Siyasi riskler dünya genelinde artışta

Fransız ticari alacak sigortası şirketi Coface, Siyasi Risk Endeksi’nde Türkiye’nin de sosyal risklerinin arttığına dikkat çekerken, en kötü senaryoda, iflasların 2020-21 döneminde dünya ortalamasının üzerinde kalabileceğini belirtiyor.

HİLAL SARI

Ticari alacak sigortasında uzmanlaşmış Fransa merkezli sigorta şirketi Coface, 2020 yılı üçüncü çeyrek için hazırladığı Coface Siyasi Risk Endeksi’ni yayımladı. Türkiye, siyasi ve sosyal kırılganlık riski yükselen ülkeler arasında yer alıyor. Endeks sonuçlarının verildiği raporda iki önemli eğilim vurgulanıyor: Küresel düzeyde çatışma riski azalıyor; ancak siyasi ve sosyal kırılganlık riskleri artıyor. Risk artışının en fazla COVID-19 salgınına aşırı maruz kalan ülkelerde kaydedildiği belirtiliyor.

Raporda risk puanındaki artışın Türk Lirası'nda yaşanan kriz, kurlardaki artış ve işsizlik oranlarının artmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Öte yandan 2020-2021 döneminde şirket iflaslarının en çok artacağı ülkeler; Hong Kong, Avustralya ve ardından üçüncü sırada Türkiye olarak listelense dahi, Coface’ın Türkiye yönetimi alınan önlemlerin ve gerçekçi yaklaşımın şirket iflas sayısını çok fazla etkilemeyeceği, dünya genel ortalamasının üzerinde bir rakam beklenmediğini düşünüyor. Dünya genelinde ise iflaslarda yüzde 32’lik artış kaydedileceği öngörülüyor. Raporda Türkiye’deki iflasların aynı dönemde yüzde 48 artabileceği öngörüsü yer alıyor.

Raporda nisan-ağustos ayları arasında gelişmekte olan ekonomilere sermaye girişlerinin olduğu, ancak kur riski görülen Türkiye, Güney Afrika, Malezya ve Ukrayna’da haziran, temmuz ve ağustos aylarında bu eğilimin tersine sermaye çıkışlarının yaşandığı vurgulanıyor.

2021 büyümeleri kurtarmıyor

Coface, küresel ekonominin bu yıl %4,8 daralmasını, 2021’de ise %4,4 büyümesini bekliyor. 2021 yılında Euro Bölgesi ve ABD’de sırasıyla %3,5 ve %2’lik büyüme ile ekonomik faaliyetler 2019’un altında kalmaya devam etmesi öngörülüyor.

Coface Türkiye Ülke Direktörü Ali Gençtürk:
‘Sosyal risk artsa da Türk şirketlerin durumu iyi’

● TÜRKİYE’YE İLİŞKİN İFLAS ÖNGÖRÜLERİNİZ NELER?

2020 yılında Türkiye’de raporda öngörülen artışı görmedik, bunun büyük sebebi de hükümetin almış olduğu birçok tedbir. Şirketler desteklendi. Avrupa’dan da büyüme geliyor. Coface Türkiye olarak iflasların bu oranda artmasını beklemiyoruz. Tabii ki 2021’de yavaş yavaş desteklerin azalmasıyla iflaslarda artış görülecek. Ancak dünya ortalamasının üzerinde bir artış beklemiyorum, hatta daha iyimserim. Coface Genel Merkeze ve diğer dünya ülkelerine de bu öngörülerimizi aktarıyoruz. Türkiye’de şirketlerin sorunlarını çözmek adına bazı adımlar hızla atıldığı için sigorta poliçeleri hasarlarında bir artış yok. Türkiye’de şirketlerin performansından memnunuz. Şu anda turizm, havacılık, perakende Türkiye’de riskli gördüğümüz sektörler. İnşaat, COVID-19 öncesinde de risk faktörü yüksek bir sektördü.

● SOSYAL RİSKLER SİGORTA POLİÇELERİNDEKİ MALİYETLERİ ARTIRIYOR MU?

Sosyal riskler bizim bakış açımızı değiştirmiyor. Ayrıca sosyal riskler sadece Türkiye’de değil her yerde arttı. Çoğu ekonomik ve COVID-19 bağlantılı. Sigorta poliçelerinde ana etken sosyal riskler değil iflaslar. Bizim ürünlerimizi en çok etkileyen konu hasarların yüksek olması. Ancak Türkiye’de 2020’de alınan önlemler sayesinde hasarlar dengeliydi, bu nedenle maliyetlerde ortalama yüzde 5’lik bir artış oldu sadece. En fazla yüzde 10’luk artış yaşanan poliçeler oldu ancak hiç artış olmayan poliçeler de var.

● COFACE, GELİŞMELERİN ŞİRKETİ NE KADAR ETKİLEDİĞİNE BAKIYOR. SORUNLAR OLABİLİR ANCAK BU SORUNLAR ŞİRKETİ NASIL ETKİLEDİ?

Coface Türkiye’nin bakış açısı son derece olumlu. Hindistan, Çin, Güney Afrika, Brezilya ve Rusya ile Coface notumuz aynı. Negatif ayrışma yok. Türk şirketlere sağladığımız teminatın büyüklüğü 4 ila 5 milyar Euro civarında.

● RİSKLERİN AZALTILMASI İÇİN NE GİBİ ADIMLARIN ATILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Şirketlerin biraz daha fazla kurumsal yönetime ihtiyaç var. İnsan kaynağı çok önemli. En çok karşılaştığımız konu, cirosu iyi olduğu halde yeterli yetkinlikte finans çalışanı olamaması. Yönetim anlayışı, özellikle Türkiye’nin aile şirketinden küresel şirkete dönüşmüş holdingleri örnek alınarak kuvvetlendirilmeli. Bu iyi modellerin tekrarlanıyor olması lazım. 2020’de atılan adımların devamını diliyorum, şirketlerin bir şekilde korunması gerekecek. Ana senaryomuzda virüs etkileri 2021’in sonuna kadar bizimle olacak. İşsizlik sorunu eskiye dönmeyecek. Cirolar özellikle gelişmiş dünyada eski yerine gelmeyecek. 2021’deki büyümeler 2020’deki düşüşü kapatmayacak. O yüzden hükümetlerin piyasada kontrolü bırakmaması gereken bir yıl olacak. Özel sektörün kendine çekidüzen vermesi ve krizin fırsatlarını da değerlendirmesi gerekiyor. 2020-2021 aynaya bakma yılları olacak. Şirketler yaşananlardan ders alıp finansman ve kredileri daha iyi değerlendirmenin yollarını arayacak.

Merkezi yönetim brüt borç stoku 8,3 trilyon lira oldu Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! İmamoğlu'dan Beyoğlu tepkisi Asgari ücret, memur ve emekli maaş zam tahminini açıkladı Stoltenberg: 10 yıllık görev süremde 5 büyük ders aldım Deniz Demir'den GSS borçları için soru önergesi