Hakan Güldağ ve Ali Ağaoğlu değerlendirdi: Güçlü dolara karşı dinamik önlemler şart
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, ABD’den gelen verilerle birlikte dolardaki güçlenmenin etkilerini tartıştı. ABD 10 yıllık tahvil getirilerinin kritik seviye olarak görülen yüzde 4,54-4,50 bandını aştığına ve dolar endeksinin 109,15 seviyesine geldiğine işaret eden Ali Ağaoğlu, endeksin 114,75’e kadar gidebileceği; paritenin ise 1’in altına ineceği öngörüsünde bulundu. Ağaoğlu ihracatçının güçlenen dolara karşı dinamik hedge işlemlerine yönelmelerini ve pratiklerini artırmalarını önerdi. Hakan Güldağ da Fed’in işinin kolay olmayacağı bir döneme girildiğini belirtti.
Haber Merkezi |Şans Sohbetleri'nde bu hafta Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ, ABD'den gelen son verilerle birlikte iyice radara giren dolar endeksindeki gelişmeleri değerlendirdi.
Güldağ: Dolar endeksi aldı başını gidiyor. Nereye varacak bu iş böyle? İçeride şimdilik hareket yok ama…
Ağaoğlu: Trump’la Çin ve diğerleriyle ticaret savaşlarının şiddetleneceği beklentisi fiyatlanıyor. En önemli fiyatlama göstergesi de ABD 10 yıllık tahvil getirileri.
Güldağ: 4,45-4,50 bandı kritik diyordun, orayı bir hayli yukarı aştı.
Ağaoğlu: 4,63’lerden 2024’ü kapattık ve 4,70’lerde şu sırada. Ve seviyenin 5’e çıkma ihtimali yükseldi
Güldağ: 165 bin beklenirken 250 bine yakın gelen tarım dışı istihdam verisi de Fed’in faiz indirimini baskılayacak anlaşılan. Zirve yakın mı?
Ağaoğlu: Bir önceki zirve, 2023 yılı 23 Ekim’de görüldü 5.02 seviyelerinde. Şimdi teknik analizde yeni hedef gibi görünen rakam 5.
Güldağ: 5’e yakında gelir mi?
Ağaoğlu: 5 seviyesine gitmesi ihtimali azalmış değil. Ancak, Trump’ın müstakbel harcamaları ve bu harcamalara karşılık borç tabanının sürekli yükseltilecek olması kritik. Bir anlamda Amerika’nın tahvil riskini artıracak. Harcamalarla birlikte enflasyonda Fed’in işi zorlaşacak.
Güldağ: Faiz indirimleri ne olur?
Ağaoğlu: Bu yıl 50 maksimum 75 baz puan indirimle yola devam eder.
Güldağ: 2025’te hiç yapmaz diyenler de var artık. Avrupa Merkez Bankası ise faiz indirmeye devam edecek. Dolar, Euro ve diğer önemli para birimleri karşısında güçlü kalacak. Hatta daha da güçlenecek. Bu durumda çarşamba günü açıklanacak ABD tüketici enflasyonu kritik önemde. Fed’in faiz indirimlerini ötelemesine yol açabilir. Bu da doların daha da güçlenmesini getirir.
Ağaoğlu: Şu ana kadar açıklanan veriler Fed’in işinin zor olduğunu gösterdi. Doların daha değerli hale gelmekte olduğunu da dolar endeksinden izliyoruz. Endeksin kritik eşiği 108,30’daydı. Şu sırada 109,15’teyiz. Kritik eşiği geçti.
Güldağ: Yeni hedef neresi? Ağaoğlu: Hedefte Eylül 2022’de görülmüş olan 114,5 seviyesi var. Ama ondan önce 113 seviyesi var.
Güldağ: Pariteyi nerelere taşır?
Ağaoğlu: 114,5 seviyesi gerçekleşirse, Euro’nun 1’in de altına inerek 0,93’lerİ, Poundun da 1,20’lerin fazlasıyla altına indiği bir yeri işaret ediyor. Doların bu kadar değerli olduğu bir yerde diğer para birimleri mutlaka değer kaybedecekler.
Güldağ: Euro’nun bir türlü 1,03’ün üzerine çıkamaması da…
Ağaoğlu: Trump’ın göreve başlamasına kadar 1,00 ila 1,0350 arasındaki bölgede geçeriz belki ama 20 Ocak’tan sonra hakikaten Trump fırtınaları esmeye başlayınca burada birtakım kırılmalar olmasından ben endişe eder hale geldim. Biliyorsun, fiyatlamalar öncesinden yapılır. Ve şu anda gelen bilgi ve haberlerin hepsi hareketin devam edeceği yönünde geliyor. O yüzden dolar endeksi ve dolar tahvilleri tarafı bütün dünyada hem faiz hem pariteler tarafını mutlaka etkileyecek.
Güldağ: Bütün diğer para birimleri değer kaybedecek anlaşılan…
Ağaoğlu: Bir küçücük notum, Kore Wonu için. Won, sıkıyönetimden sonra değer kaybetmeye devam ediyor. Ama bunun dışında, Yuan tarafında da Çin Merkez Bankası’nın kontrollü hareketine rağmen küçük küçük yukarıya giden hareket var. Hızlanma ihtimali de var ama bu da Trump’tan sonra olacaktır. Kısacası, dolar endeksi yukarıya gidiyor ve daha da gidecek. Amerikan tahvilleri 5’e yaklaşırsa dolar endeksi şu andaki 109 seviyesinin, 113 hatta bir önceki yüksek olan 114,75’e gitmesi ihtimali çok kuvvetlenecek.
Güldağ: Son dönemde bir hayli döviz borçlanması yaptık. Bazı firmalar “dolar güçleniyor, biraz riskimizi azaltalım, borç ödeyelim” derse, dolara talep gelebilir. Belki mart-nisan döneminden başlayarak bir risk oluşturabilir. Dış ticarette ise hammadde ve ara malı ithalatımız dolar, ihracatımız ise Euro ağırlıklı. Azami dikkat lazım.
Ağaoğlu: Çin’den gelecek dalgaları da konuştuk geçen hafta. Çin, Trump’ın gümrük vergilerini artıran politikasına devalüasyon ile cevap verirse, devalüasyon sonrası ‘damping’ olur. Sadece bize değil bütün Avrupa ve dünyanın geri kalan kısmına ulaşan bir damping dalgası, bir tür tsunami gibi gelecek. Bahsettiğimiz dolar hareketinin ise bize iki temel olumsuz etkisi var. Bir; Amerikan’ın tahvil getirileri, bizim borçlanma baz maliyetimizi doğrudan belirlediği için onun yüksek kalması toplam fonlama maliyetimizi yukarıda tutar. Notumuz, bu yıl henüz yatırım yapılabilir seviyeye gelmeyeceği için, CDS ile ifade edilen risk primimiz de çok fazla düşmeyecek. Toplam fonlama maliyeti yukarıda kalacak. İkinci etki Euro tarafından gelecek. Euro’nun dolar paritesinde 1’in altına inmesi durumunda, Türkiye’nin en önemli ihracat pazarına bütün gücümüzle oraya yüklenip ihracatı yapsak bile, toplayacağımız para azalacak.
Güldağ: Ne yapmak lazım?
Ağaoğlu: İhracatçılarımız başta, firmalarımızın daha dinamik hedge işlemlerine yönelip, yeteneklerini geliştirmeleri, bilmeyenlerin öğrenmeleri, zaten bilenlerin de pratiklerini arttırmalarında fayda var.
Güldağ: Aynen. Bu yıl Trump yılı.
Ağaoğlu: Daha doğrusu Trump fırtınaları yılı. Meltem beklemeyin.
Güldağ: Hazırlıklı olana meltem de olabilir. Geçmişte olmuştu. Ünlü söz, “aynı ateş toprağı sertleştirir, mumu eritir” der. Biz belki seramik yaparız. Bilgi ve tecrübemiz var.
Petrolde fiyat artışının nedeni soğuklar
Güldağ: Petrolde bir hareketlilik var. Sen 60 dolarlar diyorsun ama Brent 77 doların üstüne çıktı. Ne oluyor, neden oluyor?
Ağaoğlu: İki sebep var. Birincisi Amerika’daki stokların düştüğü açıklandı geçen hafta. Ayrıca, 2000 uçak seferinin iptal edildiği çok sert bir kış geçiriyor Amerika. O sert kış, WTI dediğimiz Batı Teksas petrol fiyatlarını yukarı çekiyor. Elektrik fiyatları da çok artıyor Amerika’da. Sonuçta, soğuklar Brent’i de vuruyor. Batı Teksas’la aralarındaki 4 dolarlık farkla beraber yukarı çekiyor. Ama bu tip hareketler, 60 dolarlı rakamları göreceğiz tahminimi henüz değiştirecek majör bir şey değil. Majör değişiklik ancak Basra Körfezi’nin kapanması filan olur. Yoksa petrolde kaçınılmaz son geliyor. Her yerde sondaj yapacağız diyen Trump, İtalyanların Mısır’ın önemli petrol alanlarında sondaja başlıyor olması, yeni üreticilerin gelmesi piyasayı rahatlatır.
Şimşek’in sözleri dikkat çekici ama…
Güldağ: Sayın Şimşek, sadece para politikası ile olmaz, maliyenin devreye girmesi lazım, kendimizi yeterince anlatamıyoruz diyor. Sanki mesaj kamuoyundan çok siyasete…
Ağaoğlu: Çok uluslu şirketlere yüzde 15 Kurumlar Vergisi getirdik. Yatırım teşviği alanlar yıllarca vergi ödemiyor, onları vergi öder hale getirdik. Yap-işlet-devretlerde vergiyi yüzde 30’a çıkarttık diyor.
Güldağ: Kira denetimleriyle 300 bini aşan yeni mükellef yarattık da diyor.
Ağaoğlu: Finansta kurumlar vergisini yüzde 30’a çıkarttık, sanayi ve ihracat tarafında ise yüzde 20’de kaldı. Reel sektöre destek verdik diyor. Tabii, Maliye Bakanımızın, maliye politikalarının Merkez Bankası’na destek vermesi gerektiği yönündeki sözleri şaşırtıyor. Biz söyleyebiliriz de bakanın söylemesi tuhaf.
Güldağ: Vergide henüz yapılamayanlar da var. KÖİ’lere giden ve gelen kaynaklar masada değil. Rantı gerçekten vergilendirme çabaları her seferinde kadük kaldı. Meclis’e ‘balık’ girdi ‘kılçık’ çıktı. Sistem içinde olanların vergi yükünü artırmaktan çok, hiç vergilendirilmeyen kesimlerin vergilendirilmesine cesaret edilmesi lazım. Hafta sonu rakamlarını paylaştığı kira denetimlerini o açıdan önemli bir adım olarak takip edeceğiz. Ancak özellikle şirketlerin karlarının eridiği bir ortamda sürekli vergi salmak sorunları çözmeyecek. Bu süreçte kamunun tasarrufu vatandaş algısı için kritik.
Ağaoğlu: Sayın Bakanın ‘iyi anlatamıyoruz’ dediklerinin uzun vadeli etkilerini mutlaka görürüz. İyi ki de yapıyoruz. Ama teknik olarak vergi verecek hal de kalmadı.
Güldağ: Enflasyon muhasebesini mutlaka gözden geçirmek gerekir. İyi iş yapan, özkaynakları güçlü, vergi verebilecek şirketler bu yıl deyim yerindeyse yırttı. Yüksek borçlu, vergi vermesi zaten zor olan şirketlere ise yüksek vergiler çıktı.
Ağaoğlu: Artık hepimizin malumu ki, enflasyonun temel problemi kamu harcamaları ve bunların yarattığı parasal genişleme. Ama ciddi tasarruf önlemi hiçbir yerde görmedik henüz.
Güldağ: Yok diyemeyiz ama yetersiz. Mesela deprem konusunda Şimşek inisiyatif kullanıp, mücbir sebebi uzattı. Doğru da yaptı. Zorluklar var.
Ağaoğlu: Deprem için onlar hariç harcamalarda yapılabilecekler olduğunu biliyoruz. Hükümetin fi losundan üç uçağı satmanız, ya da işletilmesi için havayolu şirketine devretmeniz büyük rakamlar değil ama ikna edici ve güven verici olur.