Mahfi Eğilmez, Türkiye ekonomisindeki 'başarısızlığı' 4 göstergeyle açıkladı

Mahfi Eğilmez, büyüme, enflasyon, cari denge ve dış borçlar göstergelerine dayanarak, 2000 yılından bu yana Türkiye’nin ve içinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelerin verilerini karşılaştırdı. Eğilmez, Türkiye’nin 24 yılda ekonomide GOÜ içinde başarılı gözükmediğini belirtti.

Haber Merkezi |

Ünlü iktisatçı ve eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, Kendime Yazılar isimli blogunda son yazısında “21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türkiye Ekonomisi ve GOÜ Karşılaştırması” başlıklı bir değerlendirme yaptı.

Büyüme, enflasyon, cari denge ve dış borçlar 4 veriyi inceleyen Eğilmez, yazıda Türkiye ve GOÜ’lerin ortalamalarını karşılaştırarak değerlendirdi. Değerlendirmenin sonucunda Eğilmez, Türkiye’nin ekonomisinde 24 yılda başarılı bir çizgi ortaya koyamadığını vurguladı. 

İşte Eğilmez’in o yazısı:

Büyüme (%)

“2000 ile 2023 yılları arasında Türkiye, Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) ile ortalama olarak aynı oranda (yüzde 5,1) büyümüş bulunuyor. Türkiye’nin, GOÜ’ye göre çok daha dalgalı bir büyüme patikası izlediğini grafikten görmek mümkün. Bu dönemde Türkiye 2001 krizinde ve 2009 küresel kriz etkisiyle, GOÜ de pandemi etkisiyle bir kez slumpflasyona (enflasyon + küçülme) girmiş görünüyor. Büyümede, GOÜ ortalamasından daha fazla görülen dalgalanmaların ekonomi politikasındaki kararsızlıkların, sık değişikliklerin ve bilim dışına savrulmaların yarattığı istikrarsızlıklardan kaynaklandığını söyleyebiliriz. 

Özetle, Türkiye bu dönemde aralarında yer aldığı grubun ortalamasına göre çok daha dalgalı bir büyüme yolu izlemiş, gruptan kopmamış, aynı ortalamayı yakalamış ama gruba göre bir üstünlük de sağlayamamıştır. Grupta Çin, Hindistan gibi yüksek hızla büyüyen ekonomilerin yanı sıra birçok fakir Afrika ülkesinin de bulunduğuna dikkat etmek gerekir.

Enflasyon (%)

24 yıllık sürede, Türkiye enflasyonda inişli çıkışlı bir gelişme göstermiş görünüyor. 21’inci yüzyıla çok yüksek enflasyon oranlarıyla başladıktan sonra enflasyonu denetim altına almayı başarmış, hatta uzunca bir süre tek hanede tutabilmiş olsa da sonunda yeniden çift haneli bir döneme girmiş.

Dönemin ortalama enflasyonu yüzde 20,3 gibi yüksek bir enflasyon oranını işaret ediyor ki bu oran Türkiye’nin de aralarında yer aldığı GOÜ ortalamasının üç katından fazla bir oranı gösteriyor.

Grafik, yüzyıla girerken Türkiye’deki enflasyonu GOÜ ortalamasının çok üzerindeyken ilerleyen yıllarda düştüğünü ve 2004 ile 2016 arasında GOÜ ortalama enflasyon oranına paralel seyrettiğini, sonrasında yine koparak yükseldiğini ortaya koyuyor. Grafik bize Türkiye’nin enflasyonla mücadeleyi dönemsel bir konu olarak algıladığını seçimlerden sonra enflasyonla mücadeleye giriştiğini, seçimlerden önce seçimi kazanmak amacıyla bu mücadeleyi terk ettiğini anlatıyor. Siyasetin teknik konulara müdahale etmesinin ne kadar yanlış bir şey olduğunu belki de en iyi anlatan grafik budur. Dönem, enflasyon konusunda Türkiye açısından büyük bir başarısızlık örneği olarak ortaya çıkmaktadır.

Cari Denge (GSYH’nin yüzdesi olarak)

Türkiye, geleneksel olarak cari açık veren bir ekonomidir. Bunun başlıca iki nedeni vardır: İlki tasarrufların yetersizliği ya da belki daha doğru bir ifadeyle söylemek gerekirse iç tasarrufların yatırımların altında kalmasıdır. İkinci nedeni ise Türkiye’nin üretimde ağırlıklı olarak ithal girdi kullanmasıdır. İthal girdiye (hammadde, ara malı ve yatırım malları) dayalı üretim yapısı Türkiye’nin üretimini ve dolaysıyla büyümesini ithalata bağlı hale getirmektedir.

Tablo bize Türkiye’nin 24 yıllık sürede ortalama olarak GSYH’nin yüzde 3,4’ü kadar cari açık verdiğini gösteriyor. Dönem süresince ciddi bir dalgalanma sergileyen cari denge 2001 ve 2019 yılında iki kez fazla vermiş görünüyor. Söz konusu yıllarda büyümede düşüş yaşandığı için ithalat azalmış ve cari fazlayla karşılaşılmıştır. Türkiye’nin bu dalgalı cari denge görünümüne karşılık GOÜ cari denge ortalaması 2015 – 2018 yılları arasındaki düşük oranlı açıklara karşılık dönem boyunca fazla vermiş, istikrarlı bir salınım içinde bulunmuştur.

Büyüme verileriyle cari denge verilerini bir arada ele aldığımızda dönem boyunca aynı büyüme ortalamasına (yüzde 5,1) sahip olan Türkiye bu büyümeyi yüzde 3,4 oranında cari açıkla sağlarken GOÜ aynı oranda büyümeyi yüzde 1,4 oranında cari fazlayla gerçekleştirmiştir.

Türkiye, dönem boyunca aralarında yer aldığı GOÜ’lerin ortalamasından oldukça uzak kalmış ve bu konuda son derecede başarısız olmuş görünüyor.

 

Dış Borçlar (GSYH’nin yüzdesi olarak)

Söz konusu 24 yıllık sürede Türkiye ortalama yüzde 45,8 oranında bir dış borç yükü (dış borç stoku / GSYH) oranı yakalamıştır. Zaman zaman yüzde 60’lara yaklaşan dış borç yükü 2005 yılında en düşük düzeyine (yüzde 34,8) düşmüş, sonrasında dalgalı bir seyir izlemiştir. En yüksek düzeyini 2020 yılında gören dış borç yükü izleyen yıllarda düşüş eğilimine girmiş ve 2023 sonunda yüzde 44,2’ye gerilemiştir.

Aynı dönemde GOÜ yüzde 29,9’luk bir dış borç yükü ortalamasıyla yol almıştır. Dönem boyunca GOÜ ortalamasının en yüksek olduğu yıl 2002 olmuştur (dış borç yükü yüzde 36,4.)

Türkiye’nin dış borç yükü dalgalı bir seyir izlerken GOÜ ortalaması çok daha yumuşak ve pek fazla değişmeyen bir yapıda gitmiştir.

Özetle söylemek gerekirse söz konusu 24 yıl Türkiye’nin, aralarında yer aldığı GOÜ’ye göre oldukça başarısız olduğu bir dönem olarak karşımızda durmaktadır.

 

“Siyasal, sosyal ve ekonomik politikaların yanlış olduğu anlaşılıyor"

21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna gelirken Türkiye’yi en önemli 4 makroekonomik gösterge açısından içinde yer aldığı GOÜ grubunun ortalamalarıyla karşılaştırdık. Bu karşılaştırmalar, Türkiye’nin, bu 24 yıllık sürede hiçbir biçimde başarılı olamadığını içinde yer aldığı GOÜ grubunun ortalamasını geçmek bir yana çok geride kaldığını gösterdi. Uyguladığımız siyasal, sosyal ve ekonomik politikaların yanlış olduğu anlaşılıyor. Yüzyılın ikinci çeyreğine artık kesinlikle hukukun üstünlüğünü, güçler ayrımına dayalı demokrasiyi, bilime dayalı eğitimi getirecek, ekonomi politikası yanlışlarını giderecek, siyasetin teknik konulara hiçbir şekilde karışmamasını sağlayacak yeni bir modelle girmemiz gerektiği açık bir gerçek olarak karşımızda duruyor.”

ABD'de TikTok yasağı onandı Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Evlilik kredisine başvurular 10 bini geçti Ticaret Bakanlığı uyardı, piyasadan toplatılıyor: Bu ürünleri kullanmayın! Şekerbank'ın hisse devri iptal edildi ENKA İnşaat, 529 milyon sterlinlik proje için imzayı attı