Kur, faiz sınavını bekliyor
İlk iş gününde yaptığı açıklama ile piyasanın 19 Kasım’da faiz artışı beklentisini artıran yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın başkanlığındaki ilk PPK’da 5 puanın üzerinde politika faizi artışının TL’deki değer kazancını hızlandıracağı belirtiliyor.
Şebnem Turhan |Yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan piyasayla ilk sınavını 19 Kasım’da Para Politikası Kurulu toplantısında verecek. Dün Ağbal’ın faiz artışına işaret eden belirsizliği gideren açıklamalarını iştahla fiyatlayan piyasalar 19 Kasım’a kadar bekleyecek ve atılan adımı görecek.
Analistler 19 Kasım Para Politikası Kurulu toplantısında 500 baz puanın üzerinde hatta 600-700 baz puan faiz artışı yaparsa kurun 8 liranın altına hızla inebileceğini ve 7.50-7.20 liraların görülebileceğini belirtiyor. Şayet göstermelik bir artış olursa bunun etkisinin olmayacağını kaydeden analistler hiç artırım yapılmaması durumunda ise kurun önünün yükseliş açısından açık olduğuna dikkat çekiyor. Yani piyasayı tatmin eden bir faiz artışı TL’de en fazla yüzde 10 civarında bir değerlenme yaratabilir, daha düşük bir artış yüzde 3-4 değer kazancı getirebilir. Ancak aksi durumu analistler açıkçası telaffuz etmekten kaçınıyor. Şu an politika faizi yüzde 10,25 geç likidite faizi ise yüzde 14,75 sevilesinde. 5 puanlık artış politika faizini yüzde 15,25’e, GLP faizini ise yüzde 19,25’e taşıyacak.
Bazı analistler koronavirüse karşı aşı haberiyle iyimserlik içindeki piyasalarda Merkez Bankası’nın 250-300 baz puanlık artışının geç likidite faizinde 450 baz puanlık bir artış yaratacağı için Merkez Bankası’na alan açacağını belirtti. Merkez’in bunu sonuna kadar kullanacağı görüşünde olan analistler bunun kurdaki yukarı gidişi durdurabileceğini kaydetti. Ancak 5 puanın üzerinde bir artışın şu anki 8.22 lira olan dolar kuru baz alınarak 7.20-7.30 liraya kadar düşüş yaratabileceğine dikkat çeken analistler bunun daha düşük bir olasılık olduğunu da kaydetti. Aynı analist artış yapılmaması veya göstermelik 100 baz puan civarında bir artışın ise sözlü yönlendirme ve beklenti yönetiminin kötü olduğu anlamına geleceğini ve kurun sert bir şekilde yukarı hareket yapacağını vurguladı.
Bir başka analist ise 5 puanın üzerinde bir faiz artışının dolar kurunun 8 liranın altına 7.80-7.50 lira seviyelerine çekebileceğini belirtirken 3 puan ve altındaki politika faizi artışının ise kur üzerinde etkisi olmayacağını dile getirdi. Analist, şayet politika faizinde hiçbir artış yapılmazsa dolar kurunun 9 liraya doğru hareket edebileceğini vurguladı. 5 puanın üstü olursa
Merkez Bankası’nın adımı hakkında yorum yapan bir diğer analist ise politika faizinde 400 baz puanlık faiz artırımının piyasaya etkisinin 200 baz puan gibi kalacağını en az 600-700 baz puanlık bir artışın gerekli olduğunu vurguladı. Analist bu yapıldığı takdirde TL’de değer kazancının hızlanacağını ve doların 7.5 liranın altını test edebileceğini belirterek piyasa faizlerinin de aşağıya geleceğini kaydetti. Kötü senaryoda yani aksi durumda analist dolar kurunun yükselişte önünün açık olduğu uyarısını yaptı.
Öte yandan S&P Global Ratings yaptığı açıklamada, Türkiye'nin merkez bankası başkanını değiştirmesinin ve maliye bakanının görevden ayrılmasının para politikası üzerindeki sonuçlarının belirsiz olduğunu belirtti. Maksim Rybnikov, Reuters'a e-postayla yaptığı açıklamada, yetkililerin daha önce kredi maliyetini sıkılaştırma konusunda isteksiz davrandıklarını, ancak eylül sonunda 200 baz puanlık bir politika faizi artırımının yanı sıra arka kapıları kullanarak daha fazla sıkılaştırma önlemi sağlamayı tercih ettiklerini söyledi. Rybnikov, "Son zamanlarda açıklanan liderlik değişikliklerinin aynı yönde daha kararlı adımların temelini oluşturup oluşturmayacağı henüz görülmüyor." dedi.
Piyasa kesin hareketler bekliyor
Berat Albayrak'ın bakanlıktan istifası ve TCMB Başkanlığı’ndaki görev değişimiyle tarihi rekor seviyelerinden yüzde 4-5 aralığında geri çekilen döviz kurları geniş bir bantta dalgalanıyor. 19 Kasım’da gerçekleşecek Para Politikası Kurulu’ndan çıkacak kararın, yeni başkanın piyasayla ilk sınavı olacağına dikkati çeken analistler, Ağbal’ın açıklamalarının, faiz artışı sinyali olarak fiyatlandığını işaret ediyor. Faiz artışının 500-700 baz puan aralığında artırılması halinde dolar kurunun 8 liranın altına inebileceği, “göstermelik” seviyesinde kalan bir artış yapılması halinde ise kur artışının kaldığı yerden devam edebileceği belirtiliyor. Ağırlıklı ortalama fonlama faizinin yüzde 14,20’ye geldiği dikkate alındığında, faiz koridorunda TCMB’ye kalan alan 0,55 puana gerilemiş durumda. 500 baz puanlık artış politika faizini yüzde 15,25’e, GLP faizini ise yüzde 19,25’e taşıyacak.
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, Merkez Bankası yönetiminde yapılan değişikliğin, geleneksel para politikalarına dönüş beklentisini güçlendirdiğini belirterek “Ağbal’ın ilk resmi açıklaması 19 Kasım’a kadar mevcut durumun değerlendirileceği yönünde, dolayısıyla şu aşamada ara toplantı ihtimali elemine olmuş oluyor. Merkez Bankası’nın bu aşamadan sonra daha şahin olacağı, daha direkt ve kesin hamlelerle liradaki değer kaybının önüne geçerek fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımlar atacağı beklentisi güçleniyor” dedi.
Yaz aylarından beri süregelen lira değer kaybı sürecinde, Merkez Bankası yoğunlukla likidite yönetimi yaparak para politikasını sıkılaştırdığını ancak piyasada efektif faiz oranları reel getiri sağlayacak pozisyona gelse de, liranın değer kaybının önüne geçilemediğini söyleyen Erkan, “Piyasa daha kesin ve ortodoks para politikası zemininde hareketler bekliyor. Yani 2018’den sonraki sadeleşme patikasından gidilmesini ve politika faizinin artırılmasını… Bugün geçerli olan faiz ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ve o da yüzde 14,2 seviyesinde. Neredeyse günlük fonlamanın çoğunluğu GLP’ye yönlendirildiğinden, bu faiz olabildiğince yüzde 14,75’e yaklaşacaktır. Referans alınacak faiz oranı, ilave sıkılaşma etkisi yaratacak ve reel getiri pozisyonunu kuvvetlendirecek bir noktada olmalı” dedi.
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 14,2
Merkez Bankası geleneksel yöntemli ihalelerine devam ederken ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinde de artış sürüyor. Önceki gün itibariyle ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 14,2 seviyesine çıktı. GLP’nin yüzde 14,75 olduğu göz önüne alınınca Merkez Bankası politika faizinde artış yapmadan fonlama maliyetini en fazla yüzde 14,75’e kadar çıkarabiliyor. Merkez Bankası, dün düzenlediği 8 Aralık vadeli geleneksel yöntemli repo ihalesi ile piyasayı 10 milyar TL fonladı. İhalede en düşük basit faiz yüzde 14,91, ortalama yüzde 14,94 seviyesinde gerçekleşti.