İşte iş dünyasının reform talepleri
Daha iyi bir yatırım ortamı için hukuk ve ekonomi alanında birkaç başlık öne çıktı. Yargıda karar alma süreçlerinin hızlandırılması talebinin yanında ekonomik alanda kurumların bağımsız karar alabilmelerinin sağlanması, bürokrasinin azaltılması ve mevzuatın sadeleştirilmesi de öncelikler arasında...
Hüseyin Gökçe |Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yatırım ortamının iyileştirilmesi unsurlarını içereceğini belirttiği ve kasım ayında duyurduğu adalet reformu kapsamında Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül iş dünyası temsilcileriyle görüşmelerini sürdürüyor. İki bakan bugüne kadar TÜSİAD, TOBB ve MÜSİAD ile basına kapalı görüşmeler gerçekleştirdi. Ancak temeli yargı reformu olmakla birlikte, iş dünyası temsilcileri, bu görüşmelerde sadece yargı alanında değil, ekonomik hayata yönelik de reform niteliğinde taleplerde bulundular. İki bakan önümüzdeki dönemde esnaf kesimi örgütleriyle de görüşmelerini sürdürecek.
Hangi talepler öne çıktı?
DÜNYA, görüşmelere katılan iş dünyası örgütleriyle diğer meslek kuruluşlarının bu alandaki taleplerini derledi. İş dünyası temsilcilerinin, daha iyi bir yatırım ortamı için ortaya koyduğu talepler ağırlıklı olarak; yargılama süreçlerinin hızlandırılması, mahkemelerin verdikleri kararların uygulanması, bağımsız kuruluşlara siyasilerin müdahalesi alanlarında yoğunlaştı.
Hukuk alanında hemen hemen tüm sektör temsilcileri, gerek bu toplantılarda gerekse genel olarak kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, yargılama sürecinin hızlandırılması yönünde taleplerini ilettiler. Üstü kapalı da olsa Anayasa Mahkemesi’nin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu kararından hareketle, mahkemelerin verdikleri kararların uygulanması konusunda tereddüde düşülmemesi gerektiği, bunun gibi örneklerin özellikle yabancı sermayenin Türk hukuk sistemine bakışını etkilediği yönünde görüşler bildirildi. Görüşmelerde özellikle iş davalarını da gündeme getirenler oldu. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda, kararların işveren aleyhine alınmasından da yakınıldı.
Bürokrasi ve mevzuata eleştiri
İş dünyası temsilcileri ekonomiyle ilgili COVID-19 başta olmak üzere ekonomik hayatta yaşanan güncel sıkıntıların, çeşitli destekler yoluyla giderilmesi yönündeki beklentilerini dile getirirken, genel işleyişe yönelik taleplerde de bulunuldu. Son dönemlerde bazı adımlar atılsa da kamu işlerinde bürokrasinin halen yüksek olduğu belirtilerek, bürokrasinin azaltılması gerektiği bildirildi. Ayrıca özellikle ekonomiyle ilgili başta vergi olmak üzere mevzuatta ciddi karışıklık olduğuna dikkat çekilirken, genel bir mevzuat sadeleştirmesi istendi. Yanı sıra, başta Merkez Bankası olmak üzere bağımsız kurumların bağımsız karar alabilmeleri için atamaların yasal güvence altında olması gerektiği vurgulandı.
Gül: İyi reform-iyi uygulama
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, bütçe görüşmelerinde Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planının nihai hedefinin hukukun üstünlüğünü güçlendirmek olduğunu belirterek şu konulara dikkat çekmişti:
“Eylem Planımız hem mevzuatımızı iyileştirecek düzenlemeleri, hem de uygulamayı geliştirecek faaliyetleri kapsayacaktır. Hangi reformu, hangi yeni düzenlemeyi yaparsak yapalım, hangi kanunu çıkartırsak çıkartalım, aslolan uygulamadır. İyi reform ancak iyi uygulamayla hayat bulur. Anayasayı da değiştirseniz, en iyi kanunları da yapsanız ancak kanunların ve bu düzenlemelerin iyi uygulayıcılar elinde hayat bulması, şekillenmesi, milletimiz adına adaletin tecellisi adına önemli bir ilkedir. İnsan Hakları Eylem Planı’nı yakın zamanda paylaşacağız. Güven veren ve erişilebilir adalet vizyonuyla, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla bu belgeyi hazırlıyoruz.”
MÜSİAD: Doğrudan yatırım sadece hizmetler ve firma satın alma yoluyla gerçekleşmemeli
MÜSİAD, iki bakanla görüşmesinin ardından bir açıklama yapmış, doğrudan yatırımların sadece hizmet sektörüne veya doğrudan firma satın alma şeklinde gerçekleşmemesi gerektiğini vurgulamıştı. Ekonomik unsurlar içeren talepler özetle şöyle:
“İş yapma kolaylığı endeksi sıralamasının yeniden belirlenerek, bilhassa yabancıların KOBİ’lere olan ilgisinin artırılması gerekli. KOBİ Kuluçka Merkezlerinin yaygınlaştırılması ve teşvik sistemlerinden daha ziyade KOBİ’lerin faydalanması sağlanmalı. Sadece ölçek büyüklüğü ile avantaj sağlayan firmaların değil; Türkiye ekonomisinin lokomotif unsuru, KOBİ’lerimizin de yatırıma teşvik edilerek ve onların başta mekân ve finansmana erişim olmak üzere, yatırım yapma iştahlarını olumsuz etkileyecek faktörler iyileştirilmeli. Teşvik, kambiyo ve vergi sistemlerinin sadeleştirilmeli. Kıdem tazminatı fonu kurulmalı. Türkiye’nin hukuki algısı yeniden şeffaflık ve “herkes için adalet” temelleri üzerinden anlatılmalı. Bilhassa iş hayatında yaşanan uyuşmazlıkların halli adına bekleyen ve adalete ilave iş yükü çıkaran davalar için arabuluculuk ve tahkim sistemleri yeniden düzenlenmeli.
İş dünyası hukukta hassas
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hazırlıklarını duyurduğu yapısal reformlarla ilgili görüşlerini hükümete ileten iş dünyası temsilcilerinin talepleri arasında, yargı ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik beklentiler öne çıktı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a iletilen konu başlıklarında yargı sürecinin hızlandırılması, hukukun üstünlüğünün hakim kılınması yanında, ekonomik hayata yönelik de reform niteliğinde taleplerde bulunuldu. İki bakan önümüzdeki dönemde esnaf kesimi örgütleriyle de görüşmelerini sürdürecek. ATO Başkanı Gürsel Baran, yargılama hızının gerçeklerle uyuşmadığını belirterek şunları söyledi: “Kanunlar yatırım ortamını etkileyen önemli unsurlar. Vergi Kanunları başta olmak üzere iş hayatını ilgilendiren kanunlar, ticaret ve diğer ekonomi mevzuatının sadeleştirilmeye ihtiyacı var. İmar mevzuatından ihale mevzuatına reel sektörün ihtiyaç duyduğu yasa ve ikincil düzenlemeler en açık haliyle düzenlenmeli, anlaşılır olmalı. Farklı yorumlara fırsat vermeyecek netlikte ortaya konmalıdır. Yargılamalar uzun sürüyor. Her şeyin hızla değişip dönüştüğü çağımızda yargılama hızımız gerçeklerle uyuşmuyor.” ASO Başkanı Nurettin Özdebir de yargının daha hızlı ve daha adil karar alabilecek noktaya gelmesi gerektiği üzerinde durdu. Özdebir “FETÖ sürecinde yargıyla ilgili maalesef çok kan kaybettik. Telafisi zaman alıyor ama hızla buradaki sorunları çözmeliyiz. Yargı sisteminin gözden geçirilerek daha hızlı, daha adil karar alınabilecek noktaya getirilmesi gerekmektedir. İş dünyasıyla ilgili yargılamaların da daha hızlı yapılabilmesi ve mağduriyetlere yol açmaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Türkiye Barolar Birliği: Hakimler ve Savcılar Kurulu ikiye ayrılmalı
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile görüşerek, 28 maddelik öneri paketini sundu. Avukatlık hizmetlerinin özlük hakları yanı sıra hukuk eğitimine yönelik taleplerin de yer aldığı pakette yer alan bazı öneriler şöyle: “Hakim ve savcı yardımcılığı kurumu getirilmeli, Hakimler ve Savcılar Kurulu ikiye ayrılmalı, vatandaşların adalete erişimini sağlamak ve güçlendirmek açısından hukuki himaye sigortası üzerinde çalışılmalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla bağlılık ilkesinin uygulamada yıpranmamasına özen gösterilmeli, avukatlık hizmetinin her kaleminde KDV'nin düşürülmesi, duruşma saatlerine uyulmalı, sabah duruşmalarına akşam girilmemeli, koruyucu avukatlık modelleri üzerinde çalışılmalı, iş uyuşmazlıklarında talep eden işçiye barolarca avukat görevlendirilmeli.”