Merdiven altı üretilen vinçler, yollarda tehlike saçıyor

Türkiye’de kamyon üstü vinç pazarında merdiven altı üretim yapan firma sayısı, sertifikalı üretim yapanları 5’e katladı. Standart dışı üretim nedeniyle her yıl onlarca ölümlü iş kazası yaşandığını belirten sektör temsilcileri, soruna acil çözüm bekliyor.

Aysel YÜCEL |

AYSEL YÜCEL

Türkiye’de kamyon üstü vinç pazarında merdiven altı üretim yapan firma sayısı hızla artıyor. Standart dışı üretim nedeniyle her yıl onlarca ölümlü iş kazası yaşandığını belirten sektör temsilcileri, ayrıca piyasada haksız rekabet ortamı oluştuğunu ve yaşanan sıkıntıların ekonomide büyük kayıplar yarattığını dile getiriyor. Yük mühendisliği hizmet sektörü temsilcileri, tasarımdan üretim ve montaja kadar tüm süreçlerde acilen bir denetim mekanizmasının devreye girmesini talep ediyor.

Türkiye’de kamyon üstü vinç pazarında yaşanan sıkıntılarla ilgili EKONOMİ’nin sorularını yanıtlayan Yük Mühendisliği Birliği (YMB) İcra Kurulu Başkanı Taner İçten, üyelerinin yıllardır bu konuda şikayetçi olduğunu, YMB’nin de çözüm üretmeye yönelik kamu otoritesi ile görüşmeye ve çözüm üretmeye çalıştığını söyledi. İçten, “Öncelikle ülkemizde üretilen kamyon üstü vinçleri satın alan firmalarımızın çoğunun TS-EN 12999 standartlarında bir vinç satın alıp almadığı bilinmiyor. Çünkü bir vinci satın almadan önce uluslararası standartlarda olup olmadığını tespit edilebilmesi için tasarımından üretimine kadar akredite kuruluşlar tarafından kontrol edilmesi ve sertifikalanması gerekiyor. Bunu vinçleri satın alan firmalarımızın akredite kuruluşlara denetim yaptırmaları gerekiyor. Yük mühendisliği gerektiren kaldırma ve taşıma hizmetleri ülke ekonomimizin en kilit iş kollarından biri. Eğer bu iş kolundaki firmalarımız olmazsa hiçbir enerji tesisi, karada ve denizde rüzgâr çiftliği, endüstriyel tesis, enerji santrali, liman, köprü veya altyapı inşa edilemez ve hiçbir ağır sanayi makinesi veya parçası herhangi bir fabrikaya veya inşaat şantiyesine ulaşamaz. Bu uzmanlığı üyelerimiz kaldırma ve taşıma makineleri olmadan yapamazlar. Vinç ve kamyonlar bu iş kolunun olmazsa olmazı durumunda. Bu nedenle bu vinçlerin üretilirken denetimlerinin uluslararası kuruluşlar tarafından yapılması zorunlu olmalı” diye konuştu.

“Sigortacılar için de büyük sıkıntı”

Türkiye’deki yerli vinçlerin, üretimden denetime, sigorta poliçelerinden haksız rekabete kadar birçok sorunu içinde barındırdığını ifade eden İçten, “ Üreticilerimizin hemen hepsi vinçlerin TS-EN 12999 standardında ürettiğini söylüyor. TSE’nin hangi firmalara bu standartlarda üretim izni verdiğini ise maalesef bilmiyoruz. İlgili kurum ve kuruluşların bir yazı ile bunları bizlere bildirmesi gerekir. Üyelerimiz resmi bir belge üzerinden değil tecrübe ve deneyimlerine göre bu standartların sağlanmadığını düşünüyor. Çünkü yerli vinçlerde karşılaştıkları problemler ithal vinçlerde karşılaştıkları problemlerden çok daha fazla” açıklamasını yaptı.

“Vinçlerin %90’ı sınıfta kalır”

“Dünyada tehlike ve risk sınıfı en yüksek mesleklerden birini icra ederken kullandığınız vince güvenmek zorundasınız” diyen İçten, yerli üretim vinçlerle 5-130 ton arası, hataya yer vermeyecek matematiksel hesaplarla mali değeri yüksek hassas yükler kaldırıldığını hatırlatarak, bu noktada oluşabilecek olası kazaların telafisinin kolay olmayacağına dikkat çekti. İçten, “Bu nedenle üretim standartları kontrollerinin uluslararası standartlarda yapılması gerekiyor. Devletimiz, örneğin 4 dingilli kamyon üzerine monte edilen 75 ton üzeri kapasitedeki vinçlerin üretimine verdiği gerçek standartlara baksa, kamyonun taşıma kapasitene göre ağırlıklarını kontrol etse yüzde 90’nının sınıfta kalması muhtemel” dedi.

“Sertifikam var demek yeterli olmamalı!”

Ürünlerin standartlarını ortaya koyacak sertifikasyonların olduğunu söylemenin yeterli olmayacağına vurgu yapan İçten, şöyle devam etti: “Bunların bilinmesi için paylaşılması gerekiyor. Sadece iddia var. Firmaların bu iddialarını gerçeğe dönüştürmesi gerekiyor. Örneğin kaç tanesinin tasarım sertifikasyonu var? Üretim esnasında vinci bütünüyle TS-EN 12999 standardında ürettiklerine dair bir sertifikasyon var mı? Kamyon üstüne konulurken bu standartta monte edildiğini gösteren sertifika kuruluşlarından alınmış belge mevcut mu? TSE bu konuda ne düşünüyor, neler yapıyor? Bu makinalar hangi kriterlere göre sertifikalandırılıyor? Bu soruları çoğaltmamız mümkün. Çok tehlikeli işler sınıfında çalışan bu vinçlerde birçok firmada bom kırılmaları , yağ kaçakları, kaynak çatlamaları, kopmaları oluyor. Bunların yüzde 90’ı maalesef kayıt altında değil. Bu hasarların da bir şekilde mutlaka kayıt altına alınması sağlanmalı. Periyodik kontrollerde tamir-bakım görmüş yerler her seferinde tekrar denetlenmeli. Trafiğe tescilli kamyonları nasıl uluslararası standartlarda TÜVTÜRK tarafından denetleniyorsa kamyon üstüne monteli olan vinçlerinde uluslararası denetimlerden geçirilmesi gerekiyor.”

“Acil yasal düzenleme bekliyoruz”

YMB olarak devletin yük mühendisliği hizmetleri alanında üretimden kiralamaya kadar faaliyet gösteren firmaların zorunlu belgeleme ve denetimleri için gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce yapmasını beklediklerini ifade eden İçten, “Bu iş kolunun envanterinin çıkarılmasını ve konuşma dilinde merdiven altı diye tabir edilen işletmelerin tehlike ve riski yüksek bir iş kolunda yer almamasını sağlamanın bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz” dedi.

TS EN 12999:2020 standardı, hidrolik tahrikli yükleyici vinçlerin ve bunların araçlara veya statik temellere montajlarının tasarımı, hesaplanması, muayeneleri ve testleri için minimum gereklilikleri belirtiyor. Bu standart, monte edilebilir şekilde tasarlanmış yükleyici vinçler için geçerli. Yük taşıma kapasitesine sahip römorklar da dahil olmak üzere karayolu araçları; traktörler, statik temeller bu kapsama giriyor. Ayrıca, operatör kılavuzunda belirtildiği gibi kıskaç, kapaklı kova, palet kelepçesi gibi özel aletler veya değiştirilebilir ekipmanlarla donatılmış yükleyici vinçler için de geçerli. Kamyon üstü vinç üretiminde Türk standardı olan ‘TS EN 12999’ CEN/TC 147 "Cranes - Safety - Vinçler - Güvenlik" Teknik Komitesi tarafından hazırlanırken, CEN tarafından 10.08.2020 tarihinde onaylandı ve Türk Standardları Enstitüsü Teknik Kurulu'nun 15.02.2021 tarihli toplantısında Türk Standardı olarak kabul edilerek yayımına karar verildi. Avrupa'da vinç endüstrisi, Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından oluşturulan çeşitli standartlara ve düzenlemelere bağlı. CEN üyeleri sırasıyla, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Türkiye ve Yunanistan’dan oluşuyor.

Kardeşler Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Midilli:

 

Üretim kaynaklı eksiklik, kullanıcıyı zor durumda bırakıyor 

■ Ülkemizde üretimi yapılan kamyon üstü ve araç üstü katlanır bomlu vinçlerde birkaç üretici dışında ‘TS EN 12999’ standartlarına uygun üretim, imalat ve teslimat sürecinde denetim yapılmadığını düşünüyorum. Üretim sonrası bu vinçler kullanımdayken ‘İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık Güvenlik Şartları Yönetmeliği’ gereği her yıl denetim yapılıyor. Yapılan bu denetimlerde üretim standartlarına uygun olmamasından dolayı birçok vinçte üretim kaynaklı eksiklikler tespit ediliyor ve bizim gibi kullanıcılar zor durumda bırakılıyor. Ancak Avrupa ülkelerinden gelen kamyon üstü ve araç üstü katlanır bomlu vinçlerde ‘TS EN 12999’ standartlarına uygun üretim ve imalat süreci denetimleri yapılarak vinçler ülkemize giriş yapıyor. Biz bu vinçleri satın alırken bünyemizde bulunan konusunda uzman makine mühendisi yöneticimiz, makine mühendislerimiz ve dış denetim ile imalat süreci muayenesi gerçekleştiriyoruz. Araç üstü katlanır bomlu vinçlerde TS EN 12999 standartına uygun özellikle yüksek kapasitelerde ithal edilmesi sektöre katkı sağlayabilir.

Servet Vinç Genel Müdürü Sedat Coşkun:

 

Aldığımız vinçlerin standardını ülke mevzuatı belirliyor

■ Türkiye’de üretilen vinçlerin elbette bir kalitesi ve yapıldığı ülkeye göre belirli standartları var. Türkiye iç pazarı için üretilen vinçler ile Avrupa Birliği için üretilen vinçlerin de standartları farklı. Ancak üretim standartları, prosesleri ve metodolojisi bakımından belirli bir standardın ve bunlarla ilgili bir denetim mekanizmasının olmadığını biliyoruz. Satın aldığımız araç üstü vinçlerin çoğu Avrupa Birliği ülkesinin standartlarında olmadığını biliyoruz. Aslında bu vinçlerin standartlarını, onları taşıyan araçların özellikleri ve o ülkenin mevzuatları belirliyor.

Tlgtechnic Genel Müdürü Tolga Yavuz:

 

Şikâyet olmadığı için denetleme yapılmıyor

Ar-Ge alanında önemli yatırımlar yapan bir şirket olarak Avrupa normları gereği olan ‘EN 12999’ standartlarında makina üretimi yapıyoruz. Uluslararası onaylı kuruluşlardan gerekli CE ve ISO belgelerini her yıl yeniliyoruz. Maalesef bizim gibi üretim yapan şirket sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar az. Ancak bizim belki 5 katımız kadar, hiçbir standart gözetmeden, mühendis çalıştırmadan iş yapan merdiven altı vinç imalatçısı var. Bu imalatçılar çok ucuza makina yapıyor. Dolayısıyla hem sektöre hem de müşterilerimize zarar veriyor. Standart dışı vinç üretimi nedeniyle her yıl onlarca ölümlü iş kazası yaşanıyor. Maalesef ilgili bakanlığa şikayet olmadığı için hiçbir denetleme yapılmıyor. Sadece bizim gibi profesyonel firmalar denetleniyor. Gerekli standartlara sahip olmayanlara iş yeri açma ruhsatı verilmemeli.

MPG Makine Prodüksiyon Genel Müdürü Veysel Alver:

 

Piyasa şartları yurt dışına yöneltiyor

■ Türkiye’de özellikle vinç ithalatında isteyen istediğini ithal edebiliyor. Hatta 10 yıllık vinçler bile ithal ediliyor. TSE’nin sayfasından da kontrol edilebileceği üzere, bizim vinçlerimiz ‘EN 12999’ standardında üretiliyor. Biz ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Ürettiğimiz vinçler, birçok Avrupa ülkesinde kullanılıyor. Danimarka Teknoloji Enstitüsü gibi İhracat yaptığımız ülkenin standart enstitülerinden belgelerimiz var. Piyasadaki denetimsizlik ve ikinci el ithalatı nedeniyle piyasa şartları üretici lehine değil. Dolayısıyla iç piyasaya satamadığımız tonajlı vinçleri yurtdışına satıyoruz.

Bizim Vinç CEO’su Mahmut Efek:

 

YBM’ye dünya standartlarını soruyoruz

■ Bazı firmalar tarafından üretilen vinçler oldukça yeterli seviyede, fakat ülkemizin kültürel bakış açısı ekonomik çözümlere yönelik olduğu için geçiştirilmiş bypass sistemler kullanılıyor. Dolayısıyla bu sistemlerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Resmi kurumlar tarafından üretici firmaların ürettikleri vinçlerin kesinlikle denetim altında olması ve buna göre pazarlanması gerektiğini düşünüyorum. Siparişlerimizi vermeden ilk baktığımız madde makine üzerindeki denge kontrol ve yük kontrol sistemlerinin yeterliliği oluyor. Maalesef ülkemizde TS-EN 12999 standartlarında üretim yapan çok az firma var. Bu algının yıkılması gerekiyor. Biz YMB ile fabrika ziyaretlerinde bulunarak dünya genelindeki standartların ne durumda olduğunu, nasıl hayata geçirilmesi gerektiğini istişare ediyoruz.

Kardelen Mühendislik Genel Müdürü Tolga Öztürk:

 

Servis hizmetleri yetersiz

 ■ Firma olarak, ‘NE 12999’a göre üretim yapıyoruz. Denetçi firmalardan destek alıyoruz. Ürün yelpazemizdeki vinçler, ithal edilen vinçler ile aynı özellikte. Ancak, yetersiz teknik servis hizmetinden dolayı sektörde sıkıntılar yaşandığını öngörüyoruz.

 

TSE: Sadece iki firma 'EN 12999' belgesine sahip

■ Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan TSE yetkilileri, şu açıklamayı yaptı: “Bir firma ilgili standart kapsamında iki ayrı markadan Türk standardlarına uygunluk belgesine (TSE) sahip. TS EN 12999 standardı ihtiyari bir standart olması nedeniyle, üretici firmaların kurumumuzdan belge talep etmeleri durumunda üretim yeri ve üretilen ürün standart kapsamında incelenerek tüm şartların sağlanması durumunda belgelendirme yapılıyor. Belgelendirme sürecinde standartta yer alan; tasarım hesaplamaları, gerilme analizleri, mekanik düzenlemeler, hidrolik sistem, kumanda sistemi, elektrik sistemi, montaj, güvenlik kuralları ve kullanım bilgileri değerlendiriliyor. Ayrıca belgeli firmalar her yıl düzenli olarak denetleniyor ve standart kapsamında deneyler tekrar ediliyor. Herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmesi durumunda askı ve/veya iptal yaptırımlar uygulanıyor. Enstitümüzün belge talebi olmayan kuruluşlara yönelik denetim ve/veya yaptırım yetkisi bulunmuyor.”

“Fahiş fiyat uygulayan tedarikçi de denetlenmeli”

■ Sektör temsilcileri, standartlara uygun üretim yapan şirketlerin yüksek maliyetli hammadde aldığını, bu durumun satış maliyetine yansıdığını ve dolayısıyla merdiven altı üretim yapan şirketlerle rekabette zorlandıklarını dile getiriyor. Yerli tedarikçilerin Euro ile satış yapmasının kendilerini zorladığını dile getiren bir şirket yetkilisi, şu bilgileri verdi: “Son yıllarda yerli hammadde ve parça imalatı yapan çok sayıda tedarikçi oluştu ancak bu firmalar da durumu suistimal edip TL ile mal ettiği yerli ürünleri bize Euro olarak satıyor. Oysaki tedarik sanayiinde dışa bağımlılığımız neredeyse bitmiş durumda. Euro endeksli satışa mecbur bırakılıyoruz. Hatta bazı üreticiler İtalyan malı parçalarla aynı fiyata satacak kadar ileri gidiyorlar. Hem müşteriler hem de bizim gibi firmalar açısından yüksek fiyatlı sıfır makinalar ve yüksek fiyatlı ikinci el makinalar bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Hammadde üreticiler çok fahiş fiyat ve kar payıyla satış yaptıkları için enflasyon yükseliyor. Bu kurumlar denetlenmediği sürece sektör daha kötüye gidecektir.”

Türk Telekom, EMEA’da “Yatırımcı İlişkilerinde En İyi Şirket” seçildi Mert Başaran’dan finansal özgürlük yolunda altın ipuçları Konut kredisi ne zaman çekilmeli? Kredi faizleri düşecek mi? Uzmanı açıkladı... Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Asgari ücret, emekli, memur zammı ne kadar olacak? Erdursun açıkladı Dünyanın en zengin adamıydı: Serveti 9 ayda 30 milyar dolar eridi!