“Fed sıkılaşırken ECB izlerse parite düşer”
ABD Merkez Bankası’nın sıkılaşma sürecine girmesi ancak Avrupa Merkez Bankası’nın sıkılaşmayı daha ağırdan alması uzmanlara göre 12 ay içinde paritede yeni dipler görülmesine neden olabilir.
Hilal Sarı |Hilal SARI
ABD Merkez Bankası’nın son tutanaklarında varlık alımlarını “kasım veya aralıkta” azaltmaya başlayabileceği sinyali, dün Fed’in para politikası kararı öncesi dolar Euro’ya karşı 2021 yılının zirvelerine yakın seyretti. Uzmanlar ABD’de enflasyonun çok da geçici olmadığının anlaşılması ve Fed’in 120 milyar dolarlık varlık alımlarını hızlı bir şekilde azaltmaya başlamasıyla doların Euro ve diğer para birimleri karşısında güçleneceğini öngörüyor.
Dolar endeksi geçen ay gördüğü 2021 zirvesi 94,563 seviyesinden çok uzaklaşmış değil. Ancak ING stratejistleri tapering mesajına rağmen piyasada zaten bekleniyor olması nedeniyle dolarda bir zayıflama görülse de, doların ve ABD faizlerinin yükseleceği görüşünde. Banka dün yayınladığı notunda “Bir noktada Fed yüksek enflasyonun ‘büyük oranda geçici etkenlerden’ kaynaklanmadığını kabul etmek zorunda kalacak. Dünya genelinde birçok merkez bankası da şimdiden bunu kabul etemye başladı. Eğer Fed enflasyonla ilgili daha endişeli hale gelirse, bu durum ABD tahvil getirilerini ve doları destekleyecektir” değerlendirmesini yaptı. İsviçre merkezli Credit Suisse de ABD tahvillerinin yıl sonuna doğru yükselmeye devam edeceğini, reel faizlerin nominal faizleri yukarı çekmeye devam edeceğini öngörüyor. Banka bu sürecin doları güçlendireceğini ve küresel piyasaların yıl boyunca ABD tahvil getirilerine odaklanacağını söylüyor.
Fed faiz artırır, ECB izlerse parite 1,10’u görebilir
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) 2022’den önce 15 baz puan faiz artırması bekleniyor. Avusturma Merkez Bankası da (RBA) dün faizleri 2024’e kadar sıfıra yakın tutacağı beklentisinden vazgeçti. Piyasalar RBA’dan 2022’de faiz artırımı yapabileceğini fiyatlamaya başladı. Ancak Avrupa Merkez Bankası (ECB) çok hızlı sıkılaşmayacağının sinyallerini vermeye devam ediyor. Bu da doların Euro karşısında güçlenişini perçinleyen bir gelişme. Dün gün içinde 1,1579 düzeyine kadar gerileyen Euro/dolar paritesi bugün de aynı düzeyde seyrederken, ekimde gördüğü 1,1522 dip seviyesinden çok uzaklaşmış değil. Ekimde görülen bu dip seviye paritede Temmuz 2020’den bu yana görülen en düşük düzey olmuştu. ECB Başkanı Christine Lagarde piyasaların 13 yılın zirvesindeki enflasyona karşı ultra gevşek politikaları bırakacağı beklentilerine karşılık, önceki gün yaptığı konuşmasında enflasyonun hala çok düşük olduğunu bu nedenle 2022’de faiz artırmalarının olasılığının çok düşük olduğunu söylemişti.
Dankse Bank ise Fed’in 2022 yılı içinde biri eylülde biri aralıkta toplam iki faiz artışı yapmasını bekliyor ve bunun pariteyi 12 ay içinde 1,10 düzeyine indirebileceğini tahmin ediyor. 10 yıllık ABD tahvillerinde de yükseliş öngören bankanın mevcut hedef seviyesi yüzde 2. ABD 10 yıllık tahvili Fed ardından hafif artışla yüzde 1,593 düzeyindeyken, euro/dolar paritesi ise 1,1579 düzeyinde.
Gelişen piyasaların işi zorlaştı, sıkılaşma “daha hızlı” olacak
İsviçre merkezli yatırım bankası UBS, mevcut enflasyon şoklarının gelişmekte olan ekonomilerde ABD ve Avrupa’ya göre “çok daha kalıcı” olmasını öngörüyor. Banka dün yayınladığı müşteri notunda “Birçok gelişen piyasa giderek çok daha zorlu bir noktaya geliyor. Piyasalar gelişmekte olan piyasalarda gelişmiş piyasalarda görülecek olana kıyasla “çok daha hızlı” bir sıkılaşma döngöüsünü fiyatlıyor.
Gelişmekte olan ülkelerde yeniden çok bilindik bir ikileme girileceği bekleniyor: Ekonomilerin ekstra desteğe ihtiyacı olduğu bir dönemde sıkılaşma döngüsüne girme ihtiyacı.
Enflasyon verileri gelişmekte olan ekonomilerde fiyat baskılarının faiz oranlarının üzerinde olduğunu gösteriyor. Tüm dünyada devam eden tedarik darboğazları, hammadde kıtlığı ve enerji maliyetlerindeki artış, başta gıda olmak üzere tüm kalemlerde fiyatları ve üreticilerin girdi maliyetlerini yükseltiyor. UBS özellikle Meksika ve Arjantin gibi tarım emtiaları üreten ülkelerdeki kuraklıkların da küresel fiyat baskılarını artıracağı görüşünde. UBS’ten Gelişen Piyasalar Strateji Direktörü Manik Narain, Eğer gıda fiyatlarından dolayı çok büyük bir baskı görürsek politika yapıcılar kendilerini çok zor bir noktada bulacak” değerlendirmesini yapıyor.
JPMorgan Türkiye de dahil 6 ülkede faiz artışı bekliyor
ABD merkezli finans kuruluşu JPMorgan da bu görüşteki bankalardan. Latin Amerika’da en büyük faiz artışlarının görüleceğini öngören banka önümüzdeki 12 ayda Brezilya’da 600, Kolombiya’da 400 baz puan faiz artışı olmasını bekliyor. Banka Güney Afrika, Meksika, Polonya ve Türkiye’de ise aynı dönem içinde en az 200 baz puan faiz artırımı olacağı görüşünde. Fitch Ratings’den Robert Ojeda-Sierra Brezilya ve Rusya gibi faiz artırımına şimdiden başlayan ekonomilerde bu faiz artışlarının hem enflasyon yanlı olumlu etkilerinin görüldüğünü hem de 2013 tipi bir taper-tantrum senaryosunun da önüne geçildiğini belirtiyor. Reuters’ın konuya ilişkin analizinde Türkiye “Para politikasını gerekli yönde değiştirmeyen piyasalara” örnek gösteriliyor ve Türk lirasının dolar karşısında bu yılki yüzde 20’lik değer kaybına atıfta bulunularak “Çoğu merkez bankası faizde tek yönün yukarı olduğunu anlamış durumda” değerlendirilmesi yapılıyor.