“Türk tekstil sektörü fiyat değil inovasyonla rekabet etmeli”
“Sektörlerde Ufuk Turu” paneli tekstil temasıyla yapıldı. Panelde, pandemi sonrası farklılaşan ve kırılan tedarik zincirinin Türkiye’ye sunduğu tehdit ve fırsatlar ele alındı. Panelistler Türk tekstil sektörü için “fiyat değil inovasyonla rekabet şart” görüşünü vurguladı.
Haber Merkezi |Duygu GÖKSU / İZMİR
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Türkiye ile DÜNYA Gazetesi iş birliğinde “Sektörlerde Ufuk Turu” paneli İzmir’de gerçekleştirildi. Hugo Boss Tekstil Sanayi ev sahipliğinde düzenlenen panelde sektör olarak “tekstil” ele alındı. Toplantıda tedarik zincirinden, Avrupa Yeşil Mutabakatı hazırlıklarına uzanan farklı konu başlıkları ele alındı. Panelistler teknik tekstil, inovasyon, katma değerli üretim gibi konulara dikkat çekerek Türkiye’nin fiyat rekabetçiliğinden uzaklaşması gerektiğini vurguladılar.
AHK Türkiye Genel Sekreter Yardımcısı Hartwig Kühn’ün açılış konuşmasıyla başlayan düzenlenen panelin moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ gerçekleştirdi.
AYSU: DEĞİŞİME EĞİTİMDEN BAŞLAMALIYIZ
Son iki yıldır markalaşma yönünde çalışmaları olduğunu söyleyen Aysu Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sibel Aysu, “1999 yılında Denizli’de kurulduk. Sadece bebek tekstili üretiyoruz. 2005 yılında biz farklı bir şey yapmalıyız diye yola çıktık. Şu an yüzde 100 ihracat yapıyoruz. Kaliteye çok önem veriyoruz. Ana pazarımız Avrupa. Bebeğe dair her şeyi üretebiliyoruz. Markalaşma yönünde çabamız var. Konfeksiyon ihracatı yapıyoruz ve bir noktadan sonra marka olmak istedik. İki yıl önce e-ticaretle başladık, önemli adımlar attık” ifadelerini kullandı.
Sektörde katma değeri ve karlılığı yüksek tasarımın önemini vurgulayan Aysu, “Şirketlerin bazı alanlarda rahatlaması gerekiyor ki diğer alanlara yatırım yapabilsin ve kafa yorabilsin. Şirketim para kazanıyorsa ben katma değer konuşabilirim. Dünyanın doğal düzenine dönmeye çalışıyoruz. Bu da ciddi bir maliyet istiyor. Bunların en temel noktası da eğitim olarak karşımıza çıkıyor. İşe eğitimden başlamalı, bilinci değiştirmeliyiz” dedi. Tekstil sektörünün kadın istihdamına açık olduğunu vurgulayan Aysu, kadın erkek dengesini paralel şekilde taşımak gerektiğini de sözlerine ekledi.
GÜLLE: ENERJİ, SU VE ZAMANI İYİLEŞTİRMELİYİZ
Tekstil sektöründe kullanılan pamuğun önemli bir bölümünün Türkiye’de üretilmesinin ciddi bir girdi maliyeti avantajı sağladığını dile getiren Gülle Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Servet Gülle, “Bu topraklarda üretilen pamuklardan elde edilen kumaş ve ürünlerin hepsi buradaki insanların emeğiyle elde ediliyor ve diğer sektörlere göre ithalat girdi sayıları daha az” dedi.
Diğer sektörlerden ziyade tekstilde standart bir üretim olmadığını belirten Gülle, “Uzun dönemli planlar yaparak üretimi organize edemiyoruz. Bu aksiyon bize dinamizm de veriyor. Sektör birçok regülasyonda bu anlamda önde gitmeyi başarıyor. Büyük birçok marka, birkaç senedir ciddi denetimlerle beraber üreticileri belli standartlar için sıkıştırıyor. Son 5 senedir, istenilen standartlar dâhilinde beklentileri karşılamak üzere su veya enerji gibi alanları düzenlemek ve hedefl eri tutturmak için çalışmalara başladık. Su tüketimiyle ilgili, üretimde her makine başında sayaçlarımız var. Ölçümlerimizi ve bunların raporlamasını çok güzel yapabiliyoruz. Su tekstilde iki yerde kullanılır, bir kazan çalışırken bir de işletme içerisinde. Son olarak kullandığımız suyu işletmeye tekrar geri kazandıracak bir projeye başladık. Maliyetinden de öte su kaynakları gittikçe azalıyor. Suyu bulamazsak hiçbir işletme üretim yapamaz. Enerji, su ve zamanı iyileştirmek çok önemli” değerlendirmelerinde bulundu.
Makinelerin ithal edildiğini ancak onu doğru çalıştıracak kişileri yetiştirme ve orada bulunmasını sağlamanın da önemli olduğuna işaret eden Gülle, “Türkiye kendi çevresinde üretim yapan rakiplerine bakıldığında açık ara önde. Güzel bir tasarım yapmak da çok önemli. Modanın trendlerini sunmak da başka bir konu. Yapmamız gereken tasarım ve kalite. Bu konularda eğitilmiş insanlarımızın sayısı artırılmalı” diye konuştu.
AYDINLI: “ELİMİZDEKİ DEĞERLERİ MARKALAŞTIRAMIYORUZ”
Türkiye’nin örme kumaşta dünya pazarının yüzde 8,4’üne sahip olduğuna dikkat çeken Biray Kumaş AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Gökmen Aydınlı, “Türkiye’nin bu konuda ciddi alt yapısı bulunuyor. Çok dile getirilmese de dünyada Türk tekstiliyle ilgili iyi bir algı var. Türkiye’nin önemli bir gücü de dünyada GDO’suz pamuk üreten 4 ülkeden birisi olması. Ama elimizdeki bu değerleri markalaştıramıyoruz” dedi.Dünyanın en iyi elyafl arını üreten ülkelerden birinin de Ege Bölgesi pamuğu ile Türkiye olduğunu belirten Aydınlı, “Tarım politikalarındaki bir takım yanlışlıklardan dolayı Ege’de üretilen pamuk miktarı düştü ama ancak halen daha Türkiye ihtiyacının yüzde 60’ını üretebiliyor” diye konuştu.
Türkiye’de iplik makinesi yapılamadığını söyleyen Aydınlı, “Örme makinesini de küçük girişimciler haricinde yapamıyoruz. Boya ve terbiye makineleri yapıyoruz. Türkiye ağır sanayi hamlesini yapmakta çok geç kaldı. İplik ve örme makineleri, ağır sanayiye ve elektroniğe çok yüksek ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla buralardan iyi sonuçlar almamız şu an çok mümkün değil. Yan sanayi tarafında ciddi bir kapasite oluştu. Yüzde 25’lik bir kısmını yerli üreticiden karşılayabiliyoruz. Şimdi dünyada büyüme modelleriyle ilgili örneklere bakarsak Çin’in yapabildiği en önemli şey teknoloji transferiydi. Biz yapamadık ama Özbekistan bile bir iplik makinesi yatırımı konusunda baskı yapıp sonuç almış. Treni kaçırmamış olabiliriz” ifadelerini kullandı.
Hugo Boss’la çalışmalarının kaliteyi artırıcı yönde etki yaptığını söyleyen Aydınlı, “Kasımda üretime başlayacak olan 1 milyon Euro’luk bir yatırım var. Ardından 500 bin Euroluk bir yatırımımız daha olacak ve yeni bir fabrika üzerinde çalışıyoruz. Kapasiteyi büyütüyoruz” dedi. Aydınlı, sürdürülebilirlik anlamında geri kazanımları tüm fabrikalarda sağlamak gerektiğini ancak düşük fiyatlı perakende zincirlerinin bu değişime gitmekte zorlanacağını söyledi. Aydınlı, kurumsal şirketlerde insana verilen değerin fazla olduğunun görüldüğünü ve bu anlamda da gelişmek gerektiğini sözlerine ekledi.
GÜRKAN: “SİPARİŞLER KONUSUNDA SEÇİCİ OLMALIYIZ”
Konfeksiyon konusunda gelecekten umutlu olduklarını söyleyen Şevkat Boya Genel Müdürü Yücel Gürkan, “Günümüzde en önemli sorun bugünün konusu olan yeşil mutabakat. Gelecekteki su sıkıntısı ve firmaların bunun için yaptıkları alt yapı yatırımları çok önemli. Biz Şevkat Boya olarak 2030’a şimdiden hazırız” dedi.
Türkiye’nin tekstil alanında her siparişi yapabilecek bir ülke olma konumundan çıkmak zorunda olduğunu belirten Gürkan, “Teknik tekstil ve katma değeri yüksek kumaşlara yönelmeliyiz. İhracat konularına dikkat edilmesi lazım. Daha seçici olmak zorundayız. Bugün Türkiye’de çok ucuz tabir edilen perakende zincirleri var. Daha düşük kalitede, fiyat odaklı perakende zincirleriyle yapılan anlaşmalarla bu sistemler kurulamaz. Hugo Boss’un Türkiye’ye bakışını çok önemsiyorum” diye konuştu. Gençlere ağırlık vermek gerektiğini söyleyen Gürkan, şunları söyledi: “Dünyayı tanısınlar, dünya insanı olsunlar. Eğitim ve üretim çok önemli.”
Türkiye tekstil ihracatının en büyük pazarlarından biri Almanya
AHK Türkiye’nin, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ve ortak projelerin geliştirilmesi gibi amaçlar doğrultusunda çalışmaları olduğunu aktararak konuşmasına başlayan AHK Türkiye Genel Sekreter Yardımcısı Hartwig Kühn, “Türkiye tekstil ve giyim sektörlerinde oldukça güçlü. 2020 yılı tekstil ve giyim ihracat rakamlarına baktığımızda Çin’in dünyanın en büyük tekstil ve giyim ihracatçısı olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin, tekstilde 4’üncü sırada ve giyimde ise 6’ıncı sırada yer aldığını görüyoruz. Türkiye’nin ticaret hacmi en büyük sektörü otomotiv ve üçüncü sırada giyim beşinci sırada ise tekstil ihracatı geliyor. Tekstil ve giyim sektörlerine birlikte baktığımızda ise otomotivden daha büyük olduğunu görüyoruz. Tekstil ve giyim sektörü Türkiye ekonomisi için çok önemli bir konumda yer alıyor. Almanya ve Türkiye arasındaki 2021 yılı ticaretine baktığımızda, Türkiye’nin Almanya’ya ciddi oranda tekstil ve giyim ihracatı yaptığını, Almanya’nın ise Türkiye’ye bu sektörlerde çok az miktarda satışı olduğunu görüyoruz” dedi. Türk tekstil sektörünün avantajlarından bahseden Kühn, Türkiye’nin önemli bir lojistik avantajı bulunduğunu ve yüksek miktarda organik pamuk üretiminin ciddi katkılar sağladığını belirterek, iyi eğitimli iş gücünün ve ülkeye yapılan yatırımların önemini vurguladı.
Mutlu: Türkiye fırsatları kalıcı hale getirmeli
Hugo Boss’un 9 ayda 900 kişiyi istihdam ettiğini ve 2023 yılı sonunda ise 5 bin 500 istihdam hedefi olduğunu aktaran Hugo Boss Tekstil Sanayi Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Mutlu, “Tedarik zincirindeki kırılma sürecinde biz de gitmekte zorlandığımız ürün gruplarında kendimizi geliştirdik. Faklı ürün gruplarında kaslarımızı geliştirdik. Hugo Boss İzmir farklı konularda gruba destek olmaya başladı. Geçmişte Hugo Boss bütün hammadde satın alımlarını Almanya ve İsviçre’deki merkezlerinden yürütüp oradan İzmir’e gönderiyordu. Bu dönemdeki Hugo Boss grubuna sağladığımız destekler olarak iş modelinde farklı açılımlara girdik. Bunlardan biri de bütün hammadde tedarikinin buradaki lokal tedarikçilerimizle yürütmemiz oldu. 2022’nin 6’ncı ayı itibariyle yaklaşık 8,5 milyon euroluk ham madde doğrudan İzmir üzerinden satın alınmış oldu. Türkiye’ye olan talep devam edecek. Önemli olan şey tedarik zincirindeki kırılmanın ötesinde rekabetçi olmak ve grubun ihtiyacı olan yerlerde stratejik destek sağlamak. Bu da beraberinde yatırımlar getiriyor. Türkiye için doğan fırsatları kalıcı hale getirmek çok önemli. 2022 yıl sonunu 5,5 milyon adet üretimle tamamlayacağız. 2023 yılı sonunda her ürün grubunda büyüyerek bu rakamı 7 milyon adete çıkaracağız” diye konuştu. Kurdukları güneş enerjisi santraliyle, harcadıkları enerjinin yüzde 35’ini güneşten sağlamayı hedefl ediklerini söyleyen Mutlu, “Bununla beraber karbon salınımımızı düşürdük. Sadece kendimizi değil tedarikçilerimizi de yürüttükleri projelere göre değerlendiriyoruz. Sürdürülebilirliği karşılamayan bir tedarikçi varsa projeler geliştirip marka olarak bunu destekliyoruz. Türkiye geçmişte hep rekabeti fiyat üzerinden sürdürdü. Şu anda Türkiye sadece fiyatla rekabet etmek yerine kalite, inovasyon ve sürdürülebilirlikle mücadele etme noktasına gelmeli” dedi.
SEKTÖRLERDE UFUK TURU’NUN TEMASI TEKSTİL OLDU:
AHK ile DÜNYA işbirliğinde düzenlenen “Sektörlerde Ufuk Turu” paneli İzmir’de Hugo Boss’un ESBAŞ’taki fabrikasında 'tekstil' temasıyla gerçekleştirildi. Şevkat Boya Genel Müdürü Yücel Gürkan (soldan sağa), Biray Kumaş AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Gökmen Aydınlı, Hugo Boss Tekstil Sanayi Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Mutlu, Gülle Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Servet Gülle ve Aysu Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sibel Aysu’nun konuştuğu panelde, moderatörlüğü DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ yaptı.