Eğitimine devam etmeyen ve çalışmayan gençlerin oranı yüzde 26'ya indi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2010-2019 arasını kapsayan Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri'ne göre, örgün ve yaygın eğitime devam etmeyen ve herhangi bir işte de çalışmayan 15-24 yaş grubundaki fertlerin oranı 2010'da yüzde 32,3 iken 2019'da yüzde 26 olarak gerçekleşti.
Haber Merkezi |Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri 2010-2019 verilerini açıkladı. Buna göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı baz alındığında, 2010'da yüzde 16,9 olan yoksulluk oranı, 2019'da 2,5 puan azalarak yüzde 14,4'e geriledi.
Yoksulluk riski olan çalışan nüfusun oranı ise 2010'da yüzde 17,9 iken 2019'da 4,7 puan azalarak yüzde 13,2 oldu. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki bireylerin oranı, 2010'da yüzde 65,7 iken 2019'da 25,9 puan azalışla yüzde 39,8 olarak gerçekleşti.
Anne ölüm oranı, 2010'da 100 bin canlı doğum başına 16,7 iken 2019 yılında 13,1'e geriledi. 5 yaş altı ölüm hızı 2010'da 1000 canlı doğum başına 15,5 iken 2019'da 11,2 oldu. Aynı dönemde neonatal ölüm hızı da 100 canlı doğum başına 7,6'dan 5,7'ye düştü. 15-19 yaş grubunda 1000 kadın başına düşen adölesan doğurganlık hızı 2010'da 33,8 iken, 2019'da 16,7 olarak kayıtlara geçti.
15 yaş ve üzeri bireylerin tütün kullanım oranı 2010'da yüzde 29,5 iken, 2019'da yüzde 31,3 olarak belirlendi. 2019'da erkek bireyler arasında tütün kullananların oranının, kadın bireyler arasında tütün kullananların oranının yaklaşık 2,5 katı olduğu görüldü.
Okul tamamlama oranlarında artış
İlkokul, ortaokul ve ortaöğretim tamamlama oranları 2014'te sırasıyla yüzde 97,7, yüzde 94,1 ve yüzde 58,8 iken 2019'da yüzde 98,6, yüzde 97,7 ve yüzde 70,3 olarak sıralandı. 5 yaş net okullaşma oranı 2015'te yüzde 67,2 iken 2019'da 7,9 puan artarak yüzde 75,1 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde okul öncesi net okullaşma oranı ise yüzde 55,5'ten yüzde 71,2'ye yükseldi.
Bir program dilinde kod yazma yeteneğine sahip gençlerin (16-24 yaş) oranı 2010'da yüzde 5,7 iken, 2019'da yüzde 7,5 oldu. Aynı dönemde yetişkinlerde (16-74 yaş) ise bu oran, yüzde 2,8'den yüzde 3,2'ye yükseldi.
20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenmiş kadınların oranı 2010'da yüzde 8,2 iken 2019'da yüzde 5,1'e geriledi.
Yerel yönetimlerdeki kadınların sandalye oranı 2014'te yüzde 9,9 iken 2019'da yüzde 10,1 oldu.
Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı 2012'de yüzde 14,4 olarak kaydedilmişti. 2019'da bu oran yüzde 17,5'e yükseldi. Sanayi ve hizmetler sektörlerinde bu oran, 2012'de sırasıyla yüzde 10,2 ve yüzde 17,9 iken, 2019'da yüzde 10,8 ve yüzde 22,7 olarak hesaplandı.
Güvenilir şekilde arıtılmış evsel ve endüstriyel atık su oranı 2010'da yüzde 72,8 iken 2018'de 8,1 puan artarak yüzde 80,9'a çıktı.
İmalat sanayisinde zaman içinde su kullanım verimliliği 2010'da metreküp başına 0,159 dolar iken 2018'de metreküp başına 0,182 dolar oldu.
Yenilenebilir enerji ve atıklardan elektrik enerjisi üretiminin oranı 2010'da yüzde 26,4 iken 2019'da yüzde 43,9'a yükseldi. Toplam nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji payı 2010'da yüzde 9,9 iken 2019'da yüzde 7,6'ya geriledi. Kurulu halde yenilenebilir enerji üretim kapasitesi 2010'da kişi başına 235,2 vat iken 2019'da kişi başına 538,4 vat düzeyine yükseldi.
Örgün ve yaygın eğitime devam etmeyen ve herhangi bir işte de çalışmayan 15-24 yaş grubundaki fertlerin oranı 2010'da yüzde 32,3 iken 2019'da yüzde 26 olarak gerçekleşti. Sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların toplam istihdamdaki oranı 2010'da yüzde 43,3 iken 2019'da yüzde 34,5 oldu.
Araştırmacı sayısı arttı
Araştırma ve geliştirme harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2010'da yüzde 0,79'du. Bu oran 2019'da yüzde 1,06 olarak gerçekleşti. Tam zaman eşdeğeri cinsinden bir milyon nüfus başına düşen araştırmacı sayısı ise 2010'da 880 iken 2019'da 1641 oldu.
İmalat sanayisi katma değerinin GSYH içindeki payı 2010'da yüzde 15,1 iken 3,2 puan artışla 2019'da yüzde 18,3'e çıktı. İmalat sanayisi istihdamının toplam istihdam içindeki oranı ise 2010'da yüzde 18,7 iken 2019'da yüzde 18,4 olarak belirlendi.
Türkiye için toplam sera gazı emisyonu 2010'da 398,9 milyon ton karbondioksit eşdeğeri iken 2018'de 520,9 milyon ton karbondioksit eşdeğeri olarak ölçüldü. 2018 yılı emisyonlarında karbondioksit eşdeğeri olarak en büyük payı yüzde 29 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü ve yüzde 26 ile imalat sanayisi kaynaklı emisyonlar oluşturdu.
Parklar, rekreasyon alanları, kent parkları, bahçeler, meydan ve plazalar gibi kamuya açık alanlar ile cadde ve sokaklara ayrılmış alanlardan oluşan kamu kullanımına tamamen açık, yapılaşmış alanların şehirlerdeki ortalama payı Türkiye'de yüzde 13,56 olarak ölçüldü. Bu oranın en yüksek olduğu il yüzde 21,1 ile İstanbul, en düşük olduğu il ise yüzde 6,2 ile Bingöl oldu.
Ormanlık arazinin toplam arazi büyüklüğüne oranı 2010'da yüzde 27,1 iken 2019'da 2,1 puan artarak yüzde 29,2'yi buldu. Aynı dönemde normal kapalı ormanlık alanın toplam arazi büyüklüğüne oranı yüzde 14,6'dan yüzde 16,8'e yükseldi.
Genç ve kadın milletvekili oranı arttı
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki (TBMM) genç milletvekillerinin (45 yaş ve altı) oranı 2011'de yüzde 28,4 iken 2018'de yüzde 29,8 oldu. Aynı dönemde kadın milletvekillerinin oranı ise yüzde 14,4'ten yüzde 17,3'e yükseldi.
Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip gençlerin TBMM'deki temsiliyeti 2011'de 0,88 iken 2018'de azalarak 0,69 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde milletvekili seçilme yeterliliğine sahip kadınların TBMM'deki temsiliyeti 0,28'den 0,34'e çıktı.
İnsan ticareti mağdurlarının sayısı 2010'da 58 iken 2019'da 215'e yükseldi. 2019'da insan ticareti mağdurları en fazla yüzde 68 ile 18-35 yaş grubunda yer yer alırken, insan ticareti mağdurlarının içinde kadın mağdurların oranı yüzde 91 oldu.
Cezaevindeki hüküm giymemiş tutukluların oranı 2010'da yüzde 27,4 iken 2019'da yüzde 15,9'a geriledi.
Kalkınma yardımları arttı
Türkiye'nin donör ülke olarak gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere yapmış olduğu net resmi kalkınma yardımlarının toplam miktarı 2010-2019 döneminde yaklaşık 9 kat artarak 2019'da 8 milyar 667 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin yaptığı insani yardımlar 2010'da 153 milyon dolar iken 2019'da 7 milyar 541 milyon dolara ulaştı. Net resmi kalkınma yardımlarının GSYH içindeki payı ise 2010'da yüzde 0,12 iken 2019'da yüzde 1,14'e yükseldi.
Son 3 ay içinde internet kullanan bireylerin oranı 2010'da yüzde 37,6 iken 2019'da yüzde 74 oldu. Bu oran 2019'da erkeklerde yüzde 80,4, kadınlarda ise yüzde 67,6 olarak belirlendi. Cep telefonu kullanan bireylerin oranı ise 2019'da yüzde 93,5 olarak saptandı. Bu oran erkeklerde yüzde 96,9, kadınlarda ise yüzde 90,2 olarak belirlendi.