"Kısa çalışma ödeneği kesilirse işverenin istifa baskısı artabilir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa çalışma desteğinin son kez uzatıldığını açıklamasının ardından, işten çıkarma yasağının süresinin uzatılması, çalışma hayatında yeni bir belirsizliğin önünü açtı.

Hüseyin Gökçe |

Hüseyin GÖKÇE

İşten çıkarma yasağının uzamasıyla çalışma hayatında yeni belirsizlik dönemine girildi. Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) kapsamında verilen desteğin süresinin uzamaması halinde normale dönen işletmeler sadece ‘prim’ desteği alabilecek. Kısıtlamalar sebebiyle zor durumda olan işletmelerin, tam zamanlı çalışma sistemine geçmesiyle birlikte istihdam fazlasının oluşacağı, bu durumun işten çıkarma yasak olduğu için çalışanların istifaya zorlanacağı uyarıları yapılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa çalışma desteğinin son kez uzatıldığını açıklamasının ardından, işten çıkarma yasağının süresinin uzatılması, çalışma hayatında yeni bir belirsizliğin önünü açtı. Kısa çalışma desteği uzamaz ve işten çıkarma yasağı devam ederse, özellikle bu desteklerden yararlanan işletmelerin ciddi sıkıntıya girebileceği kaydediliyor. Daha önce çıkarılan torba yasa düzenlemesiyle hem fesih yasağı hem de kısa çalışma desteklerinin 30 Haziran 2021’e kadar uzatma konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilmişti.

Düzenlemeyi DÜNYA’ya değerlendiren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, kısa çalışmada yeni bir uzatımın kaderini, salgının seyrinin belirleyeceğini söyledi. “Ancak şu kesin ki, 17 Mayıs 2021 tarihine kadar fesih yasağı ve nakdi ücret desteği devam edecek” dedi.

“Salgın uzayınca yasak baskı aracı haline geldi”

Fesih yasağının salgının ilk döneminde istihdamın korunması adına çok önemli bir rol üstlendiğine dikkat çeken Bülbül, ancak salgının süresinin uzaması ile birlikte işyerlerinde baskı aracı haline geldiğini bildirdi. Bununla birlikte, fesih yasağına rağmen bazı sektörlerde kaçınılmaz olarak işten çıkarmaların da yaşanabildiğine değinen Bülbül, “Bu nedenlerle fesih yasağının uzaması bu sorunların da devamına neden olabilecektir” diye konuştu.

“Fesih kaçınılmaz hale gelebilir”

Fesih yasağının uzatılmasının, kısa çalışmanın uzayıp uzamayacağı konusunda da önemli bir gösterge olduğuna dikkat çeken Bülbül, “Kısa çalışmanın 1 Nisan 2021 itibarıyla sona ereceği ifade edilmişti. Bu konuda yeni gelişme olmazsa 1 Nisan 2021 itibarıyla kısa çalışmanın sona ermesi ile birlikte, bazı işyerlerinde 1 Nisan 2020’den bu yana yani bir yıldır kısa çalışmada olan işçilerin işyerlerine tam süreyle çalışmak üzere dönmesi söz konusu olacaktır” dedi.

Bülbül, kısa çalışmadan çıkanların, işyerlerine dönmesiyle birlikte işgücü fazlası oluşması durumunda salgın nedeniyle yaşanan iş kayıplarının sürdüğü sektörlerde kısa çalışmanın sona ermesinin, fesihleri kaçınılmaz hale getirebileceğini belirtti.

Kısa çalışmanın sona ermesi nedeniyle fesih yapılamayacağı için bu kişiler işveren tarafından nakdi ücret desteğine gönderileceğini ifade eden Okan Güray Bülbül, “Bu kapsamda işverenlerin nisan ayında fesih yasağının sürüyor olması nedeniyle işten çıkartamayacakları işçileri istifaya zorlamaları söz konusu olabilir. Bu durumda işyerlerinde huzursuzluk ve uyuşmazlıklar yaşanabilir” diye konuştu.

“Mart sonuna kadar projeksiyon hazırlanmalı”

Bu gibi durumların önlenmesi amacıyla mart ayı sonuna kadar bir projeksiyon hazırlanıp kısa çalışmanın devam ettiği işyerleri ile temas sağlanmasını öneren Bülbül, şu önerilerde bulundu: “Yaşanabilecek fesihlerin boyutları tahmin edilerek kısa çalışmanın uzatılıp uzatılmayacağına karar verilebilir. Fesihlerin farklı politika önerileri ile telafi edilebilir boyutta olduğu öngörülürse kısa çalışma uzatılmayabilir. Ancak fesihlerin çok geniş kapsamlı olacağına dair projeksiyonların oluşması halinde kısa çalışmanın uzatılması gündeme gelecektir.”

Nakdi destekler

Nakdi ücret desteği günlük 47,70 TL, normalleşme desteği günlük 44,72 TL

Kısa çalışma ödeneği nisandan itibaren 1.580 TL Sigortalı, kısa çalışmadan çıkıp nakdi ücret desteğine gönderilirse 1.431 TL almaya başlayacak.

“Oran tespiti yapılacak”

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, hükümetin ücretsiz izne çıkarılacakların oranını tespit etmek amacıyla kısa çalışma desteğini uzatmadığını düşündüklerini belirterek şunları söyledi: “Kısa çalışma ödeneği uzatılmıyor ama işten çıkarma yasağı iki ay daha sürecek. Burada hükümet ücretsiz izne çıkarılacak çalışanların oranına görmek istiyor. Hükümetin 1-2 ay içinde bu sayıda artış var mı yok mu görüp inceleyecek. Ona göre işten çıkarma yasağının kaldırılacağını bekliyoruz. Hükümet şu an için bunun erken olduğunu düşünüyor.”

TESK: Sene sonuna kadar uzatılmalı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, nakdi ücret desteğinin ve işten çıkarma yasağının yıl sonuna kadar uzatılması talebinde bulundu. Palandöken, yazılı açıklamasında, “Esnafımız henüz bazı illerde bazı sektörler olarak yavaş yavaş açılmaya başladı. Esnafımızın kazancı tam anlamıyla eski seviyesine gelmedi, toparlanması en az 2-3 yıl sürecektir. Dolayısıyla bu desteklerin yılsonuna kadar uzatılması, esnafımızın ‘2 ay sonra ne yapacağız’ diye kara kara düşünmesinin önüne geçer” dedi.

BMD: Haziran sonuna kadar uzatılmalı

Bu ay sonu bitecek olan Kısa Çalışma Ödeneği’nin (KÇÖ) perakende sektörünü endişelendirdiğini söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, “Sektör ve özellikle markalarımız adına Sayın Cumhurbaşkanımızdan KÇÖ’nün Haziran ayı sonuna kadar uzatılması konusunu bir kez daha değerlendirmesini rica ediyoruz. Aksi takdirde önümüzdeki aydan itibaren mevcut istihdamı koruma konusunda çok büyük zorluklarla karşılaşabiliriz” dedi. BMD üyesi 166 üyeye ait 420 marka ile yapılan anket çalışmasının sonuçlarını da paylaşan Öncel, 2020’de BMD üyelerinin ağırlıklı olarak AVM’lerde mağaza kapattıklarını, caddelerde ise büyük ölçüde çok büyük değişikliğe gitmediğini söyledi. Anket sonuçlarına göre, markaların yüzde 57’si 2020’de AVM’lerdeki mağaza sayısını azaltırken, söz konusu oran cadde mağazalarında ise yüzde 30’da kaldı. Sinan Öncel, markalar için mağaza kiralama koşullarının ve AVM’lerdeki ortak alan giderlerin salgın sürecinde bir numaralı öncelik haline geldiğini belirterek, bu kapsamda markaların da verimliliğe daha fazla odaklandığını söyledi.

Kira ve ortak giderde mevzuat düzenlemesi gerekiyor

Öncel, “Üyelerimizin yüzde 22’sinin AVM, yüzde 54’ünün cadde mağazalarının sayısında değişim olmadı. Salgın döneminin bütün olumsuz koşullarına rağmen yüzde 21’i AVM’lerde, yüzde 16’sı ise caddelerdeki mağaza sayılarını artırdı. Ankete göre markalarımızın şubat ayındaki ortalama ciroları tıpkı Ocak’taki gibi yüzde 50 – 60 düzeyinde kaldı” dedi. Bu cirolar ve mevcut kiralama koşulları ile markaların devam edebilme gücünün her geçen gün azaldığını vurgulayan Öncel, şöyle konuştu: “Pandemi döneminde AVM ve caddelerde kira düzenlemesi ile ilgili sorun ise giderek büyüyor. Bu konunun mevzuatla düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan, ortak alan giderleri ile ilgili de markalarımızın mağduriyeti devam ediyor.”

Ev alacaklar dikkat! Konut kredisinde faizler düştü: Başvuru şartları neler? Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Meteoroloji'den 14 il için sarı kodlu uyarı: Kuvvetli yağış geliyor TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri Ankaralılar dikkat! Bu yollar trafiğe kapatılacak Yargıtay kararı: Emeklilerin kredi ödemeleri maaşlarından kesilemez