Reel sektörün umudu ikinci yarıya kaldı
İç pazar ve ihracatta beklentilerin altında bir yılı geride bırakan sanayici ve ihracatçılar, iyileşmeyi, fiyat istikrarının sağlanacağı öngörüleri paralelinde 2024 yılının ikinci yarısından itibaren bekliyor.
Haber Merkezi |İSTİHBARAT SERVİSİ
Hem Türkiye hem de küresel ekonomi için oldukça zorlu geçen 2023 yılı geride kaldı. Küreselde enflasyonist ortam, faiz artışları ve jeopolitik gerilimlerin hakim olduğu geçen yıl yılın ilk yarısını deprem felaketi ve seçim atmosferi ile geçiren Türkiye, yılın tamamını 2022’den miras kalan yüksek enflasyon, maliyet baskısı ve finansman sorunları ile geçirdi.
Durgun geçen 2023’ün ardından 2024 yılı için de çok parlak bir senaryo henüz ortada yok. Enflasyonun bu yıl da bir numaralı gündem olması beklenirken sıkı para politikalarının etkisiyle iç pazarın daha da daralacak olması iş dünyasını tedirgin ediyor. Buna karşın, başta Türkiye’nin en büyük ticari partneri AB olmak üzere ihracat pazarlarında ikinci yarıda talep koşullarının iyileşeceği beklentisi, çıkış yolu olarak ihracatı gösteriyor.
2024 yılında finansmana erişim, ihracat pazarlarının artırılması ve nitelikli iş gücünün öncelikli olacağını söyleyen reel sektör temsilcileri, sektörel teşviklerin artırılması konusunda ekonomi yönetiminden yeni adımlar bekliyor.
* OTOMOTİV
Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik:
DÖNÜŞÜMÜN BİR PARÇASI OLMAK ZORUNDAYIZ
Türkiye otomotiv sektörü olarak 550 bin kişilik istihdam ve ihracatta yüzde 15 pay ile ülkemizin lider sektörüyüz. Geçen martta 3,3 milyar dolar ile aylık bazda tarihimizin en yüksek ihracatına ulaşarak önemli bir motivasyon kazandık. Son olarak kasım ayında da ihracatımız yüzde 10,4 artışla 3,2 milyar dolar oldu. Ocak kasım otomotiv ihracatımız da yüzde 14,4 artışla 31 milyar 830 milyon dolara yükseldi. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2023 yılında 34 milyar dolarlık rekor ihracat hedefliyorduk. Yılsonunda bu hedefin de üzerine çıkarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşacağız. 2024 yılında da ihracat liderliğimizi sürdürerek ülke ekonomisinin katma değerli ihracatına katkı sunmak ve dünya otomotiv endüstrisinin güçlü parçası olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Dünya otomotiv endüstrisinde mobilite döneminde değişim son hızla devam ediyor. Türkiye otomotiv sektörünün rekabet gücünü sürdürmesi için bu dönüşümün güçlü bir parçası olması gerektiği ortada… Firmalarımız da AB tarafından giderek katılaşan emisyon standartlarını yakalamak zorunda. Gerekli adımları atmadığımız takdirde AB ülkelerine ihracatta karbon vergisi ile karşı karşıya kalabiliriz.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu:
İÇ PAZAR %25 DARALABİLİR
2023 otomotiv sektörü için öngörülebilirliği zor bir yıl oldu. On bir ayda toplam üretimimiz yüzde 12, ihracatımız adet bazında yüzde 6, tutar bazında yüzde 15 ve iç pazar yüzde 59 artış gösterdi. Üretim, pandemi öncesindeki seviyelere ulaştı. Toplam ihracatın yüzde 14’ünü oluşturan otomotiv ihracatı 11 ayda 32,5 milyar dolar ile lider konumunda yer aldı. 2023 sonunda üretimin 1,5 milyon, ihracatın ise 1 milyon adedi aşmasını, pazarın da 1,2 milyon adet civarında gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılının enflasyon, düşük büyüme beklentileri, sıkılaştırılmış para politikaları ve jeopolitik gerilimler nedeniyle küresel ekonomi için zorlu bir yıl olacağını öngörüyoruz. Otomotiv sektörü açısından değerlendirildiğinde, 2024 yılının oldukça belirsiz ve zorlu bir dönemi işaret ettiğini söylemek mümkün. Gelecek yıl için, ötelenen tüketici talebinin pazara olumlu etkisi beklense de artan araç fiyatları, tüketici güvenindeki değişiklikler, elektrifikasyona geçiş zorlukları ve küresel ekonomik hareketlilik gibi değişkenler, pazar beklentilerini temkinli ve belirsiz bir hale getiriyor. İç pazarda 2024 yılında ülkemiz ekonomisini soğutmaya yönelik politikaların gündemde olacağı dikkate alındığında pazarın yüzde 25’e varacak şekilde daralması söz konusu olabilecektir.
* KİMYA
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister:
“DIŞ PAZARLARDA DAHA FAZLA GENİŞLEME PLANLIYORUZ”
Sektör olarak yılı 31 milyar dolara yakın bir rakamla tamamlayacağımızı öngörüyoruz. 2022 yılına göre yaklaşık yüzde 8-9 civarında bir kayıp olabilir. Hazine ve Maliye Bakanımız iç piyasada küçülmenin, talep daralmasının olacağını belirterek sanayicilere ihracat pazarını çeşitlendirici ve genişletici önlemler almasını tavsiye etti. Buradan Sayın Bakan’ın deyimiyle ekonomide istenilen ölçüde bir büyümenin sağlanamayabileceği esas mücadelenin enflasyonla olacağını anlıyoruz. Biz de sektörümüzdeki dış pazarlarını çeşitlendirebilmek amacıyla ticaret heyetleri, fuar katılım organizasyonları ile daha fazla genişleme planlıyoruz. 2024’te en önemli gündem maddelerimizden biri yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik. Bu konuda hazırladığımız “Kimya Sektöründe Sürdürülebilirlik Eylem Planı” raporumuz ile firmalarımıza yol gösteriyoruz. 2030 vizyonumuz kapsamında, yepyeni bir kimya ekosistemi kurmak için hayata geçirdiğimiz ve Türkiye’de bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezimizi yılın ilk yarısında faaliyete geçirmek üzere son hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olarak, ülke ihracatından aldığımız yüzde 13’lük pay ile 2024 ihracat hedefimizi 35 milyar dolar olarak belirledik. Bu hedefe ulaşabilmek için İKMİB olarak düzenleyeceğimiz fuar milli katılım organizasyonları, ticaret ve alım heyetleri, Ur-Ge projeleri, eğitim, seminer ve çalıştaylar ile sektörümüzü desteklemeye devam edeceğiz.
* HAZIR GİYİM
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon ihracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe:
İHRACATTAKİ DARALMA İSTİHDAMA OLUMSUZ YANSIDI
81 ilimizdeki 35 bin işletmede üretim yapıyoruz. En çok ihracat gerçekleştiren sektörler arasında ilk üçte yer alan moda endüstrimiz, katma değerli ihracatta da mücevher ve savunma sanayiinin ardından üçüncü sırada. Dünyanın altıncı, Avrupa Birliği’nin üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Küresel hazır giyim ihracatının yaklaşık yüzde 3,5’ini gerçekleştiriyoruz. 2022’yi 21,2 milyar dolar gibi rekor bir ihracatla kapattık. Ancak 2022’in son çeyreğinden itibaren en büyük pazarımız AB ve ABD’de talebin yavaşlamasının olumsuz etkilerini hissetmeye başladık, 2023’te beklentilerimizin gerisinde kaldık. Ocak-Kasım dönemini 17,8 milyar dolarlık ihracatla tamamladık. 11 ayda geçen yıla göre miktar olarak yüzde 15,4, değer olarak yüzde 8,6 eksideyiz. Yılı 19,3 milyar dolar ihracatla tamamlayacağımızı öngörüyoruz. İhracattaki daralma istihdamımıza da olumsuz yansıdı. Ocak-Eylül döneminde yaklaşık 85 bin istihdam kaybımız oldu. 2024’ün ikinci yarısından itibaren talepte beklediğimiz canlanmanın ilk pozitif yansımalarının da moda endüstrisinde görüleceğini ve yılı 20 milyar doların üzerinde bir ihracatla tamamlayacağımızı öngörüyoruz.
* ÇELİK
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan:
DAMPİNGLİ İTHALATIN ENGELLENMESİ GEREKİYOR
2024 yılında sektörümüzün pazar payını artıracak proje ve çalışmalar içinde olacağız. 2024’te de 15 milyon tonluk ihracat hedefliyoruz. Yerli üreticimizin rekabet edebilme şansının elinden alınmaması için dampingli ithalatın engellenmesine yönelik önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Bunlarla birlikte üretimde enerjiyi yoğun kullanan bir sektör olarak enerjinin üretim maliyetlerimiz içerisindeki payı çok yüksek. İngiltere’de ve AB’de olduğu gibi enerjide teşvik paketleriyle destek bekliyoruz. Hammaddede de farklı yatırımlar gerçekleştirilmesi adına devletimizin desteğiyle sağlanacak açılımların takipçisi olacağız. Sektörümüzde ihtiyaç duyulan kalifiye elemanların yetiştirilmesi önceliklerimiz arasında. Bu doğrultuda sanayimizin gelişmiş olduğu illerde meslek liseleri yapılmasına destek vermeye devam edeceğiz.
* DEMİR-DEMİR DIŞI METALLER
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu:
İHRACATTA KATMA DEĞERİ ARTIRMAYA ODAKLANACAĞIZ
İDDMİB olarak 2024 yılında da sektörümüze fayda sağlayan çalışmalarımızı sürdürmeye devam ederken, sektöre itici güç oluşturacak yeni projelerin peşinden koşacağız. Böylece 2024 yılında da sektör olarak; üretim, ihracat ve istihdamla Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdüreceğiz. Ticaretin kuralları hızla değişirken; sektörümüzün bilgi ve teknoloji çağına ayak uydurması için ihracatçı firmalarımızın ürünlerine 7/24 ulaşım imkanı veren Trade365 projemizi gittiğimiz her fuar ve etkinlikte tanıtmaya devam edeceğiz. Katma değerli ihracatı artırmak adına yüksek teknolojili ürünlerin önem kazandığı bu dönemde sektörümüzün bu ürünlere adaptasyonuna odaklanacağız.
* TEKSTİL
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz:
2023’Ü KAYIP YIL OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ
Türk tekstil sektörü olarak 2023’ü bir önceki yıl olduğu gibi 13 milyar dolar ihracatla tamamlamayı hedefliyorduk ancak, küresel ticaret dar bir koridordan geçiyor. Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinden sektörümüz oldukça etkilendi. Sektörümüzün güzide şehri Kahramanmaraş merkezli depremin yarattığı büyük yıkım sebebiyle 2023 yılını, kayıp yıl olarak değerlendiriyoruz. Tekstil sektörü ihracatımızdaki gerileme yüzde 10 seviyelerinde. Ancak, en büyük ihracat pazarımız olan AB ve ABD’nin dünya genelinden yaptıkları tekstil ithalatlarındaki düşüş oranı çok daha yüksek. AB ülkeleri ve ABD’nin tekstil ithalatında yüzde 20 gerileme yaşanmasına rağmen biz, bu pazarlarda payımızı koruyabildiğimiz için mutluyuz. 2024’te çok daha güçlü bir ihracat atağı gerçekleştirerek, özellikle yılın ikinci yarısından itibaren kayıplarımızı telafi edebileceğimizi öngörüyoruz.
* BEYAZ EŞYA
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Gökhan Sığın:
MEVCUT KONJONKTÜR 2024 YILINDA DA OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Son 5 yılda önceki 10 yıla göre daha fazla ihracat yapıldı ancak 2023’te genel olarak iç pazar canlı, ihracat ise düşük seyretti. 2023 Ocak-Kasım döneminde iç satışlarımız geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15 arttı. Buna karşılık ihracatımız yüzde 11 azaldı. İç piyasa dinamizmi sektörümüzün itici gücü oldu. Ancak dış pazarlardaki rekabetçiliğimizi sürdürebilmemiz için sektörümüzün iç pazar dinamizmini, üretim ve istihdam yapısını koruyabilmesi her geçen gün daha önemli hale geldi. Küresel konjonktür sebebiyle ihracatta 2023 boyunca bir daralma yaşadık. Bu konjonktürün 2024’ü de etkilemesi olasılığı var. İhracattaki azalmanın üretim üzerine negatif etki yapmasını engellemenin yolu iç pazarın kaldıraç etkisinden faydalanmak. Ekonomi politikalarında bu dengelerin gözetileceğini düşünüyoruz. Yassı çelikteki politikalar beyaz eşya sektörü açısından takip edilen konuların arasında ilk sırada geliyor. Çin, Rusya ve Hindistan’a karşı açılan anti damping soruşturmasını yakından takip ediyoruz. Maliyet artışına sebep olacak düzenlemelerin fiyat artışları yüzünden üretimi olumsuz etkileyeceğini öngörüyoruz. Soruşturma sonucunda yapılacak değerlendirmede endüstrimize olan dış pazar rekabeti, istihdam ve enflasyon etkilerinin hassasiyetle dikkate alınacağına inancımız tam.
* PLASTİK
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu:
YENİ YILDA ÇİFT HANELİ BÜYÜME BEKLİYORUZ
PAGEV olarak hayata geçirdiğimiz çalışmaları karar vericilerle sürdürdüğümüz istişarelerle destekliyoruz. 2024 yılında iç piyasada diğer sektörlere göre daha şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü yüksek enflasyon ve durgunluk gibi nedenlerle cam, metal ve ahşap gibi alternatif ürünlerden daha ucuz olduğu için plastiğe talep artıyor. Türk plastik endüstrisi yıllık olarak orijinal polimerlerden 11 milyon ton plastik mamul üretimi gerçekleştiriyor. Bu üretim ciro olarak baktığımızda, yıllık 45 milyar doları aşıyor. 1,5 milyon ton geri dönüşüm hammaddelerden üretilen plastik mamulleri de hesaba kattığımızda, toplamda 50 milyar dolarlık bir ciroyu yakalıyoruz. Sektörümüz, doğrudan ve dolaylı 15 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin en fazla ihracat yapan sanayi kollarından biri konumunda. Bu bağlamda, 2024’te ihracatımızın artacağını öngörüyoruz ve çift haneli büyüme hedefliyoruz.
* GIDA
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı:
GIDA SEKTÖRÜNE YATIRIM ORTAMI OLUŞTURULMALI
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü 2023’ün 11 ayında yüzde 8,73 büyüdü. 2024’te fiyat rekabetinden ayrı olarak, yenilikçi ürünlerle, markalaşmayla ve doğru ürünler ile kur beklentisine gerek kalmadan ihracatımızı artırmayı planlıyoruz. İhracatta pazar çeşitliliğini sağlamamız lazım. Gıda sektörüne yatırım yapılabilecek ortam oluşturulursa birkaç yıl içinde ihracatımızın daha çok arttığını görebiliriz. Tarım üretimimizle ilgili otoritemizin almış olduğu kararlar son derece isabetliydi. Ekilmeyen alanların ekilmesi ve çiftçiye verilen destekler, üretimi canlandırdı. İklim koşullarının olumlu ilerleyişi, sektörümüzün üretimini rekor seviyelere yükseltti. Son dönemde çiftçiye verilen destek politikaları aynı kararlılıkla devam ettirilmeli.
* AYAKKABI
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı (TASD) Berke İçten:
DARALMA İLK 6 AYDA DEVAM EDEBİLİR
Ayakkabı endüstrimiz için 2023 zor geçti. Küresel pazarlarda ayakkabı talebi daraldı. Üstüne yüksek maliyet artışlarına rağmen kurun yatay seyri nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandık ve pandemi döneminde gelen müşterilerimizin bir bölümünü kaybettik. 11 aylık verilere baktığımızda geçen yıla göre adet bazında yüzde 25, değer olarak yüzde 5 gerideyiz. Kapanan fabrikalarımız, istihdam kayıplarımız oldu. Yılbaşından bu yana istihdamımızın yaklaşık yüzde 30’unu kaybettik. Pazar kayıplarının yanı sıra ithal ayakkabıda da olağanüstü bir artışla karşı karşıya kaldık. Çünkü mevcut gümrük vergilerine ve koruma önlemlerine rağmen bazı ayakkabılar Türkiye’deki üretim maliyetinden çok daha uygun fiyata Asya’dan ithal edilebiliyor. Ayakkabı dış ticaretinde 500 milyon dolarlık fazlamız varken 6 yıl sonra ne yazık ki yeniden açık vermeye başladık. Geride bıraktığımız 11 aya baktığımızda 100 milyon dolar civarında bir cari açığımızın oluştuğunu görüyoruz. AB ve ABD başta olmak üzere önemli pazarlarda daralma devam ediyor. Bu durumun en az 6 ay daha değişmeyeceğini öngörüyoruz.
* PERAKENDE
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel:
FİYATLAR, YABANCI İÇİN DE CAZİP OLMAKTAN ÇIKTI
Geçen yıl turist alışverişinde beklenen hacme ulaşamasak da organize perakende sektörü için eylül ve ekim dışında verimli geçti. Yerli müşteri yüksek enflasyon ortamında fi yatlar daha da artacak endişesiyle ihtiyaç alışverişlerini öne çekti. Herkes imkânlarının el verdiği ölçüde birikimlerini alışveriş yaparak değerlendirdiği için markalarımızın büyük bölümü adet satışlarını artırdı. 2023’ün genelinde adet bazında ortalama yüzde 10, ciroda yüzde 100 artış olduğunu söyleyebiliriz. Organize perakendenin cirosunda turiste satış önemli bir yer tutuyor. İstanbul, Antalya, Bodrum gibi turistik merkezlerdeki bazı AVM’lerde cironun yarıdan fazlası yabancıya satışlardan elde ediliyor. BKM verilerine göre 2022’de toplam kartlı harcamaların yaklaşık yüzde 10’unu yabancıya satışlar oluşturuyordu. Bu yıl Ocak-Ekim döneminde bu oran yüzde 7’de kaldı. Bu da bize Türkiye’de fi yatların yerli müşteriler bir yana artık yabancılar için de cazip olmaktan çıktığını gösteriyor. 2024’e girerken iyimseriz ve geleceğe umutla bakıyoruz, çünkü organize perakende dinamik bir sektör. Bu yıl organize perakendenin performansında kira ve personel giderleri başta olmak üzere maliyet artışlarının düzeyi, tüketicilerin alım gücü ve turist alışverişi belirleyici olacak. Bizim öncelikle ‘fi yatlar daha da artacak’ beklentisini kırmamız gerekiyor, bunun için de ekonomi yönetimine önemli görevler düşüyor.