Dev ekonomilerde Aşil topuğu; nadir elementler!
Küresel nadir element piyasasının yüzde 80’inden fazlasını elinde bulunduran Çin’in bu gücünü ticaret savaşında koz olarak kullanması, başta ABD olmak üzere birçok ülkeyi yeni stratejiler geliştirmeye itiyor. Son olarak Trump, ticari faaliyetlerin gözden geçirilmesi için bir kararname yayımladı.
EVRİM KÜÇÜK
Yüksek teknoloji ürününden akıllı telefonlara, elektrikli otomobil bataryalarından füzelere ve F-35 savaş uçaklarına kadar birçok alanda kullanılan nadir elementlerde Çin’e bağımlılık ABD ve diğer birçok ülkenin odak noktalarından biri haline gelmiş durumda. Amerikan-Çin ilişkileri zayıfladıkça dev ekonomilerde ‘Aşil’in topuğu’ olarak görülen bu sorunu çözme çabaları artıyor. Küresel nadir element sektöründe monopol haline gelen Çin’in ticaret savaşında bu metallari sıklıkla koz olarak kullanması nedeniyle birçok ülke-yerli üretimi desteklemeye çalışırken, son hamle ABD’den geldi.
Trump kararname yayımladı
ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in sanayide hakimiyetini sona erdirmek amacıyla nadir metale bağımlılığın incelenmesi için kararname yayımladı. Bu hamle ile tarife, kota ya da diğer olası ithalat kısıtlamaları gelebileceği bildirildi. İki Cumhuriyetçi senatör, geçtiğimiz yıl nadir metal ile ilgili ayrı tasarı sunmuşlardı ancak şimdiye kadar sonuç çıkmamıştı. Trump, imzaladığı kararnameyle madencilik endüstrisinde ulusal bir acil durum ilan ediyor ve İçişleri Bakanlığı’ndan Savunmaya Yönelik Üretim Yasası’nı kullanarak madencilik araştırmalarını artırmasını istiyor.
Beyaz Saray ayrıca Kanada ve Avustralya ile nadir element tedarikini sağlamak için anlaşmalar imzaladı. Trump yönetimi bu yıl sektöre 209 milyon dolar fon aktardı. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) doğada nadir bulunan ve savunma teknolojilerinde kullanılan elementlerin yerli üretimi için Beyaz Saray’dan fon talep etti. Nadir elementler jet motoru, uydu ve lazer gibi kritik askeri araç ve teçhizatta kullanılıyor. Pentagon ayrıca nadir elemet madenciliği şirketi MP Materials’a para aktardı.
Avrupa Birliği ve Rusya da rahatsız
Çin’in sektörde gücü elinde bulundurmasından rahatsız olan yalnızca ABD değil. Avrupa Birliği geçtiğimiz ay nadir toprak elementleri ve ilk kez lityum dahil ithal hammaddelere daha az bağımlı hale gelme çabalarını artırdı. Avrupa Komisyonu, yerli sanayinin Çin’e olan bağımlılığını ortadan kaldırmak amacıyla endüstriyel işbirliğinin artırılmasını ve yeni üreticiler için sürdürülebilir finansman sağlanmasını öngören bir program üzerinde çalışıyor. Avustralya, yeni maden sahaları sağlamak ve pazara giriş yapanlara yardım etmek için Amerikan hükümeti ile ortaklık kurdu. Rusya da, finansörleri vergi indirimleri ve ucuz kredilerle bu sektöre çekmek amacıyla 1,5 milyar dolarlık nadir element stratejisi açıkladı.
Sektöre finansör aranıyor!
Hükümetlerin çabalarıyla finansörlerin sektöre ilgisinin canlanması umuluyor. Örneğin, Amerikan MP Materials bu yıl NYSE’de hisselerini halka açılmayı ve büyüme planlarını finanse etmek amacıyla 500 milyon dolar gelir elde etmeyi hedefliyor. ABD ve Avustralya’da daha küçük çaplı madencilik ve cevher işleme şirketleri nadir elementleri üretebilmek için milyarlarca dolar arayışında. ABD de küresel arz zincirinde daha fazla söz sahibi olmak için, 1980’lere kadar dünyanın en büyük nadir element madeni olan Mountain Pass’i yeniden canlandırmak istiyor.
Batı Avustralya Üniversitesi ABD-Asya Merkezi’nden Jeffrey Wilson ise Çin’in içinde olmadığı işleyen bir nadir element arz zinciri kurmanın ciddi bir federal kaynak ve ABD ile diğer ülkeler arasında büyük bir işbirliği gerektirdiğini söylüyor. MP Materials yönetim Kurulu Başkanı Litinsky de, şöyle diyor: “Çinli tekel şirketler tıpkı Suudi Arabistan’ın petrol taktiğini uygulayabilir; muslukları açıyorlar, piyasayı besliyorlar, fiyatlar çöküyor ve piyasadaki yeni oyuncular eleniyor. Sonrasında şirketler tekellerini yeniden oluşturuyorlar.”
121 MİLYON TON REZERVİN YÜZDE 37’Sİ ÇİN’DE
DÜNYADA 121 milyon ton nadir element rezervi bulunuyor. Çin bu rezervin yaklaşık yüzde 37'sini elinde bulunduruyor. Brezilya ve Vietnam 22 milyon tonla önemli kaynaklardan biri. Rusya rezervlerin yaklaşık altıda birine sahip. ABD'de yaklaşık yüzde 13, Avustralya yüzde 5.5 ve Hindistan yüzde 3'ün biraz üzerinde rezerve sahip. Ancak Çin uluslararası pazarın yüzde 80'ini kontrol ediyor. 20082018 döneminde Çin toplam 408 bin ton nadir element ihracatı gerçekleştirdi. Çin Genel Gümrük İdaresi verilerine göre 2019'da ise yaklaşık 400 milyon dolarlık 45 bin 552 ton nadir element ihracatı yapıldı. En büyük ihracat pazarları Japonya, ABD, Hollanda, Güney Kore ve İtalya oldu. 2008 yılı itibariyle ABD'nin bu alanda Çin'den yapılan ithalata bağımlılığı yüzde 80'in üzerinde. Nadir metal ve alaşımlarda ise bağımlılık yüzde 95. AB'nin nadir metal ve alaşımlardaki bağımlılığı ise yüzde 98 civarında.
ÇİN NASIL MONOPOL OLDU?
1990’LARDA sadece yüzde 27 olan ülkenin payı, uygulanan üretim ve ticaret politikalarının yardımıyla Çin’i sektörde dünya lideri haline getirdi. Çin hükümeti 1980'li yıllarda sektöre vergi indirimleri getirerek çin madencilik şirketlerinin maliyetlerinin düşmesini ve uluslararası piyasalarda rekabet güçlerinin artmasına yardım etti. 1985-95 döneminde ülkenin yıllık üretimi 8 bin 500 tondan 48 bin tona çıktı, küresel üretimindeki payı da yüzde 21.4’ten yüzde 60’a yükseldi. Diğer ülkelerdeki üreticiler de düşük işgücü maliyetinden faydalanmak amacıyla üretimlerini Çin’e kaydırdı. Sonrasında Çin nadir elementleri stratajik ürün ilan etti ve yabancı şirketlerin Çinli ortak olmadan nadir element madenciliği yapmasını yasakladı. Bu ortaklıklar Çin’in yabancı ülkelerden know-how edinmesine yardımcı olurken, arz zincirinde yabancıları devre dışı bırakmasını sağladı. Tüm bunları ihracat kotası politikaları takip etti. Bu hamle fiyatların misli misli artmasına neden oldu ve Batılı oyuncuları ciddi bir arz sıkıntısına sürükledi.