Üretici-market fiyat farkı, martta 5,5 katı aştı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2022 yılı Mart ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının 5,5 katı açtığını bildirdi.
Haber Merkezi |Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2022 yılı Mart ayı üretici ile market arasındaki fiyat farklarını değerlendirdi. Bayraktar, söz konusu ayda üretici ile market arasındaki fiyat farkının 5,5 katı açtığını bildirdi.
Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının yüzde 456,81 oranla en fazla elmada olduğunu belirten Bayraktar, 3 üründe fiyat farkının yüzde 300’ün, 7 üründe ise yüzde 200’ün üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekti.
Bayraktar, elmadaki fiyat farkını limonun yüzde 365,82, marulun yüzde 321,26, maydanozun 303,13, yeşil mercimeğin yüzde 251,62, salatalığın yüzde 248,89, kuru fasulyenin yüzde 230,35, kırmızı mercimeğin yüzde 223,57, kuru incirin yüzde 223,01, karnabaharın yüzde 212,22 ve kuru üzümün yüzde 207,64 ile takip ettiğini söyledi.
Elmanın 5,6 kat, limonun 4,7 kat, marulun 4,2 kat, maydanozun 4 kat, yeşil mercimek ve salatalık 3,5 kat, kuru fasulyenin 3,3 kat, kırmızı mercimek ve kuru incirin 3,2 kat, karnabahar ve kuru üzümün ise 3,1 kat fazlaya tüketiciye satıldığını söyleyen Bayratar, “Üreticide 2 lira olan elma 11 lira 14 kuruşa, 1 lira 70 kuruş olan limon 7 lira 92 kuruşa, 2 lira 90 kuruş olan marul 12 lira 22 kuruşa, 1 lira 14 kuruş olan maydanoz 4 lira 59 kuruşa, 8 lira 18 kuruş olan yeşil mercimek 28 lira 76 kuruşa, 4 lira 75 kuruş olan salatalık 16 lira 57 kuruşa satıldı.” dedi.
Markette, 40 ürünün 34’ünde fiyat arttı
Mart ayında markette 40 ürünün 34’ünde fiyat artışının, 6’sında fiyat azalışının görüldüğünü söyleyen Bayraktar, şunları kaydetti: “Mart ayında markette en fazla artan ürün yüzde 157,55 ile kuru soğanda oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 74,58 ile karnabahar, yüzde 62,59 ile kuru kayısı, yüzde 50,43 ile patlıcan, yüzde 49,61 ile domates, yüzde 49,55 ile sivri biber, yüzde 43,55 ile elma, yüzde 42,07 ile yeşil soğan takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 18,93 ile pırasa oldu. Pırasadaki fiyat düşüşünü yüzde 6,85 ile Antep fıstığı, yüzde 5,12 ile salatalık, yüzde 2,02 ile maydanoz, yüzde 1,88 ile nohut, yüzde 1,05 ile havuç izledi."
"Keyfî uygulamalar mutlaka engellenmeli"
Mart ayında üreticide 32 ürününün 16’sında fiyat artışı olurken, 6’sında fiyatların düştüğünü belirten Bayraktar, üretici fiyatlarında elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, sütte fiyat değişimi olmadığını söyledi.
Üreticide fiyatı en çok düşen ürünün yüzde 24,44 ile limon olduğunu açıklayan Bayraktar, şunları söyledi: “Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 20,55 ile marul, yüzde 17,03 ile salatalık, yüzde 11,65 ile maydanoz, yüzde 8,13 ile pırasa ve yüzde 1,47 ile Antep fıstığı izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı ise yüzde 352,94 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 87,67 ile patates, yüzde 87,32 ile domates, yüzde 81,48 ile sivri biber, yüzde 62,86 ile kabak, yüzde 61,80 ile karnabahar takip etti. Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün, markette ve üreticide kuru soğan olurken, markette fiyatı en fazla düşen ürün pırasa, üreticide fiyatı en fazla düşen ürün limon oldu. Mart ayında üreticide birçok ürünün fiyatları artmadı. Hatta 10 üründe fiyat değişikliği bile yaşanmadı. 32 ürünün 6’sında ise fiyat düştü. Buna rağmen marketlerde neredeyse her üründe fiyat artışı yaşandı. Vatandaşlarımızın hayat pahalılığından daha fazla olumsuz etkilenmemeleri için, fiyat artışlarına çeki düzen verilmesi amacıyla, marketler ilgili kamu kurumları tarafından sürekli uyarılmalı ve fiyat etiketlerindeki keyfî uygulamaları mutlaka engellenmelidir.”
“Paramız olsa da gıda bulamayacağız”
Dünyanın büyük bir gıda krizinin eşiğinde olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Kendine yetemeyen ülkeler bu krizi atlatamayacak. Paramız olsa bile gıda bulamayacağımız bir döneme giriyoruz. İthalatla ülkeyi doyurma imkanı kalmadı. Acilen tarımda üretim seferberliği ilan edilmeli. Tarımsal üretimi artırmak için doğru bir strateji izleyerek üreticiye gerekli destekler verilmeli, yeterince üretmesi sağlanmalı. Türkiye sadece kendi insanının değil, ülkemize gelen milyonlarca mültecinin ve turistin de gıda ihtiyacını karşılamak zorunda.” şeklinde konuştu.
“Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez”
Üretici fiyat artışlarının mazot gübre elektrik tohum ilaç ve yem fiyatlarındaki anormal artışlardan kaynaklandığını söyleyen Bayraktar, “Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez. Üründeki fiyat artışlarına rağmen üretici zor durumda. Çünkü girdi fiyat endeksi ile tarımsal üretici fiyat endeksleri arasında, üretici aleyhine giderek artan büyük fark var. Üretici maliyet baskısından bunaldı. Maliyetlerini fiyatlara yansıtamıyor. Üreticiye verilecek destek, aynı zamanda tüketiciye verilecek destektir. Tüketicilerin, üretici maliyetleri düşürülmeden ucuz gıdaya erişme imkanı kalmadı. Üreticimizi destekleyerek, moralini yüksek tutalım. Üretimden kopmasın. Ürün ithal etmek zorlaştı. Üretici ithal etmek ise imkansız. Üreticimizin kıymetini bilelim.” ifadelerini kullandı.