Kuvvetli her ekonomi, kuvvetli bir hukuk sistemine sahip bulunuyor

Ekonomi gazetesinin Daha İyi Yargı Derneği işbirliği ile Çorlu Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen 16’ncı Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’nda, güçlü ekonomilerin güçlü hukuk sistemine sahip olduklarına vurgu yapıldı.

Haber Merkezi |

Murat KÜÇÜK

Türkiye’nin farklı yörelerinde düzenlediği etkinliklerle adından söz ettiren Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’nın 16’ncısı Tekirdağ’da gerçekleştirildi. EKONOMİ gazetesi ve Daha İyi Yargı Derneği iş birliği ile Çorlu Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen etkinlikte, ekonomi ve hukuk arasındaki güçlü ilişkiye dikkat çekildi. Katılımcılar, ekonomide arzu edilen başarı ve istikrarın ancak sağlıklı yürüyen yargı sisteminin inşa edilmesi ile mümkün olacağı görüşünde birleşti.

EKONOMİ Gazetesi ve Daha İyi Yargı Derneği’nin iş birliği ile düzenlenen Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’nın 16’ncısı Trakya Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu’nun (TRAKYASİFED) ev sahipliğinde Çorlu Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. Organizasyonun ilk bölümünde Çorlu İş Adamları Derneği (ÇİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Civan, Trakya Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (TRAKYASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Öğücü, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Volkan, Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, TOBB ETÜ Öğretim Üyesi – EKONOMİ Yazarı Prof. Dr. Fatih Özatay ve Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün’ün konuşmaları dikkatle dinlendi. Birbirinden farklı konularda uzman olan isimler, güçlü ekonominin ancak güçlü bir hukuk ve yargı sistemi ile var olacağı konusunda ortak görüş bildirdi.

SİYASİ İRADE KENDİNİ HUKUKUN ÜZERİNDE GÖRMEMELİ

Organizasyonun açılışında konuşan Çorlu İş Adamları Derneği (Çİ-SAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Civan, Türkiye’nin hukuk tarihine dair bilgiler verdi. Siyasi iradenin yürütmeyi hukukun üzerinde görmemesi gerektiğinin altını çizen Ayhan Civan, aksi durumun ekonomiye yansımalarının kaçınılmaz olduğunu hatırlattı. İş dünyasının siyasi ve hukuki gelişmelerden etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirten Civan, mevcut problemlerin giderilmesi konusunda hızlı adımlar atılması gerektiğini savundu.   

 “HATALI POLİTİKALAR İLE TEKRAR ENFLASYONİST ORTAMA GEÇTİK”

Trakya Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (TRAKYASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Öğücü, ekonomi ve adalet konusunun iş dünyasını yakından ilgilendirdiğini dile getirdi ve şöyle devam etti: “Adalet kavramı, temelde hukuk kurallarının uygulanmasını içerir. Ancak her hukuki uygulama adaletli olmayabilir. Çünkü gerçek dünyada güçlünün yarattığı hukuk ve adalet uygulanıyor. Son yıllarda ekonominin ekseni Asya’ya kayıyor. Çin’in durdurulamaz ekonomik yükselişine karşı ABD ve Batı, ambargo kartını oynuyor. Bugünün konusu olan adalet ve ekonomi kavramlarının alt-üst edecek uygulamalar ile sıcak çatışmanın yaşanacağa döneme gidiyoruz.”       

Türkiye’nin yıllarca yüksek enflasyon ile yaşadıktan sonra 2004- 2016 arasında tek haneli rakamları gördüğünü hatırlatan Öğücü, “Sonrasında uygulanan hatalı politikalar ile tekrar enflasyonist ortama geçtik. Orta gelir tuzağından nasıl çıkarız derken düşük gelirli ülkeler arasına girdik. Bu durumdan çıkmak için çok çalışmak, verimliliği artırmak, eğitim seviyesini yükselterek dijital çağı yakalamak, yeşil dönüşümü gerçekleştirmek ve adalet sistemimizi geliştirmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

 “İŞ DÜNYASI OLARAK HER ZAMAN EKONOMİK REFORMLARI TALEP EDİYORUZ”

Ekonomi, ticaret ve iş hayatındaki kuralların hukuk ile belirlendiğini dile getiren Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Volkan, “Vergi süreçlerimiz, işçi-işveren ilişkilerimiz, işletme yönetim süreçlerimiz ve diğer tüm faaliyetlerimiz hukuk ile yürütülüyor. Bu yüzden kuvvetli her ekonominin kuvvetli de bir hukuk sistemine sahip olduğunu görüyoruz. Bir ülkede hukuk ne kadar verimli çalışırsa ekonomi de aynı ölçüde güçlü olur. İş dünyası olarak doğruluğun yanı sıra hızlı da bir süreç istiyoruz. Beklentimiz; süreçleri doğru yürüten, hızlı ve güçlü bir hukuk sistemidir. İş dünyası olarak her zaman ekonomik reformları talep ediyoruz. Yanı sıra ekonomik reformların da hızlı şekilde devreye alınmasını istiyoruz” talebinde bulundu.

“ADİL YARGI, KALKINMA VE İSTİHDAMDA DEVAMLILIĞI SAĞLAR”

Hukuk ve ekonomi disiplinlerinin birbiri ile etkileşimli olduğunu, bu 2 disiplinin birbirini biçimlendirdiğini söyleyen Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, “Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor zamanlarda, hukuk ve iş dünyası temsilcilerinin bir araya gelerek sorunları tartışabilmesi, siyaset kurumunun oluşturacağı politikaların belirlenmesi noktasında oldukça kıymetlidir” dedi. Türkiye’de son yıllarda yargıda sorunlar yaşandığını ve Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun dahi kararlarının dikkate alınmadığını aktaran Gürcün, gelişmelerin ‘Türkiye’de yargı bağımsızdır’ anlayışına zarar verdiğini söyledi. Ekonomik kalkınmada hukukun önemine dikkat çeken Gürcün, “Güçlü ticaret hukuku sözleşmeleri, sağlam temelli anlaşmalar oluşturduğu gibi ihtilafların da önüne geçer. Adil hukuk sistemi, mülkiyet hukukunu güçlendirdiği için uzun vadeli yatırımlara teşviki artırır. Bu da sürdürülebilir kalkınmayı ve istihdamda devamlılığı sağlar” şeklinde konuştu.       

BİRİNCİ YÜZYILIN ENFLASYON ORTALAMASI YÜZDE 24

Ekonominin gidişatına ilişkin bir sunum gerçekleştiren TOBB ETÜ Öğretim Üyesi - EKONOMİ Yazarı Prof. Dr. Fatih Özatay, konuyu makroekonomik istikrar, gelir eşitsizliği ve kalkınma olarak 3 başlıkta inceledi. Türkiye’nin genel olarak yüksek enflasyonlu bir ülke olduğunu aktaran Prof. Dr. Fatih Özatay, “Geçtiğimiz yüzyılın enflasyon ortalaması %24 oldu. Şu an 190 ülke arasında %20’den fazla enflasyona sahip ülke sayısı 10. Türkiye’nin yüksek enflasyon ile geçirdiği yılların ortak özelliği, hukuk sistemindeki köklü değişiklikler. Merkez Bankası’na müdahalenin kolaylaşmasının enflasyonu etkilediğini görüyoruz. Son 3 yıldır enflasyonda dünya beşincisiyiz. Gelir eşitsizliği sorununu yıllardır çözemedik. Her krizde ekonomi daralıyor, işsizlik artıyor ve ekonominin eski haline gelmesi uzun bir süre alıyor. Kalkınma başlığını incelediğimizde ise Türkiye’nin G7 ülkeleri ile arasındaki gelir düzeyi farkını kapatamadığını görüyoruz. Dünya Bankası’nın ülkeleri gelirine göre ayırdığı sıralamada, ülkemizin ikinci ligde (yüksek-orta) yer aldığını görüyoruz. Türkiye’nin enflasyondan kurtulması, yani istikrarı sağlaması yetmiyor. Kalkınmayı da gerçekleştirmesi gerekiyor” dedi. 

“TÜRKİYE EN PAHALI EKONOMİ DENEYİNİ YAPTI”

‘Ekonomide sorunların kalıcı çözümü için yargı reformu’ başlıklı sunumunda Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün, Türkiye’nin zengin potansiyeline dikkat çekti. Türk insanının girişimci bir ruha sahip olduğunu belirten Mehmet Gün, tüm bu güçlü potansiyele rağmen ekonomik düzeydeki az gelişmişliğin nedenini akıl ve bilim dışı, gerçeklikten kopuk yönetim anlayışına bağladı. Türkiye’nin en pahalı ekonomi deneyini yaptığını ifade eden Gün, Merkez Bankası’nın politikaları ile piyasadaki gerçekliği yok ettiğinin altını çizdi. İş dünyasının önünü göremediği için başka coğrafyalara ilgi gösterdiğini anlatan Gün, “Türkiye’nin yurt dışında yaptığı yatırımlar, yurt dışından Türkiye’ye gelen yatırımların oranını geçti” dedi. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasının Türkiye’yi uluslararası çevrelerde zor durumda bıraktığını hatırlatan Gün, tutuklu siyasi ve kanaat önderlerinin Türkiye’ye yapılacak yatırımların iptal edilme kararında etkili olduğunu söyledi. Gün, sadece Rahip Brunson olayındaki hukuki hataların bile Türkiye ekonomisine 11 milyar dolar zarar verdiğini belirtti ve ekledi: “Siyasilerin yargılamalara etki edebilir, yargının siyasetin bir enstrümanı haline gelmiş, siyasallaşmış ve siyasi saiklerle karar vermesi acı bir gerçektir. Ekonomimizi güçlendirmek için bu acı gerçek ile mutlaka ve samimi olarak yüzleşmek zorundayız.” Hukukun olmadığı yerlerde yolsuzluğun hakim olduğunu belirten Gün, yolsuzluğun toplumsal refahın düşmanı olduğunun altını çizdi. Ekonominin ancak daha iyi bir yargı ile düze çıkabileceğini aktaran Gün, “Ekonomik istikrarın şartı yargının bağımsız olmasıdır. Yönetimde istikrar kişilerin değil görüş ve davranışların değişmez olmasıdır” sözleriyle düşüncelerini ifade etti.     

Etkinliğin son bölümünde EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde tüm konuşmacılar sahneye gelerek katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. 

Daha İyi Yargı Derneği'nden 9 öneri   

1- Hakimler Savcılar Kurulu’nu, tam bağımsız hale dönüştürerek, kaliteli yargı hizmetine odaklanan düzenleyici bir kurum olarak Adalet Yüksek Kurumu oluşturmak.

2- Yargının idaresiyle ilgili her türlü karar ve işlemi etkin yargısal denetime açıp, yargı konularında uzmanlaşmış Adalet Yüksek Mahkemesi oluşturmak.

3- Anayasa Mahkemesi’nin daire sayısını 3’e çıkarmak, üye sayısını 15’den 30 ’a yükseltmek, seçimlerini açık şeffaf ve yargı denetime tabi tutarak kapasitesini artırmak ve siyaseten tarafsızlığını geliştirmek.

4- Hukuk mesleklerinin her biri için, yönetimleri sadece meslek mensupları tarafından seçilen, tam bağımsız yargısal meslek kuruluşları oluşturmak.

5- Yargı atamalarında liyakati sağlamak; yargı üst organlarına, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine adaylık ve atamalarda kamuoyunu dahil ederek tam şeffaflığı, seçme ve atama kararlarını gerekçeli açık oya tabi tutup bütün aşamaları yargı denetimine tabi kılarak tam hesapverirliği sağlamak.

6- Ahi geleneğinin özüne uygun olarak yeknesak hukuk meslekleri kariyer planı oluşturmak ve insan kaynaklarını ihtiyaca uygun olarak geliştirip liyakat esaslı olarak değerlendirmek.

7- Yargı hizmet birimlerini, mahkemeleri ve insan kaynaklarını 26 kalkınma bölgesi bazında optimum şekilde dağıtmak, uzmanlıkları merkezlerde yoğunlaştırırken hizmeti halkın ayağına götürmek.

8- Uyuşmazlıkları erken tespit ederek yargının iş yükünü önceden kestirmek, kaynaklarını ileriye yönelik planlamak, modern uyuşmazlık yönetim usulleri ve dava öncesi dürüst ifşa ve ibraz kurallarıyla sulh ve uzlaşmayı teşvik etmek, davaları en geç 3-4 ay içinde sonlandırmak. 9- Herkese karşı hukukun üstünlüğü için kamu görevlilerinin suçlarında idari amirlerinin ve kendi kuruluşlarının soruşturma izni vermesi şartını kaldırmak. 

“İleri refahın hukukun üstünlüğü vasıtası ile geleceğine inanıyoruz”  

Daha İyi Yargı Derneği’nin siyasetin dışında değil, siyaseten tarafsız bir düşünce kuruluşu olarak faaliyetlerini yürüttüğünü ifade eden Derneğin Genel Sekreteri Meral Tuğçe Özbilen, “Türkiye’nin ileri refah düzeyine hukukun üstünlüğü ve yargı vasıtasıyla ulaşacağına inanıyoruz. Mesleğinde ileri gelen hukukçular, akademisyenler, iş insanları ve fi kir önderlerinden oluşan 200’e yakın üyemiz ile hukukun üstünlüğünü yargıyı ilerletmek yoluyla gerçekleştirmek üzere çalışıyoruz dedi.

Tekirdağ’da gerçekleştirilen 16’ncı Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları, EKONOMİ gazetesi, Daha İyi Yargı Derneği iş birliği ile Çorlu Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde düzenlendi.
Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek! Otomobil devi binlerce kişiyi işten çıkaracak Putin'in nükleer savaş durumunda hedefindeki ilk ülkeler açıklandı Trump, Mehmet Öz'ü aday gösterdi: Bu göreve getirilecek ilk Türk olacak