'Trump sadece büyümeyi zayıflatmaz, dezenflasyon da akamete uğrayabilir'
Ocak-Ekim döneminde Türkiye’nin makine ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 4.3 gerilerken, değer bazında geçen yılın seviyesini korudu ve 23.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Makine İhracatçıları Birliği(MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin sadece küresel büyümeyi zayıflatmayacağını, dezenflasyon sürecinin de akamete uğrayabileceğini söyledi.
Haber Merkezi |ANKARA (EKONOMİ)
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Ocak-Ekim dönemine ilişkin makine ihracat verilerini açıkladı. MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, dünya makine cirosundaki düşüşün sanayinin güçlü olduğu gelişmiş ülkelerde büyük sorun yarattığını bildirdi.
Bu aşamada rekabet gücünün korunabilmesi için niş alanlardaki üretim ölçekleri ve teknoloji seviyelerindeki çeşitliliği geliştirmeye her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu belirten Karavelioğlu, yatırım, inovasyon ve sürdürülebilirlik desteklerinin odak sektörlerde daha işlevsel hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bu yıl Ocak-Ekim döneminde serbest bölgeler dahil ihracatın değer bazında geçen yılki seviyesini koruyarak 23.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Kutlu Karaelioğlu, miktarın ise yüzde 4.3 azalarak 3.1 milyon tona gerilediğini söyledi.
İhracat pazarında yüzde 5’lik gerilemeye rağmen 3 milyar dolar ile ilk sırada Almanya’nın yer aldığı bilgisini veren Karavelioğlu, Rusya’ya ihracatın yüzde 15.8 azaldığını, üçüncü sırada yer alan ABD’ye ihracatın ise yüzde 7.5 arttığını aktardı.
ABD’de seçim belirsizliğinin şimdilik sonlandığının altını çizen Karavelioğlu, Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin dünya ticaretinde gözle görülür daralmaya yol açacağını bildirdi.
Karavelioğlu, yükselen duvarların küresel büyümeyi zayıflatmakla kalmayabileceğini, üründen çok üreticiyi hedef alacak ilave gümrük vergileriyle dezenflasyon çabalarının akamete uğrayabileceğini belirtti.
Ana pazarı Avrupa olup ihracatın çoğunu Euro ile ithalatı dolarla yapan sektörlerin doların güçlenmesiyle kârlılık bakımından menfi etkileneceğini ifade eden Karavelioğlu, “Tedarik zincirlerindeki yeni kırılmaların, ABD pazarındaki iş birlikleri giderek güçlenen Türkiye için yeni fırsatlar yaratacağına inanıyoruz. Diğer yanda, ABD ile ticaretinin sınırlanacağı peşinen ilan edilmiş ülkelerin dünyanın geri kalanında ticaret yollarını saptırmak da dahil, çok daha agresif stratejiler geliştireceğini beklemeliyiz” dedi.
ABD ve Almanya’da güçlü sanayi kollarındaki işletmelerin koruma zırhı talep ettiğine dikkat çeken Kutlu Karavelioğlu, uluslararası kurum ve kuruluşların ekonomik öngörülerini ve hesaplamalarını 2-3 ayda bir güncellemek zorunda kaldıklarını anlattı.
Kutlu Karavelioğlu Ticaret Bakanlığı’nın ikinci çeyrek büyümesinde net mal ve ihracatın katkısının yüzde 50 olduğuna yönelik açıklamasını hatırlatırken, dış talepteki zayıf seyir olduğuna yönelik tespitin de doğru olduğunu bildirdi.
Tüm iç pazarlarda, talep, yatırım ve üretimin zayıfladığının altını çizen Karavelioğlu, “Fakat bu durum genel ihracatın ucuzlamasına, değer bazındaki artışın esasen miktar bazındaki daha büyük artışlarla sağlanabilmesine neden oluyor. Makinede ise durum daha farklı, bizde miktar bazındaki gerilemeyi ihracat birim fiyatlarındaki artış kompanse ediyor” dedi.
Maliyetlerin yönetilemediği durumda istihdamda kayıplar yaşanabileceğine işaret eden Karavelioğlu, “2019-2023 yılları arasında istihdamı yüzde 40 gibi yüksek seviyede bir artış sağlayan sektörümüzde son 12 ayda istihdam artışı durdu, hatta yüzde 1 seviyesinde de olsa bir azalış gerçekleşti. Aynı 4 yılda yüzde 72 artan makine üretiminin de bu yıl yüzde 8 civarında düştüğünü görüyoruz. Rekabet gücümüzü koruyabilmek için trendin hızla kırılması gerekiyor.” İfadelerini kullandı.