OSTİM Başkanı Orhan Aydın: OSB’de vali kaynaklı sorun yok

Ankara Sohbetleri’nin konuğu OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın. Aydın, kamuoyuna duyurulan OSB Kanun taslağında itiraz ettikleri konular olduğunu, OSB’lerin valilerin yönetimde olmaması kaynaklı bir sorun yaşamadığını söyledi. OSB’lerin brüt gelirlerinden yüzde 1 pay alınmasına karşı çıktıklarını vurgulayan Aydın, zaten kar elde etmediklerini aktardı.

Haber Merkezi |

Maruf BUZCUGİL - Hüseyin GÖKÇE

OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, OSB’lerle ilgili kamuoyuna duyurulan kanun taslağında, üzerinde ittifak edilen düzenlemeler yanı sıra, itiraz ettikleri konuların da bulunduğunu söyledi. OSB’lerin, valilerin yönetimde olmaması kaynaklı bir sorun yaşamadığına dikkat çeken Aydın, brüt gelirden yüzde 1 pay alınması uygulamasının da yanlış olduğunu bildirdi. Kur kaynaklı maliyet artışları sebebiyle sanayicilerin önünü göremediğinin altını çizen Orhan Aydın, döviz cinsi teklifin kabul edilmediği ihalelere firmaların teklif vermekte zorlandığını aktardı.

Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Orhan Aydın, DÜNYA Ankara Temsilcisi Maruf Buzcugil ve Ankara Haber Müdürü Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.

-İlk kez DÜNYA’nın gündeme taşıdığı OSB’lerle ilgili taslak kamuoyunda çok tartışıldı. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir? Özellikle yönetimde valilerin yer almasına ilişkin hükmü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Taslağı inceledik, bununla ilgili sayın Bakan ve Bakan Yardımcımızın katıldığı toplantılara biz de katıldık. Şimdi bu düzenleme ile OSB’lerin yönetiminde ve çalışma esaslarında değişiklik isteniyor. Gerçekten düzeltilmesi gereken, herkesin ittifak ettiği bazı iyilikler var. Ancak hep beraber itiraz ettiğimiz konular da var. OSB camiası yeni çalışmada bunların düzeltilmesini bekliyor.

Valilerimizin yönetimlerde olmasını öngören kısmını ele alırsak. Bizim şu an valilerin yönetimde olmaması kaynaklı bir sorun yaşamıyoruz. Sistemin normal işleyişinde, valilerimiz OSB’ler için gerekli bürokratik engellerin aşılması, istimlak gibi konularda destek oluyorlar. Ancak sayın valilerimizin yönetimde olmasının, sistemin işleyişine çok şey katacağını düşünmüyorum. Üstelik, valiler için de gereksiz bir iş yükü oluşacaktır.

Başkanların seçime girme sayısına yönelik sınırlama getiren hükümleri de çok doğru bulmuyorum. Yönetimler, hizmet sunuyor, yarışa giriyorlar, hizmetten memnun değillerse seçimle değişiyorlar zaten. Üstelik zaten Bakanın istediği zaman görevden alma yetkisi de var.

1975 yılında Sanayi Bakanlığı’nda mühendis olarak çalışmaya başlamıştım, şimdi de OSTİM’de ülke ekonomisine katkıda bulunacak bir model oluşturduğumuzu düşünüyorum.

“İstedikleri parayı ödemek için kredi mi çekeceğiz?”

-Gelirden pay alınmasını öngören bir hüküm de var galiba?

Evet, brüt gelirlerden yüzde 1’lik pay alınması öngörülüyor. Gelirden pay alma kavramı zaten yazılış itibarıyla, teknik olarak yanlış. Ben elektrik parası, doğalgaz parası topluyorum, zaten kâr elde etmiyorum, yani buradan bir gelir fazlam yok. Eğer bu aynen çıkar ve “gelirden pay alınacak” dersen, bu parayı nereden ödeyeceğiz? İstenen payı bankadan kredi alıp mı ödeyeceğiz? Bu teknik olarak mümkün değil. Burada olsa olsa gelir gider fazlalığından bir pay olabilir. Örneğin elektrik faturalarında EPDK zaten bizi sınırlıyor ve tahsil ettiğimiz paranın üzerine bir kuruş ekleyemiyoruz. Zaten tahsilatın yüzde 90-95’i elektrik ve doğalgaz. Yani topladığımız paraları doğrudan kurumlara dağıtıyoruz.

Bir de OSB’lerin yapıları da birbirinden farklı. Örneğin biz OSTİM olarak KOBİ ağırlıklı bir yapıyız, bünyemizde ticarethaneler de var. Biz sonradan dönüşmüş bir OSB’yiz. Yani tüm OSB’ler aynı kalıba sokulamaz.

“En çok ihtiyaç duyulan şey istikrar”

-Son dönemlerde faiz ve kurda yaşanan hareketlilik, KOBİ’lerin ağırlıkta olduğu OSTİM’i nasıl etkiliyor?

Şu anda büyüklüğüne ve iş hacmine bakılmaksızın, iş insanlarının en çok ihtiyaç duyduğu şey istikrar. Yani gelecek kurgusu yapabilecek ortama ihtiyaç var. Geliri dövizle olmayanın dövizle borçlanması yasak. Yatırım için alacağın makine dövizle satılıyor. Hem kurun yüksek olması hem faizdeki indirim ilk etapta ekonomiye, ihracata iyi geliyor gibi dursa da insanlar burada sürdürülebilirlik görmek istiyor, yani mevcut durumun sürdürülebilirliği konusunda ciddi şüpheler var. Esas sıkıntı geleceği görememek. Tahmin yapmak, geleceği okumak, planlamak giderek zorlaşıyor. Ancak, Çin kaynaklı gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, pandemi sonrası dönem için Türkiye’nin şu anda bir avantaj yakaladığını söylemek mümkün. Çin’den kopan taleplerin buraya gelmesi, bizim için nimete dönüşmüş vaziyette. İnsanlar üretimlerini artırıyorlar. Zaten OSTİM’de elektrik tüketimindeki artıştan da bunu görebiliyoruz. Bunu fırsata çevirerek, ülkenin lehine olacak bir noktaya dönüştürmemiz gerekiyor. Bu noktada akaryakıt zammına bağlı olarak lojistik maliyetlerini yönetmek çok zorlaşıyor. Hammadde fiyatları çok değiştiği için, fiyat vermekte de zorlanıyoruz. Kâr mı ediyorsun, zarar mı ediyorsun belli değil.

“Büyük firmalar kur farkını tedarikçilere yıkmaya çalışıyor”

Büyük sanayi firmaları bizim tedarikçilere ödeme yaparken sözleşme şartlarına uymuyor, uymak istemiyor. Döviz cinsinden yapılan sözleşmelerde, kurun geldiği seviyeyi kabul etmeyip, eski kurun geçerli olmasını isteyen büyük firmalar var, tedarikçilere karşı. Birim fiyat, adet ve teslim tarihi belirleyerek anlaşma yapıyorsunuz, buna göre yatırım da yapıyorsunuz, fakat firma ödeme günü geldiğinde düşük kurdan ödeme yapmayı dayatıyor. Yani işveren büyük firmalar kur riskini bize yüklemeye başladılar. Kamu tarafına baktığınızda da firmalarımız ihaleye girip teklif vermeye çekiniyorlar. Döviz cinsinden teklifler de kabul edilmiyor. Kur riskini bertaraf edecek bir mekanizmaya ihtiyaç var.

Türk sanayicisine gerçekten madalya vermek lazım. Bu kadar belirsizliğin içinde yol bulup yaşayabiliyor. Krizlere, sorunlara bağışıklık sisteminin gelişmiş olması da önemli. Hacıyatmaz gibi ayakta kalmayı beceriyor sanayicimiz. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi ne tür zorlukla karşılaşacağımızı bilmiyoruz, karşımıza hangi sorun çıkacak bilmiyoruz. Örneğin geçen yıl 56 kuruş civarında olan elektrik, bu ay 90 kuruşa çıktı, önümüzdeki ay 1 lira 14 kuruş olacak.

Kur artışının ihracata yönelik olumlu katkısı olacağına ilişkin söyleme de katılmıyorum. Çünkü ithal girdiye bağımlı ihracatçıların eş zamanlı olarak maliyetleri de artıyor.

-OSTİM’in kümelenme konusunda Türkiye’ye örnek olacak nitelikte çalışmalar yürüttüğünü yakından takip ediyoruz. Bu sisteme nasıl başladınız?

Öncelikle teoride kalan, birçok kişinin üzerinde konuştuğu üniversite-sanayi işbirliği gibi konuları icraata döktük. Gelişmiş ülkelerin, rekabet gücünü artırmak için neler yaptığını inceledik. Karşımıza çıkan kümelenme konusu üzerinde durduk, inceleme sonucu öğrendiklerimiz üzerine de kümelenme modelimizi kurguladık. Modelimizde, firmaların bireysel olarak birbirini yok edici rekabeti yerine işbirliği, güç birliği yapak başarıya ulaşmasını sağlıyoruz.

-Raylı sistemler buna güzel bir örnek değil mi?

Evet, raylı sistemler kümesindeki firmalarımız, ülkemizdeki birçok ihaleyi kazanmaya başladı. Belediyelerin ihalelerinin de çoğunu yerli firmalarımız alıyor. Bu konuda ciddi rekabet yapabilecek hale geldiler. Üretimi buna göre planlar hale geldiler. Yanı sıra yurt dışında da önemli işler alan firmalarımız var.

“Üniversitenin teknik bölümleri yüzde 100 dolu”

-Diğer OSB’lerde meslek lisesi görmeye alışığız ama OSTİM, bunu biraz daha ileriye taşıyarak üniversiteye dönüştürdü. OSTİM Teknik Üniversitesi ile kuruluş öncesi hedeflerinize ulaşabildiniz mi?

Önce şunu aktarmalıyım. Bunun dışında firmaların nitelikli eleman ihtiyacı her zaman konuşulan bir şey, bununla ilgili olarak bölgemizde çıraklık eğitim merkezi, meslek lisesi, meslek yüksekokulu zaten vardı. Buna ilaveten firmaların teknolojik değişimi, dönüşümü ve gelişimi için Teknoloji Geliştirme Bölgesi oluşturduk. OSTİM Teknopark’ta 120 civarında Ar-Ge teknoloji firması var. ODTÜ ile beraber yürüttüğümüz ODTÜ-OSTİM kampüsünde ise 60’a yakın firma var. Yani toplamda, 180’in üzerinde bu alanda çalışma yapan firmaya imkan sağlıyoruz. Bunun dışında da üniversite/sanayi ve teknolojinin bir arada bulunduğu ekosistemi oluşturmak için de çalışıyoruz. Zaten Ankara’daki üniversitelerin tamamıyla diyalogumuz var.

OSTİM Teknik Üniversitesi konusuna gelince, ne kadar uğraşırsak uğraşalım üniversite-sanayi işbirliği alanında istediklerimiz çok olmadı. Hocalarımızın yeterince sanayiye hakim olamadığını gördük. Onlar için belli büyük firmalar var, onlarla işbirliği yapıyorlar ve bunun dışındakilerle ilgilenmiyorlar. Ülkemiz sanayinin yüzde 98’ini oluşturan KOBİ’lere çok faydaları olmadı. Firmalar üniversitenin faydası olmadığından şikayetçi, üniversiteler ise “ihtiyacı varsa firma beni bulsun” diye bekliyor. Biz bilginin üretime dönüştüğü, öğrencilerin üreterek öğrendiği bir eğitim kurumu oluşturmayı amaçladık. OSTİM Teknik Üniversitesi’nde; öğrenciler de hocalar da sanayiyi teneffüs ediyor.

-Peki beklediğiniz sonuca ulaşabildiniz mi?

Yaptığımız işin doğruluğunu da kısa sürede gördük. Eğitim modelimize çok güveniyoruz. Sanayide üretimin içinde olunması nedeniyle de teknik bölümlerimizin tamamında yüzde 100 doluluğa ulaştık. Şu anda 1200’ü yabancı 3 bin 200 öğrencimiz var.

OSB, üniversite, teknopark, firmalar, üretim ekosistemini ayağa kaldırıp, diğer sanayi bölgelerine de örnek olan bir yapı ortaya çıkarmak istiyoruz. Bizim hocalarımız projeci yönleriyle ön plana çıkıyor.

“Kapitalizm, sadece; para, çıkar ve kâra odaklandı”

-Bir sanayi organizasyonunun yöneticisi olarak, küresel iklim değişikliği ve bu alanda yapılan çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

İnsanlık dünyayı yaşanabilir olmaktan halden çıkardı. Zaten pandeminin de bozulan çevre, hava, su ve en önemlisi insan yüzünden olduğunu düşünüyorum. COVID 19 biter, yarın COVID-20 gelir. Kapitalizm sadece para, çıkar ve kâra odakladı. Daha yaşanabilir, daha paylaşımcı, daha insan, çevre odaklı bir dünya kurmazsak başımıza çok bela gelir. OSTİM olarak çevreye azami özen gösteriyoruz. Bünyemizde Yenilenebilir enerji ve Çevre Teknolojileri kümesi oluşturduk.

Rifat Hisarcıklıoğlu'dan ücret artışı için gelir vergisi çağrısı Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Ev alacaklar dikkat! Konut kredisinde faizler düştü: Başvuru şartları neler? Meteoroloji'den 14 il için sarı kodlu uyarı: Kuvvetli yağış geliyor TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri Ankaralılar dikkat! Bu yollar trafiğe kapatılacak