Vodafone CEO'su Aksoy: Asimetrik rekabet ortamı yatırım iştahımızı kaçırıyor
"Bugün ülkelerin kalkınması dijital kaynaklara ne kadar ulaştıklarıyla doğrudan ilgili" diyen Vodafone CEO'su Engin Aksoy sürdürülebilir yatırım ortamı istediklerini ancak mevcut durumda bir bir işletmeci lehine diğerleri aleyhine gelişen bir ortamla karşı karşıya olduklarını kaydetti.
Haber Merkezi |Hakan GÜLDAĞ
Yeni yatırımlara hazırlanan Vodafone, telekomünikasyon sektöründeki rekabet ortamının yatırımları teşvik edecek bir noktada olmadığı görüşünde. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy “Yatırım iştahımız yerinde. Kule şirketini faaliyete geçirmek ve 2G lisans uzatmasında makul fiyatlandırma konularında önümüzün açılmasını istiyoruz. Özellikle bu iki konuda adil ve sürdürülebilir bir yatırım ortamının sağlanmasının sektörümüz ve Türkiye için çok faydalı olacağına inanıyoruz" açıklamasında bulundu.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel'in de bulunduğu sohbette Engin Aksoy özetle şunları söyledi:
* Kule iş alanı tüm dünyada uluslararası bir değer olarak yükselen iş kolu. Kule şirketi kurmak operatörlere 3 önemli avantaj sağlıyor. İlk avantaj verimlilik. Kule şirketleri birden çok operatöre hizmet vererek maliyetlerin düşmesini ve verimlilik artışını sağlıyor. Aynı zamanda tüm operatörler tek noktada birleştikleri için görüntü kirliliğinin de önüne geçiliyor.
* İkincisi müşteri çeşitliliği. Kule şirketleri sadece operatörlere değil aynı zamanda broadcasting şirketlerine de hizmet vererek gelir noktasında çeşitlilik imkanı sağlıyor.
* Üçüncüsü ise yabancı sermaye… Kule şirketlerinin değer kârlılık çarpanı operatörlere göre daha yüksek olduğu için borsaya açılma durumunda yabancı sermayeyi de Türkiye’ye çekme imkanı sağlıyor.
* Vodafone Holding bünyesinde uluslararası deneyimimizle ülkemizde de tüm sektörlere hizmet sunmak üzere bir kule şirketi kurma hedefiyle yola çıktık. Vodafone Kule Hizmetleri AŞ için tüm hazırlıkları tamamladık. 2021 Ağustos ayında BTK'ya yetkilendirme başvurumuzu gerçekleştirdik. Ancak, süresinde başvurumuza olumlu bir geri dönüş alamadık ve lisans başvurumuz zımnen reddedilmiş sayıldı.
* Oysa çok sayıda işletmeci BTK tarafından altyapı işletmeciliği yetkisi aldı. Şirketimize kule hizmetleri için bir yetkilendirme verilmezken, halen faaliyet gösteren kule şirketlerinden biri olan Global Tower, BTK'dan aldığı izin doğrultusunda faaliyetlerini sürdürüyor. Hatta Borsa İstanbul'da halka arz edilmek üzere hızırlıklar yaptığını da duyurdu.
Yurtdışından sermaye getiririz, 100 değil 1000 kule kurarız
* BTK’nın 2009 ve 2016 yıllarında aldığı kararlar bu altyapı işletmeciliğinin önünde hukuki bir engel olmadığını ortaya koyuyor. Mevcut durumda çok sayıda işletmeci altyapı işletmeciliği yetkisi aldı. Biz de bu firmaların ait direk ve kulelerden yararlanıyoruz. Dolayısıyla, şirketimize de gerekli izinlerin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mevcut durum, bir işletmeci lehine, diğerleri aleyhine olacak şekilde asimetrik bir rekabet ortamına neden oluyor. Kule şirketini bir yıl önce kursaydık 114 milyon lira daha fazla fayda yaratmış olurduk. Bize de kule şirketi izni verilmiş olsa yurtdışından sermaye getireceğiz, 100 değil 1000 kule kuracağız.
Nisanda 2G’de lisansımızın uzatılmasını bekliyoruz
* 2G İmtiyaz Sözleşmeleri 2023 ve 2026 yıllarında sonlanacak. Sektörümüzün lisans sürelerinin uzatılmasına ilişkin taleplerini makul şartlarda karşılamak önemli. Frekans üzerinden elde edilen gelir seviyesini de dikkate alarak ve sektörün önünü açacak şekilde süreci sonlandırmak son derece kritik. 2G İmtiyaz Sözleşmeleri, GSM hizmetinin ülkemizde sunulmasıyla Türkiye’de mobil iletişim serüveninin başladığı ilk lisanslar. Bu lisanslar 25 yıllığına verilmişti. Biz ülkemize olan güven ve inancımızla mevcut 2G lisansımızın uzatılması için BTK’ya başvurduk. Nisana kadar sürecin olumlu sonuçlandırılmasını bekliyoruz.
Yüksek bedeller olursa yatırımlara kaynak kalmaz
* 2015'te yapılan 4.5G frekans ihalesi ile de işletmecilerin sahip oldukları tüm frekansları istedikleri teknolojilerde kullanabilmelerine imkân sağlanmıştı. Başka bir deyişle, 2G İmtiyaz Sözleşmesi operatörler için eskiyen 2G teknolojisinden öte sahip oldukları 900 MHz ve 1800 MHz bantları da ifade ediyor. 2G lisanslarının karşılanamayacak yüksek bedelle uzatılması durumunda sürdürülebilir bir yatırım ikliminden uzaklaşıyor olacağız. Ödenecek yüksek bedel sebebiyle yapılması gerekecek yatırımlara kaynak kalmayacak. 6 yıl uzatılması öngörülen 2G imtiyaz sözleşmelerinin makul, karşılanabilir ve sürdürülebilir bir bedelle sonuçlanmasını önemli buluyoruz.
İki operatör bir kule şirketine ortak olabiliyor
Kule şirketi trendi ABD’de başladı. Baz istasyonlarının bulunduğu kuleleri operatörler, ayrı bir şirket haline getiriyor. Kule AŞ şirketinin tek işi kule kurmak oluyor. Bu, yatırım maliyetini azaltan bir uygulama. Ayrı bir şirket olduğu için farklı yatırımcılar da girebiliyor. Kule şirketine iki operatör ortak olabiliyorlar veya yerli-yabancı yatırımcı alabiliyor. Dolayısıyla sermaye giriyor. Dünyada örnekleri çok. Örneğin; Vodafone’nun Avrupa’da Vodafone Vantage Tower diye şirketi var. Kısa süre önce yüzde 50’si 7.5 milyar Euro değerleme üzerinden yatırım aldı.
Uygun fiyata veriyorlar, ‘Bana yatırım yap’ diyorlar
“Avrupa’da kamu politikalarında bu yoldan bir dönüş var. Yatırımları teşvik eden karşılanabilir lisans bedellerini kabul edip vatandaşa hizmet olarak dönüşecek modellere yöneliyorlar” diyen Hasan Süel, şunları kaydetti: “İspanya’da yakın zamanda bir ihale yapıldı. 3G ve 2G lisansları bedelsiz uzatıldı. 5G ihaleleri çok uygun fiyatlara 20-25 milyon Euro’lara verildi. Oralarda ‘bana yatırım yap’ anlayışı var. Yatırımı teşvik için makul fiyatlandırmalar yapıyorlar.