Eski Büyükelçi Ömer Önhon: İsrail, NATO üyesi Türkiye’ye saldıracağını düşünmüyorum

3.’sü gerçekleştirilen Dönüşen Liderler Zirvesi’nde, jeopolitik riskler ve iklim krizi gibi küresel riskler tartışıldı. Eski Büyükelçi Ömer Önhon, İsrail'in bölgedeki etkilerini değerlendirirken, Yuvam Dünya Derneği Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık iklim krizinin çok yönlü etkilerini vurguladı. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Onur Ünlü, yeşil dönüşümün iş dünyası için önemine dikkat çekerken, Agrotech YK Başkanı Hümeyra Gökçen Keskin ise tarım ve teknoloji entegrasyonuna değinerek tarımın Türkiye için stratejik önemini dile getirdi.

Haber Merkezi |

EKONOMİ Gazetesi ev sahipliğinde PwC Türkiye’nin içerik işbirliğinde ve Sabancı Holding Ana Sponsorluğu’nda 3.’sü gerçekleştirilen Dönüşen Liderler Zirvesi, Elite World Grand Sapanca’da, “Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek" temasıyla yapıldı.

RİSKİ ANLAMAK: JEOPOLİTİK

“İsrail NATO üyesi, Türkiye’ye saldıracağını düşünmüyorum”

Zirvede, riskler masaya yatırılırken, ilk asansör konuşmasında jeopolitik konuşuldu. EKONOMİ Gazetesi Dış Politika Yazarı Zeynep Gürcanlı, Türkiye’nin Suriye’deki son büyükelçisi Ömer Önhon’la güneyimizde ve kuzeyimizde yükselen tansiyonu tartıştı.

Emekli Büyükelçi Ömer Önhon: 7 Ekim’de yaşanan saldırılar aslında İsrail'in 11 Eylül’ü. Yahudiler için İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük travma. İsrail’in karşı hamlesi de bölgeye yayıldı. Yemen, Suriye, İran, Lübnan birer cephesi haline geldi. Amerika’nın İsrail’in tamamen yanında olduğunu görüyoruz. Körfez bölgesi ülkeleri Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan BAE de şikayetçi değiller. Mıntıka temizliği yapılıyor. Türkiye’nin ise İsrail ile 2002’den bu yana inişli çıkışlı bir ilişkisi var. Eylül 2023’te Netanyahu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluştular, mesajlar verdiler ancak ilişkiler yeniden gerildi. Türkiye, tepkilerini tarihin doğru tarafında durmak olarak belirtiliyor. Gazze'deki saldırılar kabul edilebilecek şeyler değil, ancak tepkinin ölçüsü önemli. İsrail NATO üyesi, Türkiye’ye saldıracağını düşünmüyorum. Bölge yeniden yapılanıyor, İsrail bu maksatla yola çıktı. Savaştan önce Netanyahu’nun bulunduğu konum çok kötüydü. Şimdi kahraman oldu ülkesinde, bu sebeple devam ettirecek.

RİSKİ ANLAMAK: İKLİM, TOPLUM, TOPRAK

Zirvenin, Riski Anlamak isimli asansör konuşmalarının bir diğeri EKONOMİ Gazetesi Koordinatörü ve Sürdürülebilirlik Editörü Didem Eryar Ünlü’nün yönettiği “İklim, Toplum ve Toprak”tı. Bu bölümde; TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Onur Ünlü, Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık ve Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hümeyra Gökçen Keskin ile riskleri masaya yatırdı.

 

“Benden vazgeçip bize gelme zamanı geldi”

Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık: İklim krizi sadece çevresel kriz değil, ekonomik kriz, sağlık krizi, kadın hakları krizi var. Çok ağır bir krizle karşı karşıyayız. Kurucularımız iş dünyasından isimlerden oluşuyor. Çünkü bu krizin en büyük sorumlusu iş dünyası. Hikayenin değişmesi gerekiyor. 40 yıldır diyoruz, değişen bir şey yok. İlk yaptığımız iklim krizinin ortaokul-ilkokul müfredata almaktı. Türkiye’de müfredata koyan 3’üncü ülke oldu. Dizilere koyuyoruz. Ay Yapım’la işbirliğimiz var, bu inanılmaz etkili yöntem. Artık kimse tepeden inme mesaj istemiyor. Dünyada dert çok. Liderlerin kendine şunu sorması gerek: “Ben bu dünyada hangi derdi dert ediniyorum.” Gençliğe kulak veren liderler en önemlisi. Onların sözüne kendi sözünüz kadar önem verebiliyor musun? İşte küresel sorunlarla böyle mücadele edebiliriz.

 

“Mevzuat tsunamisinde doğru kaynakları desteklemek gerek”

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Onur Ünlü: İklim kriziyle, hepimizin hafızalarındaki eriyen buzulların bir parçasına çıkmış yalnız bir kutup ayısının görseliyle tanıştık. Bir süre, iklim krizi “Gerçekten var mı, yok mu” diye tartıştık. Şimdi artık kimse bunu tartışmıyor. Dünyanın kaynak kullanımı 3 kat arttı, buna ne dayanır? Kredi kartınızla gelirinizin 3 katı para harcarsanız, sonunda haciz memurları gelir. İklim değişikliği öyle adil ki; din, dil, ırk, kadın, erkek, futbol taraftarı fark etmiyor. Şeffaf, eşit ve acımasız… Rakamlar, çarpıcı gerçeği gözler önüne seriyor. 2022’de 346 sel vakası oldu, 243 de vahşi yangın çıktı, tarım arazilerine yüzde 30 daha az yağış düştü.

Dönüşüm şart, şimdi ‘dönüşümün hızı ne olmalı’ diye tartışmalıyız. Eski köye yeni adet getirmemiz, yeni iş yapış şekillerini geliştirmemiz lazım. Kendimize faydalı app’leri hemen telefonumuza indiriyoruz. Konu işlerimize geldiğinde daha temkinliyiz. Değişim süreci KOBİ’ler için zor. Avrupa’dan gelen bir mevzuat tsunamisi, terim yağmuru var. Döngüsel ekonomi, emisyon azaltımı, karbon ticareti, sürdürülebilirlik bu kelimelerin de içini boşaltıyoruz, her şeyin başına ekliyoruz. Manipülatif sis tabakası da var. İş dünyası nasıl yapsın, sabah 4’te çıkan Resmi Gazete’deki kanuna göre mi hareket etsin, yoksa AB’den gelene mi baksın….

"Her şeyi teşvik edersek hiçbir işi teşvik edemeyiz"

Gümrük Birliği’nin güncellenmeli ama bugünün şartları ile güncellemenin de anlamı yok. KOBİ’leri dikkate almak lazım. Çünkü büyük şirketler bir şekilde dönüşümü başarabiliyor. Bir gerçek var ki; o da yeşil dönüşümün maliyeti azalttığı, kârlılığı artırdığı. Uluslararası tedarik zincirlerinde payınız artıyor. Yaptığımız yatırımın getirisi varken, neden yapamayasınız. Ancak dönüştürülmüş atıklardan üretilen karton bardaktan bahsetmiyoruz.

Her şeyi teşvik edersek hiçbir işi teşvik edemeyiz. Kısıtlı kaynaklarımızı her sektörü desteklemek için kullanamayız, inovatif ürünlere destek vermemiz gerekiyor.

 

 “Arazilerimin yerini binalar almasın diye halka arz ettim”

Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım AŞ YK Başkanı Hümeyra Gökçen Keskin:  Biz Agrotech’te dünyanın en eski mesleği ile en yeni mesleğini birleştirmiş olduk: Tarım ve teknoloji… 3 milyon metrekare arazilerimizde domatesten çileğe kadar üretim yapıyoruz. 200 bin metrekare seralarımız var. Topraksız tarım yapıyoruz. Teknoloji tarafında terzi işi çalışıyoruz. e-sağlık e-nabız, e-devlet gibi sistemleri yapıyoruz, her yere ihracat ediyoruz. Doğa öngörülemez bir şey. Bir gün kar yağmur fırtına ertesi günü kavurucu sıcak olabiliyor. Doğanın öngörülemezliğinin karşısında teknoloji iyi kullanmak lazım. Damla sulama kullanıyoruz. Yağmur suyunu topladığımı su havzalarımız var. Sele karşı taraça sisteminde üretim yapıyoruz.

"Türkiye’nin tam bağımsızlığı için tarım çok önemli"

Türkiye’de araziler miras yoluyla bölünmüş durumda. Çiftçi alım garantisi olmadığı için toprağa küstü. Ülkemizin tarım arazilerinin 3’te biri ekiliyor. Çiftleri toprakla barıştırmak lazım. Tarım meslek liselerinin sayısını artırmak, çocukları özendirmek gerek. Ülkenin tam bağımsızlığı için tarım çok önemli. Toprağa dönüşü başlatmak lazım.

Sanayici babanın kızı, çiftçi babaannenin ilk torunuyum. 10 yıldır kendi arazilerimde çiftçilik yapıyorum. İki kızım var yönetim kurulunda bu arazilerimiz benden sonra arazilerimin yerini binalar almasın istedim, halka arz ettim.

İETT'den dört ilçeye yeni hat ve 1662 ek sefer Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Türkiye, rekabetçilik endeksinde son beş yılda geriledi Milyonlarca emekliyi ilgilendiriyor: İşte yıl sonu için beklenen zam oranı... Zeytinyağında 'var yılı'na girildi: Fiyatlar nasıl etkilenir, düşüş görülür mü? Bir ilimizde yanardağ riski! Bilim insanları magma odaları keşfetti: Püskürme ihtimali gündemde