Dezenflasyonist süreç nasıl başlayacak?

Şebnem TURHAN

Merkez Bankası, yüzde 14 seviyesindeki politika faizini sabit bırakırken, piyasaya verdiği mesajlar tartışıldı. Merkez Bankası’nın PPK karar metni dezenflasyonist sürecin başlayacağına yapılan vurgu ve Türk Lirası’nı öncelikleyen geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme sürecinin yürütüldüğü ifadeleri ile dikkat çekti. Analistler oldukça iyimser ve yüzde 36’yı aşmış enflasyonla mücadelede oldukça ‘güvercin’ bir Merkez Bankası ile karşı karşıya kalındığını vurguladı. Yorumlar enflasyonla mücadelenin tamamen Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bırakıldığına işaret ederken 27 Ocak’taki yılın ilk Enflasyon Raporu’nda Merkez Bankası’nın biraz daha agresif olabileceği belirtildi.

“Dezenflasyonist süreç demek iyimserlik”

Dünya Gazetesi Yazarı Tuğrul Belli: Merkez Bankası, Türk Lirası’nı önceliklendirme derken maalesef realist gerçekçi bir faiz politikasına dönüşü kastetmiyor. Bir aydır denenmekte olan kur korumalı TL mevduatın genişletilmesi artı önümüzdeki dönemde buna benzer birkaç enstrüman daha geliştirilmesi özellikle de enflasyona endeksli ürünler çıkarılması kastediliyor. Enflasyona endeksli ürün önemli çünkü kur korumalı ürün enflasyona karşı korumuyor yatırımcıları. Belki cazibesi olabilir diye böyle bir görüş beyan ediyor diye düşünüyorum. Faiz politikasında bir değişiklik öngörmüyor karar metni. Geçen ay ilk çeyreğe bakacağım demişti o çıkarılmış yakından takip edildiği yer almış. Dezenflasyonist süreçle ilgili değerlendirme ise ilginç. Yıllık enflasyona bakarsanız tüm beklentiler yükselişin yaz aylarına kadar devam edeceği yönünde sonrası için şimdiden konuşamıyoruz. Ancak aylık enflasyon oranlarına bakarsanız aralıkta bunun zirvesini yaşadık. Zaten o seviyede artışlar sürerse enflasyon yüzde 100’lere gelecektir. Ocakta da aylık artış olacak ve yıllık enflasyon yine yükselecek. Ama aylık artışta bir gerileme olabilir. Dezenflasyonist süreç demek iyimser oluyor. Faiz indirmeye müsait bir durum oluşacağını düşünmüyorum. Gerçek dezenflasyonist süreç için beklemek lazım. Gün gün hafta hafta gelişmelere bakmaya devam edeceğiz.

“Enflasyonla mücadele bakanlığa bırakıldı”

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Görünen o ki faiz bir para politikası aracı olarak kullanılmayacak, önümüzdeki dönemde bunun sonuçlarıyla uğraşacağız, mücadele edeceğiz. Enflasyonla mücadele Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yürütülecek görünüyor. Merkez Bankası’nın bu ay agresif bir metini olabileceğini düşünüyordum. Merkez Bankası piyasa gözünde oldukça pasif görülüyor. Enflasyonla mücadeleyi Hazine ve Maliye Bakanlığı’na devretmiş hiç sesi soluğu çıkmıyor. 27 Ocak’ta enflasyon raporunda daha agresif bir TCMB görebiliriz, görmemiz de gerekiyor. Şunu biliyoruz ki para politikası araçlarını kullanmadan enflasyonla mücadele o kadar kolay değil. Faizi bir politika aracı kullanmayalım, KDV indirimleriyle, vergi cezalarıyla enflasyonla mücadeleyi Hazine sürdürsün öyle bir örnek yok. Merkez Bankası’nın bir şekilde oyuna dahil olması gerekiyor ama bugünkü metinde göremedik. Enflasyon raporunda agresif, daha şahin Merkez Bankası görürüz gibi geliyor. Piyasaya güven verme açısından enflasyonla mücadelede rol üstlenmesi çok önemli, enflasyon raporu her açıdan önemli olacak. 27 Ocak’taki rapordan net şekilde önümüzdeki dönem para politikasının da sinyalini verecekler. Aralık PPK metninde bu yılın ilk çeyreğinde yeni bir misyon sinyali verilmişti bunun ayrıntılarını da enflasyon raporunda görürüz. Bugünden gelecek ayki toplantıda faiz indirimi olur pas geçer demek mümkün değil. Dezenflasyonist süreci ise trend olarak söylüyor. Enflasyonun zirve yapmasından sonra ki Hazine ocakta zirve yapmasını bekliyor ama ben beklemiyorum ardından trend olarak aşağı geleceğini kastediyor. Yaz aylarından itibaren enflasyonun kademe kademe ineceğini kastediyor.

“Faiz indirimi gelecek ay gündeme gelebilir”

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu: Merkez Bankası’nın faiz kararı beklentiler doğrultusunda geldi. Sürpriz yok. Bununla birlikte, metinde dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Son 1 ayda başta Fed olmak üzere küresel merkez bankalarının sıkılaşma sinyalleri ciddi biçimde artmasına rağmen, MB’nin bir önceki aya benzer bir metinle gelmesi, merkez bankalarının destekleyici parasal duruşlarını sürdürdüğü tespiti çok gerçekçi görünmüyor. Özellikle Fed’in beklentilerin üzerinde sıkılaşma hamle yapma ihtimali ki bence yüksek, henüz tam fiyatlanmadı. Olası etkilerinin ufak bir yansımasını bu hafta borsa da gördük. Diğer bir nokta, bu yılın ilk üç ayında MB kapsamlı bir gözden geçirme yapacağını belirtmişti. Bu en azından ilk üç ay faizlerde bir değişiklik olmayabilir anlamına geliyordu. 3 ay ifadesinin kalkması faiz ile ilgili bir kararın, muhtemelen indirimin, gelecek aydan itibaren gündeme gelebileceğine işaret ediyor. Kurlar açısından önemi artmış durumda. Gelecek hafta enflasyon raporu açıklanacak. Yüzde 5 orta vadeli hedefte bir değişiklik olmadığını görüyoruz.