Türkiye’deki toparlanma dikkat çekici, ancak kırılganlık sürüyor
IMF Türkiye Masası Şefi Donal McGettigan ve Daimi Temsilci Ben Kelmanson, Türkiye'nin 2020'de pozitif büyüme kaydeden birkaç ülke arasında yer aldığını, ancak büyümeyi destekleyen aynı politikaların önceden var olan kırılganlıkları da şiddetlendirdiğini belirtiyor.
Haber Merkezi |Elif KARACA
IMF Türkiye Masası Şefi Donal McGettigan ve Ankara’da yerleşik Daimi Temsilcisi Ben Kelmanson Türkiye'nin ekonomik aktivitede pandemi kaynaklı ilk çöküşten toparlanmasının dikkat çekici olduğunu söyledi.
DÜNYA’nın sorularını ortak bir söyleşide yanıtlayan McGettigan ve Kelmanson, Türkiye'nin 2020'de pozitif büyüme kaydeden birkaç ülke arasında yer aldığını, ancak büyümeyi destekleyen aynı politikaların önceden var olan kırılganlıkları da şiddetlendirdiğini belirttiler.
Pandemi sonrası güçlü toparlanma için sağlanması gerekenlere de değinen IMF yetkililerine göre, sıkı parasal duruş, pandemi ile ilgili ihtiyaçlar için hedefli ve geçici mali destek, kamu bankası kredilerinin kontrol altına alınması, bankaların FX yükümlülüklerinin yakından izlenmesi, işgücü piyasasında ve finans dışı kurumsal alanda uzun süreli hasarı en aza indirme amaçlı reformlar önemli.
Küresel ekonomi geçen yıl koronavirüsün etkisiyle %3,3 küçülmüştü. Küresel ekonomiye ilişkin bu yılki beklentileri de dikkate alarak, pandemi sonrasında güçlü bir toparlanmanın sağlanması için sizce neler yapılmalı?
Türkiye için fırsatlar ve riskler nelerdir?
Türkiye'nin ekonomik aktivitede pandemi kaynaklı ilk çöküşten toparlanması dikkat çekici, 2020'de pozitif büyüme kaydeden birkaç ülke arasında yer aldı. Aktivitedeki keskin yükseliş 2021 büyümesi için de %5,8 gibi güçlü bir tahmini beraberinde getirdi. Ancak büyümeyi destekleyen aynı politikalar, önceden var olan kırılganlıkları da şiddetlendirdi. Yüksek dış finansman ihtiyaçları, büyük miktarda yerel döviz mevduatı ve düşük rezerv tamponları ile yurtiçinde ve yurtdışında şoklara ve güvenle ilgili değişikliklere karşı kırılganlıklar devam ediyor.
Kırılganlıklar artsa da Türkiye'nin zorlukları aşılmaz değil. Pandemi sonrası güçlü toparlanma için; para politikasında sıkı duruş, pandemiyle ilgili ihtiyaçlar için hedefli ve geçici mali destek, kamu bankası kredilerinin kontrol altına alınması, bankaların FX yükümlülüklerinin yakından izlenmesi, işgücü piyasasında ve finans dışı kurumsal alanda uzun süreli hasarı en aza indirme amaçlı reformlar gerekiyor. Bunlar daha kalıcı ve kapsayıcı bir toparlanmanın temelini oluşturacak ve zaman içinde, güven ve döviz rezervlerinde artışı da beraberinde getirecektir.
Büyük merkez bankalarının izleyecekleri olası stratejiler ve buna bağlı görülebilecek piyasa hareketleri dikkate alındığında Türkiye’nin; TL’nin durumu, para ve sermaye piyasaları bakımından nasıl bir performans göstermesini bekliyorsunuz?
Pandemiye ilişkin belirsizlikler, gelişmiş ekonomilerde yükselen enflasyon ve faiz oranlarına dair gelişmeler nedeniyle küresel belirsizlikler yüksek. Yukarıda özetlenen politikalar izlenirse, büyüme ve enflasyon beklentileri daha olumlu olmakla kalmayacak, aynı zamanda aşağı yönlü küresel risklerin TL ve para/sermaye piyasaları üzerindeki etkileri de muhtemelen daha sınırlı olacaktır.
Nisanda yayınlanan Dünya Ekonomik Görünümü raporunuzdaki Türkiye’ye ilişkin tahminlerin Mart başında oluşturulduğu notu yer aldı. Mart ayı ortalarında TCMB yönetimindeki değişiklikten sonra döviz kurlarında önemli bir sıçrama yaşandı. Son gelişmeler üzerine tahminlerinizde değişiklik yapma ihtiyacı hissediyor musunuz?
Enflasyonun; döviz kuru geçişkenliği, yüksek emtia fiyatları ve en son asgari ücret zammı nedeniyle 2021 sonunda %16,5'e yakın seviyede kalmasını bekliyoruz. Bu etkiler azaldıkça, enflasyon kademeli olarak düşecek ve 2023'ten itibaren %12,5 seviyesine yerleşecektir. Cari açığın, turizmdeki yavaş toparlanmaya rağmen, ihracatın artmasıyla, bu yıl GSYİH'nın %2,7'sine daralmasını tahmin ediyoruz. Rezerv tamponlarının, altın ve petrol ithalatı, turizm gelirleri ve dış finansman görünümüne ilişkin önemli belirsizliklerle birlikte daha da azalması bekleniyor. Kamu borcunun artmaya devam etmesi, ancak çoğu emsal ülke ile karşılaştırıldığında düşük kalması bekleniyor.