Piyasalarda Türkiye ve Avrupa'dan faiz kararları izlenecek

Gelecek hafta küresel piyasalarda Avrupa Merkez Bankası’nın para politikası toplantısı öne çıkarken, gevşeme sürecine devam etmesi bekleniyor. Fed'in gelecek ay politika faizini sabit tutabileceğine ilişkin ihtimaller fiyatlamalara dahil olurken, yıl sonuna kadar toplamda 50 baz puanlık indirim beklentileri güçlü kalıyor. Yurt içinde de TCMB faiz kararın öne çıkıyor.

Haber Merkezi |

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) gevşeme sürecinin hızını yavaşlatabileceğine yönelik endişeler ve Orta Doğu'da devam eden gerilimin etkisiyle geçen hafta karışık bir seyir izlenirken, gözler Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz kararına çevrildi.

Bir süredir ABD'de enflasyonist baskıların gücünü yitirdiğine yönelik artan güven, açıklanan enflasyon verilerinin ardından yerini temkinli duruşa bıraktı.

Resesyon korkuları sürüyor

ABD'de açıklanan enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin ardından Fed'in gevşeme sürecinin hızını yavaşlatabileceğine yönelik endişelerle karışık bir seyir izleniyor.

Uzun süredir devam eden yüksek faiz döneminin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı endişesi de varlığını koruyor.

Enflasyon verileri izlendi

Ülkede açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), eylülde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda 2,4 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Analistler, açıklanan enflasyon verileri sonrasında Fed'in faiz indirim hızına yönelik değişiklikler olabileceğini belirterek, ülkede açıklanacak makroekonomik verilerden alınacak sinyallerin öneminin daha da arttığını bildirdi.

Ülkede, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), eylülde aylık bazda değişim göstermeyerek beklentilerin altında gerçekleşirken, yıllık bazda yüzde 1,8 ile tahminlerin üzerinde arttı.

İstihdam verilerinde kasırga etkisi

ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 5 Ekim ile biten haftada 258 bine yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Böylece, işsizlik maaşına başvuranların sayısı, Ağustos 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.

İşsizlik maaşı başvurularındaki artışta Helene Kasırgası ile işçi grevlerinin de kısmen etkili olmuş olabileceğini kaydeden analistler, ABD'nin Florida eyaletinde etkili olan Milton Kasırgası'nın da gelecek haftalarda istihdam verilerini etkileyebileceğini söyledi.

FOMC’de işsizlik ve enflasyon tartışmaları

ABD'de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi, ekimde 68,9'a gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

Bunun yanı sıra Fed tarafından açıklanan Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) 17-18 Eylül'de düzenlenen toplantısına ilişkin tutanaklarda, banka yetkililerinin "önemli bir çoğunluğunun" politika faizinin 50 baz puan düşürülmesini desteklediği bildirildi.

Tutanaklarda, ekonomik büyüme güçlü ve işsizlik düşük kalmaya devam ederken enflasyonun hala bir miktar yüksek olduğuna dikkati çeken bazı yetkililerin toplantıda politika faizinin 25 baz puan indirilmesinden yana olduğu aktarıldı.

Fed'in tutanaklarında, "Neredeyse tüm yetkililer enflasyon görünümüne ilişkin yukarı yönlü risklerin azaldığını, istihdama ilişkin aşağı yönlü risklerin arttığını belirtti." ifadesi kullanıldı.

Fed yetkililerin açıklamaları mercek altında

Fed yetkililerinden gelen açıklamalar da takip edilirken, New York Fed Başkanı John Williams enflasyon baskılarının hafiflemeye devam etmesiyle daha fazla faiz indirimi beklediğini söyledi.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise ekonomik görünümün nasıl gelişeceğine bağlı olarak bankanın gelecek ayki toplantısında faiz oranlarını çeyrek puan düşürmeye veya sabit tutmaya açık olduğunu ifade etti.

Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, bankanın geçen ay yaptığı 50 baz puanlık faiz indirimini desteklediğini ancak enflasyona yönelik hala yukarı yönlü riskler olduğunu ve ekonomik görünüme ilişkin belirsizlikler de göz önüne alındığında normal politika duruşuna daha kademeli bir şekilde geri dönmenin uygun olabileceğini ifade etti.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de risk dengesinin yüksek enflasyondan yükselen işsizliğe doğru kaydığını bildirdi.

Hisse ve sektör bazlı oynaklığı artırabilir

Küresel piyasalarda, Fed'in gevşeme sürecinin hızını yavaşlatabileceğine yönelik endişeler ve Orta Doğu'da devam eden gerilimin etkisiyle geçen hafta karışık bir seyir izlendi.

Bu gelişmelerle, Fed'in gelecek ay politika faizini sabit tutabileceğine ilişkin ihtimaller fiyatlamalara dahil olsa da yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda da 25'er baz puanla toplamda 50 baz puanlık indirim yapacağına yönelik beklentiler güçlü kalmaya devam ediyor. Analistler, şirketlerin finansal sonuçlarından alınacak sinyallerin piyasalarda hisse ve sektör bazlı oynaklığı artırabileceğini ifade etti.

Dev bankaların bilançoları açıklanmaya başladı

Kurumsal tarafta Alphabet'in hisseleri, ABD'nin tekelleşmeyle suçladığı arama motoru Google'ı bazı uygulamaları ve hizmetlerini "satmaya zorlamaya" hazırlandığına dair haberlerin ardından yüzde 2,40 değer kaybetti.

Boeing'in hisseleri de şirketin eylül ayının ortasından bu yana grevde olan fabrika işçileri için yaptığı yüzde 30'luk zam teklifini geri çekmesi sonrası yüzde 2,57 düştü.

JPMorgan Chase ve Wells Fargo'nun net karları üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla geriledi.

JPMorgan Chase'in hisseleri, karında yaşanan düşüşe karşın bankanın karı ve gelirinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi ve yıllık faiz geliri tahminini yükseltmesi sonrası yüzde 5,24 değer kazandı.

Wells Fargo'nun hisseleri de karının söz konusu dönemde kaydedilen düşüşe rağmen beklentileri aşmasıyla yüzde 7,08 yükseldi.

Varlık yöneticisi BlackRock'ın hisseleri de yönetimindeki varlıkların art arda üçüncü çeyrekte rekor seviyeye ulaştığını bildirmesinin ardından yüzde 4,33 yükseldi.

Tesla'nın hisseleri ise şirketin uzun zamandır beklenen robotaksi "Cybercab"i tanıtmasına karşın sunumun teknik detaylara ilişkin bilgilerin eksik olması dolayısıyla zayıf bulunması nedeniyle yüzde 12,91 değer kaybetti.

New York borsası pozitif seyretti

Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 11 baz puan artışla yüzde 4,08'den, dolar endeksi yüzde 0,4 artışla 102,9 seviyesinden tamamladı.

Altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 0,1 artışla 2 bin 657,3 dolara, Brent petrolün varil fiyatı, 0,9 yükselişle 78,6 dolara çıktı.

New York borsası, ABD ekonomisinin "yumuşak iniş" yapılabileceğini yönelik beklentilerin artmasıyla geçen hafta pozitif seyretti.

Bu gelişmelerle, Nasdaq endeksi yüzde 1,12, Dow Jones endeksi yüzde 1,21, S&P 500 endeksi yüzde 1,11 değer kazandı.

Gelecek hafta salı New York Fed sanayi endeksi, perşembe perakende satışlar, Philadelphia Fed İmalat Endeksi, sanayi üretimi, haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma konut başlangıçları ve inşaat izinleri takip edilecek.

Avrupa'da gözler ECB'nin faiz kararına çevrildi

ECB'nin gelecek hafta yapacağı para politikası toplantısında gevşeme sürecine devam etmesi beklenirken, bölge genelinden gelecek enflasyon ve ekonomik aktiviteye yönelik veri akışı yakından takip ediliyor.

Bankanın gelecek haftaki toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimine daha gitmesi öngörülüyor. Almanya'da hükümet bu yıl için daha önce yüzde 0,3 olarak açıklanan büyüme beklentisini, eksi yüzde 0,2 olarak güncelledi.

ECB’den temkinli duruş

Bunun yanı sıra açıklanan ECB'nin eylül ayı para politikası toplantı tutanakları ECB Yönetim Konseyi üyelerinin dezenflasyon sürecinin yolunda gitmesinden memnun olmalarına rağmen daha fazla politika gevşemesi konusunda temkinli bir duruş sergilediklerini ortaya koydu.

Konsey üyelerinin değerlendirmelerinin yer aldığı tutanaklarda, ECB'nin fiyat baskıları göz önüne alındığında kademeli bir politika gevşemesini savunduklarını gösterdi. Çekirdek enflasyon ve hizmet sektöründe enflasyonun daha inatçı olabileceğine ve beklentiler dahilinde düşmeyebileceğine işaret edilen tutanaklarda, manşet enflasyondaki son gerilemenin çok değişken olan enerji fiyatlarındaki düşüşten büyük ölçüde etkilendiği kaydedildi.

Öte yandan ECB üyesi Bostjan Vasle yaptığı açıklamada, enflasyon risklerinin azaldığını belirterek, "ECB önümüzdeki hafta faizleri düşürmeye karar verse bile, bu otomatik olarak aralık ayında bir indirim daha yapılacağı anlamına gelmez" ifadesini kullandı.

Gözler Almanya ekonomisinde

Bölgede açıklanan verilere göre, Almanya'da eylül Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık olarak değişim göstermezken, yıllık bazda 1,6 artış ile beklentiler dahilinde gerçekleşti. Ülkede, ağustosta dış ticaret fazlası 22,5 milyar Euro ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

Almanya'da ayrıca sanayi üretimi, ekonomideki gerilemeye rağmen ağustosta motorlu taşıt imalatındaki önemli yükselişle, bir önceki aya göre yüzde 2,9 artarak beklentileri aştı.

Ülkede, fabrika siparişleri ağustosta yüzde 5,8 düştü.

Euro Bölgesi'nde eylülde eksi 15,4 puan olan Genel Yatırımcı Güven Endeksi bu ay eksi 13,8 puan oldu. Alman otomotiv endüstrisinin satışları yılın ilk yarısında yıllık yüzde 4,7 düşerek 269,5 milyar Euroya geriledi. Euro Bölgesi'nde perakende satışlar ağustosta aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda yüzde 0,8 arttı.

Avrupa’da resesyon endişeleri varlığını koruyor

Avrupa borsalarında geçen hafta İngiltere hariç alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, bölge genelinde resesyon endişeleri varlığını koruma devam ediyor.

Bu gelişmelerle İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,33 değer kaybederken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,48, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,12 Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,32 değer kazandı.

Gelecek hafta salı İngiltere'de işsizlik oranı, Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi, Almanya'da ZEW endeksleri, çarşamba İngiltere'de enflasyon, perşembe ECB'nin faiz kararı takip edilecek.

Asya borsaları karışık seyretti

Asya tarafında ise geçen hafta karışık bir seyir izlendi.

Geçen hafta Çin'in sermaye piyasalarının sağlıklı gelişimini teşvik etmek için adımlar atacağına yönelik haber akışına karşın Çin borsasında satış ağırlıklı bir seyir hâkim oldu.

Çin Merkez Bankasından (PBoC) yapılan açıklamada, başlangıç için 500 milyar yuan (70,7 milyar dolar) hacminde olması öngörülen yeni takas aracının, "sermaye piyasalarının sağlıklı gelişimini teşvik etmeyi amaçladığı" belirtildi.

Yeni takas aracıyla, menkul kıymetler şirketleri, yatırım fonları ve sigorta şirketleri, hisse senedi piyasalarında yatırım için kullanılmak üzere devlet tahvilleri ve hazine bonolarını, kurumsal tahviller, hisse senetleri ve borsa fonlarını teminat göstererek takas edebilecek.

Yeni mekanizmanın kurumsal yatırımcılara, hisse senedi piyasalarına yatırım yapılması kaydıyla daha az likit varlıklarını daha yüksek likit varlıklarla değiştirmesine izin verecek.

Çin’den yeni teşvikler

Öte yandan Çinli yetkililer bugün ekonomik teşvik paketi açıkladı. Buna göre, konut alımlarında kullanılmak için özel amaçlı bonolara olanak sağlama kararı alınırken, yetkililer borçlanmanın ve bütçe açığının artırılması için alanlar olduğunu belirtti.

Teşvikler kapsamında hükümetin yerel yönetim özel tahvil gelirlerinin kullanılabileceği alanları genişletmek için çalıştığı da kaydedildi.

Analistler, açıklanan teşvik paketinin piyasalar üzerindeki etkilerinin takip edileceğini belirtti.

Japonya’da faiz tartışmaları

Bu arada Japonya'nın yeni Başbakanı İşiba Şigeru, 27 Ekim'de yapılacak erken seçim öncesi Temsilciler Meclisini feshetti. Geçen hafta yeni kabinesiyle göreve başlayan Başbakan İşiba, erken genel seçimde ilk siyasi sınavını vermeye hazırlanıyor.

Bölgedeki ülkelerin merkez bankası yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de devam ederken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkan Yardımcısı Ryozo Himino, banka yönetim kurulunun ekonomik ve fiyat tahminlerinin gerçekleşeceğine "daha fazla güveni" olması halinde merkez bankasının faiz oranlarını ayarlamayı düşüneceğini söyledi.

Japonya'nın yeni ekonomi bakanı Ryosei Akazawa, yaptığı açıklamada "BoJ'un parasal desteğin derecesini ekonomik ve fiyat gelişmelerine göre nasıl ayarlayacağına dair kararına güveniyoruz." ifadesini kullandı.

Japonya'da eylül ayına ilişkin Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yıllık bazda yüzde 2,8 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

Asya’da faiz indirimleri

Dolar/yen paritesi haftayı yüzde 0,2 artışla 149,1 seviyesinden tamamladı.

Öte yandan, Güney Kore Merkez Bankası politika faiz oranlarını beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 3,25 seviyesine indirdi. Yeni Zelanda Merkez Bankası yüzde 5,25 olan politika faizini 50 baz puan düşürerek 4,75 seviyesine indirirken, Hindistan Merkez Bankası politika faizini yüzde 6,50 seviyesinde sabit tuttu.

Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,51, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,05 değer kazanırken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 6,53 Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 3,56 değer kaybetti.

Gelecek hafta pazartesi, Çin'de dış ticaret dengesi, salı Japonya'da sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe Japonya'da dış ticaret dengesi, cuma Japonya'da enflasyon, Çin'de büyüme, sanayi üretimi ve perakende satışlar takip edilecek.

Yurt içinde gözler TCMB'nin faiz kararına çevrildi

Türkiye'nin cari işlemler hesabında ağustosta 4 milyar 324 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 9 milyar 14 milyon dolarlık fazla oluştu. Söz konusu veri Ağustos 2019'dan bu yana en yüksek aylık cari fazlaya işaret ederken, ödemeler dengesi 2021'den bu yana da ilk kez üst üste 3 ay fazla vermiş oldu.

TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) artış beklentisi yıl sonu için yüzde 44,11'e yükselirken, 12 ay sonrası için yüzde 27,49'dan 27,44'e ve 24 ay sonrası için yüzde 18,38'den 18,08'e geriledi.

IMF’den Türkiye yorumu

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'de yetkililerin kademeli politika ayarlaması çerçevesinde enflasyonun daha da düşmesinin beklendiğini bildirdi.

IMF'den yapılan açıklamada, 27 Eylül'de Türkiye ile 4. madde konsültasyonunun tamamlandığı belirtildi.

Ekonomik tahminlere de yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3, 2025'te yüzde 2,7, 2026'da yüzde 3,2, 2027'de yüzde 3,4, 2028'de yüzde 3,7 ve 2029'da yüzde 3,9 büyümesinin beklendiği belirtildi.

İşsizlik oranının gelecek yıl bir miktar artıştan sonra kademeli olarak düşeceği, bu yıl yüzde 9,3, 2025'te yüzde 9,9 ve takip eden yıllarda gerileyerek 2029'da yüzde 9,2 olacağının öngörüldüğü ifade edildi.

Yıl sonu enflasyon beklentisinin bu yıl için yüzde 43, 2025'te yüzde 24, 2026'da yüzde 17,2, 2027'de yüzde 15,3 ve 2028 ile 2029'da yüzde 15 olduğu belirtilen açıklamada, cari açığın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının bu yıl yüzde 2,2 olacağının, 2029'da yüzde 1,9'a gerileyeceğinin tahmin edildiği bildirildi.

Yurt içi fiyatlamalar

Yurt içinde geçen hafta düşüş eğilimi öne çıkarken, Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 2,56 değer kaybederek 8.876,22 puandan tamamladı.

Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,1 üstünde 34,2834'ten kapattı.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.870 ve 8.710 puanın destek, 9.165 ve 9.300 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Gelecek hafta salı bütçe dengesi, çarşamba konut fiyat endeksi, perşembe TCMB'nin Para Politikası Kurulu toplantısında açıklayacağı faiz kararı ile konut satışları takip edilecek.

Bu hafta hangi yatırım aracı ne kadar kazandırdı? Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi AKOM'dan İstanbul için saatli uyarı: Fırtına, yağış, kar... NASA keşfetti: Dünya'daki herkesi milyarder edecek asteroit! Bakanlıktan kasesi 1000 TL'lik çorbaya inceleme SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay