İTO Başkanı Avdagiç: İkinci tedarik sıkıntısı dalgası başladı
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Delta varyantı endişesinin tedarikte yeniden aksamalara yol açtığını belirterek, "İkinci tedarik sıkıntısı dalgası başladı" ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi | AA |İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, salgın sürecinde yeni gelişmeler yaşanıldığına dikkati çekerek, “İkinci tedarik sıkıntısı dalgası başladı. Delta varyantı nedeniyle vaka sayılarının başta Asya ekonomileri olmak üzere birçok ülkede yeniden yükseliş göstermesi, tedarikte yeniden aksamalara yol açıyor.” ifadelerini kullandı.
İTO’nun eylül ayı meclis toplantısında yaptığı açıklamada Avdagiç, COVID-19 salgınına karşı, toplum sağlığının yanı sıra üretimi ve istihdamı etkileyecek kısıtlamaların yeniden gündeme gelmemesi için çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Salgının henüz bitmediğini anımsatan Avdagiç, “Salgın sona ermedi ancak salgına ilişkin kaygılarımız törpülendi. Bunu sürdürebilmek ve etkilerini minimum seviyeye indirmek mümkün. Bu konuda her bireyin ve kamu-özel her birimin, toplumsal sorumluluğunun bilinciyle hareket etmesi, bu sorumluluğun gereğini yerine getirmesi hayati önem taşıyor. Dolayısıyla, salgına karşı toplum olarak bir süre daha teyakkuzda olmamız gerekiyor. Aşılamanın hızlanması ve aşısızlara karşı caydırıcı önlemlerin kararlılıkla alınması çok önemli. Ancak bu süreçte kişisel verilerle ilgili olumsuzluklara yol açacak mevzuat ihlallerine de mahal verilmemeli.” ifadelerini kullandı.
“Hava kargoda hem fiyatlar arttı hem de rezervasyon süresi uzadı”
Avdagiç, hava kargoda hem fiyatların arttığına hem de rezervasyonların süresinin uzadığına işaret ederek, “Türkiye’nin Asya’ya göre tedarik zincirindeki avantajları da yeniden öne çıkmaya başladı. Avrupa ve ABD’de Noel alışverişlerine yönelik siparişlerin öne çekilmesi, Türkiye’de, başta hazır giyim olmak üzere, birçok sektörde üretime ve ihracata ivme kazandırdı.” ifadelerini kullandı.
ABD ve AB ülkelerinde yeni kapanmaların beklenmediğini kaydeden Avdagiç, bu ülkelerdeki üretimdeki ivme kayıplarının büyük oranda emtia fiyatlarındaki yükselişle birlikte tedarik sıkıntılarından kaynaklandığını kaydetti.
Avdagiç, Türkiye ekonomisinin 2021’in ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüdüğünü hatırlatarak, “İlk çeyrekteki yüzde 7,2’lik büyümeyle birlikte 2021 yılının 6 aylık büyümesi yüzde 14,7 seviyesinde gerçekleşmiş oldu. Yılın ikinci yarısında hiç büyüme olmazsa bile yıllık büyüme yüzde 9’a ulaşan bir seviyede gerçekleşmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın ikinci çeyrek büyümesinin yüzde 57’sinin yatırımlar ve net dış talepten geldiğine işaret ettiğini hatırlatan Avdagiç, “Büyümenin, refah sağlaması için kapsayıcı, ekonomide istikrar için sürdürülebilir ve kaliteli olabilmesi için yatırımın ön şartı olan öngörülebilirliğin bulunması gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Avdagiç, ikinci çeyrekte sanayide ve hizmetlerdeki büyüme oranları ne kadar sevindirici ise özellikle tarım sektöründeki üretimin devamlı artış trendinde olmasının da o derece önemli olduğunu vurguladı.
“OVP’deki tüm hedeflere, hep birlikte katma değerli üretime odaklanarak ulaşmamız mümkün”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 2022-2024 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program’ın (OVP) Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatarak, “OVP’deki tahminlerin gerek enflasyon gerek dış ticaret rakamlarına baktığımızda rasyonel ve ulaşılabilir olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kurun rekabetçi düzeyde kalacağı ve ihracatın da büyümeye önemli düzeyde katkı vermeyi sürdüreceği bir planlama yapıldığını aktaran Avdagiç, “Programda yeşil mutabakat başta olmak üzere, dijital para, KOBİ’lerin dijitalleşmesi gibi konulara yer verilmesinin önemli ve memnuniyet verici buluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, OVP’de yenilenen makro büyüklüklerin yakalanması için özel sektör olarak gayretle çalışacaklarını belirterek, "Ama kesin olan şu ki, OVP’deki tüm hedeflere, hep birlikte katma değerli üretime odaklanarak ulaşmamız mümkün.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin salgın şartlarındaki çeşitli kısıtları ve üstünlükleri olacak”
Avdagiç, küresel ekonomide salgın sonrası dönemde adeta bir büyüme yarışı yaşanacağına dair ciddi beklentiler olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle gelişmiş ekonomiler, birbiri ardına devasa altyapı programları açıklıyor. Büyümenin dinamiğini ise altyapı yatırımlarındaki patlama oluşturacak. Gelişmiş ekonomiler eskiyen altyapılarını yenilemek, küresel iklim krizine karşı yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim yapılarını güçlendirmek için ciddi harcamalar planlıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Şekib Avdagiç, Türkiye’nin salgın şartlarındaki bu ekonomik gelişmelerde çeşitli kısıtları ve üstünlükleri olacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Her şeyden önce, rekabetçi dünyada yeni ve yenilenecek yatırımların büyük ölçüde karbonsuz ya da kabul edilebilir seviyelerde düşük karbon öngören yatırımlar olacağı kesin. Türkiye’nin iklim krizinin şekillendireceği yeni dünyaya hazırlıktan başka bir seçeneği bulunmuyor. Yine yenilenebilir enerjinin payının artırılması, deniz ve demir yolu ticari ulaşımı, elektrikli araç ve altyapısı, sanayide enerji verimliliği, kentlerin yeşil dönüşümü, IT ve geniş bant altyapısı öne çıkan yatırım alanlarının başlıca başlıklarını oluşturuyor. Türkiye bu noktada gelişen ve gelişmekte olan dünyadan bir miktar ayrışıyor. Türkiye bakımından madalyonun bir yüzünde yatırım için gerekli kaynaklara erişim için yapılması gerekenler, diğer yüzünde ise daha öncelikli yatırım konuları da var.”