Hakan Güldağ ve Ali Ağaoğlu değerlendirdi: Faizde döngü değil sürece girildi
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde asgari ücret artışının yankılarını ve TCMB’nin faiz indirim kararını tartıştı. Asgari ücret zammının hedef enflasyon gözetilerek yüzde 30’da tutulmasının programa güveni olumlu etkilediğine vurgu yapan Ağaoğlu ve Güldağ, yeniden değerleme oranının beklenen enflasyon seviyesine göre belirlenmesinin de bu inancı pekiştireceğine dikkat çekti. PPK toplantı sayısının 8’e düşülmesine ilişkin, “faiz indirimi bir döngü değil, bir süreç olacak” değerlendirmesini yapan Ağaoğlu, yılsonunda yüzde 30 seviyesine gelineceğini öngördü.
Haber Merkezi |Şans Sohbetleri'nde bu hafta Ağaoğlu ve Güldağ, asgari ücret artışı ve Merkez Bankası'nın güçlü faiz indiriminin önümüzdeki yıl piyasaya etkilerini masaya yatırdı.
Güldağ: Şaka maka Şans Sohbetleri'nde 5 yılı devirdik, 6'ncı yılımıza giriyoruz...
Ağaoğlu: Maşallah diyelim. Şu asgari ücret meselesine ne diyorsun merak ediyorum...
Güldağ: Hükümet içinde bir uzlaşma oldu herhalde. "Asgari ücret artışı yüzde 30'da tutulursa, faiz indirimine başlayabiliriz" gibi...
Ağaoğlu: Benzer düşünüyoruz.
Güldağ: Epey tepki var emek cephesinden. Siyasi bir risk alındı bu kararla. İşsizlikten de çekinilmiş olabilir. Geçen FOYDER'in zirvesinde, "Reel Sektörün Güncel Sorunları"nı tartıştığımız bir panelde, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Tahsin Tuğrul, sorunları 6 maddede çok güzel özetledi. Biri asgari ücretle ilgiliydi. Yönetim kurullarının "fazla mesai" yaptıklarını, "asgari ücret şu düzeyde belirlenirse, şu kadar arkadaşımızla vedalaşmak durumunda kalırız. Bu kadar belirlenirse o zaman şöyle yaparız" gibi senaryolar çalıştığını belirtiyordu.
Ağaoğlu: Asgari ücret ilan edildikten sonra iş dünyasından olumlu ya da olumsuz tepki gelmedi.
Güldağ: Anadolu iş dünyası başbaşta; çoğu "yüzde 30 kırmızı çizgimiz" diyordu. Kırmızı çizgi de aşılmalıdığına göre... Neyse yüzde 30 kararı bence iki güçlü sinyal daha verdi: Bir, olduğu kadarıyla dezenflasyon programının raf ömrü uzadı. İki; programa 'devam' denilerek, Bakan Şimşek'in gücü ve kalıcılığı pekiştirildi. Tabii, Merkez Bankası'nın 250 baz puanla indirimlere güçlü bir başlangıç yapmasının da önü açıldı.
Ağaoğlu: Çok farklı düşünmüyorum. Şimdi bir adım daha bekliyorum. Nasıl asgari ücret oranı gelecek enflasyona benzetilerek belirlendiyse, aynısını yüzde 43,93 olarak belirlenen Yeniden Değerleme Oranı için de bekliyorum.
Güldağ: Oyun değiştirici olur...
Ağaoğlu: Bence oyun değiştirici olacak. Çünkü şu ana kadar maliye politikalarından destek çok hissedilmedi. Hep vergi artışları konuşuluyor. Cumhurbaşkanımız yetkisini kullanabilir pekala...
Güldağ: Kamunun tasarrufu, fedakarlığı tarafında çok bir şey, en azından ele, göze gelen bir şey yok.
Ağaoğlu: Bulabildiğim tek şey gerçekleşen bütçe rakamlarında devletin sermaye yatırımlarında yüzde 80’lik bir azalış var. 75-80 milyar liralık bir tasarruf var. Gelecek enflasyona dayanan bir fiyatlamayı devlet de kabul ediyor diyebilmek için Yeniden Değerleme Oranı'ndaki artışların da asgari ücrete benzer, hatta aynı olması çok daha makul gibi geliyor bana.
Güldağ: Zihinlerimizde enflasyonla mücadele edildiğine ilişkin algıyı değiştirmesi bakımından çok kritik olur. Bu arada Merkez Bankası güçlü faiz indirimi sonrasında 2025 programını da açıkladı. PPK sayısını 8'e indirdi.
Ağaoğlu: Merkez Bankası’nın politika faizini artı-eksi 150 baz puana getirdiği geç likidite penceresi faizlerini takvimin yanına eklemek gerekiyor. Takvimde 12 toplantıdan 8 toplantıya inmek Merkez Bankası’nın kendine güveninin arttığının çok önemli bir göstergesidir. Bütün major merkez bankalarının hemen hepsi 8 toplantı yapar. Sayıyı 8'e indirdiğinizde, "Olağanüstü dönem sona ermiştir. Artık daha istikrarlı para politikası izleyeceğim. Deyim yerindeyse "zırt pırt" toplanmama gerek yok" demiş oluyorsunuz mealen ki, bu iyi bir şey. Merkez Bankası üzerine düşeni yapıyor.
Güldağ: 2025'in ilk toplantısı 23 Ocak'ta. Faiz indirimine devam etmesi beklenir. Sonrasında indirime ne hızla devam edeceğinin, enflasyonun seyrine bağlı olacağı anlaşılıyor.
Ağaoğlu: Bu bir döngü olmamalı. Bence olmayacak da zaten. Böyle dememin sebebi Merkez Bankası’nın PPK toplantısından sonra söylediği bir cümle kritik: Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır, diyor. Bu teknik olarak "her toplantıda faiz indirmemi beklemeyin" demek. Bu bir döngü değil, bir süreç olacak.
Güldağ: 3 Ocak'ta aralık enflasyonu açıklanacak. Yüzde 2'nin altında gelmesi bekleniyor. Ancak ocak ve şubat enflasyonları 2'nin epey üstünde gelebilir. Özellikle de senin Yeniden Değerleme Oranı yüzünden. Enflasyonun seyrine bağlı hareket edecekse, Mart'ta pas geçebilir o zaman bu mantıkla.
Ağaoğlu: Artık faiz yükselişlerini bitirdik. Sabit kaldığımız platoyu da geçtik. Şimdi faiz indirimlerinin görülebileceği bir sürece başladık diyor. O yüzden her toplantıdan bir faiz indirimi beklemek çok doğru değil. Ben, ocak ve martta 250'şer baz puan ve nisandaki toplantıda bir indirime gitmiş olsa bile haziran ve temmuz toplantılarında daha yatay ve sabit tutulan bir faiz ortamı bekliyorum
Güldağ: Yazın pas mı geçer?
Ağaoğlu: Pas geçer diye düşünüyorum. Adımlarını yıl boyunca 250’şer baz puanlık adımlarla atacağını düşünüyorum. Çünkü yüksek bir faizdeyiz. 100-150 baz puanlık indirimler yüzde 10-15 faiz bölgesinde anlamlı ama 45-50 düzeyendeki bir faiz bölgesinde çok anlamlı değil. Yaz toplantılarında pas geçmek yerine 100-150’lerle vakit kazanmaya çalışabilir ama bunlar vurguladığımız kararlı duruşa ve özgüvene çok yakışmaz.
Güldağ: Dikkatini çekerim, geçen haftaki sohbetimizde "esas indirimler mayıs sonrası" demiştin.
Ağaoğlu: Takvim açıklanmamıştı daha. Bu takvim farklı bir şey söylüyor bize. Adımlarımı farklı atacağım diyor. Ben koşullar değiştiği zaman tahminlerimi ve görüşlerimi değiştirebiliyorum.
Güldağ: Ve kabul edelim ki, hem asgari ücret oranı hem de Merkez Bankası'nın güçlü faiz indirimi ve yeni takvimi koşulları değiştirdi...
Ağaoğlu: Naçizane; haziranda 37,5 faize gelir, temmuzu pas geçeriz görüşündeyim. Toplantılar arasındaki uzun zaman aralıkları da rastgeleymiş gibi gelmedi bana.
Güldağ: Nisan ile Haziran toplantısı arasında 63 gün var. 31 Temmuz ve 18 Eylül arası da uzun.
Ağaoğlu: Tahminim eylül toplantısına kadar 37,5'larda kalırız sonra tekrardan 250’şer baz puanlık indirimlerle devam ederiz. Zaten 3 toplantı kalıyor. Yılsonunda 30 seviyesine geliriz.
Güldağ: Her şey yolunda gider de faiz indirimlerine ara vermezse 27,5 civarında da bitirebiliriz 2025'i. Sadece enflasyon değil, içte ve dıştaki gelişmeler de etkileyecek. Türbülanslı bir yıl bizi bekliyor. Ancak her halükarda, dövizi kontrol etmek için belli bir reel faiz verecek ve tasarrufları olabildiğince TL varlıklarda tutacak şekilde hareket edilecektir.
Ağaoğlu: O zaman 2025 beklentilerimizi haftaya ortaya dökelim.