TÜİK verilerine bakıldığında ekonomide soğuma görülüyor mu?

Enflasyonla mücadelede bir süredir tartışılan, talebin kısılmasıyla sağlanmaya çalışılan  ekonomide soğuma, TÜİK verilerinde nasıl görülüyor? Ekonomistler yorumladı. 

Haber Merkezi |

Geçen hafta TÜİK'in açıkladığı işcügü ve sanayi verilerindeki tablo ekonomide soğuma olup olmadığı tartışmalarına neden olmuştu. Ekonomistler radarına giren veriler incelenince ortaya yine geçmiş tartıpşmalar da eklendi. 

TÜİK'in açıkladığı sanayi üretim verisinde mayıs ayında aylık bazda yüzde 1,7 artış, yıllık bazda ise yüzde 0,1 azalış görülmüştü.

Geride bıraktığımız haftanın en önemli verilerinden olan işsizlik oranlarına bakıldığındaysa gerileme dikkat çekmişti. İşsizlik oranı mayıs ayında yüzde 0,1 puan azalışla yüzde 8,4 seviyesinde  olurken, genç nüfusta işsizlik oranı ise yüzde 0,3 artışla yüzde 15'e yükselmişti. 

İşsizlikteki gerileme, sanayi verileri ve satış, ciro oranları gibi önemli göstergelerle ekonomistler de genel tabloyu inceledi.

Enflasyonun düşüşüne destek verecek bir ortam var mı? 

Doç. Dr. Orhan Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, uzun değerlendirmesinde önemli noktalara değindi. "Yeni tartışmamız; ekonomide soğuma var mı yok mu?" diyen Karaca, değerlendirmesine şu şekilde  devam etti:

"İstihdam verilerine bakanlar "yok", sanayi üretimi verilerine bakanlar "var" diyor. Ben, istihdam verilerine de fazla güvenim kalmadığı için, sanayi üretimine bakanlar tarafındayım. Çünkü TÜİK'in yayınladığı kısa dönemli iş istatistikleri içinde tek güvenilir veri olarak bunun kaldığını düşünüyorum.

Sanayi üretim endeksi büyük ölçüde fiziksel üretim verileri üzerinden hesaplanırken, diğerleri (perakende satışlar, hizmet üretimi) nominal cirolar ve enflasyon verileri üzerinden hesaplanıyor. Bana kalırsa da enflasyon düşük hesaplandığı için bu istatistiklerdeki reel artışlar olduğundan yüksek hesaplanıyor.

Sanayi üretim endeksi hesabında ise bu açıdan büyük bir sorun yok. Fakat maalesef hizmetlerin ekonomideki payı yüksek olduğu için ekonominin genelindeki büyüme de olduğundan yüksek hesaplanıyor ve bu durum iç talebin çok canlı olduğu yanılsamasına yol açıyor.

Bu yanılsamadan kurtulmak için sadece sanayi üretimine bakıldığında ise insanın "ekonomide ısınma yoktu ki soğuma olsun" diyesi geliyor. Çünkü sanayi üretim endeksi, Yeni Ekonomi Modeli'nin (YEM) uygulanmaya başladığı 2021'in son çeyreğinden beri neredeyse yatay seyirde gibi. Arada 2022'nin üçüncü çeyreğinde ciddi bir düşüş yaşandıktan sonra toparlanma olmuş ama bir türlü yukarı ivmelenememişti.

YEM'in terk edilip güya sıkı para politikasına geçilmesinden sonra ise düşmesi beklenirken 2024'ün ilk çeyreğinde ciddi bir yükseliş görülmüştü. Ancak nisan ve mayıs aylarına ait veriler 2024'ün ikinci çeyreğinde düşüş çıkacağı sinyalini veriyor. Yani 2024'ün ilk çeyreğindeki yükseliş bazı geçici faktörlerin ürünüymüş ve şimdi onlar ortadan kalkmış gibi görünüyor.

Ekonomide ısınma yoktu ise soğuma da olmaz ama böyle giderse gerçekte zaten soğuk olan ekonominin buz kesmesi söz konusu olabilir.

Asgari ücrete ve dolayısıyla özel sektördeki genel ücretlere zam yapılmaması muhtemelen buna yol açacak. Böylece belki enflasyon bir miktar düşebilir ama bunun "gerçek işsizlik" ve yoksulluk cinsinden faturası ağır olur. Enflasyonu düşürmek için başka yolların bulunması gerekir. En başta da ücretleri baskılayıp ekonomideki bütün talebin çökmesine yol açmak yerine lüks tüketim mallarına olan talebi azaltacak önlemler tasarlanması yerinde olur."

Prof. Dr. Ali Hakan Kara da Karaca'nın paylaşımına, "Hocam ben de şöyle yorumluyorum: gecikmeli gelen verilere göre yavaşlama oldukça sınırlı iken, daha yüksek frekanslı ve hızlı açıklanan verilere göre biraz daha belirgin soğuma görünüyor" yorumunu yaparken, verileri normalleşme olarak nitelediği hem sanayi üretim hem de perakende satış grafiğini yaptığı paylaşımında şu değerlendirmeyi yapıyor: 

"Ekonomide dengelenme işaretleri başladı. Henüz yolun başındayız."

 Kara, işsizlik verileri açıklandığında, şu yorumu yapmıştı:

"İstihdam oranının artmaya devam etmesi, ikinci çeyrek itibarıyla ekonomide ciddi bir soğuma olmadığına işaret ediyor."

AKOM açıkladı: İşte fırtına ve yağışın İstanbul'a bilançosu Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi Öğretmenlerin 24 Kasım beklentisi: Birer maaş ikramiye Türkiye dünyanın en sinirli ikinci ülkesi oldu! Trump Hazine Bakanı adayını açıkladı: 'Amerikan rüyasının' bir örneği AKOM'dan İstanbul için saatli uyarı: Fırtına, yağış, kar...