Küresel piyasalarda yeni haftada yoğun veri gündemi izlenecek

Yeni haftada Japonya'daki erken seçimi, ABD iş gücü verilerini, İngiltere bütçesini, euro bölgesi büyüme verilerini ve üçüncü çeyrek finansal bilançoları takip edilecek.

1. ) ABD'li şirketlerin bilançoları ardından istihdam

Önümüzdeki hafta birçok ABD'li şirket finansal bilançolarını açıklayacak. Gelecek Cuma ise ABD'nin Ekim ayı tarım dışı istihdam verisi açıklanacak. İktisatçılar ABD ekonomisinin Ekim'de 140,000 yeni istihdam sağladığını tahmin ederlerken, Eylül'de bu sayı 254,000'di.

"Muhteşem Yedili" diye adlandırılan ABD'li devlerden Google'ın sahibi Alphabet 29 Ekim'de, Facebook'un sahibi Meta ve Microsoft 30 Ekim'de, Apple ve Amazon 31 Ekim'de bilançolarını açıklayacak.

Büyük piyasa değerine sahip bu şirketlerin kârlılığı ve finansal tahminleri piyasanın genelini etkileyebiliyor.

"Muhteşem Yedili'den" bilançosunu ilk açıklayan ABD'li elektrikli araç şirketi Tesla Çarşamba günü yaptığı duyuruda bu yıl araç teslimatlarında hafif bir artış beklediğini belirtmiş ve üçüncü çeyrekteki kâr marjının beklentileri aştığını açıklamıştı.

2.) Japonya'daki erken seçim: Japon borsasındaki hisseler düşüşe geçti

Japonya'nın yeni Başbakanı Shigeru İshiba, partisinin iktidarını pekiştireceği düşüncesiyle birkaç hafta önce erken seçim çağrısında bulundu.

Fakat İshiba'nın liderliğindeki Liberal Demokratik Parti, Pazar günkü seçimin ardından mutlak çoğunluğunu kaybedebilir ve koalisyon ortağı Komeito ile hükümet kurmak için yeterli sandalye kazanamayabilir.

Bu belirsizlikten etkilenen Japon borsasındaki hisseler düşüşe geçti.

Ağır bir seçim hezimeti hâlinde İshiba, 1989'da 10 haftadan kısa süreyle Japonya tarihindeki en kısa başbakanlık görevini yürüten Sosuke Uno'dan sonra en kısa süre görevde kalmış başbakan olabilir.

Koalisyonuna daha fazla parti dâhil etmesi, İshiba'nın daha yüksek kurum vergileri ve sermaye kazanç vergileri gibi piyasalar tarafından hoş karşılanmayan bazı politikalarından vazgeçmesini gerektirebilir.

Kırılgan ekonomi ve istikrarsız piyasalardan dolayı zorlaşan para politikalarında normalleşmenin ardından siyasi gelişmeler Japonya Merkez Bankası'nın işini daha da zorlaştırabilir.

3.) İşçi Partisi, İngiltere bütçesini açıklayacak

İngiltere'de iktidara yeni gelen İşçi Partisi, Çarşamba günü ilk bütçesini açıklayacak.

Yüksek borçlanma, kamu harcama vaatleri ve gelir vergisini artırmama sözü arasında bir denge kurmak için Finans Bakanı Rachel Reeves'in fazla seçeneğinin olmamasından dolayı piyasalar daha fazla borçlanmadan ve sermaye kazancı, temettü ve miras vergilerinden korkuyor.

İngiltere Merkez Bankası'nın 10 yıllık getirileri, enflasyonun düşmesiyle faiz indirimi yapılacağı beklentilerine rağmen ABD Hazine tahvil getirileriyle arasının da açılmasıyla bu hafta 18 baz puan daha yükseldi.

Bütçedeki belirsizlikten etkilenen Londra borsasındaki hisseler, seçim öncesinde umut vadeden yükselişe rağmen şu anda beklentileri karşılamıyor.

Fakat İngiliz piyasalarının yükseleceğini düşünen az sayıdaki yatırımcı, Reeves'in Cadılar Bayramı arifesinde açıklayacağı bütçenin İşçi Partisi'nin önceden işaret ettiği kadar kötü olmaması durumunda İngiliz piyasalarının tekrar yükselişe geçebileceğini düşünüyor.

4.) Euro'nun dolar karşısındaki değer kaybı

Euro, dolar karşısında tarihindeki en kötü performanslarından birini sergiliyor.

Geçen ay sadece dört gün değer kazanan Euro, kamu borcu krizinin yaşandığı Mayıs 2012'den bu yana en kötü performansını kaydetti.

ABD'de faizlerin beklendiği kadar hızlı düşmeyeceği beklentisi doları desteklerken, Cumhuriyetçi Donald Trump'ın Kasım'daki başkanlık seçimlerini kazanma olasılığı, ABD'nin Avrupa'dan ithal ürünlere uyguladığı gümrük vergilerini artırma riskini beraberinde getiriyor. Bu durum, euronun değer kaybetmesine yol açtı.

Almanya'nın öncülüğünde Euro Bölgesi ekonomisinin zayıflamasıyla, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz indirimlerine devam etmesini bekliyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya, diğer gelişmiş ülkelerden daha zayıf performans sergiliyor. Gelecek hafta açıklanacak büyüme ve enflasyon verilerinin yatırımcılar üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratması beklenmiyor.

5.) Avrupa bankalarından üçüncü çeyrek bilançoları

UBS ve HSBC, Deutsche Bank ve Barclays'in ardından gelecek günlerde üçüncü çeyrek bilançolarını açıklayacak olan Avrupa bankalarının başında geliyor.

Sektör, küresel mali krizden bu yana hiç olmadığı kadar güçlü bir durumda ancak yatırımcılar, faizlerin düşmesiyle birlikte şirket karlarının uzun vadede yüksek seviyede kalmaya devam edeceğine dair güvence talep ediyor.

Yatırımcılar, varlık kalitesinin dayanıklılığına dair kanıt arayışının yanı sıra, daha net bir strateji, düşük maliyetler ve küresel ekonomik büyümenin zayıf olduğu bir ortamda daha iyi performans göstermesini istiyorlar.

HSBC Holdings,, 22 Ekim'de yaptığı açıklamada yeni CEO Georges Elhedery yönetiminde bankanın maliyetlerini azaltacak, getirilerini iyileştirecek büyük bir revizyona giderek bazı ticari ve yatırım bankacılığı birimlerinin birleştireceğini açıklamıştı.

Yeni yönetim yapısında şirketin ilk kadın CFO'su olarak ise Pam Kaur atanmıştı.

Fakat Deutsche Bank'ta da görüldüğü gibi, geçmişte yaşanan sorunlar gelecekteki hedeflerin önüne geçebilir. Deutsche Bank, sorunlu krediler için ayırdığı karşılıkların geçen yıl 1,5 milyar eurodan bu yıl 1,8 milyar euroya (1,95 milyar dolar) yükselmesini, iç ekonomideki zayıflığı gerekçe gösterdi.