V tipi toparlanma mümkün değil

Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ, Şans Sohbeti'nde kıdem tazminatı, tamamlayıcı emeklilik sistemi ve işsizlik fonu konularını ele aldılar.

Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ, bu haftaki Şans Sohbeti'nde iş dünyasının bir numaralı gündemi olan kıdem tazminatı, tamamlayıcı emeklilik sistemi ve işsizlik fonu üzerinde durdular. Yine dünya gündeminde en önemli konu olan pandemi konusunda ikinci dalga tartışmalarına değindiler. Salgının ardından büyümenin 'U' mu, 'W' mi, 'L' mi şeklinde olacağı sorusuna yanıt aradılar. Dünya ekonomilerinin nasıl bir gelişme kaydedeceği, stagflasyon beklentisinin gerçekçi olup olmadığı masaya yatırıldı.

Güldağ: İç gündemimiz kuvvetli... Kıdem tazminatı, tamamlayıcı emeklilik sigortası, işsizlik fonu... Özellikle işsizlik fonunda işveren payının 2'den 4'e çıkarılması yönündeki hazırlıklar iş dünyasında uzun süredir pek rastlamadığımız bir tepkiye neden oldu. Açıkça 'Bizi yakmayın' dediler. Bu arada, çalışan payı da iki katına çıkıyor. Birden ikiye... Gerçi Türkiye'de ücretler büyük oranda net ücret üzerinden verildiği için, o pay da önemli ölçüde işverene kalacak. Yani, üç olan pay altıya çıkacak işverenler için. Bu arada, kıdem tazminatı ile ilgili, çalışanların işten ayrılmaları durumunda da, birikimlerinin fonda kalacak olması, iş insanlarında, 'Çalışanlar kıdem tazminatı nedeniyle kolay iş değiştiremiyorlardı, bu anlamda caydırıcılığı vardı. Şimdi, fabrikamızda uzun yıllar çalışan bir ustabaşı belki birkaç yüz lira fazlaya kolaylıkla rakip fabrikaya gidecek. Biz de gidip bir başka fabrikadaki ustayı aynı yöntemle bünyemize katmak zorunda kalacağız' kaygısı var. Öte yandan, çalışan cephesinden bakınca, bugüne kadar cazip teklifleri 'kıdem tazminatını yakarım' endişesiyle geri çevirmek durumunda kalanlar açısından önemli bir fırsat çıkıyor ortaya... Ama çalışanlar da, 19 gün üzerinden kıdemi, her ne kadar kalanına ilişkin önemli nemalandırma seçenekleri olduğu söylense de, pek içlerine sindiremedi. 90 yıllık bir tarihsel süreci var Türkiye'de kıdem tazminatlarının... Hani esnek çalışma koşullarını daha kolay kabul edebilir de, kıdemden öyle kolay kolay vazgeçmez insanlar. Bir de işten ayrılırken, emekli olurken toplu para almayı bir hak olarak benimsemiş insanlar. Maaş gibi ödenecek bir kıdem ya da tamamlayıcı emeklilik fazla bir heyecen yaratmış görünmüyor çalışanlar cephesinde. Hasılı, her iki cephenin de kaygıları ve itirazları var. Cumhurbaşkanlığı'nda görüşüldü konu. Bir açıklama yapılmadı ama görünen o ki, önce tarafların kendi aralarında anlaşmaları isteniyor. Türkiye Odalar Borsalar Birliği de devrede... Daha konuşuruz gibi geliyor bana. Asıl sana dünyadaki gidişatı sormak istiyorum. Kolaylık olsun diye harf bazında sorayım: 'U' mu, 'W' mu, 'L'mi? Nasıl bir ekonomik gelişme seyri izleyecek dünya? İkinci dalga endişeleri de arttı...

Ağaoğlu: Öncelikle ben bunun ikinci dalga olduğunu düşünmüyorum. Tıp insanları da henüz daha birinci dalgayı bitirmediğimizi söylüyor. Tam anlamıyla sokağa çıkıp kendimizi güvende hissettiğimiz ortam olmadı. Açılmayla beraber vaka sayılarında da artış oldu...

Güldağ: Açılma derken saçıldık bir nevi.

Ağaoğlu: Türkiye’de yeniden vaka yükseliyor. Başka ülkelerde de... Pekin’de yeni bir dalga gelmesi durumu var. Kapattılar şehri. Çin’de yeniden zuhur etmiş olması, henüz daha birinci dalganın bitmediğini söylüyor bana. Amerikan Merkez Bankası FED'in Başkanı Powell da benzer görüşler dile getiriyor. Bu iş daha henüz bir dengeye oturmadı. Son gelen tüketim rakamları bir hayli yüksek ama sanayii üretimi ABD’de de düşük geldi. İyimser rakamlar görüyoruz, beklentilerden iyi bir tüketim harcaması görüyoruz. Ama bu çok kalıcı olmayabilir. Ertelenmiş talep olabilir. Ama net olan bir mesaj var Powell'dan gelen. 2022’nin sonuna kadar faiz artışı söz konusu değil. İstihdam tarafında kriz öncesi seviyeye ulaşmamız zor diyor. Ekonomik etkisi olarak baktığımda ikinci dalga olarak düşünebilirim. Fazla iyimserlik vardı piyasada. Oysa dünya küçülüyor ...

Güldağ: Stagflasyon beklentisi de var...

Ağaoğlu: Stagflasyon yani durgunluk ile enflasyonun bir arada olmasını dünya için çok gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü 2008’den sonra enflasyon yaratamadıkları için zaten bugünkü problemlerin bir kısmı yaşanıyor. Benim gördüğüm dünya için stagflasyondan çok durgunluk tarafının konuşulacağı bir dönem olacak. Türkiye için aynı şey geçerli değil. Türkiye’de stagflasyondan söz edebiliriz. Her ne kadar alınan bütün önlemler, durmadan yola devam edelim diye olsa da, beraberinde yaratmış olduğumuz kredi genişlemesi -ki çok büyük- ister istemez enflasyon yaratıyor. Kamu bankalarında ortalama genişleme yüzde 90’ı aşmış durumda. Genel ortalama yüzde 70’lerde. Müthiş bir artış bu. Aynı şekilde mesela konut fiyatları nisanda yüzde 16.7 artmış durumda. Bir de bunlar geçmiş veri. Teknik olarak cebinizden çıkan parada çok fark yokmuş gibi düşünebilirsiniz ama bu enflasyona yansıyacak.

Konut fiyatlarıyla birlikte kiralarda da artış olacak. Ama gelir artışı var mı dersen, hayır. Biz ya istihdamda sıkıntı yaşayacağız ya enflasyonda sıkıntı yaşayacağız ya da durgunlukta sıkıntı yaşayacağız. Bu üçünü bir arada pozitifte tutmamız malesef çok ama çok zor. Dünyada toparlanma bana göre ters ‘L’ şekilde olacak. Düşük, yatay, uzun süren toparlanma..

Güldağ: Piyasalar V tipi çıkışı fiyatladı...

Ağaoğlu: ‘V’ şeklinde toparlama mümkün değil. Bazı emtia veya hisse senetlerin fiyatlarında bunu yaşadık.Evet ' V' oldu ama reel ekonomi tarafında bunun karşılığını dünyada henüz görmedik.

Güldağ: Ben toparlanmanın 2021 ile birlikte kuvvetleneceğini düşünüyorum. İlla harflerden gideceksek, Türkiye bana göre ters 'J' çizecek. Dipten dönüş başladı . Bir anlamda en kötüsü geride kaldı. Öte yandan dünya her şeye rağmen belli bir tecrübe edindi pandemi ile mücadelede. Nüfusun yüzde 80'ninden fazlası Kuzey Yarımküre'de. Yaza girdik. Hala büyük risk hiç şüphesiz ama yayılma hızı havaların ısınmasıyla yavaşlayacak. Ben söylemiyorum, bilim insanları söylüyor. Bundan sonra kolay kolay ekonomileri kapatma olmaz. Ben de ikinci dalga olduğunu düşünmüyorum bugün yaşananın. Olsa olsa bir buçuk diyebiliriz bu vaka artışına İkinci dalga gelirse sonbaharda, grip mevsiminde gelir. İkinci dalga gelirse daha zikzaklı bir gidişat olacak; 'W' gibi..

Çoğu genç 350 bin yeni yatırımcı geldi

Doğal gaza zam gelecek mi? Bakan Bayraktar açıkladı Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Merkezi yönetim brüt borç stoku 8,3 trilyon lira oldu İmamoğlu'dan Beyoğlu tepkisi Asgari ücret, memur ve emekli maaş zam tahminini açıkladı Stoltenberg: 10 yıllık görev süremde 5 büyük ders aldım