Hakan Güldağ ve Ali Ağaoğlu değerlendirdi: Fed ile aynı hataları yapmayalım!

Şans Sohbetleri'nde bu hafta Ali Ağaoğlu ve Hakan Güldağ, sanayi üretimi, işsizlik ve enflasyon verileri üzerinden ekonomideki gidişatı ele aldı. Güldağ yabancı bankaların ve yatırım kuruluşlarının "sizin faiz indirim süreci uzadı, o da enflasyonla mücadeleyi zorluyor" yorumlarının arttığına dikkat çekti. ABD'de son açıklanan tüketici enflasyonunda da bu etkilerin görüldüğünü kaydeden ekonomist Ali Ağaoğlu, "Yüksek faizi uzun süre devam ettirmek hem üretim tarafını daraltıcı etki yapıyor hem de arzın azalmasıyla birlikte enflasyonist etkisi ortaya çıkıyor. Aynı hatalara düşmememiz lazım" dedi.

Haber Merkezi |

Şans Sohbetleri'nde bu hafta Ağaoğlu ve Güldağ, sanayi, perakende, işsizlik ve enflasyon verileri üzerinden ekonomiyi ele aldı, dış piyasaların etkilerini tartıştı.

Güldağ: Üretimde durgunluk yaygınlaşıyor. Sanayinin geneline yayıldı. Pek çok sektörde üretim hacmi ya düştü ya yerinde sayıyor. TÜİK'in açıkladığı sanayi verileri de bu süreci doğruluyor. Toplam sanayi üretiminde üç yıl önceki düzeye döndük. İmalat sanayi tarafında onun da altına sarkmış durumdayız.

Ağaoğlu: Perakende satış hacim endeksleri ile ilgili veride ise yüzde 2,8 yükseliş var. Bu iki şey söylüyor: Bir, tüketici güveni devam ediyor. İki ve aslında bana göre daha önemlisi, tüketicilerin enflasyon konusundaki endişeleri de devam ediyor.

Güldağ: Orada işsizlik rakamında olduğu gibi detaya da bakmakta fayda var. Düz baktığında genel olarak işsizlik düşüyor. Yüzde 8,8'e gerilemişti. Şimdi de 8.5’e geriledi. Gel gör ki, detaya baktığında, esas olarak işsizliğin iş bulma umudunu kaybettiği için aramaktan vazgeçenlerden kaynaklandığını görüyoruz. İşsizlik gerilerken, 'atıl' işsizlik, geniş tanımlı işsizlik yüzde 27,2 ile rekora koşuyor. İşsizlik ile atıl işsizlik arasındaki makas da açılıyor. Neredeyse 20 puana vardı aradaki fark.

Ağaoğlu: EKONOMİ gazetesinde bir haber vardı. Ayakkabı ithalatımız milyar doları aşmış. Hakikaten durup düşünelim. Geleneksel olarak iddialı olduğumuz, Türkiye'de istihdam açısından önde olan bir sektör bu kadar büyük bir problem yaşıyorsa ileride üretim damarlarımız kuruyacak demektir. Hakikaten önlemlerin alınması lazım.

Güldağ: Sonra ne yaptık biz ; enflasyon derken, üretimi unuttuk olur!

Ağaoğlu: Sen sık söylüyorsun onu; 'hastanın ateşi nihayet düştü ama sizlere ömür' demeyelim sonra...

Güldağ: Tablo açık: Sanayinin ekonomi içindeki payı yüzde 29'dan yüzde 19'un altına geriledi.

Ağaoğlu: İhracatçı ve sanayiciyi daha fazla sıkıştırırsak, üretim damarlarımız kuruyacak. Tekrar çalışır hale getirmek hem zor hem zaman alacak hem de çok pahalıya patlayacak. Pedal çevirmeye devam etmemiz lazım, yoksa düşeceğiz.

Güldağ: Erken faiz indirmeyelim tamam ama ülkeyi de erkenden sanayisizleştirmeyelim. PMI rakamı gelmiş 44'lere. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan geçen Ekonomi Masası'na katıldı; sanayinin sabır taşından ciddiye alınması gereken sesler gelmeye başladı dedi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç kurlara dikkat çekti...

Ağaoğlu: Kur serzenişlerine katılmıyorum. Döviz kazandırıcı işlemler GSYH'mızın üçte biri. O üçte biri mutlu etmek için kuru arttırdığımızda, üçte üçlük bölgenin tamamında problem çıkıyor. Daha önceden biz bunu 5-6 defa denedik. İşe yaramadı. Yapısal değişiklikleri yapmamız gerekiyor ki, kurlarla oynamaya gerek kalmasın...

Güldağ: Yılbaşından bu tarafa 9 aylık enflasyon yüzde 35,8. Kur sepetindeki artış yüzde 16,5. Yarısı kadar yani... Eğer yerel seçim öncesi martta yapılan 500 baz puanlık politika faizi artışından bu yana bakarsan dolardaki artış yüzde 5'i ancak buluyor. Bir; 'el insaf' diyorum. İki, nereye kadar sürdürebiliriz? Üç; yan etkileri ciddi iş açabilir başımıza. İhracattaki kayıplar bir yana, ithalatı ne yapacağız? Bak, neredeyse tarihimizde ilk kez tüketim malı ithalatı, yatırım malı ithalatını geçti.

Ağaoğlu: İhracatçıya dövizi bozdurunca yüzde 2 prim veriyorsun onu %5'e çıkaralım. O da çözüm...

Güldağ: Pek çalışmıyor anlaşılan. Geçen Bursa'daydık. Primlerin zamanında ödenmediğini söylediler. Şimdi Eximbank kredilerinin günlük limitini 3 milyardan 4 milyar liraya çıkararak destek verme çabası içindeler. Onun da faizini ve masrafını yüksek buluyor ihracatçı.

Ağaoğlu: Bu ve benzeri altyapıları düzeltmekten başka çare yok.

Güldağ: Türkiye'yle yakın ilgilenen kimi bankalar "sizin faiz indirim süreci uzadı, o da enflasyonla mücadeleyi zorluyor" diyor şimdi.

Ağaoğlu: Erken faiz indirimi çok hatalı olur ancak geciktikçe de bu etki ortaya çıkıyor. Son açıklanan Amerika'daki tüketici enflasyonunda da bu etkiler görülmeye başladı. Aynısı Türkiye'de de söz konusu. Aynı hataları yapmamamız lazım. Yüksek faizi uzun süre devam ettirmek, hem üretim tarafını daraltıcı etki yapıyor, arzın azalmasıyla birlikte de enflasyonist etkisi ortaya çıkıyor.

Güldağ: Kuyumcu terazisi hassaslığında ayarlanması gereken konular. Fed kaç indirim daha yapar?

Ağaoğlu: Kasım ayında faiz indirmeden pas geçeceği konuşulmaya başlandı. Ben indireceğini düşünüyorum. Yani 25- 25 iki tane daha gelecek bu yıl ama 50'lik gelmeyecek

Güldağ: Tahvil fiyatını da ittirdi.

Ağaoğlu: Fed hızlı faiz indirecek diye bekleyen piyasada Amerikan 10 yıllıklar 3,60'a kadar inmişti. İndirimler çok hızlı olmayacak diye 10 yıllık tahvil tekrar yükselişe geçti. Şu anda 4,10'larda. Teknik olarak 4,15'lere kadar yolu var. Büyük ihtimalle oradan tekrar dönecek.

Güldağ: Borsalar da yükseldi...

Ağaoğlu: Aslında resesyon yok, ekonomi tıkırında, şirketler de para kazanmaya devam edecekler yorumu hisse senetlerini yukarı ittirdi.

Güldağ: Teknolojinin 'muhteşem yedileri' de yükselişe önemli etkide bulundu. Bizde ise kan kaybı sürdü. Bakalım Borsa İstanbul'da yatırımcılar, bugünkü fiyatların hem TL hem de dolar bazında bir hayli ucuz olduğunu, orta vade tam yatırım zamanı olduğunu söyleyen uzmanlara ne zaman kulak kabartacaklar.

Petrolde 82,75 ve 86,50 önemli eşikler

Güldağ: Geçen hafta Brent 81 dolara gelirse oradan bir kar realizasyonu ile fi yatlar aşağı doğru gelir dedin. Geldi de...

Ağaoğlu: İran'a saldırı olacak meselesiyle iki defa 81'li rakamlara geldi. 81,25 oradaki 200 günlük hareketli ortalamadan dolayı kısa vadeli zirve gibiydi. Nitekim oradan döndü aşağı. Jeopolitik gelişmeler çok etkili evet ama ben böyle dünyanın gözüne soka soka petrolde 81,25'i aşacak bir hamleyi beklemiyorum.

Güldağ: Petrolde hangi aralıkta seyredebilir fi yatlar sence?

Ağaoğlu: 81,25'in üstünü beklemiyorum şimdilik ama her yönden bakmak lazım. 81,25 teknik olarak kritik. 81,25'ten sonra 82,75 seviyesi teknik olarak mümkün.

Güldağ: Ya sonrası? 100 doları da aşar mı?

Ağaoğlu: Doğrusunu istersen 85- 86 dolarlara doğru bir hareket olursa daha kalıcı ve hasar verici bir yükselişin içine gireceğimizi düşünüyorum. O başka bir dinamiğin sonucu olacağı için o dinamiklerin ne olacağını bugünden kestirmek zor. Daha önce de söyledim, büyük resme baktığımda, petrolde önümüzdeki sene ortalamaların 60 dolarlar seviyesinde olması görüyorum.

Güldağ: Jeopolitik gerilim artmazsa tabii...

Ağaoğlu: Tabii. Jeopolitik gerilim tırmanırsa, sırasıyla 81,25-82,75 bandı ve 85,50 ile 86,50 bantları önemli eşikler. Üçüncü bant aşıldığında emin ol başka bir dünyaya gitmişiz demektir. O zaman hakikaten Basra'nın kapatılmasını konuşuyor oluruz.

Güldağ: İran'a ölümcül saldırılar olursa, Hürmüz Boğazı'nın kapatılması için İran elindeki bütün kozları oynayabilir. Sadece İsrail'e değil, çevresine de füzeleri gönderebilir. O zaman da petrol fi yatını tahmin bile edemiyorum.

Altında 3000 $ hareketinin önü açılabilir

Güldağ: Altın fi yatlarında beklentin nedir? Sadece jeopolitik tarafta değil, Fed'in faiz indirimleri de etkili olabilir altın üzerinde...

Ağaoğlu: Fed'in faiz indirimlerinin altının hareketi veya değerli metallerdeki hareketin içindeki payının görece küçük olduğunu düşünüyorum. Daha büyük kısmı, petrolü ilgilendiren jeopolitik gelişmeler şu anda. Fiyatlamalar bana büyük oranda bunu söylüyor. Nitekim Fed kasımı pas geçecek düşüncesiyle gerileyen altın, jeopolitik gerginlik nedeniyle tekrar yükselişe geçti. 2.685 dolara dayandı. Petroldeki gerginlikler sonrasında bu seviyeyi kırarsa, ki bence teknik olarak önü açık. Bir süre 2.650 üzerinde kalacak olursak 3000 dolarlara doğru gidebilecek bir hareketin önü açılabilir. Ama altında böyle bir zirve görülecek olursa, gümüş için yeni zirve olmamakla birlikte yeni yüksekler daha hızlı ve daha sert görülecek. Orada da, 33.5, 35.5 ve hatta 39- 41 arasındaki bir bölgeye kadar gümüşün daha hızlı hareket edebileceği bir zemin var. Bu jeopolitik ortamda gümüşe yeni zirve görünmüyor. Gümüşün zirvesi 49.5 dolarda. 1980'de iki defa gördü, Açıkçası 49.5'a kadar çok zaman var ama yükselen bir jeopolitik riskle birlikte gümüşte de yukarı hareket olabilir.

Hoşgeldin faizleri yükselişe geçti, yatırımcılar soluğu bankada aldı Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Meteoroloji uzmanı açıkladı: Soğuklar soba yaktıracak Okan Buruk'tan Fatih Terim'e cevap geldi: 'Bu sözler bana olabilir...' Gelir İdaresi Başkanlığı: Oyuncaklara ÖTV yok Terör örgütü lideri Gülen’in yeni adresi ifşa edildi! Evi 1 milyon dolar değerinde