İş dünyasının duayenleri anlattı: Yeni normal, kendi risklerini de getirdi

EY Türkiye & DÜNYA iş birliğiyle düzenlenen ‘Krizden Çıkmak İçin Dene, Yap ve İlerle’ panelinde iş dünyasının duayenleri, pandemi krizinin nasıl yönettiklerini anlattı. virüsün yarattığı yeni normal, kendi risklerini de beraberinde getirirken, iş dünyası reformist yaklaşımla beklenmeyen krizlemücadele edebildiğini belirtti.

Haber Merkezi |

Koronavirüsün yarattığı yeni normal, kendi risklerini de beraberinde getirdi. İş dünyası reformist bir yaklaşımla, hiç beklenmeyen krizle mücadele etti. EY Türkiye & DÜNYA iş birliğiyle düzenlenen 'Krizden Çıkmak İçin Dene, Yap ve İlerle' paneli online olarak gerçekleşti. Panelde, iş dünyasının duayenleri pandemide krizi nasıl yönettiklerini anlattı.

Panelin moderatörlüğü DÜNYA Genel Koordinatörü Vahap Munyar yaparken, açılışta konuşan EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, kimsenin başlangıçta pandeminin bu kadar uzun süreceğini ve bu etkiyi yaratacağını beklemediğini belirtti. Canoğulları, 10 yıl sürecek birtakım dönüşümlerin hemen yaşanmak zorunda kalındığını vurgulayarak, “2021 istihdam açısından endişeli bir yıl olacak. İstihdam oranının yükselmesinde sıkıntılar yaşanacak. İş yapış şekilleri değişti, değişecek. Hızlanan dijitalleşme nedeniyle bazı iş kayıpları da hızlanacak. Küçük esnafın dijitalleşmesi hızlı olmayacak” diye konuştu.

DÜNYA Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ise “2031 yılından 2021 yılına baktığımızda , 2021'i kalıcı değişim yılı olarak tanımlayacağız. Virüs bize net bir ayna tuttu. Yavaş yavaş terk etmemiz gereken alışkanlıklarımızı yüzümüze vurdu. Bu yıl iş dünyasında reformist bir ruh hakim olmuş, onu görüyorum” dedi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ, virüs sonrası döneme hazırlanmak gerektiğini altını çizerek, “Yeni dönem olacak. Sadece yeni bir yıla girmedik, yeni bir 10 yıla girdik. Tarihçilerin yeni bir dönem olarak ifade edecekleri bir döneme giriyoruz. İklim değişikliği en önemli gündem, Yeşil Mutabakata artık sınır kapılarında karbon vergisi de ödeyeceğiz. Bu dönemde insanın ne kadar önemli olduğunu anladık, bu 10 yıla insana geri dönüş damga vuracak” diye konuştu.

300 ŞUBE BAŞKANINI TEK TEK ARADIM

• QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, şunları anlattı: “Biz 2019 yılında 2020 bütçelerini yaparken böyle bir riski tahmin etmezdik. Yaşayan kimsenin görmediği riskle karşı karşıya kaldık. Her krizin süresi var ama bu belirsiz. Pandemileri 2.5 yılda bitiyor diyorlar, umarım öyle olur. Bütün dünyayı etkilediği için bu krizin farklı etki alanları oldu. Her kriz değişim yaratıyor. Pandemi değişimi, basit kuralla yarattı; sosyal mesafe... İstediğin yerden çalış kavramı ortaya çıktı, bu farklılık yaratıyor. Bu dönemde, 300 şube başkanımızı tek tek arayıp hatrını sordum.”

• Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Küçük elektrikli ev aletleri olarak, iyi bir yıl geçirdiklerini belirterek, “Asya git gide ön plana çıkıyor. RCEP anlaşmasındaki 15 ülkeden yalnızca üçünde STA’mız var. Asya’daki gelişmeleri kendi lehimize çevirebiliriz” dedi.

DİJİTAL KORİDORDA KARŞILAŞIYORUZ

• Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü, şunları anlattı: “Pandemi sırasında büyük deneyimler kazandık. Asıl önemli konu, geleceğe hazırlıklı olmak. Uzaktan çalışmayı desteklerken bu çalışma yönteminin getirdiği sosyal dezavantajları da yine dijital çözümlerle aşıyoruz. Her gün 'Dijital Koridor’ uygulamamızda yazılımın rastgele belirlediği bir iş arkadaşımla 10 dakikalığına online ortamda bir araya geliyorum. Koridorda karşılaşmışçasına... Bot tabanlı “Nasılsın” uygulamamızla çalışanlarımızın sağlık durumunu, bir problem yaşayıp yaşamadıklarını soruyoruz.”

• Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, “Biz bu süreçte bir kişiyi dahi işten çıkarmayacağız dedik. İşlerimiz umduğumuz kadar kötü gitmedi. Perakende sektörü olumsuz etkilendi. Online satışlarla boşluğu kısmen kapatmaya başladık. Çimento, kâğıt ve ambalajda ihracata yüklendik. Elektrik tüketiminde düşüş olmadı hatta yüzde 1-2 artış oldu” dedi.

ÜRETİME ARA VERMEDİK, FAYDASINI GÖRDÜK

• Kastamonu Entegre Ağaç Grubu Başkanı Haluk Yıldız, “Nisanda herkes, üretimi durdurdu. Biz depolarımızın izin verdiği kadar üretimi durmadan devam ettik. Faydasını gördük. Ekstra harcamalar az olduğu için herkes evde gözüne kötü gelen eşyalarını değiştirdi. Her yerde davranış aynı. Dijitalleşme de avantaj sağladı. Hergün toplantı yapabildik. Mesela satışla bir toplantı yapacaksak, 7 kişi yerine 30 kişilik bütün ekiple yaptık” dedi.

• Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, “Nisanda her şey kötüydü, sonrasında toparlandık. Temmuzdan sonra iş normale döndü, sipariş patlaması oldu. Ev tekstilinde de bunu gördük Talebin yüzde 5-6'sını yetiştiremedik. 2019’da yaptığımız bütçenin yüzde 98’ini yakaladık. Risk konusunda pandemiyi eledik, sıra uzaylı istilasında. 2021 bu rüzgarla gidecek ama 2022’yi planlarken 2019’un değerlerini hatırlamak gerekiyor” diye konuştu.

• Tosyalı Toyo Yönetim Kurulu Üyesi Şerif Tosyalı, “2020’nin demir çelik sektörü için inişli çıkışlı olduğunu belirterek, “Kurun oynak olması, satış koşullarımızda hergün farklılık yarattı. Bütçelerimizin yüzde 100’ünü tutturduğumuz bir yıl oldu. Birçok müşterimizle günde 2-3 defa konuşma fırsatımız oldu, verimliliğimizi yükselttik. 2021’de dijitalleşmeye yatırım yapan şirketlerin ön plana çıkacağı dönem olacağı aşikar” dedi.

• Akkök Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, “Sürdürülebilirlik farkındalığı şirketlerin önemli kısmı tarafından benimsenmişti, ancak aksiyon almak gerekiyordu. Pandemi ile bütün dünyanın birbirine ne kadar bağımlı olduğunu anladık. Dijitalleşmeden kaçış yok ancak siber risklere de hazırlanmak gerekiyor” dedi.

2021'İN 3. ÇEYREĞİNDEKİ BELİRSİZLİKLERİ HİSSEDİYORUZ

• Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Tamer Saka, “Sektör, 2 yıl üst üste küçüldükten sonra 2020'ye umutla başlamıştık. Pandemi başlayınca yüzde 80 ekside mi kapatacağız diye düşünmeye başladık. Mayıstan sonra küçülme durdu. Eylülden sonra ivme arttı. 2020, yılbaşındaki tahminimize göre bitti. 2021’de tablo olumsuz değil, ilk 6 ayı görüyoruz. Ancak 2021’in 3. çeyreğindeki belirsizlikleri hissediyoruz” şeklinde konuştu.

• İpragaz CEO'su Eyüp Aratay, “Şok etkisi yaptı. Tüketim daralmasını farklı şekillerde yaşadık .HORECA’da enerji talebi daraldı. Yüzde 90’a varan talep daralması gördük. Akaryakıt sektörü de yüzde 35 daraldı. Dizel tüketimi toparladı. Aerosol üretiminde iki kat talep artışı yaşadık. Karışık bir yıl oldu. İkinci yarıda kendimizi adapte ettik” dedi.

• Orka Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “AVM’lerin 5 yıl sonra kan kaybedeceği konuşuluyordu, süre azaldı. AVM’lerin ışığının yanması lazım. Sektör olarak en çok zorlandığımız şey, iş yapamadığımız yerlerden çıkamıyoruz. Bu dönem birbirimize kenetlenerek devam edebiliriz. Ciromuz, İtalya’da 7 milyon Euroya gelmişti. Orada 30 bin moda markası kapanıyor. Bu markaların bıraktığı pazar boşluğunu organize olup değerlendirirsek fırsatlar var” şeklinde konuştu.

En önemli 10 RİSK

EY İş Danışmanlığı ve Risk Hizmetleri Lideri Emre Beşli, “Yönetim kurulları, pandemi öncesinde risk yönetimi yaklaşımlarının genel olarak etkin olmadığını, yeni dönem risklerinin önemli kısmına hazırlamadığını belirtiyor. Riskleri yönetmek için gelişim noktalarına ihtiyaç var. Şirketlerin kriz yönetimine baz alacak verileri yeterli değil. Şirketlerin yalnızca yüzde 7’si siber saldırıların finansal etkilerini ölçebiliyor. Ölçemeyince nasıl yatırım yapacağınızı bilemiyorsunuz” dedi. Beşli, yönetim kurullarının ifade ettiği en önemli 10 riski şöyle sıraladı:

• Olumsuz ekonomik koşullar,
• Siber saldırı/veri sızıntısı,
• Teknolojik dönüşüm hızı,
• Yetenek açığı,
• İtibar ve marka riski,
• Değişen müşteri beklentileri,
• Yeni ve yıkıcı iş modelleri,
• Jeopolitik çalkantılar,
• Tedarik zinciri kesintileri,
• Pazardaki yeni oyuncular.

İşverenlerin %68’i değişime kapalı

EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Gökhan Gümüşlü, “Pandemi çalışma modellerini değiştirmeyi başlattı. Ancak Türkiye’de işverenlerin yüzde 68’i değişime kapalı ve kararsız. Çalışanların yüzde 54’ü COVID-19 dönemi sonrasında sürekli ofiste çalışmaya dönmek istemezken, yüzde 73’ü, hem ofis hem uzaktan çalışmayı içeren karma bir çalışma modeli tercih ettiklerini belirtiyor. Çalışanların yarısı uzaktan çalışma döneminde, COVID-19 öncesi döneme kıyasla üretkenliklerinin arttığını belirtiyor. Ancak yüzde 41’i evde çalışılan sürede artan yalnızlık duygusu ve insan ilişkilerinin zayıfladığını düşünüyor. Ofise gitmeyi bir ihtiyaç olarak gören çalışanların ofiste çalışmayı istemelerinin temel sebepleri arasında sosyal (%29), ofiste daha iyi çalışma kaynaklarına erişim (%24) ve meslektaşlarla daha iyi iş birliği (%23) gibi unsurlar yer alıyor.” dedi. EY CESA Bölgesi Teknoloji ve Dijitalleşme Lideri Onur Doğan da yöneticilerin yüzde 61’inin salgının şirketlerinde dijitalleşmeyi hızlandırdığını söyledi.

Ev alacaklar dikkat! Konut kredisinde faizler düştü: Başvuru şartları neler? Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Meteoroloji'den 14 il için sarı kodlu uyarı: Kuvvetli yağış geliyor TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri Ankaralılar dikkat! Bu yollar trafiğe kapatılacak Yargıtay kararı: Emeklilerin kredi ödemeleri maaşlarından kesilemez