Dolar endeksindeki yükseliş Türkiye için ne anlam ifade ediyor?
Dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri 'şahin Fed'in etkilerine bağlı olarak yükselişte. Ata Yatırım Hazine Direktörü Yalaz Özkanlı ve Dinamik Yatırım Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş beklentileri ve yukarı yönlü bu hareketlerin Türkiye'ye etkilerini ekonomim.com’a değerlendirdi.
Şenay Zeren |Şenay ZEREN
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) geçtiğimiz hafta sonuçlanan eylül toplantısında verilen ‘şahin’ mesajlar sonrası dolar endeksinde güçlenme sürüyor. Fed, yılsonuna kadar bir faiz artımının daha yapılabileceğinin sinyalini verirken, faizlerin beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğinin de ipuçları alındı. Piyasaların aldığı bu öngörülerle, dolar endeksi güçlenirken, ABD tahvil faizleri yükseldi; ters korelasyon etsiyle de altın fiyatları baskı altına girdi.
ABD dolarının Euro, Japon Yeni, İngiliz Sterlini, Kanada Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı olmak üzere 6 para birimine karşı değerini ölçen dolar endeksi, 106,19 seviyesine kadar yükselerek yaklaşık 10 ayın zirvesini gördü. ABD 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil faizleri 2007 yılından beri en yüksek seviyelere ulaştı. Altının ons fiyatı ise, 1909 dolara kadar geri çekildi.
Dolar/TL ise, küçük adımlarla yukarı yönlü hareketini sürdürüyor. Kur, 27.45 ile bugün sığ piyasada tarihi zirve seviyesi yenilenirken, Türkiye piyasalarının kapanış saati olan 17.30 itibariyle yüzde 0,23 primle 27.26 seviyelerinde işlem gördü.
Uzmanlar, dolar endeksindeki yükselişin devamını beklerken; açıklanacak ekonomik verilerin önemine dikkat çekiyor. Türkiye için değerlendirildiğinde ise, döviz kurlarındaki baskının yüksek kalabileceği ve dış kaynak sorunlarının gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Dolar endeksi 108’e kadar yükselebilir
Öte yandan Morgan Stanley analistleri, dolar endeksinin 108 seviyesine kadar yükselmesini beklediklerini değerlendirdi. ING analistleri ise, Fed'in faizi bir kez daha artırabileceği beklentileri ve ABD hükümetinin kapanabileceği endişesinin ABD tahvil ihaleleri öncesinde yarattığı tedirginlik nedeniyle getirilerin yükseldiğini ifade ederken; dolar endeksinin yükselmeye devam edebileceğinin altını çizdi.
Türkiye için dış kaynak sorunları gündeme gelebilir
Yalaz Özkanlı - Ata Yatırım Hazine Direktörü
Fed’in son faiz kararı sonrası karar metninde verdiği mesajlar, piyasalar için hem daha uzun süre yüksek faizlere hazır olmaları gerektiği, hem kasım ayında bir faiz artışının daha halen ihtimal dahilinde olduğu vurgularını içeriyor. Bu yönlendirme, ABD getirilerinin bugün itibarıyla 2 yıl için yüzde 5,13, 10 yıl için ise yüzde 4,52 seviyesine kadar yükselmesini beraberinde getirmiş oldu. ABD getiri eğrisinin yüksek seyrini koruması, doların da diğer para birimleri karşısında güçlü kalmasına neden oluyor; bu paralelde dolar endeksinin de 106 seviyesinin hemen altında güçlü seyrettiği bir süreçten geçiyoruz.
ABD ekonomisinin sıcak seyrini koruması ve Fed’in sıkı duruş vurgusunu sürdürmesi, dolar endeksinde yükselişin devam etmesini beraberinde getirebilecektir. Bu çerçevede eylül ayı tarım dışı istihdam ve enflasyon verileri ile Fed toplantı tutanaklarının öneminin daha da arttığını söyleyebiliriz. Diğer yandan ABD ekonomisinde gözlemlenen bu sıcak seyre rağmen Avrupa ve Çin’de ekonomik aktivitenin son derece yumuşak seyretmesi, uzun süre sürdürülmesi kolay olmayan bir ayrışmaya neden olmakta. Bu ayrışmanın önümüzdeki dönemde küresel büyüme ile ilgili sorunları da Fed’in gündemine sokmasıyla, denklemin biraz daha karmaşık hâle gelmesi mümkün olacak.
Yüksek ABD faizleri, gelişmekte olan ülkeler için fon akımlarının zayıflaması anlamına geleceğinden Türkiye gibi cari denge konusunda nispeten daha kırılgan ülkeler için dış kaynak sorunlarını gündeme getirebilecektir. Dolar endeksinin güçlü seyrinin ayrıca Türkiye özelinde döviz kurları üzerindeki baskının yüksek kalmasına neden olmasını da öngörebiliriz.
Dövizlerde yansıma sınırlı kalıyor
Ceyhun Yavaş - Dinamik Yatırım Araştırma Uzmanı
Dolar endeksindeki yükselişte, ABD’nin borçlanmasına ilişkin tahvil getirilerindeki yükselişin etkili olduğu görüşündeyiz. Piyasalardaki likiditenin çekilmesi ve tahvil getirilerindeki yükselişin devam edeceğini 10 yıllık tahvil getirilerinde yaklaşık yüzde 4,75 seviyelerine ulaşacağını tahmin etmekteyiz. Bu durum dolar cinsi varlıklarda değer kazanımlarına yol açarken, başta altın olmak üzere emtia grubunda baskıya yol açıyor. İçeride ise, hala rasyonel politikalara dönüş niyetimiz olsa da istenilen noktaya mesafemiz daha var. Dolayısıyla dövizlerde bunun yansımasının sınırlı olduğu görüşündeyiz.