Normalleşmeyle nefes alan esnaf can suyu istiyor

Sayısı 120 bini aşan restoran ve kafelerde ‘kontrollü normalleşme’ sektör temsilcileri tarafından olumlu karşılansa da destek çağrısı yinelendi. Uzun süredir kapalı olan işletmeler için ‘can suyu’ isteniyor. Öte yandan turizm sektörü temsilcileri de sürecin kendileri için etkilerinin sınırlı olacağı ifade ediyor.

Yener Karadeniz |

Yener KARADENİZ / Selenay YAĞCI

Yeme içme sektöründe 120 bine yakın işletme ve 2 milyon civarında çalışan, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına kilitlendi. Erdoğan restoran, lokanta, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane, çay bahçesi gibi işletmelerin, çok yüksek riskli 17 il dışında, Türkiye genelinde sabah 7 ile akşam 19 saatleri arasında, yüzde 50 kapasiteyle hizmet verebileceğini söyledi. Kabine toplantısında alınan karar, yeme içme sektöründe sevinçle karşılansa da, uzun süren kapanma sürecinde ekonomik olarak zor durumda düşen ve sermayesi bulunmayan işletmeler destek beklentisine girdi.

“Yüzde 100 olmasa da rahatladık”

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl de kademeli ve sınırlı olsa da açılmaları sevindirici bir gelişme olarak değerlendirdi. Bingöl, “Bu hafta Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız, İçişleri Bakanımız, İstanbul Valimiz ve Maliye Bakan Yardımcımız ile bizzat görüşerek uzun uzun konuştuk sektörümüzün talep, sıkıntını dile getirdik. Bu konuda anlayış gösterdiler. Bizim talebimiz tam gün açılmak ve tüm Türkiye’de sokağa çıkma yasağının kaldırılması ya da saat sınırlamalı bir açılıştı. Biz 17 bekliyorduk ama 19 olarak açıklandı. Yüzde 100 olmasa da bizi rahatlatan bir karar çıktı” diye konuştu.

“Can suyu desteği yapılacak”

Bu konuda en fazla merak edilen konu ise denetimlerin nasıl yapılacağı konusu oldu. Ramazan Bingöl, bu kapsamda il hıfzıssıhha kurulları ve valiliğin komisyon kuracağını ve kendilerinin de bu komisyonda görev alacağı bilgisini verdi. Ramazan Bingöl, “Hıfzıssıhha kurulları denetim yapacak ama bize de önemli görevler düşüyor. Devletin ve yöneticilerin kararlarını uygulamak bize düşüyor. Aksini yaparsak kendi kendimize büyük zarar veririz” diye konuştu. Söz kapasite sınırı ile açılmanın işletmelere yetip yetmeyeceği konusunda ise Bingöl, “En önemli sıkıntılarımızdan biri sermayesi sıkıntılı olan işletmelerimiz. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati ile konuştuk. Tahmin ediyorum ki işletme sermayesinde can suyu olarak kullanılacak bir destek yapılacak” şeklinde konuştu.

Ekonomide psikolojik rahatlama

Türkiye genelinde faaliyet gösteren 2 milyona yakın esnafı temsil eden Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de gelişmeyi sevinçle karşıladıklarını belirterek, “Esnaf uzun zamandır açılmayı bekliyordu. Çok önemliydi ve beklentimiz karşılandı. Bu açıklama bizim yönümüzden çok hayırlı oldu. Açılma ile alışverişte de çok önemli ölçekte bir artış bekliyoruz. Psikolojik ölçekte bir rahatlama olacak ve bu da ekonomiye yansıyacaktır” dedi.

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice de, sektörlerinin zor günler yaşadığına değinerek, “İş yerlerimizi belli ölçülerde açtık ama açılmak tek başına yetmiyor. Esnafımız kadar müşterilerimize de sorumluluk düşüyor. Birlik ve beraberlik içinde kötü günlere dönmemek, haritadaki turuncu, sarı ve kırmızıları da mavileştirmek amacıyla çalışmamız lazım. Bu çileyi çeken, sıkıntıyı yaşayan sektör biziz. Buradan aldığımız derslerle bu süreci atlatacağız. Tekrardan kapanmamak adına ulusal bir seferberlik gerekiyor” diye konuştu.

AVM’ler ciroda %40 artış bekliyor

Bünyesinde önemli oranda kafe ve restoran bulunduran AVM’ler de gelişmeyi sevinçle karşıladı. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hüseyin Altaş, “Bizde ziyaretçi sayısını artıran esas etken restoran ve kafelerdir. Bunlar ikinci dalga ile kapanınca ziyaretçi sayımız ve cirolar yüzde 40 azalmıştı. Bu açılmalar ile birlikte ziyaretçi sayısında pandemi öncesinin yüzde 65’ine ciro da ise yüzde 80’ine ulaşacağımızı tahmin ediyoruz” diye konuştu.

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ise, açıklamanın beklenen bir haber olduğunu söyledi. Komşu illerde farklı uygulamaların ise gastronomi turizmine katkı sunacağına dikkat çeken Boztepe, “Gelişme gastronomi turizmi ve restoranlarda ciddi gelir artışı sağlayacak. Gastronomi turisti normal turistten 2,5 kat fazla harcama yapıyor. Sarı ve turuncu olan bölgelere gastronomi turizmi akışı olacaktır” diye konuştu. Bundan sonraki beklentiler konusunda ise Boztepe, “Bizim beklentimiz turistik cafe ve restoranlarda hijyene dikkat edilmesi ve hijyen belgeli ve güvenli turizm belgeli restoran sayısının artırılması” dedi.

Turizme etkisi sınırlı olur

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, yeni kararları önemli bir adım olarak gördüklerini ifade ederek şunları söyledi:, “Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasında yeni düzenleme, Türkiye genelinde başta yeme ve içme olmak üzere çok sayıda mekanın, sınırlı zaman ve kısıtlı kapasiteyle de olsa tekrar faaliyete başlaması yararlı olacak. Nikah ve düğün merasimlerinin, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kooperatifler ve benzeri kuruluşların genel kurul toplantılarının da belli kurallarla yerine getirilmesi önemli bir rahatlama sağlayacak. Söz konusu uygulamalar direkt turizme yönelik değil toplumun ekonomik ve sosyal açıdan normalleşmesi için atılmış adımlar. Atılan adımların bu aşamada turizm sektörüne katkısının oldukça sınırlı kalacağını söyleyebiliriz. Bu dönem aynı zamanda normalleşmeye geçiş için önemli bir test niteliğindedir. Maske, mesafe, hijyen ve belirlenen kurallara titizlikle uyulması halinde, bugün itibariyle atılan adımların hızlanarak normalleşmenin başlaması temel beklentimiz” diye konuştu.

Yüzde 50’si ancak kapılarını açabilecek

200’e yakın markayı temsil eden Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, kademeli normalleşme ile ilgili açıklamaları olumlu değerlendirdiklerini ancak bu şartlarda 120 bini aşkın sektör işletmelerinin sadece yüzde 50’sinin kapısını açabileceğini söyledi. Bu şartlarda pandemi öncesi cironun yüzde 20’sine ancak ulaşabileceklerini dile getiren Demirer, “Açtık artık sektör rahatladı gibi bir manzara yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik paket açıklamaları bizi umutlandırdı. İlgililere ulaşmaya çalışıyoruz. Daha evvel ilettiğimiz fikir ve önerileri yinelemek istiyoruz. En önemlisi turizmdeki bütün paydaşların ve yeme içme sektörünün mücbir sebepten ayrışması gerekiyor. Pandeminin ilk dalgasında mücbir sebep ilan edildi. İkinci dalgada kapanalı 3,5 ay oldu hiçbir şekilde ayrışma görmedik. Paket servis ile devam ediyorsunuz dendi. Bu büyük bir haksızlık. Sektörün yüzde 10 bunu yapabildi ve onlarda cirosunun yüzde 3’üne anca ulaşabildi” dedi.

Devlet alacaklarından vazgeçerse sektör ayakta kalır

Demirer, sektörün varlığını devam ettirebilmesi için beklenti ve önerilerini şöyle sıraladı: “Cumhurbaşkanımız istihdam ve istikrar dedi. KÇÖ 31 Mayıs’a kadar uzatılırsa sektör refaha kavuşacak. Zira sezon 31 Mayıs’tan önce açılmıyor. Maliye Bakan Yardımcısına dosya sunduk. KÇÖ dışında istihdam konusunda da kamu ile işbirliği yapmalıyız. İşletmelerde12 ay ortalamasında kaç kişi istihdam edilmişse aynı sayıda kişinin maaşı bizden, sigorta primler devletten olsun. Bu şekilde devletin cebinden daha az para çıkacak. Aksi halde işsiz ordusunun faturası çok daha yüksek olur. Bunun dışında KDV indiriminin yıl sonuna kadar devam etmesini bekliyoruz. Herkes zamlı açacak aksi durumda. Pandemi döneminde kullanılan kredi vadeleri 6 ay için uzatılsın. Devlet, alacağı vergi, sigorta primi ve KDV’den vazgeçerek sektörü ayakta tutar. Bu destekler olmazsa büyük bir işten çıkarma hareketi görülecek” diye konuştu.

 İTO: Şimdi her zamankinden çok dikkat etme zamanı

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç de ‘Kademeli normalleşme İstanbul'la başlasın’ beklentilerinin dikkate alınmasını sevinçle karşıladıklarını söyledi. Avdagiç Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Şimdi kurallara her zamankinden daha da çok dikkat etme zamanı. İstanbullu işletmelerimizi daha az kısıtlamanın olduğu mavi ve sarı kategorilerine geçmemizi sağlayacak şekilde, kurallara harfiyen uymaya, gerekli hassasiyeti göstermeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

 Müşteriler hijyen ve temiz atmosfer bekliyor

Metro Türkiye, pandemide değişen tüketici beklentilerini belirlemek amacıyla araştırma şirketi NielsenIQ ile birlikte 2020 Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve 2020 Aralık – 2021 Ocak dönemlerini kapsayan beş fazda bir araştırma gerçekleştirdi. Kovid-19 sürecinde restoran ve otel müşterilerinin beklentilerindeki değişimi ortaya koyan son araştırmaya göre müşterilerin önem verdiği kriterler dikkate alındığında hijyen ve temiz atmosfere verilen önem yüzde 67 ile ilk sırada yer aldı. Soğuk havalarda dışarıda otururken ısınma imkânı sunan çözümlere önem veren müşterilerin oranı yüzde 54’ü bulurken, yüzde 66’sı da restoranlarda dış mekânda yemek yemeyi tercih ediyor. Otellerde ise müşterilerin önem verdiği ilk iki konu yüzde 62 ile sağlıklı/hijyenik ortamlar ve yüzde 49 ile uygun fiyatlar olmaya devam etti. Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, araştırma ile tüketici taleplerini ve beklentilerine dair sektörü çok yakından ilgilendiren yeme-içme sektöründeki işletmelere de katkı sağlayacak sonuçlar elde ettiklerini söyledi.

İPA Başkanı Gökce: Türkiye, organize suçta Avrupa'da birinci Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Rifat Hisarcıklıoğlu'dan ücret artışı için gelir vergisi çağrısı Ev alacaklar dikkat! Konut kredisinde faizler düştü: Başvuru şartları neler? Meteoroloji'den 14 il için sarı kodlu uyarı: Kuvvetli yağış geliyor TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri