İTÜ’den NETAŞ CEO’su Altay’a 'Fahri Doktora'
İTÜ 1975 yılı Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunu olan Netaş CEO’su Müjdat Altay’a İTÜ Senatosu tarafından Türkiye’nin elektronik ve bilgi teknolojilerine yapmış olduğu katkılara ithafen ‘fahri doktor’ unvanı verildi.
İSTANBUL/DÜNYA
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Senatosu tarafından 70 yıllık süreçte cumhurbaşkanları dahil üst düzey devlet yetkililerinden iş ve bilim dünyasına kadar ülke ve dünya tarihinde iz bırakan liderlere verilen ‘Fahri Doktor’ unvanına, Türkiye’nin elektronik ve bilgi teknolojilerine yapmış olduğu katkıları nedeniyle Netaş CEO’su C. Müjdat Altay layık görüldü.
İTÜ Ayazağa Yerleşkesindeki Süleyman Demirel Kültür Merkezinde düzenlenen törende Altay’a fahri doktora diplomasını 28. Dönem TBMM Başkanı ve İzmir Milletvekili, son Başbakan Binali Yıldırım takdim etti. Doktora cübbesini İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca giydirdi. Yıldırım, İTÜ’nün cumhurbaşkanları ve başbakanlar yetiştirdiğine değinerek, 247 yıllık geçmişiyle on binlerce mühendisi ülkeye kazandırdığını söyledi. Yıldırım, “Bugün İTÜ ailesinin mensuplarından biri, Cemil Müjdat Altay’ın bahtiyarlığını ve fahri doktora mazhariyetini paylaşmak için bir aradayız. Neler hissettiğini tahmin ediyorum. Ben de daha önce İTÜ Senatosu tarafından fahri doktora unvanına layık görülmüştüm. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“İTÜ’nün misyonu teknoloji üretmek”
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ'nün uluslararası bilimsel arenada ürettiği teknolojilerle rekabet sürecinde olduğuna dikkati çekerek İTÜ mezunlarının çeşitli sektörlerde zirvede olduğunu ifade etti. İnovatif çalışabilmek ve bunu sağlayacak insan kaynağını yetiştirmenin günümüzde rekabetin yegâne yolu olduğunu söyleyen Karaca, şunları söyledi: “Teknolojik gelişim hem kalkınmanın hem de rekabetçi üstünlüğün anahtarı. Teknolojik gelişimin temel parçaları ise ‘inovasyon, girişimcilik ve Ar-Ge. Tüm bunlar ışığında, İTÜ için teknoloji üretmeyi hem misyon kabul ediyor hem de kurum yapımızı bu misyona uygun bir vizyon ile şekillendiriyoruz. Türkiye’nin elektronik ve bilgi teknolojilerinin gelişmesine katkıda bulunan mezunumuz Müjdat Altay da çok başarılı bir örnek ve gençlere rol model. Elektronik ve bilgi teknolojileri alanında şahsının öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalar, milli kaynaklarımızın ülkemizde kalmasını sağlayarak kalkınma ve bilişim vizyonumuza giden emin adımların atılmasını sağlıyor.”
“Çocukluk hayalim gerçekleşti”
“Netaş’ta her zaman yanımızda olan ve bu özel günümüzde de bizimle olma onurunu yaşatan Sayın Binali Yıldırım’a teşekkür ederim” ifadeleri ile sözlerine başlayan Altay şunları söyledi: “Çocukluk hayalim, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okumaktı. Hayalim gerçekleşti ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ni kazandım. İTÜ, bize çok şey verdi; öncelikle bize millilik ve özgüven verdi, yapabiliriz duygusunu yüreğimize yerleştirdi ve her şeyden önce bizim kökümüz oldu. Askerliğim bittiğinde, İTÜ’den aldığım değerlerle yeni ürünler geliştirmek, Ar-Ge yapmak ve ülkeme daha fazla yararlı olmak istiyordum. O günlerde Türkiye’nin tek özel Ar-Ge’sine sahip olan Netaş, aradığım platformdu. 1981 yılında başladığım Netaş’ta yerli üretim odak noktam oldu. Netaş Ailesi olarak, Türkiye’nin ilk yazılım ihracatı, 1000 kişilik Mükemmeliyet Merkezi’nin ülkemize kazandırılması, Türkiye’yi dünyada kendi teknolojisi ile 4G’ye bağlanan ilk 4 ülkeden biri konumuna getiren ULAK’ın kurucularından olunması, finans, spor, eğlence, savunma sanayisi, ulaşım, sağlık, eğitim, kamu ve özel sektör kuruluşları gibi ekonomimizin can damarı dikeylerinde dijital dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi gibi çok önemli çalışamalar yaptık, bunları ülkemizin hizmetine sunmanın gururunu yaşadık. Bugün geriye baktığımda, ülkemizde geliştirdiğimiz bilgi birikimi ile Netaş olarak 4 milyar doların üzerinde döviz tasarrufu sağlamanın, binlerce mühendis yetiştirmiş olmanın iç huzurunu yaşıyorum. 16 yıldır liderliğini yürütmekten onur duyduğum ekibimle çok değerli işler yaptık ve bunları yaparken de ilk önceliğimiz ülkemize fayda sağlamak oldu.”
Altay, şöyle devam etti: “Diplomaların okullar bittiğinde alınan belgeler olduğuna inanırız, ama gerçek diploma ailemizden, okullarımızdan ve ülkemizden aldığımız değerlerle ülkemize katkılarımız nedeniyle aldığımız hayat diplomasıdır. Bugün, İTÜ’den aldığım Fahri Doktora Diploması, benim için aşk ile başladığım, köküm olan okulumdan aldığım hayat diplomasıdır. Bu onuru bana layık gören Üniversite Senatosu ve Sayın Rektörüm Prof. Dr. Mehmet Karaca’ya şükranlarımı sunuyorum.”