Borsada herkesin eli tuşta
Küresel piyasalar ve Borsa İstanbul'da dalgalı günler yaşanıyor.
Şebnem Turhan |Küresel piyasalar önceki gün Borsa İstanbul’un da dahil olduğu negatif bir gün geçirdi. Dün de başta Avrupa borsaları olmak üzere piyasalar karışık bir seyir izledi. Dolar yeniden 7 liranın üzerine çıktı. Aslında küresel borsalar pandemi döneminde birkaç küçük sarsıntı geçirse de yükseliş trendini korumayı başardı. Borsa İstanbul da bu trende paralel şekilde hareket etmeye çalıştı özellikle kasım sonrası artış hareketi hızlandı. Ancak pandeminin başından beri finansal piyasalardaki bu iyimserlik reel ekonominin gerçekleriyle çok da uyuşmadı. Analistler tüm bu dönem boyunca küresel piyasalar ve Borsa İstanbul’da düzeltme hareketi beklediklerini de sık sık gündeme getirdi. Son iki gündür yaşananlar ise bu küresel düzeltme hareketinin başlangıç sinyali mi tartışmalarını artırdı. Uzmanlar piyasalarda neler olabileceğini Dünya için analiz etti:
Halkbank hisseleri davanın şartlı reddi ile yükseldi
Halkbank’ın ABD’de açılan hukuk davasının şartlı olarak reddedildiği açıklaması Borsa İstanbul’un yönünü yeniden pozitife çevirmesini sağladı. Halkbank’ın Kamuyu Aydınlatma Platformu’na gelişmeleri bildirmesinin ardından hisseleri tavan oldu. Bankadan KAP’a yapılan açıklamada şöyle denildi:
“ABD’de bankamız aleyhine tazminat talepli açılan davada ABD New York Güney Bölge Mahkemesi, bankamızın yargı yeri uyumsuzluğu itirazını kabul ederek, 16 Şubat 2021’de davayı şartlı olarak reddetmiştir. Mahkeme, davanın Türkiye’de açılması ihtimaline dair, tarafların davanın açılabilmesine ilişkin itirazlar konusunda bir anlaşmaya vararak bu hususu, 02 Mart 2021’e kadar mahkemeye sunmalarına karar vermiştir. Bununla birlikte; ABD New York Güney Bölge Mahkemesi nezdindeki ceza davası ise, bankamızın Yabancı Devlet Dokunulmazlığı (FSIA) Kanunu kapsamında ceza davasının düşürülmesine dair başlattığı temyiz süreci sebebiyle beklemekte olup, temyiz dosyası ABD New York İstinaf Mahkemesi İkinci Dairesi nezdinde devam etmektedir.”
İlk cevap önceki gün alındı
Deniz Yatırım Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek, "Hangi noktada başta ABD olmak üzere tahvil faizlerindeki yükselişin global varlıklar açısından baskı unsuru olarak belirebileceğine dair yapılan sorgulamalarda ilk cevap önceki gün alınmış oldu. İlk kez ABD 10 yıllık tahvil faizinde yüzde 1,2 bölgesine olan yakınsamada hissedilen baskı bu kez yüzde 1,3 bölgesi civarında belirdi. Uzun hafta sonu tatilinden dönüş yapan ABD yatırımcıları Amerikan Dolarına olan taleplerini artırırken, diğer varlık gruplarından ise çıkışı tercih ettiler. Dolar/TL'de TL lehine pozisyonlanmanın devam etmesini ve global fonlama koşullarındaki seyrin belirleyici olacağını düşünüyoruz. Teknik açıdan 6.97-6.95-6.85 seviyeleri destek, 7.09-7.12 ise direnç olarak izlenebilir" dedi.
Kimse oyunbozan olmak istemiyor
İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz genel olarak dünyada likidite bolluğunun devam edeceğinin ancak diğer taraftan enflasyon kaygısının dillendirilmeye başlandığını kaydederek “Küresel anlamda enflasyon kaygılarıyla gelen kaygıların yanı sıra yurtiçinde siyasi gerilim baskısı var gibi görünüyor. Siyasi risk endişeleri algısı artabilir gibi duruyor. Diğer taraftan şu anda çok fiyatlanmasa da emtia fiyatlarında artış trend haline gelirse yeniden emtia ithalatçısı ihracatçısı diye ayrışacak ülkeler. Bizi koruyan sıkı para politikası duruşumuz var. Ama gerek bizde gerek dünyada bir patinaj çekme hali var. Yukarı gitme konusunda istek var ama kuvvetsizlik bulunuyor. İki açıdan değerlendirmek istiyorum. Kısa vadede buradan pozisyon almam, yukarı hareketleri alım değil karların realizasyonu olarak değerlendiririm. Kredili pozisyonları olan risk analizi yapılması gereken günlerdeyiz” dedi. 50 günlük hareketli ortalama olan ve bugün itibariyle 1490 seviyesinin altına gelmediği sürece orta ve uzun vadeli pozisyon için risk görmediğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: “Herkes bir düzeltme bekliyor. Ama kimse oyunun dışında kalmak istemiyor, oyunu bozan olmak istemiyor. Ancak herkes eli tuşta bekliyor. Önümüzdeki dönemde global bir gelişme olabilir, dikkat etmek lazım.” Kur tarafında da 6.85 liranın altının zor gibi göründüğünü kaydeden Yılmaz, şimdilik çok hızlı yukarı yönlü atak beklemediğini söyledi.
Yatırımcılar riskleri yeniden hatırladı
ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Müdürü Murat Akyol, Borsa İstanbul’da genel hatlarıyla yurtdışı piyasalara paralel bir eğilim gördüğümüzü belirterek şöyle konuştu:
“Haftaya başlarken vaka sayılarındaki artışın hız kesmesi ve aşı dağıtımında sağlanan ilerleme risk iştahını destekledi. Ama koronavirüs istatistiklerindeki iyileşme piyasalara ivme kazandırmakta yetersiz kalmıştı. Dolayısıyla algının sık değişebildiğine dikkat çekmek istiyoruz. Kaldı ki, ekonomideki toparlanma beklentileri ve ABD’deki mali teşvik paketinin yaratabileceği enflasyonist etki ile tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareket etmesi yatırımcıların riskleri yeniden hatırlamasına neden oldu. Bu kapsamda varlık fiyatlarının hafta başındaki iyimserliğinden kısmen uzaklaştığını görüyoruz. Kısa vadede yatırımcıların bakış açısının sık değişebilmesi nedeniyle dalgalanmalar yaşanabilecekse de orta vadede daha iyimser bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz.”
Borsadan gelen sinyaller iyi değil
Küresel piyasalar ve BIST'de dalgalı günler yaşanıyor İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, Borsa İstanbul’un son dönemde teknik olarak zayıflama sinyalleri verdiğini kaydederek şunları söyledi:
“Yılbaşından beri dünyadaki yükselişe katılamıyoruz. Bankacılık gibi büyük hisselerde yabancı satışı var. Riskleri hiçbir şekilde fiyatlamayan ve teknik olarak kritik seviyeleri aşamayan borsada düzeltme görme ihtimali artıyor.” Gürleyen, “Zirvede hava koşulları aniden değişebilir. Profesyonel dağcılar kötü senaryolara karşı B ve C senaryolarıyla çalışırlar. Profesyonel yatırımcılar ise önceden belirlenmiş zarar-durdur mekanizmalarını devreye sokarlar. Bu mekanizmaları uygulayabilmek için temel şart işlem derinliği olan yatırım araçlarında olmak. Borsada ilk 50-100 içerisinde olmayan şirketler bu özelliği taşımıyor. Üstelik geçen çoğunda değerlemeler şişkin durumda” dedi.
Borsada sağlıksız bir oluşum içindeyiz
Portföy Yöneticisi Işık Ökte, borsada sağlıksız bir oluşum içinde olduğumuzu belirterek şunları söyledi:
“2021 senesinde, risk primimiz düşerken ve swap üzerinden yabancı TL uzun pozisyonlamaya devam ederken, borsadan yabancı para çıkarıyor. Liranın dolar karşısında yüzde 6 değer kazandığı ortamda, MSCI Türkiye endeksi 2021 senesinde sadece yüzde 4 değer kazanıyor ve gelişen ülke getirisinin yüzde 8 gerisinde kalıyor.” Yabancının, kasım ve aralıktaki alımlarının, 2021’de özellikle bankacılıkta satış/ açığa satışa döndüğünü belirten Ökte, “Banka / Sınai rasyosu dün 0.55x ile tarihi dip seviyeden kapanırken, bankaların 2021’de lira bazında yüzde 6 satıldığını, sınainin ise yüzde 14 değer kazandığını görüyoruz. Ben 26 senelik finans kariyerimde senenin ilk 7 haftasında böyle bir ayrışma görmedim” dedi.
Ökte, bu ayrışmayı, bankaların 2021 birinci çeyrek bilanço beklentilerinin düşük kalmasıyla ya da 2021 büyüme beklentilerinin yukarı çekilmesiyle açıklamanın imkansız olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Burada, ne yazık ki, küresel bazda yükselen emtia fiyatlarıyla enflasyonun geri dönmesi ve Türkiye’nin 2021 boyunca yüzde 17 politika faiziyle yaşamak zorunda kalacağı görüşünün hakim olmaya başlaması var. Bu nedenle, lira güçlenirken, risk primimiz düşerken bankalar satılıyor düşüncesindeyim.” Borsaya yeni gelen yerli yatırımcının bu ana temalarla ilgilenmediğine dikkat çeken Ökte, şöyle devam etti: “Ya halka arzları kovalıyor, ya BIST100 dışı yabancının olmadığı hisselerde al-sat yapmak peşinde ya da kredili pozisyon almak isteğinde. Ana endeks teknik hedef gördüğüm 2.36 dolar direncine çok yaklaşmışken (dolar bazında 32 aylık zirve; 2.20 dolar son işlem) yerli yatırımcının kafasındaki ana soruların ‘ne ucuz kaldı’ ve ‘yabancı algoritma hangi tahtada işlem yapmıyorsa oraya girelim’ olduğunu görüyorum. BIST100 dışı hisselerin, 2021’de ortalama yüzde 23 değer kazandığı bir ortamda, ‘kar realizasyonu yapsak mı’ sorusu sorulmuyor. Sektör ya da hisse analizi yapmak, karlı pozisyonlar için sağlıklı zarar-kes’ler belirlemenin önemsendiği bir ortam yok. Genelde filmin sonu hep aynı olur. Sert geri çekilmeler yaşanır ve o yabancı açıklarını kapatıp, büyük hisselerde pozisyonlanmaya başlar. Bunu geçen sene, temmuz ve ekimde 2 kez yaşadık. Yine aynısı olacak, yerli yatırımcı elindeki pozisyonları satmak zorunda kalacak, kredili pozisyonlarda büyük zararlar yaşanacak. O dönemde, nakitte olup satın alanlar yine inanılmaz kar edecek. Çünkü dünyaya büyüme geri dönerken, hisse senedi küresel bazda yine birinci varlık sınıfı olarak ortaya çıktı. Borsa İstanbul ana endeksinde de, Mart 2020’de 1.25 dolardan başlayan yükselen trend içinde 2.36 dolar üzeri kapanışlarda yabancıların banka ve petrokimya hisselerindeki açık pozisyonlarını kapatacaklarını düşünüyorum.”