Yeni yönetmelik OSB sanayicisini "abluka"ya aldı!
Türkiye sanayisinin can damarı OSB’lerde ‘yönetmelik’ krizi yaşanıyor. Geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren yeni OSB Uygulama Yönetmeliği’nin çıkış amacı olan “fırsatçılığı” önlemekten çok, üretim ve ihracat yapan sanayiciye büyük mağduriyet yaşattığı öne sürülüyor. OSB konusunda uzman hukukçular da yeni yönetmelikte kanuna aykırı maddelerin olduğunu savunuyor. Yaşanan sorunların firmaları iflasa kadar sürükleyebileceğinden endişe duyan sanayiciler, bakanlıktan acil çözüm talep ediyor.
Aysel YÜCEL |AYSEL YÜCEL/İSTANBUL
Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Uygulama Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 5 Eylül 2024’te Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Önemli değişikliklerin yapıldığı yönetmeliğin ana amacı, OSB’lerde arsa alıp satarak fırsatçılık yapanları engellemek ve boş tutulan parsellerin ivedilikle üretime kazandırılması sağlamaktı. Ancak sanayiciler, yeni yönetmeliğin uygulamada birçok soruna yol açtığını ve OSB’lerde işleyişi engellediğini iddia ediyor. 400 OSB’nin bulunduğu Türkiye’de, Kocaeli’den Denizli ve Gaziantep’e kadar aralarında dev holdinglerin de yer aldığı yüzlerce firmanın yeni yönetmelikten dolayı büyük mağduriyet yaşadığı belirtiliyor. EKONOMİ’ye konuşan sanayiciler, yönetmelikteki bazı uygulamaların nedenini anlamakta güçlük çektiklerini belirtirken, iyi niyetle çıkarıldığı düşünülen yönetmeliğin şu ana kadar OSB’lere sağladığı faydadan daha çok zarar verdiğinden yakınıyor.
Edindiğimiz bilgiye göre, giderek artan sayıda sanayici yeni yönetmelikten dolayı mağduriyet yaşıyor. Tapusu sanayicide olan parsellerde; inşaatı devam eden, inşaatını tamamlamış, işyeri açma ruhsatı süreci devam eden ya da inşaatı bitmiş ve tesisini kiraya vermek isteyen şirketlerin yönetmelikteki değişiklikler nedeniyle süreci ilerletemediği aktarılıyor. İş insanları, ekonomik olumsuzlukların dorukta olduğu bu dönemde yatırım yapmaya çalışırken, neden bu derece zorluk çıkarıldığını anlamadıklarını dile getiriyor.
Anadolu'nun birçok farklı yerinde yatırımı olan bir sanayici, “Bedelini ödeyerek sahip olduğumuz ve bugüne kadar tüm aidat ve kendisine düşen gider paylarını ödediğimiz sanayi parsellerinin neden elimizden alınmak istendiğini anlayamıyoruz. Hatta kredi kullanmayan OSB’lerde devletten 1 TL kredi veya destek almadan tamamen sanayicinin ödediği bedeller ile kurulan OSB’lerde bu durum daha da anlaşılmaz durumda” yorumunu yaptı.
Bir diğer sanayici ise yeni yönetmelikle gelen yüksek harçlara dikkat çekti: “Sanayici mülkiyeti kendinde olan, son kuruşuna kadar bedelini ödediği bir sanayi arsasında inşaat başladığı halde neden ilerlemek için ekstra para ödemek zorunda kaldığını anlayamıyoruz. Sanayiciler olarak inşaatını bitirdiğimiz, makinelerini yerleştirdiğimiz, üretime başlaması için OSB’ye başvurduğumuz bir fabrika için bakanlığın ekstra bir gecikme cezası ödemesini emreden yönetmeliğinin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyoruz. Böyle garip bir uygulama sebebi ile üretime neden başlayamadığımızı anlayamıyoruz” dedi.
OSB’lerde üretim yapan firmaların yeni yönetmelikle beraber rezerv/büyüme alanı olarak düşündükleri arsalarının kamulaştırılmaya çalışılması, sanayi açısından bir tehlike olarak görülüyor. Yetkililer bu konuda “Bakanlık fabrikası devreye girmiş bir şirketin yanında büyüme amaçlı boş arsa tutmasını kabul etmiyor. Parası ödenmiş bu arsaları 20 yıl öncesi fiyata almaya çalışıyor. Sanayiciler deniz kenarında arsalara yatırım yapmayıp, faaliyetteki fabrikalarının yanında yakın bir yerde büyüme amaçlı arsa alıp, gelecek yatırımlarını planladıkları için neden mağdur edilmek isteniyor anlamıyoruz” yorumunda bulunuyor.
10 MİLYON TL’Yİ AŞAN HARÇLARA BÜYÜK TEPKİ
Yönetmelikle beraber daha önce hiç duyulmamış, sanayicilerin deyimiyle “garip” uygulamaların gündeme geldiğini belirten sektör temsilcileri, “Sanayicinin tahsisli ya da geri alım şartı olan tapulu arsasına, tüm yasal süreleri tamamlamış ise, bu yerler bakanlığın yeni yönetmeliği doğrultusunda OSB’ler tarafından geri alınacak. Ancak bir kereye mahsus olmak üzere ve maksimum 3 yıl içerisinde sanayici üretime başlama taahhüdü verirse, arsanın güncel gerçek değerinin (%0,05) binde beşi oranında rakamı, taahhüt ettiği ay ile çarparak bulunan rakamı ödemek karşılığında bakanlık izin verecek” diyor. Bu harç bedelinin sadece 6 ay için 3 milyon TL, 30 ay olarak istenirse sırasıyla 12 milyon TL’ye kadar çıktığına dikkat çekiliyor.
“YÖNETMELİK AMACININ DIŞINA ÇIKTI” İDDİASI
Sanayicilerin büyük çoğunluğu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın bu yönetmeliği çıkarmasının ana amacının ‘al-sat’çıların önüne geçmek ve OSB’lerde verimliliği artırmak olduğu konusunda hemfikir. Ancak görüştüğümüz OSB yatırımcıları, uygulamaya bakıldığında yönetmeliğin amacının dışına çıktığını öne sürüyor.
Türkiye’nin önde gelen sanayicilerinden biri şu iddiada bulundu: “Bu tür yönetmelikler hazırlanırken, sadece bakan belirleyici olmuyor. Genel müdürler, yardımcıları, daire başkanları bu taslağın çıkarılmasında herkes bir yerde dokunmuş. Kimse fırsatı kaçırmamış. Şu anda uygulamaya bakınca; yönetmeliğin yüzde 30 al-sat’çıları engelleme, yüzde 30 devlete gelir sağlama, yüzde 25 yatırım arsası artırımı, yüzde 15 bakanlığın OSB’ler üzerindeki otorite artırımına hizmet ettiği görülüyor. Oran ucu ucuna sanayici için pozitif gibi. Oysaki yönetmeliğin yüzde 80-90 oranında sanayici lehine olması gerekirdi. Devlete haksız yere kazanç sağlamak ve kısmen hala daha bağımsız OSB’ler üzerinde otorite kurmak fikirleri azaltılırsa, yönetmelik gerçek amacına biraz yaklaşır.”
HUKUKÇULARA GÖRE, YÖNETMELİKTE BAZI MADDELER KANUNA AYKIRI
OSB’ler konusunda uzman hukukçular, 5 Eylül’de yürürlüğe giren yönetmeliğin hukuki boyutunu EKONOMİ’ye değerlendirdi. Yönetmelikte kanuna aykırılıklar bulunduğunu ve 4562 sayılı Kanun ve 1 sayılı CB Kararnamesinde bulunmayan yetkilerin tanımlandığını aktaran hukukçular, ayrıca OSB’lere ve ilgili bakanlığa verilen yetkilerde aşırılıklar bulunduğuna dikkat çekiyor. Yönetmelikte kanuna aykırı durumları birkaç örnekle açıklayan hukukçular, şu bilgileri verdi:
▶ OSB’ler, OSB yer seçimiyle ve onaylı sınır çerçevesinde belirlenen alanlar dışında mülkiyet edinemezler. Lojman için dışarıdan mülkiyet edinimi mümkün değildir, buna ilişkin olarak Yönetmelikle düzenleme getirilemez.
▶ Tapu verme, başlıklı 58’inci maddede yapılan değişiklikle; işyeri açma ve çalışma ruhsatı alarak tesisi üretime geçenlere geri alım hakkı şerhi konulmadan tapu verilebilmesi için, “sanayi sicil belgesi” alınması koşulu da eklenmiş. Öncelikle, tapu alınması için kanunda yer alan koşullara ilave koşul yönetmelikle getirilemez, aksi hal Anayasa’ya aykırılık oluşturur.
▶42’nci maddeye eklenen yedinci fıkrada, “OSB sınırları dahilinde yapılacak iş yeri açılışlarında ilgili vergi dairesi iş yeri açılış bilgisini OSB’ye bildirir.” hükmü getirilmiş. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çıkardığı bir Yönetmelikle, vergi dairelerine bu şekilde görev ve yükümlülük getirilmesinin mümkün olmaz.
▶ 4562 sayılı Kanun m.4/5: “Seçilen alanda özel mülkiyette olan araziler bulunması hâlinde bu araziler rızaen satın alma veya kamulaştırma yoluyla iktisap edilir. Bu nitelikte taşınmazlar hakkında 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanır. (Ek cümleler:4/4/2023-7451/5 md.) Yönetmelikte belirtilen şart ve sürelerde yatırım yapmayı taahhüt eden parsel maliklerine, kamulaştırma yapılmadan seçilen alanda OSB tarafından yer verilebilir. Taahhüdü yerine getirmeyenlerin taşınmazları kamulaştırılır.” hükmünü içeriyor.
Bu hükmün uygulanması için OSB Uygulama Yönetmeliğine eklenen m.6/6: “Seçilen alanda özel mülkiyette olan araziler bulunması hâlinde bu araziler rızaen satın alma veya kamulaştırma yoluyla iktisap edilir. Bu nitelikte taşınmazlar hakkında 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanır. Bu Yönetmeliğin Ek-3 sayılı ekinde yer alan noter tasdikli taahhütnameyi vermek suretiyle Yönetmeliğin 60’ıncı maddesinde belirtilen şart ve sürelerde yatırım yapmayı taahhüt eden parsel maliklerine, kamulaştırma yapılmadan seçilen alanda OSB tarafından yer verilebilir. 60’ıncı maddedeki süre yatırım için gerekli asgari altyapının tamamlanması ile başlar. Süresi içinde Ek 3’te yer alan taahhüdünü yerine getirmeyenlerin taşınmazları kamulaştırılır. OSB sathında Ek-3 uygulanması Bakanlığın iznine tabidir.” içeriğindedir. Kanunda ek-3 uygulamasına ilişkin yetki açıkça OSB’lere verilmişken, Yönetmelikle bu konu Bakanlığın iznine tabi kılınmaya çalışılmıştır. Bu mümkün değildir.
OSBÜK, Bakanlığa sunmak için rapor hazırlıyor
Sanayicilerin yeni OSB Uygulama Yönetmeliği’ne ilişkin şikayetlerini, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü'ye sorduk. Kütükcü, OSBÜK olarak bu konuda bir çalışma yaptıklarını, sanayicilerden bu konuda gelen şikayetleri ve talepleri bir rapor halinde bakanlığa sunacaklarını söyledi. Kütükcü, “Şu ana kadar bize gelen bilgilerde mağduriyetlerin olduğu söyleniyor. Sanayicilerimizden gelen şikayetleri netleştirip detaylandırarak önümüzdeki aylarda bu raporu bitirip bakanlığa sunacağız” diye konuştu.
Kütükcü, yeni yönetmeliğin ana amacının boş parsellerin biran evvel üretime kazandırılması olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: “OSB’lerin ana felsefesi, üretim yapan sanayiciye uygun yatırım alanı kazandırmak. Dolayısıyla bölgelerde tahsisi olan yatırımcıların mutlak üretici ve yatırımcı olması ana fikri üzerinde kurulmuş bir yapı. Bu bölgelerde tahsis almış, sanayicilerin süresi içerisinde yatırımını tamamlayıp üretime geçmiş olması bizim arzumuz. Bu gerçekleşmemişse bir yatırımcı yer almış süresi içerisinde bu yatırımını yapmamış ya da yapamamışsa aldığı tahsis OSB iade etmesi gerekir. Yeni yönetmelikle uzun süredir devam eden bu sorunun çözülmesi hedefleniyor.”
Sanayicinin bakanlıktan 5 öncelikli talebi var
■ OSB’lerin kategorize edilmesi: OSB’ler arasında doluluk oranı, kamu kaynağı kullanımı gibi kriterlere göre gruplandırma yapılması isteniyor. Kamu kaynağı kullanmayan ve kendi imkanlarıyla kurulmuş OSB’lerin, devlet destekli OSB’lerden ayrılması talep ediliyor. Böylece arsa spekülasyonunun önüne geçilebileceği savunuluyor.
■ Rezerv alan tutma hakkı: OSB’lerde faaliyet gösteren sanayicilere, ana bina alanlarının yüzde 100’ü kadar boş arsa tutma hakkı tanınmalı. Bu hak, şirketlerin gelecekteki büyüme planlarını desteklemek için gerekli görülüyor.
■ Açık stok sahası: Üretim yapısı gereği açık arazide stok tutması gereken sanayicilere, fabrika binalarının yüzde 20-30’u oranında boş arsa tutma izni verilmesi isteniyor. Bu alanların ekonomik nedenlerle açık stok sahası olarak kullanılabilmesi isteniyor.
■ İnşaat harcı süresinin uzatılması: İnşaatı başlayan sanayicilere en az iki yıl ek süre tanınması talep ediliyor. Mevcut ekonomik koşullar göz önüne alındığında, yatırım yapmayı zorlaştıran harç uygulamasının ertelenmesi isteniyor.
■ Üretime hazır fabrikalara harç muafiyeti: İnşaatı tamamlanmış ancak üretime geçemeyen fabrikalardan harç alınmamalı. Bu şirketlerin üretime bir an önce başlaması için işlemleri hızlandırılmalı ve harç muafiyeti sağlanmalı.