü. Bu yönde bir mesafe alınması moralite ve güven açısından önemli olacak. Bu hafta dikkatler 23 Temmuz Salı günkü TCMB toplantısı ve faiz kararına yöneldi. Ancak faiz değişimi beklenmiyor. Enflasyonda belirgin bir gerileme olmadan faizde indirim zor görülüyor. Bunun için de ağırlıklı görüş yıl sonu gibi. Borsa İstanbul’da olumlu hava korunmakla birlikte kâr satışlarına bağlı yoğunluk izlenimi öne çıkmaya başladı.
Dış piyasalarda iyimserlik zayıflıyor
- Dış piyasalarda dikkatler geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ve faiz kararına çevrilmişti. Beklendiği üzere faiz sabit bırakıldı (%4.25). Bu açıdan piyasalara etkisi sınırlı kaldı. Hatırlanırsa 6 Haziran toplantısında ECB faiz indirim sürecini başlatmıştı. ECB Başkanı Lagarde toplantı sonrası yaptığı basın açıklamasında ileriye yönelik net bir mesaj vermedi ve temkinli konuştu. Enflasyonda yüzde 2 hedefine oldukça yaklaşılmasına rağmen halen temkini elden bırakmıyorlar.
- Avrupa, Fed’in faiz hamlesini bekliyor olabilir. ABD’de ise enflasyondaki yavaşlama ve Fed Başkanı Powell’ın faiz indirimine yeşil ışık yakan açıklamaları sonrasında piyasalarında iyimserlik korunuyor. Fed üyelerinin çoğunluğu da indirim zamanının yaklaştığı görüşünde. Bu durumu piyasalar doğal olarak olumluya yordu ve gereğini yaptı. ABD tahvil faizleri düştü, dolar zayıfladı, Euro değer kazanırken buna bağlı olarak altın fiyatı rekor kırdı ve onsu 2.483 doları test etti. Sonrasında Trump’ın Tayvan-Çin’e daha yakın açıklaması ve ABD’nin çip sektörüne ilişkin korumacı tavrı geldi.
- Bu gelişmeler ralli yaşayan ABD borsalarına kâr satışları getirdi. ABD tahvil faizlerinde düşüş, dolarda zayıflama, Euro’da değerlenme oldu, bu gelişmelere bağlı olarak altının ons fiyatı yükseliş görünümünde aksi yönde hareketler yaşandı.
- ABD 10 yıllık bono faizi hafif yükselişle yüzde 4.24, dolar endeksi bir miktar toparlanma ile 104.39 olurken euro/dolar paritesi 1.0884 seviyelerinde seyretti.
- Altının ons fiyatı sert sayılabilecek bir düşüşle 2.400 dolara kadar geriledi.
- Brent petrol ise 81 dolara düştü. Petrolde ABD ham petrol stoklarındaki düşüşe karşılık Çin’in beklentilerin altında büyümesi, Ortadoğu’da gerilimin azalması, talebe yönelik zayıflama sinyalleri düşüşe etki eden nedenler arasında sayılabilir.
ABD’de Biden’ın adaylığı sorgulanıyor
- Sağlık nedeniyle ABD Başkanı Biden’ın adaylık konusu sorgulanırken Trump’ın kasım ayındaki seçimi kazanma olasılığı yüksek görülüyor. Biden’ın COVID testinin pozitif olduğunun açıklanması sanki adaylıktan çekilmeye zemin hazırlanıyor izlenimi verdi. Trump’ın kesin kazanacak algısını piyasalar ilk aşamada olumlu fiyatlarken bu durum son günlerde biraz değişmeye başladı. Trump’ın başkan olması durumunda olumlu yönleri kadar riskleri de dillendiriliyor. Başkan olduğu dönemde; ekonomide büyüme odaklı politika izlemesi iyi bir referans ama özellikle Çin’e karşı açtığı ticaret savaşı ve ekonomideki korumacı tutumu, agresif söylemleri nedeniyle uluslararası gerginliği artıracağı endişeleri gibi birçok olasılık şimdiden tartışma konusu oldu. ‘Tayvan Çin’e daha yakın diyerek’ bu ülkeye ilişkin ABD’nin politikasının değişeceği sinyalini verdi. Suriye ve Ukrayna politikaları konusunda ise henüz bir netlik görülmüyor. Kısaca; ABD’de Biden’ın adaylıktan çekilip çekilmeyeceğine dair belirsizlik ve Trump’ın seçilmesi durumunda icraatları tartışılmaya devam ediliyor.
Borsa İstanbul’da kâr satışlarına dikkat
Endekste çıkış hareketi sürüyor. İlk destekler 11.080-11.040 seviyelerinde. Bu seviyeler günlük işlemler için izlenebilir. Sonraki destekler 10.900 ve 10.750-10.700 noktalarında. İlk dirençler ise 11.250-11.300 seviyelerinde. Çıkışın devamı için 11.300 seviyesinin üzerinde kalınması önemli olacak. Bu durumda sonraki ve daha önemli dirençler 11.700 ve 12.000 seviyelerinde bulunuyor. Endekste çıkış hareketi gücünü korumakla birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.
Borsada yabancı alımları devam etmedi
- TCMB’nin açıkladığı yabancı işlemleri ve parasal büyüklüklere ilişkin veriler yakından takip ediliyor. Haziran enflasyonu sonrası borsada yabancı yatırımcılar 156.4 milyon dolarlık hisse senedi almışlar ve uzun bir aradan sonra ‘tekrar yabancı alımları başladı’ izlenimi vermişlerdi. Ancak bir sonraki hafta yani 12 Temmuz ile biten haftada bu alımların devamı gelmedi ve yabancı yatırımcılar 57.7 milyon dolarlık hisse satışı yaptılar.
Tahvil bonodaki alımları ise 895.4 milyon dolar ile devam etti. Özetle, yabancıların tavrında bir değişim yok. Yüksek faize bağlı olarak tahvil bonoya ilgileri sürüyor, henüz hisseye yanaşmıyorlar. KKM’deki düşüş ivme kazandı, 1.942 milyon dolara geriledi. Bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 1.2 milyar dolarlık artışla 163.7 milyar dolar oldu.