YASED Başkanı Aksoy: Türkiye'deki istikrar ve reform gündemi 13,5 milyar dolarlık yatırımı tetikler
Küresel ekonomideki kırılganlıklar Türkiye için yatırımın kapısını aralayabilir. Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Engin Aksoy, Nearshore ve friendshore gibi coğrafi olarak yakınlık, tarafsızlık ve güvenilirlik unsurlarının yatırımları Türkiye’ye çekebileceğini dikkat çekerek “6 ayda ilave bir 13,5 milyar dolarlık yatırımı tetiklenme ihtimali var. Bu da küresel yatırımlardan Türkiye'nin aldığı payı yüzde 1,5'lara getirecektir" dedi.
Haber Merkezi |Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, "Türkiye, hem makro ekonomik istikrar yolunda adımlar atmaya devam eder, bunları yapısal reformlarla desteklerse hem de öngörülebilir düzenleyici çerçevelere sahip olabilirse önümüzdeki 6 ayda ilave bir 13,5 milyar dolarlık yatırımı tetiklenme ihtimali var. Bu da küresel yatırımlardan Türkiye'nin aldığı payı yüzde 1,5'lara getirecektir." dedi.
2025 uluslararası doğrudan yatırımcılar için kritik
Aksoy, yaptığı değerlendirmede, geçen yılın dünyada bir seçim olduğunu ve milyarlarca insanın sandıklara gittiğini belirterek, gelecek yılın uluslararası doğrudan yatırımcılar için önemli olduğuna dikkati çekti.
“Küresel ekonomideki kırılganlık Türkiye için fırsata dönüşebilir”
Seçimler sonucunda ABD'de tarife artışlarının beklendiğini ifade eden Aksoy, "Çin'deki yapısal sorunların biraz derinleşmesi ticaret politikalarının değişmesine sebep olabilir. AB içerisindeki Draghi Raporu Avrupa Birliği'nin rekabetçiliğin biraz geride kaldığını gösteriyor ve Avrupa Birliği'nin bir dönüşüm yapması gerektiğine işaret ediyor. Böyle bir kırılgan ortamın içerisinde Türkiye'nin önünde fırsatlar olabilir." diye konuştu.
“Türkiye’nin yatırım çekebilme potansiyeli var”
Aksoy, nearshore ve friendshore gibi coğrafi olarak yakınlık, tarafsızlık ve güvenilirlik konularının yatırım için önemli hale geldiğine işaret ederek, "Türkiye buradan önemli bir fırsat yaratabilir. Bu fırsatın hayata geçebilmesi için iki önemli koşul olduğunu düşünüyoruz. Bunlardan bir tanesi makroekonomik istikrarın sağlanması, diğeri de sektörleri düzenleyen çerçevelerde bir öngörülebilirlik platformu olması. Biz bu iki konuda önemli adımlar atıldığı takdirde ülkemizde önemli bir yatırım çekebilme potansiyeli olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Küresel yatırımlardan Türkiye'nin aldığı payın yüzde 0,8 civarında olduğunu aktaran Aksoy, "Hedefimiz bunu yüzde 1,5'a çıkartabilmek. Bu mümkün. Türkiye'ye 2024 yılı için aşağı yukarı 11 milyar dolarlık yatırım bekleniyor. Bu rakam bizi tatmin etmiyor. Bu rakamın 20 milyar dolarlara çıkabileceğine inanıyoruz." dedi.
"Türkiye'nin aldığı payın yüzde 1,5'lara gelmesi zor bir hedef değil"
Engin Aksoy, YASED'in 35 ülkeden üyesinin olduğunu, bu üyelerin büyük çoğunluğunun alanlarında, sektörlerinde küresel lider firmalar olduğunun altını çizdi.
YASED üyelerinin tecrübeleriyle, birikimleriyle Türkiye'ye geldiklerini bildiren Aksoy, "Türkiye, makro ekonomik istikrar yolunda adımlar atmaya devam eder, bunları yapısal reformlarla desteklerse hem de öngörülebilir düzenleyici çerçevelere sahip olabilirse önümüzdeki 6 ayda ilave bir 13, 5 milyar dolarlık yatırımı tetiklenme ihtimali var. Bu da küresel yatırımlardan Türkiye'nin aldığı payı yüzde 1,5'lara getirecektir." açıklamasını yaptı.
Aksoy, küresel yatırımlardan Türkiye'nin aldığı payın yüzde 1,5'lara gelmesinin çok zor bir hedef olmadığını ama çok kolay da sayılamayacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Bunun için hızlıca reform adımlarının atılması gerekiyor. Pek çok konuda istişare mekanizması çalışmaya başladı. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplanıyor. Orada pek çok konuyu dile getiriyoruz. Orta Vadeli Programı içerisinde bazı konular girdi. Aslında tüm konular girdi. Ama burada adımların hızlanması gerekiyor. Adımların atılması konusunda biraz yavaş kalıyoruz. Az önce dünyadaki belirttiğim konjonktür içerisinde
“Şirketlerin hepsi daha fazla yatırım yapmak istiyor”
Türkiye'ye gelen yatırımların aşağı yukarı üçte ikisinin Avrupa Birliği ülkeleri ve Birleşik Krallık'tan geldiğini belirten Engin Aksoy, Türkiye'nin Avrupa'yla çok yakın ticari ilişkileri olan bir ülke olduğunu ifade etti.
Aksoy, Türkiye'nin dünyanın her yerinden yatırım çektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Son bazı örnekleri de oldu, Asya'dan da yatırım aldı Türkiye. Türkiye'de uluslararası şirketlerin temsilcilikleri, fabrikaları, AR-GE merkezleri, yatırımları var, bu şirketlerin hepsi daha fazla yatırım yapmak istiyor. Bu şirketlerin, buradaki yöneticilerinin hepsi Türkiye'nin birer yatırım elçisi.
Temennimiz globalde yatırımlardan almış olduğumuz payı arttırmak. Ancak dediğim gibi önümüzü görebilmemiz gerekiyor. Düzenleyici çerçevelerin çok net olması lazım. 1 yıl, 2 yıl, 3 yıllık perspektifi görüyor olmamız lazım. Günlük, aylık değişimlerin olmaması lazım. Şimdiden uzun vadeli çerçevenin net çizilmesi lazım."
"Türkiye'nin risk göstergelerinin olumlu olması yatırımcılar için değerli"
Güvenilir bir liman olabilme özelliğinin Türkiye'yi aslında çok farklı bir konuma taşıdığını kaydeden Engin Aksoy, "Burada kamuyla iyi bir istişare mekanizması oluşturduk. Bu istişare mekanizmasının sonuçlarını aldığımız takdirde ben bir fırsat alacağımızı düşünüyorum." dedi.
Aksoy, gelecek yıl daha çok dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, elektrik gibi konuların yatırımlarda ağırlıklı konular olacağını dile getirerek, "Türkiye finans alanında çok yatırım alma potansiyeline sahip. Perakende alanında yatırım alıyoruz. Otomotiv zaten Türkiye'de çok büyük bir sektör. Ama yeni dönemde daha çok tüm dünyada olduğu gibi yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm konuları biraz daha fazla gündemde olacak." açıklamasını yaptı.
“Atılan adımlar yapısal reformlarla desteklenmeli”
Türkiye'nin risk göstergelerinin olumlu yönde değişmesinin yatırımcılar için değerli olduğunu bildiren Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Enflasyon konusundaki adımların devam etmesi, olumlu görünümü, iyiye giden görünümü devam ettirecektir. Ama daha gidecek yolumuzun da olduğunu biliyoruz. Bu yıl da devam edecek enflasyonu düşürme yolunda atılan adımlar. Ama bunun da yapısal reformlarla artık desteklenmeye başlaması lazım. Sanıyorum bu yıl bu konuda hamleler olacaktır."