YASED PULSE CEO Anketi: İstikrar 13,5 milyar dolar yatırımı tetikleyebilir
YASED üyesi uluslararası yatırımcıların CEO’ları için ekonomik büyüme beklentileri ortalama değerler açısından halen pozitifken, yılsonu fiyatlandırma faaliyetlerinin de etkisiyle enflasyonla ilgili endişeleri arttı. Üst yöneticilerin, dövizle ilgili endişeleri ise önemli ölçüde gerilese de, vergi yükü konusundaki kaygıları sürüyor.
Merve Yiğitcan |MERVE YİĞİTCAN
Türkiye’deki uluslararası yatırımların son 100 yıllık hikayesi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) iş birliği ile hazırlanan “Türkiye Yüzyılında Uluslararası Doğrudan Yatırımlar” kitabında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) iş birliği ile hazırlanan ve YASED üyesi şirketlerin tarihçeleri ile faaliyetlerinin anlatıldığı kitabın tanıtım toplantısında konuşan YASED Başkanı Engin Aksoy, bugün itibarıyla yabancı yatırımcıların Türkiye’ye 272 milyar dolar tutarındaki uluslararası doğrudan yatırım (UDY) getirdiğini söyledi. Aksoy, “Sektörlerinin liderleri olarak hem bilgi birikimleriyle hem küresel tecrübeleriyle ülkemize üretimde, ticarette, istihdamda, teknoloji geliştirmede ülkemizin küresel güç olmasında çok önemli bir rol oynuyor” dedi.
1,3 milyon kişiye istihdam sağlıyorlar
Türkiye’nin dijital ve yeşil dönüşümünü hızlandırması, insan kaynaklarını geliştirmesi ve küresel tedarik zincirlerinin entegrasyonunun giderek daha önemli bir hale geldiğini vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti: “ABD seçimleri sonrasında ufukta görünen tarife savaşları, Çin ekonomisinde görülen yapısal sorunların derinleşmesi bunların yatırım ve ticaret ortamına yansımaları AB’nin yenilikçi ve rekabetçi olma konusundaki aşınmasını tespitleriyle ortaya koyan Draghi Raporuyla beraber AB’yi etkileyen değişim, bunların hepsini düşündüğümüzde ülkemizin bu kırılgan dünya altında cazibe merkezi olması için hem zorluklar olduğunu hem de çok önemli fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Öngörülebilirliğin azaldığı ve risklerin arttığı bu dönemde uluslararası yatırımların ülkemizde olması bir nevi çapa görevi görüyor.”
Uluslararası yatırımcıların ekonominin tüm sektörlerine yayılan rekabetçi yatırımlarıyla 1,3 milyon kişiye istihdam sağladığına dikkat çeken Aksoy, “Başta 85 binden fazla tedarikçiden ürün ve hizmet alıyoruz Bu tedarikçilerimizle hem tecrübemizi hem bilgimizi hem de teknolojimizi artırıyoruz. Bugün ülkemizde ihracatın yüzde 30’unu YASED üyeleri yapıyor. YASED olarak, Türkiye’nin dünya sahnesinde öne çıkan bir ekonomik güç olmasına katkı sağlama konusunda önemli bir rol üstleniyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye için ümitliyiz, ama istişare önemli
YASED’in 6 ayda bir gerçekleştirdiği ve üye şirketlerin CEO’larının katılımıyla düzenlenen PULSE Anketi’nin dördüncü sayısının ön bulgularını paylaşan Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelir, iş gücü gibi performans göstergelerinde artış bekleyen şirketlerin oranı halen düşüş bekleyenlerden daha fazla. Ancak bu oranlarda kademeli bir düşüş eğiliminin son 3 ayda arttığını görüyoruz. Özellikle 2025’in kolay bir yıl olmayacağını ve şirketlerin ancak piyasadaki ve kendi iç yapılarındaki yapısal dönüşümlerle büyüme şansını mümkün olabileceğini söyleyebiliriz. Ekonomik büyüme beklentileri ortalama değerler açısından halen pozitif. Ancak grafikler, artan bir şekilde negatif tarafta uzanan bir kuyruk sergiliyor. Dışsal tehditler arasında enflasyon, halen endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Yılsonu fiyatlandırma faaliyetlerinin de etkisiyle, enflasyonla ilgili endişeler artıyor. Dövizle ilgili endişeler önemli ölçüde gerilese de, vergi yükü konusundaki endişeler devam ediyor. Şirketlerimizin genel merkezleri ile olan iletişimlerinde en olumlu etkiyi yaratacak iki alan, risk göstergelerindeki önemli iyileşme ve düzenleyici çerçeve olmaya devam ediyor. Anketimize katılan üyelerimizin görüşlerine göre, önümüzdeki 6 ayda makroekonomik istikrar ve düzenleyici çerçevedeki iyileşmeler, en az 13,5 milyar dolarlık ek yatırımı tetikleyebilir. Özetle, Türkiye için ümitliyiz ama bu dönemde istişare, işbirliğinin her zamankinden daha kritik olduğuna inanıyorum.”
■ Uluslararası doğrudan yatırımlarla cari açığın yüzde 40'ı finanse ediliyor
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, 2003 yılından bugüne kadarki dönemde, uluslararası doğrudan yatırımlarla cari açığın yüzde 40'ının finanse edildiğini belirterek, "Bu çok kritik bir gösterge ve çok sağlıklı bir finansman yönetimi olarak da dikkati çekiyor" dedi. Dağlıoğlu, Türkiye'nin her zaman ekonomik politikaların merkezinde bir ihracat yaklaşımının olduğuna işaret ederek, "2021 yılına kadar olan dönemde, ihracatın yıllık ortalama yüzde 30'unu uluslararası sermaye şirketlerinin yaptığını biliyoruz. Burada bir çarpan etkisi olmadan, doğrudan ihracattan bahsediyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'de istihdam üretmenin önemli bir gündem olduğunu kaydeden Dağlıoğlu, "Uluslararası sermaye şirketlerinin özel sektör istihdamın yüzde 8,8'ini oluşturduğunu biliyoruz. Bunun da çok kıymetli bir gösterge olduğunu biliyoruz" açıklamasını yaptı.