“Teşvikte Aralık ayında tarihi zirve yakalandı”
Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Dr. Mehmet Yurdal Şahin 2021 teşviklerini DÜNYA'ya değerlendirdi.
Hüseyin Gökçe |Hüseyin GÖKÇE
2021 yılında, pandemi sürecine rağmen toplam 12 bin 740'la bugüne kadarki en yüksek yatırım teşvik belgesi sayısına ulaşılırken öngörülen sabit yatırım tutarı değişmeyerek 274.9 milyar lira seviyesinde kaldı. Yatırımlar kapsamında 381 bin 91 kişilik istihdam öngörülüyor.
Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Dr. Mehmet Yurdal Şahin 2021teşviklerini DÜNYA’ya değerlendirdi:
Tarihi zirvenin yakalandığı 2021 yılı Aralık ayında, belge adedinde ve öngörülen istihdamda şimdiye kadarki en yüksek sayıya ulaşıldı. 53 milyar lira tutarında 2.123 adet Yatırım Teşvik Belgesinin düzenlenirken, yatırımlar tamamlandığında 83 bin 172 kişiye istihdam sağlanacak. Aralık teşvik belgelerinin 2 bin 79 tanesi yerli, 44 tanesi de yabancı sermayeli firmalar tarafından alındı.
Yerli firmalara düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 52 milyar TL olup, toplam içindeki payı %98 seviyesinde. Yabancı sermayeli firmalarca alınmış olan yatırım teşvik belgelerinde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 1 milyar TL olup, toplam içindeki payı %2 oldu.
2021 yılı Aralık ayında düzenlenen Yatırım Teşvik Belgeleri, 2020 yılı Aralık ayına göre; belge adedi açısından %81 oranında, sabit yatırım tutarı açısından %61 oranında ve öngörülen istihdam açısından %189 oranında artış gösterdi.
Aralık ayında 313 adet yatırım teşvik belgesinin tamamlama vizesi yapıldı. Bunların toplam sabit yatırım tutarı 9,9 milyar TL ve gerçekleşen istihdamı 14.186 kişi.
“Pandemiye rağmen en yüksek sayıya ulaşıldı”
2021 yılında, pandemi sürecine rağmen bugüne kadarki en yüksek sayı olan, toplam 12 .740 adet Yatırım Teşvik Belgesi düzenlendi. Bu dönemde düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde öngörülen sabit yatırım tutarı toplam 274,9 milyar TL, öngörülen istihdam ise 381.093 kişi.
Geçen yıl düzenlenen Yatırım Teşvik Belgelerinin 12.344 adedi yerli firmalar, 396 adedi yabancı sermayeli firmalar tarafından alındı. Yerli firmalara düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 250,3 milyar TL olup, toplam içindeki payı %91 seviyesinde hesaplandı. Yabancı sermayeli firmalarca alınmış olan yatırım teşvik belgelerinde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 24,6 milyar TL olup, toplam içindeki payı %9 seviyesinde.
2021 yılında düzenlenen yatırım teşvik belgeleri 2020 yılına göre, belge adedi açısından %22 oranında artış, öngörülen toplam sabit yatırım tutarı açısından cüzi bir düşüşle (%0,25) yaklaşık aynı seviyede kaldı, öngörülen istihdam açısından %29 oranında artış gösterdi.
“Yüzde 60’ı komple yeni yatırım”
2021 yılında düzenlenen 12.740 adet belgenin, 7.453 adedi komple yeni yatırım niteliğinde olup, toplam sabit yatırım tutarının %60’ını (164,7 milyar TL) oluşturdu.
4.397 adedi tevsi yatırımı niteliğinde olup, toplam sabit yatırım tutarının %32’sini (86,9 milyar TL) oluşturdu.
Diğer mahiyetlerdeki (modernizasyon, entegrasyon ve ürün çeşitlendirme) yatırımlar için, toplam sabit yatırım tutarının %8’ini (23,3 Milyar TL) oluşturan 890 adet belge düzenlendi.
İllerin sahip oldukları potansiyeller dikkate alınarak hazırlanmış olan bölgesel teşvik sistemi, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesini hedefl emektedir. Bu kapsamda 2021 yılında Bölgesel Destek Sınıfı’nda yer alan yatırım teşvik belgeleri, belge adedinin %64’ünü, öngörülen toplam sabit yatırım tutarının %71’ini ve öngörülen istihdamın %85’ini oluşturarak, oldukça yüksek paylarla ilk sırada yer alıyor.
Stratejik yatırımlardaki durum
Cari açığın azaltılması, ithal ikame ürünlerin üretiminin teşvik edilmesini amaçlayan Stratejik Yatırımlar Destek Sınıfı kapsamında 2021 yılında 16 adet yatırım teşvik belgesi düzenlendi. Bu belgelerde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 3,2 milyar TL ve öngörülen istihdam 2.424 kişi.
Bölgesel Destek Sınıfı, alt başlıklar altında; bölgesel, bölgesel- orta yüksek teknolojili yatırımlar, bölgesel-alt bölge ve bölgesel- öncelikli yatırımlar olarak dörde ayrılıyor.
OECD teknoloji yoğunluk tanımına göre orta yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar 1., 2. ve 3. bölgelerde gerçekleştirilmeleri halinde 4. bölgede uygulanan, 4., 5. ve 6. bölgede gerçekleştirilmeleri halinde ise bulunduğu bölgede uygulanan bölgesel desteklerden yararlanmaktadır.
“Proje bazlı teşvik kapsamında 36,8 milyar lira”
Ekonomimiz açısından özel önemi haiz, mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılayacak, stratejik ürünlerde arz güvenliğini sağlayacak, dışa bağımlılığı azaltacak, teknolojik dönüşümü sağlayarak yenilikçi, Ar- Ge yoğun ve katma değerli üretim yapısına geçişi hızlandıracak yatırımlar için yatırımcıların ihtiyaçlarına uygun destek çözümleri üretilmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek için 2016 yılında altyapısı hazırlanan ve sonraki yıllarda başarı ile uygulanan ve uygulanmaya devam eden proje bazlı yatırım teşvik sistemini hayata geçirdik. Bugüne kadar 40 yatırımın kamuoyunda süper teşvik olarak da bilinen proje bazlı teşvik sistemi kapsamında desteklenmesi için Cumhurbaşkanı Kararı yayımlandı. 2021 yılında proje bazlı yatırım teşvik sistemi kapsamında desteklenmesine karar verilen proje sayısı ise 9'dur. Söz konusu 9 projenin öngörülen toplam yatırım tutarı 36,8 milyar TL ve öngörülen istihdamı ise 5.240 kişidir. Bu yatırımlar arasında, ülkemiz imalat sanayisi için kritik girdi özelliğine sahip kimyasallar, savunma sanayimizin millileşmesine katkı sağlayacak yatırımlar ve elektrikli araç sistemlerine yönelik yatırımlar gibi hayati yatırımlar yer almaktadır.
2021 yılında düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin bölgesel dağılımında 1. bölge belge adedi ve sabit yatırım tutarı açısından ilk sırada istihdam açısından ikinci sırada yer aldı.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde istihdam artışı sağlamak, teşvik sisteminin önemli hedefl erinden biridir. 6. bölgenin öngörülen istihdam açısından %40 pay ile 1. sırada yer alması, bu bakımdan önemli bir göstergedir. 2021 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinin yer aldığı 5. bölge ve 6. bölgede öngörülen istihdam toplamı 171.524 kişi olup, toplam öngörülen istihdamın %45’ini oluşturuyor.
2021 yılında düzenlenen yatırım teşvik belgelerine bölgeler itibariyle bakıldığında genel olarak, her ne kadar 1. bölge yüksek bir pay ile öne çıksa da, yatırım teşvik belgelerinin diğer bölgeler açısından dengeli bir dağılıma sahip olduğu, tüm bölgelerin yatırım talebinin canlı olduğu görülüyor.
Belge adedi açısından imalat sektörü %74 (9.450 adet belge) pay ile birinci sırada yer almaktadır. İmalat sektörünü %11 (1.382 adet belge) ile hizmetler sektörü, %7 (830 adet belge) ile tarım sektörü, %6 (758 adet belge) ile enerji sektörü ve %2 (320 adet belge) ile de madencilik sektörü takip ediyor.
İmalat sektörü, öngörülen toplam sabit yatırım tutarı içinde %67 (185,2 milyar TL) ve öngörülen istihdam içinde de %83 (316.493 kişi) pay ile ilk sırada yer alıyor.
Alt sektörler itibarıyla değerlendirme
2021 yılında Avrupa’da ve ABD’de Asya’ya olan bağımlılığın azaltılması, yakından tedarik, tedarik güvenliği ve tedarik çeşitlendirmesi gibi eğilimlerin güçlenmesi özellikle Makine ve Teçhizat İmalatı, Giyim Eşyası imalatı ve Mobilya İmalatı sektörlerinde önemli talep artışlarına neden oldu. Bu taleplerinin karşılanmasına yönelik artan yatırımlar, bu sektörlerde düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde de artışa yol açtı.
2020 yılında ortaya çıkan salgın sonucunda uzak doğuda oluşan üretimdeki aksaklıklar ve üretimin büyük bölümünün bu bölgede olmasını stratejik avantaj olarak bölge ülkelerinin kullanması, bu bölgeden ürün tedarik eden ülkelerin ve firmaların yeni tedarik bölgeleri aramasına neden oldu. Bu aşamada özellikle Avrupa ülkeleri için mevcut sanayi alt yapısı, üretim tecrübesi, kalitesi ve özellikle ülkemizin coğrafik konumu nedeniyle lojistik avantajı, uzak doğudan çekilen siparişlerin ülkemize yönelmesini sağladı. Ayrıca ülkemizde uygulanan yatırım teşvik sistemi sayesinde 3, 4, 5 ve 6. bölgedeki (özellikle 6. bölge) üretim maliyetleri uzak doğudaki üretim maliyetleri ile hemen hemen eşit hale gelmiş ve hızlı bir şekilde standart ürünlerde üretim üssü oldu. Üst sekmendeki ürünlerin üretiminde ise kaliteli üretim ve tecrübesi olan firmaların bulunması nedeniyle büyük şehirlerimizin yer aldığı 1 ve 2. bölge tercih edildi.