İMMİB, 5 önemli gündem maddesini masaya yatırdı
İhracat teşvik ve destek paketlerin artırılmasının tüm ihracatçılar için önem arz ettiğini söyleyen İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Koordinatör Başkanı Aydın Dinçer, "Bunun yanı sıra bitmiş ürünlerin ihracatında ve nakliyesinde dünyada bölge ayrımı yapılmaksızın teşvik verilmeli" dedi.
Haber Merkezi | AA |Türkiye İhracat Şurası İMMİB Bölgesel İstişare Toplantısı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İMMİB Genel Sekreterliği yönetimlerinin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Küresel ticaretteki güncel dinamikler, hedefler ve sektörün 5 önemli gündem maddesi, “İhracatımızın Önündeki Fırsatlar ve Tehditler”, "İhracatta Bölgesel İhtisaslaşma”, “Geleceğin İhracat Sektörleri”, “İhracatta İnovasyon ve Dijitalleşme” ve “Küresel Ticarette Türkiye'nin Yeri” konu başlıklarıyla ele alındı.
İMMİB'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye İhracat Şurası'nın daha güçlü ihracat, daha güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda milli ihracatın geleceğini şekillendirecek ve devamında geleneksel olarak tertip edilecek bir etkinlik olmasını planladıklarını belirtti.
Gülle, zorlu koşullar ve artan rekabete rağmen ihracatla yükselen Türkiye için bir yol planı hazırladıklarını ve bu plan çerçevesinde çalışmalarını sürdürdüklerini, şuranın sonunda da ihracatçıların da katkılarıyla oluşacak yol haritasını kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.
"Bitmiş üründe bölge ayrımı yapılmaksızın teşvik verilmeli"
İMMİB Koordinatör Başkanı Aydın Dinçer ise ihracat teşvik ve destek paketlerinin salgın dönemi de göz önüne alınarak artırılması gerektiğini belirtti. Kurun stabil kalmasına yönelik çözümlerin önemine değinen Dinçer, lojistik maliyetlerini düşürmek için ise diğer ülkelerle ortaklaşa çalışma yapılması gerektiğini aktardı.
İMMİB’in temsil ettiği tüm sektörlerin Türkiye'nin kümülatif mal ve hizmet ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturduğuna dikkat çeken Dinçer, "Ancak içinde bulunduğumuz bu olağanüstü süreçte ihracat teşvik ve destek paketlerin artırılması tüm ihracatçılar için önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra bitmiş ürünlerin ihracatında ve nakliyesinde dünyada bölge ayrımı yapılmaksızın teşvik verilmelidir. Öte yandan ithal girdi kalemlerinin ortaya çıkartılarak yerli üretimini sağlayacak teşvik ve destek projelerinin hayata geçirilmesi, altyapı destekleri, vergi muafiyetlerinin sağlanması, maddeye ulaşım kolaylığına göre uydu tesisler kurulması ya da depolaşma ile pazarda rekabetçi konuma gelinmesi, enerji maliyetlerinin sübvanse edilmesi gibi destekler ihracatçı sektör açısından olumlu sonuçlanacaktır.” şeklinde konuştu.
Dinçer, madencilerin yatırım kabiliyetini arttırmak ve sektöre yeni yatırımcı çekebilmek için maden arama, bulma, çıkarma ve işleme süreçlerine ilişkin yapısal birtakım reforma ihtiyaç olduğunu da söyledi.
"Ara mamul ve hammadde üretiminde dışa bağımlılık azaltılmalı"
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki de hammadde güvenliğinin sağlanması ve LME depolarının Türkiye'de kurulması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Ara mamul ve hammadde üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğinin altını çizen Öztiryaki, dünyadaki atıl konteynerlerin Türkiye'ye getirilmesi için bir organizasyon yapılması gerektiğini bildirdi.
Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Güven Uçkan ise, “Dünya ihracatının giderek daraldığı, korumacılık önlemlerinin arttığı ve son dönemde COVID-19 salgınının yarattığı olumsuz ortam göz önünde bulundurulduğunda ihracatın desteklenmesi daha kritik hale gelmektedir.” ifadelerini kullandı.
Ortak sıkıntı, hammadde ve navlun fiyat arttışı
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister de hammadde ve navlun fiyat artışlarının ihracatçının ortak sıkıntıları olduğunu, öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumun, Gümrük Birliği Anlaşması revizyonunun ve sınır ötesi e-ticaretin önemli ihracat potansiyeli barındırdığını ifade etti.
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Atilla Keskin de Türkiye’ye getirilen altın konusuna değindi. Keskin, “İmalat ve finansman anlamında yurda getirilen altına dair mevzuatta uygulamaya dönük olarak gerekli ayrımın yapılması gerekliliği” konusunu anlattı.
Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Akbalık, “Salgın öncesinde gerçekleştirdiğimiz 64 milyar dolar ihracat ile cari açığın kapanmasına doğrudan 36 milyar dolar katkıda bulunan Hizmet İhracatçıları Birliği olarak, 10 stratejik sektörde detaylı ve odaklı çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Hizmet sektörümüzün kendisiyle birlikte dokunduğu her sektörü doğrudan veya dolaylı bir şekilde geliştirdiğinin bilinciyle hareket ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler ise, “Çelik sektörü olarak hem üretimde ve hem ihracatta iyi bir dönem geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl salgın koşullarına rağmen Türk çelik sektörü genel eğilimin aksine üretimde büyüme yaşadı. Dünya genelinde yüzde 1 küçülme görülürken Türkiye çelik üretiminde yüzde 6 büyüdü.” değerlendirmesinde bulundu.