Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk: Hiçbir ekonomik kriz sonsuza dek sürmez
İMES Ekonomi Zirvesi’nin 4’üncüsü “Küresel Ekonomide Yeni Dengeler ve Türkiye’nin Rolü” başlığıyla, EKONOMİ gazetesi ve İMES OSB işbirliğinde gerçekleştirildi. Zirvede, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu ve geleceği, uluslararası ticaretteki gerginlikler, salgının etkileri ve küresel ekonominin öngörülemezliği ele alındı.
Haber Merkezi |SÜHEM BEYAZ / KOCAELİ
İMES OSB ve EKONOMİ gazetesi işbirliği ile düzenlenen İMES Ekonomi Zirvesi’nin 4’üncüsü “Küresel Ekonomide Yeni Dengeler ve Türkiye’nin Rolü” başlığı ile İMES OSB Süheyl Erboz Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. EKONOMİ Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen zirveye, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz, Ekonomist ve Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Kasım Han konuşmacı olarak katıldı.
Zirveye İMES OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tokkan, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Cantürk, Gebze Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof Dr. Mahmut Durmuş, Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay, Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Dudullu İMES Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar, İMES OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kerim Çolakoğlu, İMES OSB Genel Müdürü Onur Kesici, OSB başkanları, iş dünyasının önde gelen isimleri ve çok sayıda davetli katıldı.
“OSB’nin yıllık ihracatı 1,5 milyar dolara ulaştı”
Zirvenin açılış konuşmasını yapan İMES OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tokkan, yüzde 100 dolan OSB’nin yıllık ihracatının 1,5 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Tokkan, sanayicilere sağladıkları altyapı hizmetlerinin yanı sıra, sanayinin gelişmesine katkıda bulunan sanayicilere yol göstermeye, ulusal ve uluslararası alanda gündem oluşturmaya ve itibar yönetimine yönelik çeşitli projeler yaptıklarını söyledi. Tokkan, “OSB’miz 377 hektarlık alan üzerine kurulu. 2025’te genişleme alanlarımızı tamamlayarak sanayicilere, küçük sanayi sitesi dükkânlarıyla birlikte teslim edilecek” dedi.
“TÜBİTAK ve Avrupa Birliği projelerini önemsiyoruz”
Açılışta konuşan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, ülkemizde öne çıkan birkaç meslek olduğunu vurguladı. Cantürk, “Birincisi futbol teknik direktörlüğü, ikincisi hekimlik ve üçüncüsü de ekonomistliktir. Yazarlarımızı her gün dinleyerek ekonomi bilgimizi güncelliyoruz” dedi. Türkiye’nin büyüme hedefini gerçekleştireceğini ancak enflasyon ve işsizlikle ilgili sorunlarımızın devam ettiğini dile getiren Cantürk, “24 Ocak kararlarını, 5 Nisan kararlarını, 2000’li yılların başındaki ekonomik krizleri yaşadık. Hiçbir ekonomik kriz sonsuza dek devam etmiyor. Sonuç itibariyle Türkiye’nin, bulunduğu coğrafyanın da getirdiği gerekçelerle Suriye, Irak gibi olmayacağını tahmin ediyorum. Çünkü bu coğrafyada bir problem yaşanırsa Avrupa tamamen zor durumda kalacaktır. Dolayısıyla sanayicilerimiz ve üniversitelerimizi ileriye taşıma gayretini her daim sürdüreceğiz. Üniversitemiz özellikle kentle bütünleşen ve coğrafyamızdaki sanayi kuruluşlarının varlığını bir fırsata çeviren bir politikayla katma değer yaratıcı faaliyetlerine devam ediyor. Özellikle aday araştırma üniversitesi ilan edildikten sonra Ar-Ge çalışmaları, patent, proje ve iş fikirleri geliştirme alanlarında arkadaşlarımızın büyük gayretleri olduğunu görüyorum. Fonlardan destek vererek komşu üniversiteler ile çok sayıda proje yapıyoruz. TÜBİTAK MAM’la benzer fon desteğini, Kocaeli Üniversitesi’nden sağlamak suretiyle yapacağız. TÜBİTAK projeleri ve Avrupa Birliği projelerini önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
“Teknoparktak parsellerinde teknolojik atölyeler kuracağız”
YÖK’ün akreditasyon kurulu tarafından değerlendirme sürecinden geçtiklerini, tam akredite bir üniversite olma yolunda büyük gayret gösterdiklerini dile getiren Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, “Geçen Şubat ayında İMES OSB’nin de desteğiyle Cumhurbaşkanlığımızın Kariyer Fuar’larından bir tanesini Kocaeli’de gerçekleştirdik. STK’lar ve belediyelerin gayretleri sonucu bin 155 firmanın katıldığı 103 bin katılımcının olduğu bir kariyer fuarı düzenledik. 2025 yılı Nisan ayında farklı bir konseptle bir fuar daha gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi. Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, şöyle devam etti: “Üniversitemiz önümüzdeki süreçte teknoparkında yeni açılımlar sağlayacak. Teknoparkta ofisleri kiraya veriyorduk ama önümüzdeki dönemde Teknoparkta oluşturduğumuz parsellerde teknolojik atölyelerin kurulması için bir proje gerçekleşiyoruz. 20 civarında atölye kurulması için çalışıyoruz. Aynı zamanda, Teknoparkımıza Kocaeli Sanayi Odası işbirliğiyle yeni bir bina kazandıracağız. ‘Bilim Park’ projemiz ile üniversitemiz içerisindeki bütün araştırma bilimlerini bir merkezde toplayıp, merkezi laboratuar oluşturma planlarımız var. Milli teknoloji hamlesiyle TÜBİTAK’ın verdiği desteğe başvurduk. Desteği alabilirsek TEKNOFEST öğrencileriyle, kulüpleriyle ve öğretim üyelerimizle; ortaöğretim öğrencilerini buluşturarak, teknolojiye yatırım yapmak istiyoruz. 2025 yılında ‘OSB’lerin sorunları’ ve ‘mesleki eğitim’ çalıştayı düzenleyeceğiz.”
“Amerika ile ticari gelişmeler, ekonomik büyümeyi etkileyebilir”
Zirvenin konuşmacılarından Ekonomist ve Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, bugün karşı karşıya olunan en önemli risklerden birinin, uluslararası ticaretteki gelişmeler olduğunu vurguladı. Kasım Han, şöyle konuştu: “Özellikle Donald Trump’ın Amerikan Başkanı olduğu dönemde daha da belirginleşmiş ve küresel ticarette önemli bir tehdit oluşturmuştur. Trump’ın politikaları, ticaret savaşları ve ithalat vergileri gibi adımlarla dünya çapında ticaretin kısıtlanmasına yol açmıştır. Önümüzdeki 4 yıl boyunca şiddeti hissetmeye devam edeceğiz.” Kasım Han, “Türkiye’nin, ABD ve AB ile olan ticaretindeki zorluklar, ekonomik kalkınma hedeflerini tehdit eden önemli faktörler arasında yer alıyor. Bu zorluklar, Türkiye ekonomisinde kritik etkiler yaratabilir ve bu alandaki olumsuz gelişmeleri derinleştirebilir. Özellikle Amerika ile olan ticari gelişmelerde sıkıntılar, ekonomik büyümeyi engelleyebilir ve halkın refahını olumsuz yönde etkileyebilir” diye konuştu. Gelişmiş ülkelerin enflasyonu kontrol altına almak için faiz artırımı, kamu harcamalarında kısıtlamalar ve sıkı maliye politikaları uyguladığını söyleyen Han, “Bu politikalar, dış ticaretin büyümesine, küresel talebin düzelmesine yol açar. Ancak gelişmekte olan ülkeler için bu durum farklı sonuçlar doğurabilir. Özellikle Türkiye gibi bağlı ekonomilerde, dış talebin azalması, yerel ekonomik ilişkilerin yavaşlaması, istihdamın zorlaştırılması ve döviz kuru dalgalanmaları yaşanmaktadır” dedi.
“Duran, yaşlanan, yavaşlayan bir Avrupa var”
Zirvedeki konuşmasında Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu ve özellikle sanayide yaşanan sıkıntılardan söz eden EKONOMİ Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz, şunları dile getirdi: “Makine sektörü en değerli, en güçlü sektördü, Çin ile birlikte sektörde bir yavaşlama yaşanabilir. Diğer taraftan duran, yaşlanan, yavaşlayan bir Avrupa söz konusu. 2009 krizinde Avrupa gibi sıkıntılar yaşadık. 2025 yılında da hayatta kalmak önemli bir sorun olacak. Sanayiciler kurdan ümitlerini kestiğini söylüyor. Neden? Çünkü önümüzdeki dönem enflasyon ve kur dengeli gidecek. Bütçede 11,5 trilyon dolarlık vergi var. Kamuda 730 istisna ve muafiyet var. Bütçenin içerisinde, gelirlerin içerisinde yüzde 28’i istisnalardan oluşuyor.” 2025 yılında ülkemizi zorlu bir sürecin beklediğini belirten Oğuz, “Özellikle sanayi, makina, tekstil gibi sektörlerdeki süreçleri ve maliyet baskıları yaşanacak. Sanayiciler yüzde 20 zararına ihracat gerçekleştiriyorlar” dedi. Oğuz, Suriye’deki 400 milyar dolarlık potansiyel iş hacminin Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi.
“OVP’de büyüme, beklentilerin altında gerçekleşebilir”
EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ise, “Büyüme oranı ve piyasa kredileri açısından 2025’te daha temkinli davranacağımızı düşünüyorum. Büyümenin 2025’de de çok fazla olmayacağını düşünebiliriz. Orta vadeli program yüzde 4 olarak belirlenmişti. Merkez Bankası 2,5’da kalmasını istiyor. Beklentim aralık ayında bir faiz indiriminin başlaması yönünde ama 26 Aralık’ta Merkez Bankası faiz indirimi konusunda toplantı gerçekleştirecek. Öncesinde asgari ücret belli olursa ve yüzde 30’u aşmazsa, 150 basamak bir indirimin gelmesini bekliyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki enflasyonun hala yüksek olduğunu ve belli başlı kalemlerde önemli fiyat artışlarının olduğunu vurgulayan Güldağ, “Özellikle gıda, kira, ulaşım ve eğitim gibi temel harcama kalemlerinde önemli enflasyon tutarları gözlemleniyor. Gıda, yüzde 36,6 ile en yüksek enflasyona sahip, kiralar ise yüzde 29. Bu iki kalem, toplamda yüzde 65’lik bir enflasyona eşit. Özellikle dikkat edilmesi gereken bir diğer veri, kirada yıllık bazda yüzde 109›luk artış olması. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, kalıcı yaşam masrafları ciddi şekilde artmış. Gıda tarafında ise taze meyve ve sebzede yıllık yüzde 91,2 oranında bir artış yaşanmış” diye konuştu.
“Çin’deki Alman otomotiv satışlarında bozulma yaşanıyor”
Türkiye’nin ekonomik krize ve yüksek enflasyona karşı mücadelesinde birkaç önemli noktanın öne çıktığını söyleyen EKONOMİ Gazetesi Yayın Koordinatörü Vahap Munyar, “Belli bir dönem kendi evimizde bazı şeylerden koptuk. O nedenle bu kadar yüksek enflasyon ile mücadele ediyoruz. Özellikle dövizin yüksek seviyesi, yerel para biriminin değer kaybı ve enflasyon gibi faktörlere bağlı olarak bu süreç zorluklarını artırıyor” dedi.
Geçtiğimiz günlerde otomotiv sektöründen iş insanları ile bir araya geldiklerini ve yurtdışındaki fabrikaları hakkında bilgiler aldıklarını belirten Munyar, “Örnek verirsek, bu yıl yurtdışındaki yatırımları için 140 milyon Euro’luk bütçe belirlemiş olan bir iş insan, yılı yaklaşık 126 milyon Euro ciro ile kapatacaklarını ve bunun Almanya’daki otomotiv sektöründe sürekli yaşandığını söyledi. Ayrıca, Çin’deki Alman otomotiv satışlarında da bozulma olduğunu dile getirdi” dedi.
Vergi oranları düşük olsa da vergi gelirlerinin adil bir şekilde dağıtılmasının önemini de vurgulayan Munyar, “Deprem sonrasında bazı düzenlemelerle kurumların vergi oranları artırıldı, bu oran Avrupa’daki ülkeleri dahi geçti. Bu durum sürdürülebilir değil” dedi
Dilovası OSB, Türkiye’nin üretim ve istihdam üssü”
Zirvenin açılışında konuşan Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay Türkiye’nin üretim ve istihdam üslerinden biri olan Dilovası’nın Kocaeli’deki 14 OSB’nin 6’sına ev sahipliği yaptığını vurguladı. Kubilay, “Dilovası’nda 200 fabrikayı ziyaret ederek sanayicilerin sorunlarını dinledim. Öne çıkan en önemli husus; personel ihtiyacı. Bu konuyla ilgili hazırlanan ve uygulamaya geçirilen İŞKUR Hizmet Noktaları projesi ile 5. İŞKUR Hizmet Noktası’nı açtık. 6’ncısını açtığımız İŞKUR Hizmet Noktası ile iş arayanla işverenleri bir araya getireceğiz. Hizmet odaklı, görev odaklı bir yaklaşım içerisinde çalışmaya muhtarları dâhil ettik. Muhtarlarımız şimdi kendi mahallelerindeki iş arayanları, en yakın İŞKUR hizmet noktalarına yönlendiriyor. Faaliyete aldığımız projemizle 200 kişiyi istihdama kazandırdık. Özellikle sanayimizin ihtiyaç duyduğu mesleki ve teknik eğitime çok önem veriyoruz. İlçemizdeki mesleki ve teknik eğitimin liselere oranı yüzde 60’a ulaştı. Meslek liselerinde yeni atölyeler kuruyoruz, yeni alanlar açıyoruz. Kocaeli’nde nüfusumuza göre en çok kurs açan ilçeyiz” dedi.
İMES OSB, 20 bin 150 kişiye istihdam sağlıyor
2001 yılında Dilovası-Çerkeşli bölgesindeki 377 hektarlık alan üzerine kurulan Kocaeli-Gebze VI. (İMES) Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. İMES OSB Yönetim Kurulu Başkanvekili Kerim Çolakoğlu, “İMES doluluk oranı ile Türkiye’nin en büyük makine kümesidir. Makine, makine yan sanayi, otomotiv yan sanayi, ısıl işlem, demir çelik sektörlerinde faaliyet gösteren firmalara ev sahipliği yapan İMES OSB’de bugün 363 firmanın faaliyet gösterdiğini belirten Çolakoğlu, “İMES OSB yıllık 1,5 milyar dolar katma değer gerçekleştiriyor ve 20 bin 150 kişiye istihdam sağlıyor” dedi.
Çolakoğlu, “İhtiyacımız olan sanayi alanlarına ulaşmak için bir genişleme bölgesi yaptık. Önümüzdeki yıl orada temelleri atacağımız yaklaşık 70 civarı fabrika ve küçük sanayimiz olacak” diye konuştu. “Vizyon projelerimizden İMES OSB Mükemmeliyet Merkezi’nde eğitim, Ar-Ge, imalat ve danışmanlık faaliyetleri yürütülüyor” diyen Çolakoğlu, şöyle devam etti: “Firmaların ihtiyaç duyabileceği, satın alma maliyetlerinin yüksek olduğu bazı aletleri merkezimize aldık. İstihdam odaklı İMES Kariyer Portalı, İMES Mükemmeliyet Merkezi ve İMES Kümelenme Programı gibi vizyon projelerimiz başta olmak üzere, hayata geçirdiğimiz tüm projelerimizin sanayicimizin hizmetine tam kapasite ulaşmasını sağlıyoruz. İMES Kariyer Portalı’nda yaklaşık 6 bin 210 kişiyi yönlendirdik. Bunlardan 770 kişiyi istihdama kazandırdık. İMES Kariyer havuzunda 3 bin 100 kişinin CV’si var. Kocaeli’nde yaklaşık 66 bin iş arayan varsa 66 bin de işçi arayan var. Bunları buluşturmak için kariyer sitemizin projelerini de sürekli geliştiriyoruz, yapay zeka modülünü de 2025’te devreye alacağız. Ayrıca MARKA ile birlikte yürüttüğümüz SOGEP projesinde kalite mühendisi yetiştiriyoruz.” Çöpoğlu ayrıca, geçen eylül ayında ilk kez gerçekleştirilen İMES OSB Kariyer Günleri Fuarı’nda da 7 bin ziyaretçi ağırladıklarını belirtti.