Sporda dijital koçlar salgın sonrasında da gözde olacak

Selenay YAĞCI

Spor salonları da normalleşme adımlarıyla yeniden açıldı ancak randevulu sistemin fiyat artışına neden olduğu salonlar hala boş. Fiyatları yüksek bulan tüketicinin bir süre daha evde spor yapması bekleniyor. Bu yıl mobil fitness uygulamalarına ilgi yüzde 100’ün üzerinde arttı. Salgında daha fazla online’a taşınan tüketiciler, online derslerin kolaylığına da alıştı. Karantinada sıklıkla tercih edilen online fitness eğitimlerinin salgın sonrası dönemde de artarak sürmesi bekleniyor. Bu dönemde dezenfeksiyon gibi ek maliyetlerle karşılaşan ve randevulu sistemle müşterisi azalan spor salonları ise birer birer kapanıyor.

Harcamalar rekor kırdı

Mobil araştırma şirketi App Annie'ye göre, dünya çapında tüketiciler, yeni yıl kararlarıyla birlikte ocak ayının ilk haftası, sağlık ve fitness uygulamalarına bir haftada 35.3 milyon dolar harcayarak rekor kırdı. Karantinanın tüm dünyaya yayıldığı martın son haftasında ise 36 milyon dolar harcandı.

Girişlerde yüzde 25’lik artış

Adjust Ortadoğu, Afrika, Türkiye, Güney Avrupa ve Benelüks Bölge Müdürü Ender Özcan, Türkiye'de bu yılın ilk çeyreğinde, 2019'un son çeyreğine göre fitness uygulamaları indirme sayısının yüzde 180 arttığını söyledi. İlk üç ayda uygulamalara girişlerde düşüşler yaşandığını belirten Özcan, salgınla birlikte girişlerin de arttığını kaydetti. Martta şubata göre indirmelerin yüzde 109 arttığını ifade eden Özcan, uygulama girişlerinde de yüzde 25’lik artış olduğunu söyledi. Özcan, evde kalma süresi uzadıkça ilginin daha da yoğunlaştığını belirterek, nisanda indirmelerin yüzde 144, uygulamaya girişlerin ise yüzde 21 arttığını kaydetti.

Let’s Clup Genel Müdürü ve spor fütüristi Hakan Demiray ise salgına karşı spor ve düzenli beslenme önerilerinin, evde spor yapmayı yaygınlaştırdığını söyleyerek, bu nedenle son 1 ayda yüzlerce yeni mobil uygulama çıktığını dile getirdi. Spor salonlarının, geniş metrekarelerde gelir üretmelerinin de zorlaşacağını ifade eden Demiray, “Salonlar, daha kompakt, butik ve azami oranda bireyselleştirilmiş hizmet sunan yapılara dönüşecek. Salonlar dijitalleşecek, yapay zeka uygulamaları kullanılacak, kişiye özel eğitimler gelişecek” dedi. Dijital uygulamaların bundan sonraki süreçte vazgeçilmez olacağının altını çizen Demiray, “İnsanlar kendi amaçlarına doğrudan hizmet veren bu uygulamalara daha fazla önem gösterecek. En önemli özelliklerinden birisi de sizi sürekli ölçümlemesi ve buna bağlı olarak fiziksel performansınızı, beslenme tarzınızı, kalbinizin ritmini, günlük adım sayısını, uyku düzeninizi kısacası sağlık taramalarını yapması... Sisteme girdiğiniz bilgiler sistem tarafından işleniyor ve daha doğru egzersiz ya da beslenme programları hazırlayabiliyor. Bir nevi sizin antrenörünüz, diyetisyeniniz ya da mentorunuz gibi davranan teknolojik bir aparata dönüşüyor. Kişiselleştirilmiş hizmet veren dijital koçlar olarak hayatlarımıza dahil olmaya çoktan başladılar bile” diye konuştu.

Küçük stüdyolar dijitalleşmeye başladı

Pilates stüdyosu işletmecisi Gül Ayşin ise, salonunun 2 aydır kapalı olduğu salgın döneminde Zoom gibi uygulamalarla derslere online olarak devam ettiklerini ifade ederek, tüketicinin evinden çıkmadan aldığı bu hizmetten memnun olduğunu kaydetti. Metrekaresi küçük butik bir stüdyo olduklarını, sosyal mesafe sebebiyle 20 kişilik grubun 5-6 kişiye düşürülmesi gerektiğini kaydeden Ayşin, bunun maliyeti artıran unsur olduğunu, kendisine fiyat artışı olarak yansıyacak bu durumun tüketiciyi memnun etmediğini söyledi. Ayşin, mevcut sporseverlerin, salonlar açılsa da derslere online devam etmek istediğini belirtti. Salgının spor yapanları da dijitaleştirdiğini söyleyen Yoga eğitmeni İpek Zeydan ise, “Bu dönemde stüdyomu kapattım. Su, elektrik faturaları, kira gibi giderler fazla geldi. Online eğitime ben de öğrencilerim de alıştı” dedi.