Merkez Bankası enflasyon tahminini yüzde 42,8'e çıkardı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Merkez Bankası, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 23,2'ten yüzde 42,8'e çıkardı. Enflasyonun mayıstan sonra inmeye başlayacağını kaydeden Kavcıoğlu, "Halkımız bize güvensin, kalıcı fiyat istikrarını en kısa sürede sağlayacağız" açıklamasını yaptı.
Haber Merkezi |Şebnem TURHAN
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Merkez Bankası, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 19,6 puanlık güncellemeyle yüzde 23,2'ten yüzde 42,8'a çıkardı. TCMB, bir önceki raporda 80,4 dolar olan ham petrol tahminini 102 dolara; yüzde 24,2 olan gıda enflasyonu tahminini ise yüzde 49'a yükseltti. Enflasyon 2023 için yüzde 12,9 ve 2024 yılı için yüzde 8,3 olarak öngörüldü.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, "Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 sonunda yüzde 42,8, 2023 sonunda yüzde 12,9 ve 2024 sonunda yüzde 8,3 seviyelerine tekabül etmektedir. Enflasyonun mayıstan sonra inmeye başlayacağını görüyoruz, olumlu gelişmelerle düşündüğümüzün altında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Halkımız bize güvensin, kalıcı fiyat istikrarını en kısa sürede sağlayacağız" açıklamasını yaptı.
Liralaşma stratejisinin TCMB'nin gözden geçirme çalışmasının asli unsuru olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, "TL cinsinden kıymetlerin teminat olarak kullanımını artıracak ek adımlar yakında devreye alınacak" dedi.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu ticari kredilere dönük zorunlu karşılık düzenlemesi için "Kredilerin dövize, farklı yerlere gitmesini arzu etmiyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Kavcıoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
- Şubat ayında çatışmaya dönüşen jeopolitik riskler tedarik zinciri sıkıntısı ve arz kısıtlarına neden olmaktadır. Çin’de karantina önlemlerinin genişletilmesi arz sıkıntısını derinleştiriyor. Rusya Ukrayna çatışması emtia fiyatları ve ticaret kanallarıyla riskleri artırmaktadır. Ticaret ortaklarımızdaki büyüme beklentileri önceki rapora göre aşağı yönlü güncellenmektedir.
- Manşet ve çekirdek enflasyon oranları dünya genelinde yüksek seyirlere ulaştı. Salgının etkilerinin zayıflamasıyla ortadan kalkması beklenen arz ve tedarik sorunları henüz düzelme eğilimine girmedi. Jeopolitik risklerde bahsedilen kanallar da enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etti.
- Birinci çeyrekte iyileşme devam ediyor. Bu nedenle iç talep bir miktar ivme kaybetmekle birlikte üretim dış talebin katkısıyla gücünü korudu. Sanayi üretimi ocak şubat ortalaması bir önceki çeyreğe kıyasla arındırılmış olarak yüzde 2 oranında arttı. Sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış yüzde 13.3 ilk çeyrekte arttı.
- Sanayi üretimi arz kısıtların rağmen esnek ve dayanıklı yapısıyla büyümeyi ve işgücü piyasasını desteklemektedir. Yatırım harcamaları güçlü eğilimde, makine teçhizat yatırımları 2019 son çeyrekten bu yana artış kaydetti. Makine teçhizatta ortalama büyüme yüzde 20 seviyesinde gerçekleşti. Net ihracat gibi cari dengeyi destekleyen bileşenlerin katkısı yüksek seviyelerde gerçekleşti. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin güçlendiğine işaret ediyor.
- Anket verileri nisan itibariyle firmaların gelecek dönem yatırım harcamalarını artırmayı planladıklarını gösteriyor. İhracatçı ve yatırım malı üretenlerden başlayıp yayılıyor. Sanayi üretiminde görülen artışlar sabit sermaye malları talebinin güçlü seyrettiğini gösteriyor. Kapasite kullanım oranı tarihsel ortalamaların üzerinde seyrediyor. İlave kapasite ihtiyacı yatırımları ihtiyacını artıracak. Artan ihtiyacın TL uzun vadeli kredilerle karşılanması önem kazanıyor.
- Ekonominin istihdam oluşturma kapasitesi sürekli artıyor. İşgücüne katılım oranı artarken işsizlik oranı geriledi. Türkiye salgın sonrasında OECD ülkeleri arasında istihdamını en fazla artıran ülke oldu.
- İhracatımız salgın döneminde yakaladığı artış eğilimini ilk çeyrekte bölgesel risklere rağmen sürdürdü. Rusya ve Ukrayna ihracatı azalırken AB’ye ihracat belirgin artış göstererek ihracattaki kayıpları önledi.
- Ticari kredi büyümesi enflasyona kıyasla daha yavaş seyretti. Ticari krediler ivmelemenin uyumlu olmayan kısmıyla ilgili duyduğumuz rahatsızlığı PPK’da dile getirmiş, mikroihtiyati tedbirleri artıracğımızı söylemiştik. Kredilerin yatırım ve ihrcatta kullanılması için tedbirleri kararlılıkla uygulamaktayız.
- Enflasyonda tüm alt gruplarda artış gözlendi. Küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar da belirleyici oldu. Emtia fiyatlarında martta en yüksek artışlar kaydedildi. İthalat fiyatlarındaki artışın yanı sıra tedarik zinciri aksaklıkları ve yüksek taşıma maliyetleri enflasyon görünümünde olumsuz etki yapıyor.
- Analizler enflasyondaki yükselişin temel belirleyicilerinin küresel emtia fiyatları, döviz kuru ve arz yönlü aksaklıklar olduğuna işaret ediyor. İthalat birim değer endeksi belirgin artış gösterdi. Enerji endeksi yüzde 44 oranında yükseliş ile öne çıkarken, emtia artışı da alt endeksler geneline yayıldı.
- Gıdada riskler belirginleşti. Çatışmayla uluslararası emtia fiyatlarında yüksek artışlar gözlendi. Uluslararası gıda fiyatları, tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaştı. Yılın ilk çeyreğinde küresel tedarik aksaklıkları sürdü. Çin salgın tedbirlerini sıkılaştırması tedarik zincirinde iyileşmeyi sınırlıyor.
Beklentiler ve tahminler
- Sıcak çatışma ortamına dönüşen gerginliğin etkisiyle uluslararası emtia fiyatları belirgin yükseldi. Yılın ilk çeyreğinde elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yüksek artışlar görüldü. Vadeli fiyat ham petrol fiyatları, enflasyon varsayımlarının önemli oranda üzerinde kalacağına işaret ediyor.
- Ham petrolde ortalama beklentimizi bu yıl için 102,2; 2023 için 93.9 dolar olarak güncelledik.
- İthalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlar da yukarı yönlü güncellendi. Tarımsal kuraklık gelişmelerinin etkisiyle gıda fiyatlarını 2022 ve 2023 için yukarı yönlü güncelledik. Dış talebe ilişkin varsayımları geçen rapor dönemine görü aşağı yönlü revize ettik.
- Enflasyon yükseldikçe enflasyon beklentilerinde aralık açılmakta tahmin aralığı genişlemektedir. Bu çerçevede enflasyon tahmin aralığının orta noktası 2022 sonunda yüzde 42,8; 2023 yılsonunda yüzde 12,9; 2024 yılsonunda yüzde 8,3’tür.
- 10,6 puanlık güncelleme TL cinsinden ithalat enflasyon tahminini 5.5 puan, gıda fiyatları 2.8 puan etkiledi. Yönetilen yönlendirilen fiyatlar büyük ölçüde alkol tütün ve doğal gazdaki artışla 2.1 puan yukarı çekti.
- 2023 yılsonu enflasyon tahmini de yüzde 8,2’den yüzde 12,9’a yükseldi. Başlangıç noktası eğilimleri 1.9 puan arttırdı. Gıda enflasyonu güncellemesi tahmini 0.7 puan yukarı çekmektedir. TL cinsinden ithalat fiyatları 2.2 puan yükseltirken çıktı açığı da 0.1 puan düşürücü yönde etkilemektedir.
Liralaşma stratejisi
- Hane halkı, firma, banka bilançolarında mili paranın artması, tek ödeme amacının TL olması nihai hedefimizdir.
- Önemli bir bileşen de uygun maliyetli vadeli kredilerin üretim yatırım ve ihracat artışlarıyla sürdürülebilir fiyat istikrarını desteklemesidir. Kredilerin doğru kompozisyonla tabana yayılması için mikroihtiyati tedbirleri güçlü şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
- Diğer taraftan MB olarak firmaların ödemelerini TL ile yapmasını önemsiyoruz. Bu konuda son dönemde atılan adımları değerli buluyoruz. Sağlıklı, güçlü istikrarlı TL altyapısını sağlamak, kalıcı fiyat istikrarı için en önemli eşiktir.
SORU - CEVAP
Enflasyonla mücadele için somut olarak başka ne adımlar göreceğiz? Gıda fiyatları için MB nasıl adım atacak. Erken uyarı sistemini konuşmuştuk o konuda gelişme var mı? Kademeli azalıştan bahsettiniz pik noktasından sonra düşüşe ne zaman geçilecek?
Kavcıoğlu: Enflasyondaki artışa önce global ve lokal bakmak lazım. Son rapordaki tahminleri savaş olmasaydı bugün çok daha farklı noktalarda revizyona ihtiyaç duymadan sürdürebilecektik. Birinci derecede uluslararası piyasalardaki gelişmeler pandemi ile başlayıp tedarik zincirindeki sıkıntılar ve Rusya Ukrayna çatışmasıyla birlikte emtia fiyatlarının küresel artış göstermesi dünyadaki ve bizdeki enflasyonun yükselişinde çok büyük bir etkisi olmuştur. Onun dışında içeride de iç talep ve talepten kaynaklanan önemli bir artışa para politikasıyla karşılık vereceğimiz yükseliş yok.
Bu noktada hem MB hem hükümet gerekli adımları atmıştır atmaya devam ediyor. Kararlılığımız son derece güçlü şekilde devam ediyor. Aldığımız tedbirler lokale bakınca bizim tarafta kredilerin iktisadi faaliyetle buluşması önem arz ediyor. Cari dengenin gerçekleşmesi sürdürülebilir fiyat istikrarı için önem arz ediyor. Cari dengede sıkıntı varmış gibi görünse de normale dönmesiyle birlikte miktar bazında ihracattaki artışı çatışmalar sonunda fiyat bazındaki enerji ve gıda fiyatlarının normale gelmesiyle cari dengemizin önemli şekilde düşündüğümüz noktaya gelecek.
Uzun vadeli kredilerin iktisadi faaliyetle buluşması önem arz ediyor. Son PPK metni ve aldığımız makroihtiyati tedbirler önemli oranda enflasyonla mücadeleyi desteklemektedir. Enflasyon patikasında da görüldüğü gibi mayıstan sonra aşağı doğru enflasyonun inmeye başlayacağını göreceğiz.
DB’nin son raporunda gıda ve enerji fiyatlarındaki şokların sürebileceği söz konusu artış eğiliminin sürmesi öngörülerinizin içinde mi? Cari dengede iyileşme açısından turizmin de önemli olduğunu biliyoruz, Rus turistlere ilişkin beklenildiği kadar turist gelmeyeceği belirtiliyor beklentileriniz nedir? Mayıs ayında zirve görüyoruz yüzde 70-75 bandında yıl ortasında güncelleme yapılacak maaşlarda bu Türkiye’de geleneksel fiyatlama davranışı var ücretler artınca fiyatlar artıyor bu hesaplarınızda var mı? TCMB’nin İstanbul’a taşınmada bir erteleme mi var mı?
Kavcıoğlu: Turizme yönelik beklentilerimiz çok olumlu 2019 öncesi rakamlarının üzerine çıktı. Dolayısıyla rezervasyonlar ve talep Avrupa Ortadoğu çok büyük artış söz konusu. Çatışma ve sıkıntıların nasıl sonuçlanacağı önemli. Türkiye bu coğrafyada komşularıyla yakın ilişkileri olan bir ülke. Bu sıkıntılardan veya oluşacak iyileşmelerden kısa sürede olumlu olumsuz etkileniyoruz.
Turizmde ciddi sıkıntı görmüyor iyi bir artış bekliyoruz, cari denge söylemimize olumlu yansıyacak.
Küresel anlamda gıda fiyatlarından etkileniyor Türkiye. Diğer ülkelere göre avantajlı konumda üretebilen bir ülke. Bu sene verimli bir üretim dönemine girdik, fiyatlara ve enflasyona mayıstan sonra çok olumlu yansıyacağını öngörüyoruz.
Taşınma ile ilgili herhangi sıkıntı yok. Yol haritası, inşaat planlandığı gibi devam ediyor. Planladığımız gibi eylül ayı gibi taşınma işlemi gerçekleşir.
Medyan enflasyon çekirdek endekslerin trendlerinde arındırılmış olarak mart ayında bir ivme kaybı gördük bu eğilimin korunabileceğini düşünür müsünüz? Talepte bir yavaşlama var onu yansıtılmış olabilir mi? Ticari kredilerde nasıl bir risk görüldü? İlave enflasyonist etki mi yoksa dövize yönelim mi görüldü? Reel kur endeksi 2021’in altında ama son dönemde artış kaydediyor rekabetçi kur politikası düşünüldüğünde reel kurdaki artışı risk görür müsünüz?
Kavcıoğlu: Enflasyonda çekirdek medyan mart ayındaki gelişmelerin doğal seyri iç talepte daralma ama bir artış söz konusu değil, enflasyonist baskı yok. Zorunlu karşılık denince ilgili aktifi pasifi doğru okumak lazım. Nihai hedefimiz kredilerin iktisadi faaliyetle buluşması. KOBİ’ler, yatırım, üretim ve ihracatı etkileyen krediler düzenlemenin dışında. Bunun çok geniş okumamız gerekirse iktisadi faaliyet dövize gitmesi farklı yere gitmesi var bunu arzulamıyoruz. Kredilerin dövize, farklı yerlere gitmesini arzu etmiyoruz. Amacımız düşük faiz politikası uygularken üretimi ihracatı finanse etmek ve sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlamak.
- İvme kaybı ihracat artışının önünde engel oluşturabilir mi?
Kavcıoğlu: Güçlenen dolar ile Euro/dolar paritesi geriledi. Türkiye’nin ihracat noktasında Eurozone var. Önemli gelirlerimizde düşüş olacak gibi bunu nasıl kontrol etmesi gerekir ihracatçı firmaların? Öngörüleriniz nedir dış ticaret dengesi açısından sıkıntı yaratır mı? 2021 yılının üçüncü sunumunuzda özellikle ticari krediler bacağındaki ivmelenme çok zayıf hareketlendirmemiz lazım faizleri indirmemiz gerekiyor demiştiniz istediğiniz verimi alabildiniz mi?
O dönemdeki ivme kaybı çok normal. Teknik arkadaşlar da arizi şeyler dışında Türkiye, makine teçhizat yatırımlarında önemli süreci yaşıyor. Bu kapasite kullanım oranlarının da tarihsel ortalamasının üzerinde seyretmesinde kendini gösteriyor. Bizim de faiz indirerek destek olma politikamızla uyumlu. Kur ataklarıyla yaşananlar bu işi sekteye uğratmış gibi gösterse de hedeflere doğru gidiyoruz. Dünyadaki yaşananlara tüm ülkeler büyümelerini revize ediyor. Türkiye ilk çeyrekte yüzde 7’ye yakın büyüme gösterecek.
Finansmana erişimin kolaylaştırılması önemli. Merkez bankası cari denge politikasına uyumlu şekilde artırılması için bu finansmanın 2 yıl ödemesiz yüzde 9 faizle TL kredi bu dönemde söylediğimiz iddia ettiğimiz politikayı destekleyen en önemli noktadır. TL’ye güvenin. MB olarak yüzde 9 ile krediyi TL olarak veriyorsak ve firmalar buna ulaşabiliyorsa bu bizim politikayı uygulamakta ne kadar kararlı olduğumuzu gösteriyor.
6-7 ay geri gittiğimizde dolar endeksinin 90’lardan 103e gelmiş olması bu sadece bizim paramızda yaşanmıyor. Dünyada gelişmeler yaşanıyor. Biz de buna uygun, ülkemizin kendine özgü politikalar yaratarak, karar almaya çalışıyoruz.
Türkiye, büyük bir sınavı başarıyla verdi. Enflasyon sıkıntımızı ciddiye alıyoruz. Tüm paydaşlar çok sıkı çalışıyoruz. Vatandaşın alım gücü olumsuz etkilendi. Ciddi kararlı tedbirler alarak en kısa sürede çözeceğimize inanıyoruz. Halkımız bize güvensin kalıcı fiyat istikrarını en kısa sürede sağlayacağız.
İktisadi faaliyetle doğru buluşma noktasındaki kaymayı makroihtiyati tedbirlerle dengelemeye çalışıyoruz. Bunlar kısıtlama olarak görülmesin. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak tüm bileşenlerin doğru olmasını sağlayacak politika yürütüyoruz. Kredilerin doğru yerlere gitmesi için karar alıyoruz. Ben yüzde 14 para takasında yüzde 12-13’lerde fonladığımız da oluyor.
Merkez bankasının hedefi amacı parasal genişlemeye fırsat vermeden selektif kredilerin üretimi, yatırımı artıracak ihracatın artırılmasıyla cari dengeyi kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak dengeye geleceğiz. Faiz artırımlarıyla sağlanan süreç sürdürülebilir değildi hepimiz gördük.
Kendine özgü politikaları uygulayarak süreci iyi yöneteceğini görüyoruz. Çin’de farklı kararlar alıyor. Japonya aynı şekilde. Dünyayı Fed olarak görmemek lazım. Resesyonu konuşuyorlar. Her ülkenin kendine özgü kararları alarak yoluna devam etmesi sağlıklı.
Halkın gıdaya ulaşması konusunda yeni bir zamma ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz? Her yerde TL’nin kullanılmasını önemsiyorsunuz; kamu işbirliğinde TL kullanılmıyor?
Kavcıoğlu: Enflasyonla ilgili sunumlarda söyledim ciddi ve kararlı adımlar atıyoruz.Tüm paydaşların bu işi reel sektör finans sektörü hükümet ciddi olarak herkesin üzerine düşeni yapması gereken bir süreçteyiz. İngiltere’de bir çok kuruluş marketler zam yapmayacağını, indirim yaparak devam edeceğini söylüyor. Bu bir fedakarlık. Dünyada yaşananları göz ardı ederek bakmamak lazım. En önemli sorun enflasyondur. Tüm paydaşlarımız enflasyonun düşürülmesi için büyük gayret tedbirler alıyoruz, alacağız da. Bu süreçte dar gelirli kesim sıkıntı hükümetimiz çok yerinde kararlar aldı. O konuda hükümet tedbirlerini alınacak kararları gelişmeler ışığında alacaktır. Biz para politikası araçlarını kullanmaya devam edeceğiz. Alınan kararlarla uyumlu şekilde.
Liralaşma Türkiye yıllardır süreci yaşıyor; Dolarizasyon… Firmaların bankaların hane halkı birikimleri bu yönde oluşuyor. Sürdürülebilir fiyat istikrarının, enflasyonun, kur artışlarının enflasyon üzerinde ciddi etkisi var. Ana kaynaklarından biri bu. Liralaşma çok önemli sonuçlar doğurmaya başladı Meyvelerini veriyor. Tüm konular bu noktaya evrilecektir. Türkiye’nin global dünya ticaret yaptığını göz ardı etmeyelim. Taraflar önemli. Yurtdışı taraflar süreç içinde alınacak kararlarla arzu ettiğimiz noktaya gelecek.
Enflasyonun artışında bu sürecin çok büyük etkisi oldu. Kuraklık, emtia fiyatları, tedarik zincirindeki sıkıntılar dünya ile birlikte bizi de etkiledi. Kısmen artan bir enflasyonu yaşadık.
Döviz kurundaki hareket bizi ayrıştırarak farklı noktaya götürdü. Onu da KKM ve tedbirlerle belirli noktaya getirdik. Kalıcı sürdüreceğimiz süreç enflasyona olumlu yansıyacak. Eğer talep noktasında ‘para politikasını kullanmıyorsunuz’ diyorsunuz. Para politikası aracı sadece faiz anlamındaysa faiz indirmek de politika aracı kullanmak. Mikroihtiyati tedbirler de para politikası araçlarını kullanmaktır. Türkiye’de sadece faizi artırırsanız para politikası aracını kullanıyorsunuz. Çin’de Japonya da hiçbir para politikası aracı uygulamıyor o zaman.
Enflasonun üzerinde faiz veren birkaç ülke dışında hiçbir ülke yok. Biz kendi ülkemizin sorunlarını ihtiyaçlarını biliyoruz. Ona göre para politikasını uyguluyoruz. Millet gecikmeli de olsa alışacak diye düşünüyorum