Teknolojik yatırıma destek yoğunlaşacak
“Alternatif ülkeler hibe desteği verirken biz 14 kalemde destek sağlıyoruz” diyen Mehmet Yurdal Şahin, teknoloji ve inovasyona dayalı yatırımlara desteklerin yoğunlaşacağını söyledi. Az gelişmiş bölgelerin yatırımdaki payının arttığını kaydeden Şahin, ilçe bazlı teşvikin gelişmişlik farkının giderilmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
Hüseyin Gökçe |Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Mehmet Yurdal Şahin, önümüzdeki dönemde teknoloji ve inovasyona dayalı yatırımlara desteğin yoğunlaşacağını söyledi. Teşvikli yatırımları DÜNYA için analiz eden Şahin, salgına rağmen yatırımlarda artış yaşandığını ve imalat sanayinin payının arttığını vurguladı. Yurdal Şahin, teşvikli yatırımların artmasında, uygulamaların elektronik ortama taşınmasının da önemli bir rol oynadığını ifade etti. Şahin, son yıllarda 6’ncı bölgenin payında da iki kata yakın artış kaydedildiğini belirtti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü V. Mehmet Yurdal Şahin, teşvikli yatırımları DÜNYA için analiz etti. Önümüzdeki dönemde teknoloji ve inovasyona dayalı yatırımlara desteğin yoğunlaşacağını belirten Şahin, 2020 yılında pandemiye rağmen teşvikli yatırımlarda çok iyi bir performans gösterildiğini bildirdi. Şahin, bu dönemde yatırımlar içinde hizmetler sektörünün payı düşerken, tarım ve imalat sanayinin payının arttığını kaydetti.
Uzun yıllar boyunca devlet destekleri alanında deneyimleri bulunan biri olarak bu destekleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Devlet desteklerine, kaynakların ülke ekonomisi için daha verimli ve faydalı olduğu kabul edilen alanlara aktarılması yoluyla, kamu tarafından çeşitli yöntemlerle sağlanan yardım ve özendirmeler diyebiliriz. Her ne şekilde sağlanırsa sağlansın devlet yardımları, devletin bir alacağından vazgeçmesi, bütçeden bir kaynak aktarılması ya da imtiyaz sağlanması şeklinde olduğu için yardıma konu ekonomik faaliyetin, yardımın amaçlarına uygun olması çok önemli. Devlet yardımları konusunda uygulanan politikaların anahtarı da burada gizli diye düşünüyorum.
Ülkemizde hemen hemen her türlü ekonomik faaliyete hitap eden devlet yardımları mevcut. Bunları da çok çeşitli kurum ve kuruluşlar yürütmektedir. Bunların eşgüdüm içerisinde yürütülmesi oldukça önem arz etmektedir. Bilindiği üzere, yatırım teşvikleri ülkemizde Cumhuriyet öncelerine kadar gitmektedir. Günün ekonomik gereksinimlerine bağlı olarak yatırım teşviklerinden beklenen amaçlar da farklı olmuştur. Planlı kalkınma yıllarında ithal ikameci anlayışla yatırım teşvik politikaları oluşturulurken, 80’lerle birlikte ihracat odaklı bir hale büründü. 2000’li yıllarda Ar-Ge, çevre, bölgesel gelişmişlik ve sürdürülebilirlik gibi konular öne çıktı.
BELİRTİLEN SÜREDE YATIRIMLAR TAMAMLANMALI
Yatırım teşvik sistemini, diğer destek programları ile birlikte değerlendirdiğinizde nasıl konumlandırmak gerekir? Yatırım teşvik sistemi, hangi yatırımları odak noktasına koyuyor.
Yatırım teşvik sistemi, ülkemizde sabit sermaye yatırımlarının neredeyse tamamını kapsamına almaktadır. Genel yapısı itibariyle Ar-Ge destekleri, KOBİ destekleri ya da girişimci desteklerini ihtiva eden programlardan farklı bir konumdadır. Yatırım teşvik sistemi, saydığım programlara kıyasla çok daha geniş bir kitleye hitap eden, nakdi desteklerden ziyade vergisel ya da istihdam destekleri ile yatırım maliyetini kontrollü bir şekilde azaltmayı hedefleyen bir sistemdir. Bunu yaparken de ülkemiz öncelikleri ve hedefleri doğrultusunda bir seçicilik içerisinde kurgulanmıştır.
İlçe bazında teşvik uygulamasına geçilmesinin, yeni dönemdeki yatırımların nasıl şekillenmesine yol açmasını öngörüyorsunuz?
İlçe bazında yatırım teşvik uygulaması, esas itibari ile bölgesel teşvik uygulamalarımızın bir alt konusudur. Bölgesel teşvik sistemi, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine dayalı olarak kurgulanmış olup, illerin gelişmişlik seviyelerine göre iller altı kademeye ayrılmıştır. Ancak bazı ilçeler, bağlı oldukları il geneline göre geri kalmıştı. Bu da görece geri kalmış ilçelerin yatırımları çekmekte zorlanmasına yol açıyor ve il içerisinde büyük bir dengesizlik yaratıyordu. Bu problemi gidermek için, il geneline göre belirli bir geri kalmışlığı olan ilçeler, daha yüksek oran ve sürelerle desteklenecek. Böylelikle bölgesel teşvik sisteminin esas saiklerinden olan bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine katkı sağlamasını bekliyoruz. Ayrıca belirlenmiş olan ilçelerde yer alan organize sanayi bölgelerinde yatırım yapılması halinde iki alt bölge desteklerinden yararlanmasının önü açılarak, bu ilçelerdeki organize sanayi bölgelerinin de potansiyellerini harekete geçireceğiz.
Teşvik belgesine bağlanan yatırımların takibi nasıl yapılmaktadır?
Bir yatırım için yatırım teşvik belgesi düzenlenirken, yatırımın makul sürede tamamlanabilmesi için karakteristiğine uygun olarak belirli süreler öngörülmekte. Yatırımcının belirtilen süreler içerisinde yatırımlarını tamamlaması gerekiyor. Ancak, yatırımın gereksinimlerine ve konjonktüre bağlı olarak yatırımın tamamlanma süresinin yarısı kadar daha ek süre verebiliyoruz. Söz konusu yatırımlar gerçekleştirildikten sonra, yatırımcılar Genel Müdürlüğümüze başvuruda bulunmakta ve yatırımlarının tamamlandığına ilişkin vizenin yapılmasını talep etmekteler. Uzman personeller tarafından yatırımın, mevzuata ve yatırıma ilişkin önceden belirlenmiş olan özel şartlara uygun biçimde tamamlandığının yatırım yerinde tespiti ile yatırım tamamlama vizesi yapılıyor.
Bununla birlikte, tamamlama vizesi işlemlerini illerdeki Bakanlığımız İl Müdürlükleri ve Kalkınma Ajansları aracılığıyla da yapabiliyoruz.
Süresi içerisinde tamamlama vizesi için başvurmayan yatırımcılarımızı ise önce uyarıyor, sonrasında herhangi bir ilerleme olmadığı takdirde belgesinin iptal edilmesi yoluna giderek varsa sağlanan desteklerin geri alınması için işlem başlatıyoruz.
AZ GELİŞMİŞ BÖLGELERİN YATIRIMDAKİ PAYI ARTIYOR
Bölge bazında uygulanan yatırım teşvik sistemi, bölgeler arası gelişmişlik farkının azalmasına katkı sağladı mı?
Bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik olarak kurgulanmış olan Bölgesel Teşvik Sistemini, ülkemizde ilk olarak 2009 yılından itibaren uygulanmaya başladık. 2012 yılında ise bölgesel teşvik sistemini ilave destek unsurları ile geliştirerek uygulamaya koyduk. Teşvik uygulamalarının etkinliğini doğrudan etkileyebilecek pek çok sosyal, kültürel, politik ve ekonomik etken bulunması teşviklerin etkinliğinin ölçülmesi konusunda zorluk yaratabiliyor. Ancak, yine de bu konularda bazı bilimsel çalışmalar da yapılmakta. Teşvik tedbirlerinin bölgesel dengesizliklerin giderilmesindeki etkinliğini analiz etmek amacıyla yapılan bilimsel çalışmalarda; bölgelerin birbirlerine yakınsadığı sonucuna ulaşan birçok çalışma mevcut.
Ayrıca, görece az gelişmiş bölgelerimize yönelik olarak düzenlemiş olduğumuz bölgesel nitelikteki yatırım teşvik belgesi sayılarının ülke geneli içerindeki toplam bölgesel belge sayısı içerisindeki payının artış eğiliminde olduğunu biliyoruz. Buna ilişkin olarak 6. Bölgeye yönelik olarak düzenlemiş olduğumuz belgelerin mevcut karar döneminde (Haziran 2012-Ekim 2020) toplam belge sayısı içerindeki payını gösterir grafiği de okuyucularımıza sunuyorum.
Grafikten de görüldüğü üzere belge sayısı açısından karar döneminin başlarında 6. bölgenin payı % 7’ler seviyesinde iken % 10-12 bandına çıkmıştır. Verilen bölgesel yatırım teşvik belgeleri kapsamında öngörülen istihdam verilerinden elde edilen, 6. Bölge’de yapılan bölgesel yatırım teşvik belgeli yatırımlarla sağlanan istihdamın, ülke içerisindeki payını da grafikle sunmak isterim. Görece az gelişmiş bölgelerde emek yoğun sektörleri daha fazla destek unsuru ile yoğun bir biçimde desteklememiz sonucu 2012/3305 sayılı Karar dönemi başında sağlanan istihdamdan 6. bölgemizin aldığı pay % 18 seviyesindeyken; giderek artarak %30 seviyesini aştı. Diğer bir ifade ile yatırım teşvik belgeleri ile sağlanan her 3 istihdamdan 1’i 6. bölge illerimizde sağlanıyor.
Destek unsur sayısı 14'e kadar çıkmakta
Türkiye’nin sağladığı teşvik programları ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için atılan adımlar göz önünde bulundurulduğunda çevre ülkelere ve diğer gelişen ekonomilere göre avantajları nelerdir?
Yatırım teşvik sistemimiz genel, bölgesel, öncelikli, stratejik olmak üzere dört bileşenin yanında terzi usulü işleyişi bulunan proje bazlı teşvik sisteminden oluşmakta. Amaçları çok çeşitli olan yatırım teşvik sistemimizin geniş tabanlı bir yapısı var. Ülkemize alternatif ülkeler, genellikle son yıllarda Avrupa Birliği’ne giren ya da bizim gibi görüşmeleri devam eden ülkelerdir. Bu ülkelerde yatırımların teşvik edilmesi amacıyla yapılan uygulamalar basit ve hibe esaslı. Ancak ülkemizde değinmiş olduğumuz sistemlerde sayıları değişmekle birlikte destek unsuru sayısı 14’e kadar çıkmaktadır. Sağlamış olduğumuz destekleri vergisel, istihdam odaklı destekler, finansal destekler ve diğer destekler olarak kategorize edebiliriz. Gerek uygulanan yatırım teşvik sistemleri gerekse de bu sistemlere ilişkin destek unsurlarındaki çeşitlilik ile yatırım teşvik sistemimiz hemen her sektöre dokunuyor. Mevcut teşvik sistemimizin, ülkemizin bugüne kadar uyguladığı en kapsamlı ve cömert teşvik sistemi olduğunu da ayrıca belirtmek istiyorum.
Mevzuat 8 yılda 26 kez değişti
Yatırım teşvik mevzuatında önümüzdeki dönemde herhangi bir değişiklik öngörülüyor mu? (destek oranları, destek çeşitleri vs. yönünden)
Mevcut yatırım teşvik mevzuatı 2012 yılından beri yürürlükte olup, günümüze kadar 26 kez değişiklik yaptık. Yapılan değişikliklere bakılırsa ana temanın ülkemizin gereksinimleri, özel sektörün ihtiyaçları ve talepleri, ekonomik konjonktür, yatırımların tamamlanması, cari açığın azaltılmasına katkı sağlanması, yatırım teşvik sisteminde sadeliğin sağlanması olduğu görülecektir. Türkiye’nin gittiği yönde teknolojik yatırımların ağırlığı ön plana çıkacak. Bu kapsamda, teknolojik içeriği ve katma değeri yüksek, inovasyona dayalı yatırımlara yönelik desteklerimiz yoğunlaşacak. Diğer taraftan, ekonomi çevrelerinden talep gelmesi, ülkemizin menfaatlerine uygun düşmesi ve kalkınma planlarında belirtilen amaçlara ulaşabilmek maksadıyla önceki dönemlerde olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de değişiklikler yapılacaktır. Yapılacak olan değişiklerde yatırımcılarımızın olumsuz etkilenmemesi için gerekli önlemleri almaktan geri durmuyoruz.
Teşvik belgelerinin yüzde 68'i imalat sanayiinin
Pandemi sürecinde teşvik belgesine bağlanan yatırımların genel seyrine ilişkin değerlendirme yapar mısınız? Yatırım iştahı bu süreçte nasıl etkilendi? Yatırımlar hangi alanlarda yoğunlaşıyor?
Yatırım teşvik sistemine olan başvuru açısından 2020 yılını oldukça iyi bir konumda kapatacağız. Salgına karşın, düzenlenen belge sayısı açısından önceki yılların oldukça üzerindeyiz. Bu kapsamda, 2019 yılı ile karşılaştırmalı olarak 2020 yılı ilk 10 ayı için düzenlenen belge sayılarını da vermek istiyorum. Salgının etkilerini yoğun biçimde hissettiğimiz nisan ve mayıs aylarında 2019 yılının aynı ayları ile yakın belge sayılarına ulaşılmış olmasına rağmen, daha sonrasında aylık 1.200 adetlere yaklaşan performans sergiledik.
2020 yılında Ekim ayı sonuna kadar düzenlenen 8.334 adet yatırım teşvik belgesinin %68’i imalat sanayine, %14’ü hizmetler sektörüne, %10’u tarım ve tarımsal sanayi sektörüne ve %8’i de enerji ve madencilik sektörüne yönelik yatırımlar için düzenlendi. İmalat sanayinde dokuma ve giyim, makine imalat, plastik ve lastik ile gıda ve içecek sektörleri öne çıktı. Özellikle salgının da etkisi ile hizmetler sektörüne yönelik düzenlenen belgelerin aldığı pay 2020 yılında gerilerken, tarım ve tarımsal sanayi yatırımları ile imalat sanayi yatırımlarına yönelik düzenlenen belgelerin aldıkları paylarda artış sağlandı. Salgına rağmen sağlanan bu artışta tüm uygulamalarımızı elektronik ortama taşımamız da etkin bir rol oynadı. Altyapının hazırlanması sürecinde zorlansak da elektronik ortama geçiş kararımızın ne kadar isabetli olduğunu bugünlerde çok daha iyi anlıyoruz.