Şans Sohbetleri: Doların 'Demokles Kılıcı' seçimler
Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ ekonomi politikalarının reel sektör ve piyasadaki yansımalarını değerlendirdi.
Haber Merkezi |Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ bu hafta, Şans Sohbetleri’nde, ekonomi politikalarının reel sektör ve piyasadaki yansımalarını ele aldı. Bıçak sırtında ama sürdürülüp giden bir durum yaşandığı görüşünde birleşen ikili, her kesime sıçramış belirsizlik durumunun ağır fatura getirebileceği riskine dikkat çekti.
İkili, İSO ve İTO seçimlerine yönelik değerlendirmelerini aktarırken, ABD’deki seçim sürecinin dolara olası etkileri ile ülkede faizin yüzde 6’ya çıkabileceği iddialarını konuştu. Ağaoğlu, bu hafta hareketlenen altın ve gümüşe dair beklentilerini aktarırken, petrole ilişkin 2023 projeksiyonunu da paylaştı.
Güldağ: Fed'in önümüzdeki döneme ilişkin aksiyon planı tartışılmaya devam ederken eski ABD Hazine Bakanı Summers, faizi yüzde 6'nın üzerine çıkarma riski olduğunu söyledi. Buralara kadar gelir mi faiz bilemiyorum ama yılbaşından itibaren bir faiz artırımı değil, artık belki de yavaş yavaş faiz indirimlerinin konuşulacağı bir ortama gireriz düşüncesi vardı. Sen de söylüyordun. Enflasyon buna müsaade ediyor mu, edecek mi konuşmakta fayda var.
Ağaoğlu: Yüzde 6 bence hayli yüksek bir faiz. Beklentileri yönetme açısından da 6 gibi bir hedefi koyarsanız ortaya, oraya kadar piyasa hem bekleyecek, hem ‘madem 6 konuşuluyor Fed bir an evvel yapsa da kurtulsak’ gibi bir durum ortaya çıkacak. Ben pek ihtimal vermiyorum.
Güldağ: Sonuç itibariyle bu beklentiler doları ve Euro’yu da etkiliyor. Avrupa Merkez Bankası’nın ne yaptığıyla ilgili olarak da bir bakıyorum 97’lerde parite bir bakıyorum 1’in üstüne çıkmış. Dolar/TL ise yerinde saymaya devam ediyor.
Ağaoğlu: Dolar/TL’de Merkez Bankası’nın hegemonyası devam ediyor, bir hareket olmuyor. Olmaması için de çaba sarf ediliyor. Her gün 18,60 gibi bir kuru görünce yine bir şey olmuyor diyorsunuz. Yani rutine bağlıyorsunuz, siz de kanıksıyorsunuz. Avrupa’nın işi daha zor. Almanya gaz stoklarını hakikaten fullemiş durumda. Orada risk görece olarak az ama enflasyonist beklentiyi kıracak bir faize henüz ulaşmadığı için parite tarafında bu inişli çıkışlı hareket devam ediyor. Ben bu yıl için dibin görüldüğünü düşünüyorum artık. Yani büyük ihtimalle yılı 1’in üzerinde kapatırız. Ama 1,0450’yi aşar mıyız; çok zor, yani maksimum görülebilecek yer orası. 1,0215 veya 1,0450 gibi iki seviye var teknik. Oralardan birine kadar görürüz ama 1’in üzerinde yılı kapatacağız gibi.
Güldağ: Amerikan seçimleri doların seyrine etki eder mi, ya da etkide bulundu mu son hikayede? Cumhuriyetçilerin temsilciler meclisinde ciddi bir çoğunluk elde ettikleri anlaşılıyor.
Ağaoğlu: Biden'ın karar alma konusunda bir anlamda topal ördek noktasına düşmemesi için senatoda Demokratların önde olması tercih ediliyor piyasa tarafından. Cumhuriyet- Cumhuriyet kazanırsa Trump büyük ihtimalle adaylığının şimdiden ilan edebilir gibi görünüyor. Bu dolarda negatif bir resim ortaya koyar beklentim var ama netleşmedi henüz. Seçimler doların seyrinde etkili olacaktır.
Güldağ: Peki Türkiye’ye dönersek… Hazine ekimde yüzde 9,75 faizle dolar cinsi sukuk ihraç etmişti, bu hafta da yüzde 10'la Eurobond ihracı gerçekleştirdi. Merkez Bankası faizi yüzde 9’a indirdiğinde, Eurobond faizi TL faizinin üzerine çıkmış olacak. Ekonomistler de bu sürdürülemez diyor. Biz de burada çok konuştuk. Sürdürülüyor bir şekilde ama baktığınız zaman Türkiye’nin cari açığı büyüdü, öte yandan net hata noksan büyüdü. Sanki böyle bir bıçak sırtında ama sürdürülüp giden bir durum var. Kayseri'de sohbette de diyorlardı; “Dördüncü aya kadar bu iş böyle devam eder, önümüz yaz, bir şekilde çıkarız bu işten.”
Ağaoğlu: Sürdürülür de, süre ile ilgili bir mesele var. Yani bu süreye ne zamana kadar ve ne pahasına katlanıyoruz. Mesela gaz borcunu 2023 sonu veya 2024 başına erteledik diyelim. Konuşulan rakamlar 20-25 milyar dolar. Bu bir anda kullanılabilir bir rezerv haline gelir. Bunu da satıp piyasayı kontrol edebilirsiniz. Mesele bu borçlar birikiyor. Hesap günü geldiğinde?... Yani yiyoruz, içiyoruz problem yok. Mesela çok şaşırıyorum, hemen hemen her benzin istasyonunda kuyruk var. Yani benzin yokluğundan değil, bu kuyruklar herkesin araba kullanmaya devam etmesinden.
Güldağ: Ama Erzurum’a gittiğimizde de diyorlar ki benzin satışlarımızda yüzde 20-30 civarında düşüş var. Bir de böyle bir tarafı var işin.
Ağaoğlu: Genel anlamda tüketim rakamlarında bir düşüş var ama genele yayılmış bir sıkıntı yok. Bazı mal ve hizmetlerin yokluğunu hissedeceğiz noktasına geliyoruz. Şu anda onu da borç harç bir yerlerden temin ediyoruz bir şekilde. Sürdürebilme konusunda bugünü kurtarıyoruz. Bugün karnım doyduğu için kendimi zengin hissetmem, yarın da karnımın doyacağına dair bir güven hissettiğimde kendimi zengin hissederim. Sürdürülebilirlik ile ilgili hepimizin ortak bir güveni var mı sorusunda, ortak bir paydada buluşamadığımızı görüyorum.
Güldağ: Yarına ilişkin ihracatçı tarafında da sanayici tarafında, vatandaş tarafında da acaba soruları çok fazla ve belirsizlikler artmış vaziyette. Bir durgunluğa doğru da hafif hafif gittiğimizi rakamlar gösteriyor. Belki üçüncü çeyrek için değil ama dördüncü çeyrekte böyle bir tehlikeden bile bahsedenler var. Sonuç olarak; işletme sermayesine ulaşamazken, borçlanma imkanlarında problemler varken biz net borç ödeyicisi olmayı zorunluluktan bile olsa devam ettirebiliyoruz. Tüm olumsuz dinamiklere karşın yine de firmalar öyle bir çöküşe, hadi ben bundan dolayı üretimi kapattım noktasına filan gelmediler, gelmiyorlar da. Yani burada da bir sihir demeyeyim ama bir dayanıklılık işareti var herhalde diye düşünüyorum. Sürdürülebilir meselesini söyledin ya hani sürdürülüp sonrasında ne olur?. Sonrası fatura ağır çıkacak orası belli gibi görünüyor.
İSO ve İTO seçimlerindeki yüksek katılım değerli bir mesaj içeriyor
Güldağ: İSO seçiminde yüzde 100'lük katılım oldu. İSO "Erdal Bahçıvan'la yola devam" dedi. İstanbul Ticaret Odası ve Ankara Ticaret Odası’ndaki seçimlerde de rekor katılım vardı ve çok ciddi çekişmeli bir seçim olduğu da anlaşılıyor.
Ağaoğlu: Erdal Bey’in eski görevine devam ediyor olması artı. İTO tarafında da ihtimaldir ki büyük bir değişim olmayacak. İlk defa İTO seçimlerinde oy kullandığım finansal kuruluşlar sandığında tek liste vardı. Bana göre onay mekanizması olmaması lazım seçimlerin. Sadece işin o tarafına dikkat çekmek isterim. İSO biraz daha adil geldi, İTO’dakinde biraz problem var. 500, 1000 ya da 5.000 ile 10.000 bayi veya şubesi olanlar bir anda 10.000 oyla karar verici haline gelebiliyorlar.
Güldağ: Bu hep bir gündeme gelir. Yani ben de teknik olarak çok detaylarını bilmiyorum ama sonuçta 800 bine yaklaşan üyesi var. Böyle bakınca 60 binden fazla bu sene oy kullanılması bekleniyormuş. Yani her durumda yüzde 100 artışa denk geliyor. Belki üzerine de çıkar. Ankara Ticaret Oda seçiminde de hani mahşeri denir ya öyle bir katılım olduğunu ifade ettiler. Benim ekonomi gazeteciliği dönemimde herhalde en çekişmeli dönemlerden birisi. Kavga, gürültü yerine kalite getirirse bundan bütün iş dünyası kazançlı çıkar. Bu denli ilgi de hiç fena değil aslında. Eğer görev yapmak isteyenler de böyle artıyorsa, en azından bardağın dolu tarafına bakma imkanımız var diye düşünüyorum.
Ağaoğlu: Pay-payda diye bakarım bütün seçimlere. Payda ne kadar büyükse payın aldığı gerçeğe yakın hale gelir diye bakıyorum. O yüzden paydanın büyümüş olması, katılımın yüksek olması en azından sahiplenme açısından, hesap sorabilme açısından bence önemli.
Petrolde 85 doların altı yakın zamanda zor
Güldağ: Petrol fiyatları bir ara 100’e doğru hareketlendi ama ardından geri çekildi.
Ağaoğlu: Çin’in COVID önlemlerini gevşetmesiyle Brent petrol 97,5’lere kadar geldi. Şimdi onun geri gelmesinin sebebi Amerika’daki stoklarla ilgili beklentilerin üzerine çıkan stoklar. Bu stratejik rezervleri geri koyacağız, koymayacağız mı tartışmaları oldu. Yani 65-70 dolar arasında alacağım dedi Biden, bence ilginç de bir şey oldu. Çünkü bir anlamda petrol fiyatlarına bir taban seviyesini söylemiş oldu Biden. Rus petrolüne tavan sınırı getirilmesi konuşuluyordu ama bir türlü getiremiyorlar ama bence en ilginç gelişmelerden biri Hollanda’nın bazı yaptırımlardan çekilmesi oldu.
Güldağ: Hollanda niye böyle çark etti, yani söylediği gerekçeler herkes için geçerli değil mi?
Ağaoğlu: Herkes için geçerli ama ben bunu söylemiştim hatırlıyorsan. Almanya’nın yakın dostları aracılığıyla böyle bir şeyi sulandırmaya başlayacağını düşünüyordum. Nitekim Hollanda bunu ilk sulandıran oldu. Kuzey Euro bölgesinin en önemli aktörlerinden birini bunu açıklaması bence kritik. Onu Göreceğiz ama ben hem doğalgazın gerilemesinde hem de petroldeki hikayede bunun payı olduğunu düşünmeye başlıyorum. Daha başlamadım. Yavaş yavaş başlayacağım, henüz daha ikna olmadım.
Güldağ: Orta vadeli projeksiyonunda bir değişiklik var mı?
Ağaoğlu: Petrolde Amerika’nın 65 -70 doları taban oluşturması sebebiyle 80 -85’in altını görmüyorum yakın zamanda. Ama üzerine de çıkması için çok majör bir sebep yok. Rusya’ya getirilecek olan tavan fiyatla ilgili 60 dolarlar konuşuluyordu. Eğer bu tavan fiyat uygulaması gelir ise ihtimaldir ki çiftli fiyat dönemi başlayacak petrolde. Çiftli fiyattan kasıt da molekül bazında gelecek demiştik hatırlarsan bu yaptırımlar. O moleküllere kadar baktıkları durumda hakikaten çiftli fiyat uygulaması söz konusu olabilecek.
Gümüşte 21.25, altında 1.715 seviyesi kritik
Güldağ: Gümüş ve altında hareketlilik var, nasıl değerlendiriyorsun?
Ağaoğlu: Dolar endeksinin gerilemesiyle son 2-3 gün hareketlenme yaşandı. Özellikle gümüş her zamanki gibi hırçın çocuk, biraz öne geçti. 21.25’lerde bir kritik eşiği vardı. 200 günlük hareketli ortalama yanılmıyorsam. 9 Kasım saat 15:45 itibariyle baktığımızda; onun da üzerindeyiz. Gümüş altını sürüklüyor. Bu haftanın kapanışları önemli. Gümüş 21.25, altın 1.715 seviyelerin üzerinde kapatabilir ise enflasyonist ortamda yedikleri dayağın bir kısmını geri almaya başlayacak diye düşünüyorum.